POLİTİKA - 20 Kasım 2020 Cuma 15:07

Aydemir’den Ulaştırmada Erzurum için 3 talep

A
A
A
Aydemir’den Ulaştırmada Erzurum için 3 talep

Ak Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde Erzurum’un merkezi ile ilçelerinin demiryolu ile birbirine bağlanması talebini paylaşarak, projenin bölge ekonomisine, besiciliğe ve istihdama katkı sağlayacağını vurguladı.

Ak Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde Erzurum’un merkezi ile ilçelerinin demiryolu ile birbirine bağlanması talebini paylaşarak, projenin bölge ekonomisine, besiciliğe ve istihdama katkı sağlayacağını vurguladı.


Erzurum’a Yönelik 3 Talep


TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı etabında değerlendirmelerde bulunan Milletvekili Aydemir Erzurum’a yönelik 3 önemli talebi dile getirdi.


Erzurum’un Çılgın Projesi


Milletvekili Aydemir, Karaçoban - Hınıs- Tekman- Karayazı, Erzurum; Bingöl-Çat- Erzurum; Narman, Olur, Şenkaya, Erzurum arasında demiryolu hattı oluşturulmasını istedi, 2019 yılında kabul edilen hafif raylı sistem projesinin hayata geçirilmesi, Erzurum’u Karadeniz’e direkt bağlayacak YHT projesinin uygulanmasını talep etti.


Cumhurbaşkanımıza Ne Kadar Minnettar Olsak Azdır


‘Sayın Cumhurbaşkanımıza ne kadar minnettar olsak azdır ‘ diyen Milletvekili Aydemir, ‘Bakın, mesela ben Erzurum Milletvekiliyim, Erzurum’a eşi menendi olmayan hizmetler yapıldı, Sayın Cumhurbaşkanımıza ne kadar minnettar olsak azdır. Ben bunu hemen hemen her bütçede altını çizerek vurguluyorum, arkadaşlarımız da öyle. Ama noksanımız yok mu a? Var. Yani biz bir ara hızlı treni konuşuyorduk, bakın, şimdi yüksek hızlı treni terennüm ediyoruz. ‘ ifadesini kullandı.


Nereden Nereye Geldik


Türkiye’nin her alanda çağ atladığına işaret eden Milletvekili Aydemir, reform ve yatırımlara dikkat çekerek, ‘Görüyor musunuz, nereye gelmişiz biz? Geldiğimiz nokta her gün AK Parti’yle beraber dorukları ifade ediyor. Dolayısıyla, şunu yapalım: Talep edelim, teşekkür bile etmiyorsak inkârda bulunmayalım. ‘ diye konuştu.


Erzurum - Karadeniz Yüksek Hızlı Tren Projesi


Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı kaydında Bakan Adil Karaismailoğlu’ndan Erzurum - Karadeniz Yüksek Hızlı Tren Projesi talep eden Milletvekili Aydemir, ‘Biz özellikle Karadeniz’e bağlanacak, yüksek hızlı tren hattına bir an önce kavuşmak istiyoruz. Bakın, bir Erzurum Milletvekili olarak Bakanımızdan böyle bir talebim var, bunu istiyorum. Bunlar çok doğal, çok tabii bir şey. ‘ dedi.


Erzurum Hafif Raylı Sistem Projesi


‘Bu nimeti AK Parti açıyor’ sözleriyle sunumunu devam ettiren Milletvekili Aydemir, ‘Cenab-ı Hak da inayetiyle bize yöneliyor, elhamdülillah. Gene, sevgili Bakanımızdan Bakın, 2015’te bizim bir projemizdi, 2019’da hayatiyet buldu, Sayın Cumhurbaşkanımız onayladı, şehir içerisinde hafif raylı sistem, 20 kilometrelik bir hat, istasyonları bile belli. Şu anda beklemedeyiz, onun bir an önce, hayatiyet bulmasını istiyoruz yani sizler gibi, bakın, hep beraber istiyoruz biz. ‘ kaydını düştü.


İlçelerarası Demiryolu Hattı Önerisi


Erzurum’un ilçeleriyle ulaşımında demiryolunun da kullanılması gerektiğine değinen Milletvekili Aydemir, ‘Benim mesela orijinal bir talebim var Değerli Bakanım, bu bizim ufkumuza uygun bir taleptir, bizden başkası, bizim kadromuzun dışındakiler bunu gerçekleştiremez. Talebim şu: İlçeler arasında demir yolu ağını yaygınlaştıralım. Bizim Erzurum’da mesela, ilçeler arasında 400 kilometrelik bir mesafe var. Siz o kadar güzel bir şey söylediniz ki bu yapılan yolların, yapılan hizmetlerin millî gelire katkısından bahsettiniz, istihdama katkısından bahsettiniz. İşte, böyle oluyor, bu şekilde olursa benim bu talebim de Değerli Bakanım, eğer ilçeler arasında demiryolu ağı geliştirilirse o vakit besicilik noktasında, hayvancılık noktasında, efendim, iktisadi vasatın her nevinde gelişme yaşarız biz.


Mesela, ben Erzurum’da, efendim, Tortum, Narman, Oltu, Olur, Şenkaya hattında mutlaka bir demir yolu hattı yapılmasını istiyorum. Karaçoban, Tekman, Hınıs, Karayazı o bölgede bir hattın olmasını istiyorum. Dahasını söyleyeyim: Erzurum Çat ile Bingöl arasında bir demir yolu hattı olmasını istiyorum. ‘ sözleriyle taleplerini iletti.


