- 15 Mart 2019 Cuma 12:10

Refahiye Araştırmaları Sempozyumu Başladı

A
A
A
Refahiye Araştırmaları Sempozyumu Başladı

Erzincan Valiliği, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi ve Refahiye Kaymakamlığı ortaklığında Erzincan’ın Refahiye ilçesinde “Refahiye Araştırmaları Sempozyumu” düzenlendi.

Erzincan Valiliği, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi ve Refahiye Kaymakamlığı ortaklığında Erzincan’ın Refahiye ilçesinde “Refahiye Araştırmaları Sempozyumu” düzenlendi.


Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Refahiye Bahar Yıldırım Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu konferans salonunda tertiplenen sempozyum öncesi Erzincan Valisi Sayın Ali Arslantaş, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Sayın Ahmet Haluk Dursun, Erzincan Milletvekili Sayın Süleyman Karaman, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Refahiye Kaymakamı Hatice Bayar Özdemir, Refahiye Belediye Başkanı Cevdet Çınar, Refahiye Araştırmaları Sempozyumuna ait fotoğraf sergisinin açılışı gerçekleştirerek, sergiyi gezdiler.


Saygı duruşunda bulunulmasının ardından okunan İstiklal marşı ile başlayan sempozyumda Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi ve Refahiye ilçesinin tanıtım sinevizyonu sunuldu. Ardından Türkiye’nin 27’nci ve son Başbakanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Eski Başkanı Sayın Binali Yıldırım2ın mesajı katılımcılara aktarıldı.


Daha sonra Erzincan Milletvekili Sayın Süleyman Karaman, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Refahiye Kaymakamı Hatice Bayar Özdemir ve Refahiye Belediye Başkanı Cevdet Çınar birer konuşma yaptılar.


Erzincan Valisi Sayın Ali Arslantaş sempozyumda yaptığı konuşmada, betonların, inşaatların ömrü, çimentonun sertleşme süresi kırk yıl olduğu için kırk yıl boyunca mukavemeti gittikçe artarak devam ediyor. Kırk yılda da gevşemeye başlıyor. Bina 80 yılda ömrünü tamamlamış oluyor. Ondan sonra yıkılıp, yenisinin yapılması gerekiyor. Fakat kültür öyle değil. Gelecek nesillere aktarılacak olan bu Refahiye çalışmaları, son bir yıl içerisinde yapmış olduğumuz bütün Refahiye çalışmalarından daha kıymetlidir. Son bir yılda Refahiye’de, Üniversite binası bir yıl önce yoktu. Bir hayırsever vatandaşımız yaptı. Bir başka hayırsever vatandaşımız Sağlık çalışanlarımıza yönelik 20 lojmanlı konutlar yaptı. Bölge Trafik İstasyon Amirliği binasını Emniyet Müdürlüğü lojmanıyla beraber yaptık. İmam Hatip Okulumuzun yapımı bitti. Orman İşletme Müdürlüğü binamız bitti. Hakoğlu deresindeki taşkın koruma işleri bir taraftan başladı. Devam ediyor. Rekreasyon işleri planlandı. İhale edildi. İlçe Emniyet Müdürlüğü binamızın yanında Kredi Yurtlar Kurumunun Yurdu, Gençlik Merkezi, Yüzme Havuzu, Jandarma Komando Tabur Komutanlığımızın Hizmet Binası. İlçe merkezinde dört bir yana dağılan sokakların sağlıklaştırma işleri. Refahiye Araştırmaları Sempozyumu, Refahiye’nin geleceği için Refahiye’ye son bir yılda yapılan yatırımlardan daha çok önem arz etmektedir. Refahiye Araştırmaları Sempozyumu’nun Refahiye için, Erzincan’ımız için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.” diye konuştu.


Konuşmaların ardından “Kent Hafızası” konulu açılış konferansını gerçekleştirmek üzere konuşma yapan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Sayın Ahmet Haluk Dursun ise; “Yeşillik, çayır ve temiz gıda; insanoğlunun en büyük ihtiyaçlarından bir tanesidir. Refahiye’deki avantajları göz önüne aldığımızda insanoğlunun ihtiyaçlarının Refahiye’de olduğunu fark edersek buranın ne kadar kıymetli bir yer olduğunu anlayabiliriz


En çok korumaya muhtaç olan insan unsurudur. Bizim esas gündemimiz kültürdür. Diğerleri muamelattır. Esas yapmamız gereken insan yetiştirmeye dayalı mekânı ve insanı korumaya dayalı kültürel faaliyetlerdir. Kültür için uğraşan, mesafe kateden, emek veren bir nesile ihtiyacımız var. Aklı hür, vicdanı hür ve temeli kültür olan bir yapıya dayanan gelecek nesillere ihtiyacımız var.” Diyerek ülkemizin çeşitli bölgelerinde bulunan kültür miraslarından örnek verdi.


