ÇEVRE - 15 Ağustos 2022 Pazartesi 05:19

Erzincan’da turistlerin en uğrak yeri Girlevik Şelalesi’nin yolu ve kırık dökük tahta köprüleri tepki topluyor

A
A
A
Erzincan’da turistlerin en uğrak yeri Girlevik Şelalesi’nin yolu ve kırık dökük tahta köprüleri tepki topluyor

Erzincan’ın Çağlayan beldesinde bulunan ve her mevsim ziyaretçilerine ayrı bir manzara sunan Girlevik Şelalesi, yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor.

Erzincan’ın Çağlayan beldesinde bulunan ve her mevsim ziyaretçilerine ayrı bir manzara sunan Girlevik Şelalesi, yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. Tatil zamanlarında Erzincan nüfusundan fazla ziyaretçi ağırlayan şelalenin belde içerisinden geçen, adeta stabilizeye dönüşen ve yaklaşık bir yıldan fazla süredir yapılmayan yolu ile mesire alanında bulunan kırık dökük tahta köprüleri tepki topluyor.


Kent merkezine 35 kilometre uzaklıkta ve Munzur Dağı eteklerindeki Kalecik köyünde yer alan dokuz ayrı kaynak suyunun birleşmesiyle oluşan Girlevik Şelalesi, her mevsim ayrı bir güzellik sunuyor. Yaz ve hafta sonu tatilini fırsat bilen vatandaşlar, 40 metreden akan buz gibi suyu ve doğal güzelliğiyle öne çıkan Girlevik Şelalesi’nde serinliyor. Kışın suyunun büyük bölümünün donmasıyla oluşan sarkıtlar dolayısıyla büyüleyici bir manzaraya bürünen şelale, ziyaretçilerine yazın da farklı güzellik sunuyor.


“Yol ve kırık tahta köprüler tehlike oluşturuyor”


2020 yılında "Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı" olarak tescil edilen Girlevik Şelalesine giden Çağlayan Beldesinin içerisinden geçen ve stabilizeye dönüşen yol, sürücüleri tehlikeye sokuyor. CHP’li Çağlayan Belediyesi tarafından 1 yıldan fazla bir süre önce yapılan alt yapı çalışmalarının ardından bozulan ve bugüne kadar onarılmayan yol adeta trafik kazalarına davetiye çıkarıyor. Parke taşlarının yerinden söküldüğü, derince kasislerin oluştuğu, bu nedenle tek şeridi kullanmak zorunda kalan sürücüler ilerlemekte güçlük çekiyor.


Yolu kullanan ve Erzincan’a şehir dışından gelen bir sürücü, “Buraya gelen gelmeyende bin pişman. Girlevik Şelalesi muhteşem doğasıyla adeta büyülüyor. Ama şu tarlaya dönen yolu ise bin pişman ediyor. Belediyenin bu yolu bu şekilde yapmadan bırakması Erzincan’a hiç yakışmıyor.” dedi.


“Kırık dökük tahta köprülere sırat köprüsü benzetmesi”


Öte yandan Girlevik Şelalesi’nin bulunduğu mesire alanındaki çürümeden dolayı parçaları kırılan, aralarda boşluklar oluşan tahta köprüler ise sırat köprüsüne benzetiliyor. Yerli ve yabancı turistlerin, çocukların korkarak yavaş adımlarla geçtikleri köprülerin bakımsız hali tepki topluyor. Bir kaza yaşanmadan köprülerin onarılması gerektiğini vurgulayan vatandaşlar, “Bu doğa harikası şelalede kırılan ve yenilenmeyen tahta köprüler utanç veriyor. Geçerken korkarak geçebiliyoruz. İlgililerin, yetkililerin bu durumla acilen ilgilenmeleri gerekir. Buraya gelen gurbetçiler, turistler bu bakımsızlığı görünce hiç iyi düşünmüyorlar.” ifadelerine yer verdiler.


