GENEL - 29 Haziran 2020 Pazartesi 11:53

63 yıllık arşiv gün yüzüne çıkıyor

A
A
A
63 yıllık arşiv gün yüzüne çıkıyor

Doğu’da bir üniversite kurulması fikriyle başlayan ve uzun süren incelemelerin ardından Erzurum’da kurulması kararlaştırılan Atatürk Üniversitesinde 63 yıllık tarih gün yüzüne çıkıyor.

Doğu’da bir üniversite kurulması fikriyle başlayan ve uzun süren incelemelerin ardından Erzurum’da kurulması kararlaştırılan Atatürk Üniversitesinde 63 yıllık tarih gün yüzüne çıkıyor.


Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi kapsamında yürütülen çalışmalar arasında yer alan arşiv çalışmaları, Kurumsal İletişim Direktörlüğü (KİD) bünyesinde devam ediyor. Üniversite kütüphanesinde yer alan binlerce fotoğraf, dia film, video ve doküman türü materyallerin incelenmeye alındığı arşiv çalışması, tasnif ve tarama işlemlerinin ardından dijital ortama aktarılıyor.


Kurulduğu günden bugüne ülke yükseköğretimine önemli katkılar sunan Atatürk Üniversitesinin geniş bir hafızaya sahip olduğunu belirten Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, 63 yıllık tarihi gün yüzüne çıkarmak için çalışmalara başladıklarını ifade etti.


Arşiv çalışmasının ilk etabının tamamlanmasıyla ikinci etaba geçeceklerini ve bu kapsamda fakülte ve birimler ile üniversitenin diğer paydaşlarını da arşiv çalışmasına dâhil etmeyi planladıklarını dile getiren Rektör Çomaklı, Atatürk Üniversitesinin bölgesi için ne kadar önemli olduğunu arşiv çalışmalarına başladıktan sonra bir kez daha gördüklerini söyledi.


Doğu’da Bir Üniversite Kurulması Hayali


Tarihin tozlu raflarında yer alan dokümanları gün yüzüne çıkarmaya başladıktan sonra sık sık kuruluş yıllarına geri döndüklerini aktaran Rektör Çomaklı konuyla ilgili şöyle konuştu: “Mustafa Kemal Atatürk’ün 1937 yılında açıkladığı Doğu’da bir üniversite kurulması fikrini 13 yıl sonra yeniden canlandıran, devrin Cumhurbaşkanı Celal Bayar olmuş. Bayar 1 Kasım 1950 tarihinde TBMM’yi açarken Atatürk’ün 1937 yılı konuşmasında Doğu Üniversitesi ile ilgili bölümünü aynen tekrarladıktan sonra “Eğitim işlerinde diğer mahallere nispetle daha geri kalmış olan Doğu bölgemizde böyle bir irfan müessesinin kurulması için bütün müşkülat iktiham olunmalı ve önümüzdeki bütçe yılında işe başlanmalıdır” diyerek atılacak olan adımların ilk müjdesini vermiştir.”


Kurulacak Yer İçin İnceleme Heyeti Yola Çıkıyor


İkinci Dünya Savaşının başlamasıyla rafa kaldırılan üniversite projesinin tekrar gündeme geldiğini belirten Çomaklı: “Türkiye’nin dört bir yanına üniversiteler açma planıyla harekete geçilen bir dönemde, Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın teşvik ve desteğiyle Başbakan Adnan Menderes tarafından bir kültürel kalkınma hamlesi başlatmış, Bu sayede Doğu Üniversitesi’nin kurulması adına ilk adımlar atılmıştır. İlk adım olarak Başbakan Adnan Menderes “Doğuda bir üniversitenin temeli atılacaktır” sözleri ile meseleyi hükümet programına almış, kuruluş hazırlıklarına başlanmış ve yapılan ilk işte üniversitenin kurulacağı yeri tespit etmek olmuştur” dedi.


Çeşitli üniversitelerde görevli öğretim üyelerinden oluşan 15 kişilik birinci ilim heyetinin üniversitenin yerini tespit etmek üzere 1951 yazında Doğu illerinde bir geziye çıktığını aktaran Çomaklı: “İlim heyeti bu gezi programını, o sıralarda Doğu illerini ziyaret edecek olan Cumhurbaşkanı Bayar’ın seyahat programına göre ayarlamıştır. Heyet Diyarbakır, Elazığ ve Van’ı Cumhurbaşkanı ile birlikte ziyaret etmiştir. Cumhurbaşkanı Bayar doğu bölgesi ziyaretlerini tamamlayıp Ankara’ya dönmesine rağmen ilim heyeti Erzurum’a geçerek incelemelerine devam etmiştir” şeklinde konuştu.