Refahiye Araştırmaları Sempozyumu’nu kapsayan Kent hafızası projesi ile ilçede kent kimliğinin oluşturulması, kültür erozyonunun önlenmesi ve ilçe varlıklarının katma değere dönüştürülmesi amacıyla, Refahiye’nin soyut ve somut varlık envanterinin çıkartılarak, dijital ortama aktarılması ve “Refahiye Müzesi” kurularak, yayınlar üretilmesi gibi bileşenleri ve bazı bilimsel etkinliklerin düzenlenmesi hedefleniyor.


14-15 Mart 2019 tarihleri arasından 11 panelistin katılımıyla devam edecek olan ve konferans, 48 bilimsel bildiri sunumlarının, paneller ve sergilerin yer alacağı sempozyumda “güncel konular”, “kırsal kalkınma” vb. temaları içeren iki panel yer alacak. İlçe gelişim stratejilerinin ve önerilerin tartışılacağı sempozyumun sonunda bir sonuç bildirgesinin kaleme alınması, sunulan bildirilerin sempozyum kitabında basılması ve yaygınlaştırılması planlanıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yerlikaya: “41 ilde uyuşturucuya karşı düzenlenen ‘Narkoçelik-12’ operasyonunda 268 kişi yakalandı” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, uyuşturucu madde imalatçılarına ve satışını yapanlara yönelik “Narkoçelik-12” operasyonlarında 268 kişinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından paylaşım yaparak, uyuşturucu madde imalatçıları ve bu maddelerin satışını gerçekleştirenlere yönelik düzenlenen “Narkoçelik-12” operasyonu hakkında bilgi verdi. Bakan Yerlikaya’nın verdiği bilgilere göre; Operasyonlar, Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüklerince; 558 ekip, bin 635 personel ve 44 narkotik dedektör köpeğinin katılımıyla Gaziantep, Nevşehir, İzmir, Mersin, İstanbul, Kayseri, Adana, Şanlıurfa, Bursa, Antalya, Osmaniye, Bitlis, Denizli, Kocaeli, Konya, Kırklareli, Edirne, Eskişehir, Van, Tekirdağ, Çorum, Ankara, Elazığ, Hatay, Muş, Samsun, Diyarbakır, Bolu, Amasya, Kars, Zonguldak, Malatya, Sakarya, Aydın, Bingöl, Çanakkale, Isparta, Kütahya, Muğla, Tokat ve Karabük olmak üzere 41 ilde düzenlendi. Operasyonlarda 856 kilogram uyuşturucu madde ve795 bin adet uyuşturucu hap ele geçirilirken 268 sokak satıcısı ise yakalandı. Bazı şehirlerde ele geçirilen uyuşturucu miktarları, yakalanan sokak satıcıları bilgileri ise şöyle: Edirne’de 218 kilogram skunk, 200 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 5 şüpheli yakalandı. Diyarbakır’da 186 kilogram skunk ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. İstanbul’da 175 kilogram metamfetamin, 66 kilogram bonzai ham maddesi, 10 kilo 600 gram kokain, 535 bin 560 adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 13 şüpheli yakalandı. Bolu’da 52 kilo 600 gram skunk ele geçirildi. 2 şüpheli yakalandı. Gaziantep’de 36 kilogram metamfetamin, 26 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 7 şüpheli yakalandı. Adana’da 34,5 kilogram esrar ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. Antalya’da 33,5 kilogram skunk ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. Malatya’da 30 kilogram skunk ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. Van’da 12.5 kilogram metamfetamin ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı. Çorum’da 20 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 3 şüpheli yakalandı. Sakarya’da 13 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 1 şüpheli yakalandı.
