- 24 Kasım 2021 Çarşamba 09:25

4 milyon 300 bin liraya kefil oldu, şimdi utancından köyüne giremiyor

A
A
A
4 milyon 300 bin liraya kefil oldu, şimdi utancından köyüne giremiyor

Erzurum’da vekaletini verdiği avukatı tarafından imzalatılan senetlerle 270 büyükbaş hayvanını kaybeden Zeynel Abidin Kaya, iddiaya göre dolandırıcılar çevre köylerden 400 hayvan alırken de kefil oldu.

Erzurum’da vekaletini verdiği avukatı tarafından imzalatılan senetlerle 270 büyükbaş hayvanını kaybeden Zeynel Abidin Kaya, iddiaya göre dolandırıcılar çevre köylerden 400 hayvan alırken de kefil oldu. Avukat ve arkadaşı ortadan kaybolurken, 12 kişiye 4 milyon 300 bin lira borçlanan Kaya 50 yıldır yaşadığı köyüne utancından giremediğini belirtti.


Erzurum’un Yakutiye ilçesine bağlı Çayırtepe Mahallesi’nde hayvancılıkla uğraşan Zeynel Abidin Kaya, iddiaya göre yıllar önce vekaletini verdiği avukatı A.R.E. ve onun arkadaşı S.E.’nin tuzağına düştü. Kaya’ya ’Hayvancılık işini büyültelim’ diyerek senet imzalatan avukat ve medikal şirketi olan arkadaşı, Kaya’ya önce büyük bir ahır satın aldırdıktan sonra hem onun 270 büyükbaş hayvanını satın aldılar hem de çevre köylerden 400 büyükbaş daha satın alırken Kaya’yı kefil ettiler. İlk etapta alınan hayvanların parasını ödeyen avukat ve arkadaşı, daha sonra ortadan kayboldu. Besiciler, ödeme günü gelince senetlerin karşılıksız olduğunu öğrendi. Besicilerin iletişime geçtiği A.R.E. ve S.E., şirketin battığını ve zaman istediklerini söyledi. Ancak verilen sürenin dolmasına rağmen toplam 4 milyon 300 bin liralık paralarını alamayan 12 besici, dolandırıldıkları iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. Kaya ise utancından 50 yıldır yaşadığı köyüne giremiyor.



“Köyüme ve evime gidemiyorum”


Dolandırıcılardan kendi hayvanlarının parasını istemediğini, sadece besicilerin parasını istediğini ifade eden Kaya, “Ben kefil olarak bu çeteye hayvan aldım. İlk etapta besicilerin parasını ödediler. Daha sonra benim kefil olduğum diğer hayvanların parasını ödemediler. 12 kişinin parası ödenmedi. Ben kaybettiğim 270 hayvandan vazgeçtim, sadece insanların alacaklarını düşünüyorum. En azından bu insanların emeklerinin karşılığını versinler. 2 yıldır bekliyoruz. Köyüme ve evime gidemiyorum. Hayvancılık yapacağız dediler ve ahır tuttum. Paraları alacaklarımız var, onlarla ödeyeceğiz dediler. Senetler hep sahte çıktı” dedi.



“4 milyon 300 bin lira borç var”