Her Türlü Fedakârlığa Hazır Olan Bir Erzurum Halkı


Ziyaretler esnasında ilim heyetini karşısında gören her şehir ve kasaba halkı gibi Erzurum halkının da üniversitenin kurulması için en uygun yerin kendi yaşadıkları topraklar olduğunu ileri sürdüklerini ve bunları ispat etmeye çalıştıklarını vurgulayan Rektör Çomaklı: “İspat etmekle de kalmayarak her türlü fedakârlığa hazır olduklarının güvencesini veren Erzurum halkının duruşu karşısında ilim heyeti şaşkınlığın verdiği mutlulukla anlatılanları can kulağıyla ve gözleri yaşararak dinlemiştir. Heyet ziyaret ettiği yerlerdeki yöre halkının verdiği bilgiler ve kendilerinin yaptığı incelemeler sonucunda bir karara varmıştır. Buna göre ilim heyeti; fizik, coğrafya, iklim, yol, sağlık durumu, enerji kaynağı gibi Doğu’yu çeşitli yönleri ile inceledikten sonra “Murat havzasını üniversite için en uygun yer” olarak kabul ettiğini kayıtlara düşmüştür” ifadelerini kullandı.


Doğu’da Kurulacak Üniversitenin İsmi: Atatürk Üniversitesi


Dönemin Milli Eğitim Bakanı Rıfkı Salim Burçak’ın Erzurumlu olması ve Demokrat Parti Hükümeti’nin Erzurum’a ayrı bir önem vermesinden dolayı, bu durumun üniversitenin kurulacağı yer açısından diğer illere göre Erzurum’a daha fazla avantaj sağladığı bilgisini paylaşan Çomaklı: “Üniversite’nin kurulacağı yer tespit edildikten sonra sıra “Doğu Üniversitesi” diye geçen yükseköğretim kurumunun isminin belirlenmesine gelmiştir. Bu konu hakkında Milli Eğitim Bakanı Rıfkı Salim Burçak ve Bakanlık Müsteşarı Reşat Tardu bir görüşme yapmıştır. Neticede ortak olarak alınan bir kararla Doğu Üniversitesi’nin adının “Atatürk Üniversitesi” olması konusunda fikir birliğine varılmıştır” dedi.


İlk Defa 1 Kasım 1953 tarihinde TBMM’de Dile Getirildi


Rektör Çomaklı: “Milli Eğitim Bakanı Burçak üniversitenin isminin belirlenmesi sürecinde kararı nasıl verdiklerini kısaca şöyle açıklıyor: “Bir kere, Doğu’da bir Üniversite açılması fikrini ilk defa ortaya atan Atatürk’tü.” Bu durumun resmiyet kazanması amacıyla Milli Eğitim Bakanı Rıfkı Salim Burçak hem ikinci ilim heyetinin kararları hem de üniversitenin adı konusunda Cumhurbaşkanı Celal Bayar ile bir görüşme yapmıştır. Milli Eğitim Bakanı yeni üniversiteye Atatürk’ün adını koymak istediklerini ve bunu kendilerinin ilan etmesi gerektiğini Cumhurbaşkanına söylemiştir. Bayar, bu durumu olumlu karşılamış ve bu görüşmenin ardından “Atatürk Üniversitesi” adı ilk defa Cumhurbaşkanı’nın 1 Kasım 1953 tarihinde TBMM’yi açış konuşmasında geçmiştir” bilgilerine yer verdi.


Bu Arşiv Üniversitesinin Geçmişine Işık Tutacak


Kuruluşunun 63. yılını kutlayan Atatürk Üniversitesinin bu arşiv çalışması ışığında öneminin bir kez daha anlaşılacağının altınız çizen Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, yapılan tasnif ve tarama çalışmalarında üniversitenin kuruluşundan günümüze kadar yapılan çalışmaların ve etkinliklerin dokümanlarına ulaştıklarını, bu zamana kadar hiçbir yerde yayımlanmamış bu arşivin üniversitesinin hafızasını oluşturduğunu söyledi.