Konuya ilişkin bir turizmci de sosyal medya hesabından duruma tepkisini şu ifadelerle belirtti:


“Bu Girlevik Şelalesi’nin hali nedir böyle? Burası böyle mi olmalı? Şehre turist çekmek için verdiğimiz emeklere yazık. Bu ne sahipsizlik! Yetkililere söylüyorsun; ‘Şahsa ait bölge diyorlar’, bölgeden birilerine söylüyorsun; Sit alanı bir şeye dokundurmuyorlar’ diyorlar. Haydi şehrin turistik yeri olmasını önemsemediniz. Bir vatandaşımız bir çocuk düşse, bir olumsuzluk olsa hesabını kim verecek? Bir düzen veremiyorsanız kesin suyu akmasın, kapatın girişleri kimse girmesin.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AYM üyeliğine seçilen Çınar için yemin töreni düzenlendi Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeliğine seçilen Ömer Çınar, düzenlenen törenle ant içip, cübbe giyerek görevine başladı. Anayasa Mahkemesi’nin 62. kuruluş yıldönümü ve yeni üye Prof. Dr. Ömer Çınar’ın göreve başlaması dolayısıyla tören düzenlendi. Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse ile birçok yargı mensubu katıldı. Törende açılış konuşmasını gerçekleştiren AYM Başkanı Kadir Özkaya, AYM’nin yeni üyesi Ömer Çınar’ı tebrik etti. Ülkeye hayırlara vesile olmasını dileyen Özkaya, ”Liyakatli üyelerden oluşan AYM’nin yeni üyesinin kendisinden beklenen katkıyı sağlayacağını umuyorum” dedi. "Hakimler özgürce karar vermelidirler" Hakimlerin kimsenin etkisinde kalmadan tarafsız bir şekilde karar vermesi gerektiğini ifade eden Özkaya, “Adaletin sağlanması bakımından en önemli sorumluluk hakimlere düşer. Hakimin terazisi hep doğru tartmalıdır. Hiçbir neden onları hakkı ayakta tutmaktan alıkoymamalıdır. Örnek ahlak sahibi olmalı, kişilik ve vicdanlarını kirletmemelidirler. Herhangi bir dışsal etki altında kalmadan özgürce karar vermelidirler. Bağımsız ve tarafsız yargının varlığı bağımsız ve tarafsız hakimlere bağlıdır” diye konuştu. “Gazze’deki ikiyüzlülüğü kabul etmiyorum” İsrail’in Gazze’ye yaptığı zulmü kabul etmediklerini vurgulayan Özkaya, “Millet olarak ortak menfaatlerimiz için kenetlenip çalışmalıyız. Gazze başta olmak üzere zulümlere karşı gösterilen ikiyüzlülüğü kabullenemediğimizi dile getirmeyi bir görev biliyorum. İnsanlığa adaleti anlatan devletlerin zulme ve haksızlığa gözlerini ve vicdanlarını kapatmaları, insanlığı gelecek adına umutsuzluğa sevk etmektedir” dedi. Özkaya’nın konuşmasının ardından AYM’nin yeni üyesi Çınar kürsüde yemin etti.
Erzurum Tarih Derneği ve Türk Ocakları’ndan 24 Nisan tepkisi ABD ve Fransa gibi ülkelerin 24 Nisan’ı Ermeni Soykırımı olarak anma günü olarak kabul etmesine tepki gösteren Erzurum Tarih Derneği Başkanı Prof. Dr. H. Ömer Özden ile Türk Ocakları Erzurum Şube Başkanı Av. Nizam Işık, Ermenilerin Türklere karşı yapmış oldukları soykırımın belgelerle ortada olduğunu söylediler. Konuyla ilgili olarak ortak bir basın açıklaması yapan Prof. Dr. Ömer Özden ile Av. Nizam Işık, 24 Nisan 1915 yılında asıl soykırıma uğrayanların Doğu Anadolu’da yaşayan Türkler olduğunu belirterek, asıl bunun dünya gündemine oturtulması gerektiğini ifade ettiler. ABD, Fransa ve Almanya gibi ülkelerin 24 Nisan’ı Ermeni Soykırımı Anma Günü ilan etmesinin yıl dönümünde ortak bir açıklama yapan Erzurum Tarih derneği Başkanı Prof. Dr. H. Ömer Özden ile Türk Ocakları Erzurum Şube Başkanı Av. Nizam Işık, şu ifadeleri kullandılar: “24 Nisan 1915 tarihinde, Ermenilerin Türklere yönelik tedhiş ve terör eylemlerine karşı bir tedbir olmak üzere Osmanlı Devleti’nin Sevk ve İskân Kanunu, bir tehcir değil, Ermenileri iskân etme kanunudur. Bu kanun gereğince Ermeni nüfus hem güvenli bölgelere nakledilmiş ve orada iskan edilmiş hem de Osmanlı ordusuna karşı yapabilecekleri suikastler önlenmeye çalışılmıştır. Bu iyi niyetli girişim, sonraki zamanlarda ters döndürülerek bir soykırım yapıldığı gibi yalan bir beyanın etrafında insanlar aldatılmaya çalışılmış ve Türk toplumuna ve devletine yönelik bir karalamaya dönüştürülmüştür. 