Hatay Rönesans Rezidans’tan sağ kurtulmayı başaran adam, depremin üzerinden aylar geçse de devasa yapının yerle bir olma anını unutamıyor Hatay’da ‘Cennetten bir köşe’ denilerek satılan ve depremde bine yakın insana mezar olan Rönesans Rezidans’tan sağ kurtulmayı başaran Mehmet Özdemir, devasa yapının yerle bir olma anına şahit olduğu anları asrın felaketinin üzerinden aylar geçse de unutamıyor. Asrın felaketinde Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetmişti. Depremin yok ettiği Antakya ilçesinde en çok ölüm Ekinciler Mahallesi’nde bulunan ‘Cennetten bir köşe’ vaadiyle satılan Rönesans Rezindans’ta yaşanmıştı. Bine yakın insanın hayatını kaybettiği 250 daireden oluşan Rönensan Rezidans, deprem anında saniyeler içinde yerle bir olmuştu. Asrın felaketine Rönesans Rezidans’ta bulunan giriş kattaki dairesinde yakalanan 36 yaşındaki Mehmet Özdemir, deprem anında kendisini sitenin bahçesine atarak hayata tutunmayı başardı. Rönesans Rezidans’ın yerle bir olduğu anları gören Özdemir, yaşadıklarını hafızasından silemiyor. Özdemir, Rönesans Rezidans’ın enkazına her geldiğinde kendini kötü hissettiğini ve o anları hatırladığını belirtti. “20 metre savruldum ve üzerime molozlar düşmüştü” Deprem anında evde tek olduğunu ifade eden depremzede Özdemir, “Deprem saat 04.17’de ilk başta hafif bir artçı oldu. Hatay’da çok artçı olduğu için ciddiyete almamıştım. İlk artçıda kapıya yöneldim. O gün hava fırtına ve yağmurluydu. O günü hatırlamak istemiyorum. Bahçeye geldik. Bahçede en büyük depreme yakalandık. O dakikaya kadar Rönesans ayaktaydı. 3 kişi kaçtık ama yere düştük. Sırt üstü düşmüştüm. Rönesans’ın A bloğunu izliyordum. Sallandıkça bir katı aşağıya indi. O anda ben yıkılacağını anlamıştım. Yerden yatan iki arkadaşa kaçın dedim. Aradan 15 saniye geçti. Rönesans’ın arkama doğru yıkıldığını hissettim. 20 metre savruldum ve üzerime molozlar düşmüştü. Yerdeyken kabus gördüğümü sandım ama gerçekti. O anı hatırlamak istemiyorum” dedi. “O anları hatırlıyorum ve tüylerim diken diken oluyor” Rönesans Rezidans’ın enkazına geldiğinde kendisini kötü hissettiğini belirten depremzede Özdemir, “Buraya geldiğimde kendimi kötü hissediyorum. O anları hatırlıyorum ve tüylerim diken diken oluyor. Bir yıl öncesine kadar burada yaşıyorum. Bin kişiye yakın insan öldü. Enkazdaki insanların sesini duydum. Bir savaş sahnesi gibiydi. Bu kadar büyük bir yapının bu kadar çürük olacağını düşünmemiştim. Saniyeler içinde yerle bir olacağı kimin aklına gelebilirdi ki o anda” ifadelerini kullandı.
Kütahya Başkan Mustafa Önsay’dan Milletvekili Kasap’ın Şehir Hastanesi açıklamasına tepki AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, Saadet Partisi Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap’ın "Şehir Hastanesi göstermelik açıldı" şeklindeki sözlerine sert tepki gösterdi. Basın toplantısı düzenleyen Önsay, Kasap’ın Kütahya’ya yapılan her hizmetti "Görmezden gelip" kıyasına eleştirdiğini ifade etti. Önsay, "Bütün emekleri görmezden gelip, üstünü kapatıp, ’AK Parti’ye gol atacağım’ diye ’Tayyip Bey’e laf edeceğim’ diye gelip Kütahya Şehir Hastanesini konuşmak bence bu şehre yapılmış büyük bir kötülüktür. Bu noktada tekrar uyarıyorum, bunu yapmasınlar, yoksa bu ifadelerimi daha da sertleştireceğim" diye konuştu. Önsay, Kasap’ın geçmişte de Kütahya Zafer Havalimanı yatırımını da sürekle eleştirerek, şehri zor durumda bıraktığını dile getirdi. Önsay, "Bugün duyuyoruz, bir tane Kütahya milletvekilimiz ‘Ya oradaki makineyi buraya mı getiriyorlar? ‘ diyor. Şunu anlamaları gerekiyor, yani sen bir milletvekili olarak mesele nedir, burada yapılan iş nedir, bunu bir konuşmadan araştırman lazım. Burada kamu - özel ortaklığı ile yapılmış bir hastane var ve bu hastane Sağlık Bakanlığı’na devredildi. Şu anda Sağlık Bakanlığı yönetiyor, yani Sağlık Bakanlığı hem Evliya Çelebi Eğitim Araştırma Hastanesine hem Şehir Hastanesine sahip ve biz bugün bir başhekimle ikisini beraber yönetiyoruz. Burada yapılan işi başka türlü göstermeye çalışmak hakikaten büyük bir aciziyet. Biz vekilimizden şunu beklerdik. Bütün bunlar konuşulurken halk ‘Devlet Hastanesi yıkılıyor, neden yıkılıyor?’ dediğinde ‘ben defalarca bunun önüne geçtim, burası depreme dayanıksız, burayı bir an önce yıkın, yıkmıyorsunuz diye hükümeti eleştirmiştim, en sonunda yıktılar’ diye söylemesi lazım ama onun yerine Şehir Hastanesine bir şekilde kara çalma noktasına gidiyor. İşte Kütahya’nın problemi bu, yani bu şehre bir şey kazandırma noktasında muhalefetin, iktidarın, vekillerin, muhalefetin il başkanları, iktidarın il başkanları, teşkilatlar, tamamen aynı hedefte yürümesi lazım, seçim bitmiş daha on gün olmuş yirmi gün olmuş, bir seçim yokken bile, yakın gelecekte bir seçim gözükmezken bile, bir siyaset yapıyorum diye Şehir Hastanesini karalamanın, bu şekilde hareket etmenin, ben bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Bunlar şehre zarar veriyor. Şimdi yine başladı, duymuşsunuzdur, görüyorsunuzdur, bizim Türkiye’nin her yerinde Kütahya’daki Zafer Havalimanı’na benzer birçok havalimanı var ama bunların hiçbirisi Türkiye’de gündem olmazken sağ olsun bizim bu muhalefet olduğunu söyleyen vekiller sayesinde, sanki Türkiye’de Zafer Havalimanı’ndan başka o konumda olan başka bir yapı yokmuş gibi devamlı bunu ortaya çıkararak örnek haline getirdiler. Şimdi 23 ilde Şehir Hastanesi var. Hiçbir ilde Şehir Hastanesi, efendim şöyle mi oluyor, oraya hasta gidince böyle mi oluyor şeklinde söylentiler yokken, bizim burada bu başladı. Bu yanlış arkadaşlar, bunu yapmayalım. Bu şehre bunu yapmaya Kimsenin hakkı yok. Sonra biz Kütahya’dan bir taleple gittiğimizde bize bürokrasi diyor ki, ‘Sizin orada zaten bir havalimanı yaptık başımıza gelmeyen kalmadı’ şimdi de, ‘Bir Şehir Hastanesi yaptık, başımıza gelmeyen kalmadı’ diyecekler. Buna ne hakkınız var, bu nasıl bir memleket sevdasıdır. Bu nasıl Kütahya’yı sevmektir. Bu nasıl Kütahya’ya hizmet etmektir. Ben bunu hiç anlamıyorum. Bunu ne Afyon milletvekili yapar, ne Eskişehir milletvekili yapar, ne Uşak Milletvekili yapar. Bunu yaparsa ancak maalesef Kütahya milletvekilleri yapar. Yazıktır ya, bu şehri bu şekilde kötülemeye, bu şekilde kötü örneklerin şehri haline getirmeye izin vermeyelim. Bu kadar Zafer Havalimanı’nı kötüledin eline ne geçti senin. Çok şükür Sağlık İl Müdürlüğümüz çalışanlarımız büyük bir gayretle bugün orayı açıp öbür gün diğerini kapatıp, ertesi gün orada işe devam ettirebilirler. Ne yaşadık, hiçbir şey yaşamadık ama bütün bu gayretleri bütün bu emekleri görmezden gelip üstünü kapatıp AK Parti’ye gol atacağım diye Tayyip Bey’e laf edeceğim diye gelip Kütahya şehir Hastanesine konuşmak bence bu şehre yapılmış büyük bir kötülüktür. Bu noktada tekrar uyarıyorum, bunu yapmasınlar yoksa bu ifadeleri daha da sertleştireceğim. Biz bu şehre yeni bir hastane yapmak istiyoruz, 8 yataklı bir hastane hedefimiz var. Bir şey söyleyeceksen bununla ilgili söyle, bir artı koymak için çalış. Olan her şeyi yok saymak, olan her şeyi kötülemekle bu milletin bu Kütahya’nın moralini bozmaktan başka yaptıkları hiçbir şey yok. 10 yıldan beri bu şehir, Şehir Hastanesi bekliyor, açıyoruz, aynı gün tezvirata başladılar. Yok ‘Seçimi alelacele açtılar’ ne alakası var. Biz orada 28 Mart’ta gelip açılış töreni mi yaptık. AK Parti bayrakları mı astık, ne yaptık yani. Eğer biz acele açacak olsaydık Sayın Cumhurbaşkanımız Buraya geldiğinde 28 Şubat’ta açardık" ifadelerini kullandı.