Kuruluş hikâyesinin oldukça etkileyici olduğuna değinen Çomaklı: “Atatürk Üniversitesinin şehri ve bölgesi için ne anlam taşıdığını bilmek için bu süreci tekrar tekrar okumak gerekiyor. Biz de hafızalarda daha iyi yer etmek ve üniversitemizin arşivini gün yüzüne çıkarmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Arşiv çalışmaları tamamlandıktan sonra üniversitemiz web sayfasında da yayımlayarak herkese ulaştıracağız. Çalışmamız tüm mensuplarımıza ve vatandaşlarımıza hayırlı olsun” diyerek değerlendirmesini sonlandırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Yangın Sigortalarında Etkin Hasar Yönetimi Eğitim Serisi, Quick Tower ev sahipliğinde gerçekleşti KASIDER-Kadın Sigortacılar Derneği’nin Quick Sigorta desteğiyle düzenlediği Yangın Sigortalarında Etkin Hasar Yönetimi Eğitim Serisi, Quick Tower ev sahipliğinde gerçekleşti. Türk sigorta sektörünün duayen hasar yöneticilerinin katkılarıyla zenginleşen eğitim serisi, sektör profesyonellerine yangın sigortalarında etkin hasar yönetimi konusunda kapsamlı bir bilgi sundu. Quick Tower’ın ev sahipliğinde 17 Nisan’da gerçekleşen etkinlikte 20’den fazla eğitmen yer alırken katılımcıların eğitim sertifikalarının TSEV’de yapılacak sınav sonrası Sigorta Haftası’nda dağıtılacağı duyuruldu. Eğitimde Türk Ticaret Kanunu & Genel Şartlar ilgili bölümleri, yangın restorasyonlarında dikkat edilmesi gerekecek tüm hususlar, Türkiye’de bir ilk ve tek olan ve yangın hasarlarında hasar mahalline götürülerek önemli bir fark oluşturan ve büyük katma değer sağlayan gezici tır laboratuvarının Hendek’te ziyaret edilmesi ve burada canlı örnekler ile saha eğitimi alınması, bugüne kadar yapılan büyük restorasyon hasarlarının incelenmesi gibi birçok konu ele alındı. “Quick Sigorta gibi kuruluşların desteği önemli” KASIDER Başkan Sema Tüfekçiler, “Eğitime katılan tüm eğitmenlerimize bizlere aktardıkları tecrübe ve deneyimleri için çok teşekkürlerimizi sunuyoruz. Sektörde eğitime verdiğimiz önem kıymetli sponsorlarımız ile hayata geçiriliyor. Bu eğitimde mekanı ve öğlen yemeği için bize destek veren, bizlerin her daim yanında olan ve KASIDER’in kıymetli bir partneri olan Maher Holding Sigorta Grubu’na çok teşekkür ediyoruz” dedi. BİMTES CEO’su Cemil Islıkçı ise şunları aktardı: "KASIDER’in düzenlediği bu kıymetli eğitime sponsorluk yapmaktan dolayı gurur duyuyoruz. Eğitimde yer alan tüm eğitmenlere ve katılımcılara teşekkür ederiz. Quick Sigorta gibi önemli kuruluşların desteğiyle, sektördeki eğitim ve bilgi paylaşımı daha da güçleniyor." “Daha güçlü bir sigorta topluluğu oluşturmamıza yardımcı oluyor” Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, ev sahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti şöyle ifade etti: "Quick Sigorta ve Corpus Sigorta’dan oluşan Maher Holding Sigorta Grubu olarak, eğitime ve KASIDER’e destek vermekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bu tür inisiyatifler, sektördeki bilgi ve deneyimi artırarak daha güçlü bir sigorta topluluğu oluşturmamıza yardımcı oluyor. Bu değerli eğitim serisinin, sektördeki genç yeteneklerin yetişmesine ve bilgi birikiminin artmasına katkı sağlayacağını düşünüyorum. Quick Sigorta ve Corpus Sigorta ileriye dönük olarak da sektörün eğitim ve gelişimine olan desteğini her zaman sürdürmeye devam edecek.”
Isparta Isparta’da site yöneticisini öldüren sanık: “Uzun zamandır tutukluyum, tahliyemi talep ediyorum” Isparta’da bir sitenin otoparkında site yöneticisini kemerle boğarak öldüren sanık üçüncü kez hakim karşısına çıktı. Mahkemede sanık, "Uzun zamandır tutukluyum, tahliyemi talep ediyorum" dedi. Olay, 28 Ocak 2023 tarihinde Fatih Mahallesi’nde bulunan konutlardan birinin kapalı otopark kısmında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, site yöneticisi emekli öğretmen Hüseyin Cahit Erdoğan’ın (71) otoparkta hareketsiz bir şekilde yattığını gören site sakinleri durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarla birlikte bölgeye polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Erdoğan’ın hayatını kaybettiği belirlendi. Cumhuriyet savcısının olay yerindeki incelemesinin ardından Hüseyin Cahit Erdoğan’ın cansız bedeni otopsi yapılmak üzere Isparta Şehir Hastanesine kaldırıldı. Savcılık, olayın cinayet olma şüphesi üzerine inceleme başlattı. Süleyman Çelik, hakkında hazırlanan iddianamede ‘tasarlayarak öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Süleyman Çelik’in yargılanmasında üçüncü duruşma Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Süleyman Çelik, taraf avukatları ve aileleri katıldı. Duruşmada Hüseyin Cahit Erdoğan tarafından işten çıkarılan eski site çalışanı Yasemin U. sosyal medya hesaplarından Erdoğan’ın ölümüne ilişkin kinayeli paylaşımlar yaptığı iddiası ile tanık olarak dinlendi. Yasemin U. sanığı tanımadığını ve kendisiyle hiç görüşmediğini, Hüseyin Cahit Erdoğan’ın ölümünden sonra sosyal medya hesaplarından kinayeli paylaşımları yapmadığını söyledi. Sanık Süleyman Çelik ise tanığı tanımadığını ve daha önce kendisiyle hiç bir görüşmesinin olmadığını söyleyerek Yasemin U’nun eski eşinin güvenlik kursundan arkadaşı olduğunu belirtti. Sanık Süleyman Çelik, "Uzun zamandır tutukluyum, tahliyemi talep ediyorum" dedi. Mahkeme heyete sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.