1918 yılında Anadolu coğrafyasında Ermenilerin Türklere karşı yapmış oldukları soykırım ise belgelerle ortadadır. 1915 yılında çıkarılan yasanın bir sevk ve iskan yasası olduğu da yine belgelerle ortadadır. Tarih ise belgelerden yola çıkılarak yapılan bir bilimdir. Belgeden yoksun anlatılan hiçbir olayın kıymeti harbiyesi bulunmamaktadır. Bu bakımdan her 24 Nisan’da karşımıza çıkarılan sözde Türklerin Ermeni kıyımı yaptığı gibi bir yalanı artık bütün ülkelerin anlamasını ve bu yalanın artık tutmadığını görmelerini istiyoruz. Asıl soykırıma uğrayan Doğu Anadolu’da yaşayan Türklerdir ve asıl dünya gündemine oturtulması gereken budur. Doğu Anadolu’nun muhtelif bölgelerinde ortaya çıkarılan toplu mezarlar bunun en önemli kanıtıdır ve batılı ülkelerin özellikle de Amerika ve Fransa’nın artık bunu görüp anlaması gerekmektedir. 24 Nisan’da bir sözde Ermeni kıyımının yapıldığı iddiasını Türk Ocakları Erzurum Şubesi ve Erzurum Tarih Derneği olarak kınıyor ve böyle bir iddianın asılsız olduğunu tüm dünya kamuoyuna açıkça ilan ediyoruz.”
Düzce Kuyruğun sebebini duyan şaştı kaldı Düzce(İHA) – Düzce’de çiftçilere tavuk dağıtımı yapıldı. Yumurta tavuğu almak isteyenler uzun kuyruklar oluşturdu. Düzce Ziraat Odası tarafından çiftçilere destek olmak amacıyla yapılan çalışmada 5 bin adet Ataks cinsi yumurta tavuğu dağıtıldı. Sabah saatlerinde başlayan tavuk dağıtımında tavuklarını almak isteyen Düzceli çiftçiler Ziraat odası önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Vatandaşlar, 170 TL’ye tavuk almak için bekledi. 3 yıl yumurta veriyor Türkiye’de üretimi yapılan yerli Ataks tavuğu Tavukçuluk Araştırma Enstitüsü tarafından yetiştirilirken 3 yıl kadar yumurta veriyor. Hastalıklara karşı dirençli, iklim şartlarını karşı dayanıklı olduğu bilinen Atkas tavuklarının yumurta rengi ise beyaz-kremsi renk şeklinde görülüyor. Yıllık yumurta verme ortalaması ise 240 ile 270 civarında oluyor. Çiftçimizin ihtiyacını karşılıyoruz Tavuk dağıtımı ile ilgili konuşan Düzce Ziraat Odası Başkanı Ramazan Öztürk, alışkanlık haline gelen civciv dağıtımını bu yıl tavuğa çevirdiklerini belirterek şunları söyledi; “Çiftçilerimize her yıl civciv dağıtıyorduk, bu yıl 3 aylık olarak 5 bin civarı tavuk dağıtımı yapacağız. Buda Düzce’ye 5 bin tavuğun girmesi demektir. Bu bir projedir. Çiftçilerimize katkımız olsun diye böyle bir çalışma yaptık. Talep olduğu sürece de dağıtıma devam edeceğiz. Bizim tahminlerimizde de fazla talep oldu. Bu talep çiftçilerimizin ihtiyacı olduğunu gösterdi. İhtiyaçları karşılamaya çalışıyoruz. Bu tavuklar yumurta tavuğudur. Düzce’mize her gün 5 bin yumurta girişi bu tavuklarla mümkün olacak. Karadeniz bölgesinde uygun olan Ataks cinsi tavuklar 170 TL’den çiftçimize veriyoruz." Tavuk almak için bekleyen Sinan Korkmaz ise; “Yeğenim ile birlikte tavuk alamaya geldik. Yumurtası ile doğal beslenmek için. Market yumurtası yerine kendi ürünlerimizi yetiştirmeyi tercih ediyoruz. 10-12 Tavuk almayı düşünüyorum”dedi.