Toplamda 4 milyon 300 bin liraya kefil olduğunu ve bunu ödeyecek durumu olmadığını kaydeden Kaya, “Adamları arıyorum ulaşamıyorum, sonra numaramı engelliyorlar. Beni tehdit ediyorlar. 12 kişi mağdur durumda. Besicilerle konuşmuyorlar. 4 milyon 300 bin lira borcumuz var. Bu insanlar perişan. Ben ne ara imza attım onu bile hatırlamıyorum. 1 yıldır köye giremiyorum. Borçlular hep kapımda duruyor. Avukatın babasının evine gittim, ona villa almış. Köyüm arkamda ama utancımdan giremiyorum. Ben senet kullanmazdım. 30 yıldır bu işi yapıyorum. Bunlar çete, ne yapacağım bilmiyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Hava sıcaklığı artarken çıkan haşerelere karşı uzmanı uyardı Havaların ısınması ile birlikte kış uykusundan uyanacak canlılar ve haşereler konusunda bilgiler veren Veteriner Hekim Serkan Eroğlu, “Sıcak havalarda müstakil bağ evlerine göçecek vatandaşlarımızın evlerinde düzenlemeler yapması gerekiyor” dedi. Isınan havalarda evlerin etrafındaki su birikintileri ve otların temizlenmesi gerektiğini söyleyen Eroğlu, “Havaların ısınması ile birlikte kış uykusuna yatan yılan, akrep, sarıkız, kene ve sivrisinek gibi canlılar uyanmaya başladılar. Bununla birlikte insan sağlığı için de tehlikeli durumlar oluşmaya başladı. Özellikle keneler ve sivrisinekler olsun. Bundan sonraki dönemde tabi ki havaların ısınması ile birlikte insanlarımız yağışların da gelmesiyle birlikte bağlara doğru göçecek. Artık evlerimizden, müstakil bağ evlerimize doğru göçeceğiz. Tabi ki kış dönemi boyunca oradaki karların altında kalmış olan ağaçların yapraklarının dökülmesi ile o yaprakların altında kış uykusuna yatan akrep olabilir, çıyan olabilir veya sarıkız dediğimiz canlılar aktif hale geliyorlar. Şimdi bağlarına göçecek olan vatandaşlarımızın evlerinde düzenlemeler yapmaları gerekiyor. Bu bodrumda olsun veya bahçeli yerlerdeki bu birikintileri ya da atık otları düzenli bir şekilde temizleyecekler hatta bir takım ilaçlamalarla da evlerinin etrafını ilaçlayacaklar. Çünkü bu canlıların ısırmaları veya sokmalarına maruz kalmamak için dikkatli olmaları gerekiyor. Mesire alanında bir yeşillikte veya bir su kenarında piknik yapacak vatandaşlarımız ise çizme gibi şeyler giymeliler. Özellikle buralarda dolaşırken, çünkü otların arasındaki yılan olsun veya başka canlıları tam olarak göremedikleri için bu şekilde önlem alabilirler. Sonuç olarak bu bölgeler o canlıların yaşam alanı ve biz onların yaşam alanlarına girmiş oluyoruz” dedi. Özellikle mesire alanlarında keneye karşı vatandaşların çok dikkatli olması gerektiğini belirten Serkan Eroğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “Tabi havaların ısınmış olması ile birlikte keneler birçok hastalığı nakleden canlılardır. En başta kırım kongo kanamalı ateşi hastalığını. Vatandaşlarımızın özellikle mesire alanlarına gittiklerinde, bu hayvanların mera dediğimiz yayılım alanlarından uzak yerlerde piknik yapmaları vatandaşlarımız için daha sağlıklı olur. Bu keneleri uzaklaştırıcı veya kovucu spreyler ya da onun dışında ilaçlarda kullanabilirler. Piknik yapacaklar ise çimenlerin yanına oturmadan ziyade ayaklarına kalın bir çizme ve ya poşet gibi koruyucu galoşlardan giyebilirler. Açık renkli kıyafetler giymeleri daha uygun olur. Çünkü siyah renkli, yassı bir yapıda oldukları için açık renkli kıyafetlerde bu hayvanları görmemiz daha rahat olur. Eğer ki vatandaşlarımız kene ısırmasına maruz kalmışlar ise öncelikle en yakın bir sağlık ocağına gitmeleri, kendilerinin çıkarmamaları gerekiyor. Doktor kontrolünde kenelerin çıkarılması gerekiyor. Piknik alanlarını gayet iyi seçmeliler. Havaların ısınması ile birlikte keneler artık aktif duruma geçecek kan emmek için canlılar arayacaklardır. Buna istinaden de aktif olan keneler insanların üzerine ya da koyun, keçi veya büyükbaş gibi hayvanlara, sokak hayvanlarına, evcil hayvanlarımızın üzerine de yapışabilirler. Bu durumda da dikkatli olmamız gerekiyor. Mera alanlarından veya piknik alanlarından döndükten sonra sürekli kontrollerimizi yapmamız gerekiyor.”