Erzurum Havalimanı Türkiye’de 3’üncü Sırada


Milletvekili Aydemir, ‘ Bizim Erzurum’da derler ki: “Salavat, kuvvete bağlıdır.” Elbette ki bütçe imkânlarıyla olacak ama biz isteyeceğiz ve samimi söylüyorum Allah’ın izniyle şu isteklerimiz de hakikat bulacak. Dahasını söyleyeyim: Erzurum Havalimanı, Türkiye’de 3’üncü havalimanı. Bakın, ufuk açıyoruz biz bunlara ufuk, ufkunuz gelişsin. Arkadaşlar, bakın, ben bir şey söylüyorum: Erzurum Havalimanı, İstanbul ve Ankara’dan sonra 3’üncü havalimanı pozisyonu aldı, elhamdülillah. Bakanlığımıza müteşekkiriz, Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyoruz, ak kadrolara minnettarız.’ diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu Sudan bedava elektrik: Fatura 3’te bir düştü Ordu’da yaşayan, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Meslek Yüksekokulu Elektrik Bölümü’nden mezun emekli imam Ahmet Ergin, dere kenarına hurda malzemeleri de kullanarak kurduğu sistem ile evinin elektrik ihtiyacının büyük bir kısmını bedava karşılıyor. Altınordu ilçesi Kayabaşı Mahallesi’nde ikamet eden 72 yaşındaki emekli imam Ahmet Ergin, 2002 yılında emekli olduktan sonra hobi olarak başladığı elektronik işler ile uğraşısını ilerletti. KTÜ Meslek Yüksekokulu Elektrik Bölümü’nden mezun olan Ergin, elektrik faturalarını düşürmek hedefiyle evinin yaklaşık 150 metre uzağında bulunan dereye bir sistem kurmak için çalışmalara başladı. Sistemi 10 yıldır sorunsuz kullanıyor, faturalar 3’te bir düştü Yaptığı araştırmaların yanı sıra, elektrik mühendislerden de bilgiler alan Ergin, az bir suyu olan derenin kenarına yaklaşık 10 yıl önce elektrik üreten sistemi kurdu. Aralarında, hurdalıktan aldığı ve kullanılmış olan malzemeleri birleştiren Ergin, kurduğu sistem ile elektrik faturalarını 3’te bir oranına kadar düşürdü. “İnsanlar bana olmaz dedi ama elektrik üretimini başardım” Ergin, emekli olduktan sonra evinin yakındaki dereyi kullanarak, elektrik üretimi yapmaya karar verdiğini söyledi. Bu konuda mühendislere de danıştığını ancak olumlu yanıtlar alamadığını ifade eden Ergin, ‘olmaz’ diyenlere rağmen çabalamayı bırakmadığını belirtti. Ergin, “Gördüm ki 500 devirde 2 kw elektrik üretiliyormuş, Alternatör aldım ve bunu çarklara bağladım, bu sayede 750-800 watt elektrik ürettim. Bununla kullanabildiğim kadar 10-15 tane lamba bağladım ve kullanıyorum” diye konuştu. “800 watta kadar olan eşyaları çalıştırıyor” “Tesisatta suyum 50’lik boruyu dolduruyor, 200 metreden geliyor ve 37 metre yükseklikten basıyor. Daha yüksek olsa bir bu kadar da elektrik üreteceğime inanıyorum” diyen Ergin, “Bu haliyle yaklaşık 800 watt üretiyorum. Bu şekilde 800 watt üzerinde olan eşyaları, örneğin elektrik şofbeni çalıştırmaz ancak buzdolabı, soğutucu, televizyon ve lambaları çalıştırıyor” ifadelerine yer verdi. Parçaların hepsi hurdadan, elektrik faturası 3’te 1 oranda düştü Ergin, yaklaşık 10 yıldır elektrik faturalarının 3’te 1 oranda düştüğünü belirterek, “Sabaha kadar da her yer yanıyor. Ben bu kadar az bile olsa dere yakınında suyu olan herkese bu sistemi tavsiye ederim. İnsanlar devletimiz üretecek diye beklemesinler. Kanuni yönden ise 500 wattan aşağısı serbest, insanlara da bu konuda yardımcı olmak isterim. Kimi zaman gelenler oldu, kurmak için bilgi aldılar. Dere ile benim evin arası 150 metre, çoğu parçayı da hurda ve kullanılmış olarak temin ettim. Yani orada kullanılmamış parça yoktur” şeklinde konuştu.
Samsun 5 bin yıl önce ameliyat edilen kafatası ilgi çekiyor Samsun’da 5 bin yıl öncesine ait kafatasındaki ameliyat izleri vatandaşların ilgisini çekiyor. 1981 yılında Samsun’un Bafra ilçesi İkiztepe Höyüğü arkeolojik kazılarında bulunan 5 bin yıllık kafatası, baş delgisi tekniğinin ilk Tunç Çağı’nda kullanıldığını belgelemişti. Samsun Müzesi’nde sergilenen kafatası, vatandaşlar tarafından da ilgiyle incelenirken, aynı bölümde trepanasyon (Baş delgi) tekniğiyle kafatası ameliyatı yapılmış 1900 yıllık kafatası da sergileniyor. Ameliyat edilen kafataslarından 5 bin yıllık olanı ilk Tunç Çağı’na, 1900 yıllık olanının ise antik Amisos Kenti Geç Hellenistik ve Erken Roma İmparatorluk dönemine ait olduğu tespit edildi. Söz konusu kafatasları hakkında müzede bulunan bilgilendirmede, “Trepanasyon, Yunanca delik, delgill, burgu anlamına ‘trypanon’ kelimesinden türemiştir. Antropologların ‘kafatası delgi operasyonu’ olarak adlandırdıkları bu işlemi, belirli bir bölgede, kafa derisi cerrahi bir alet ile sıyrıldıktan sonra, belli bir parçanın, bir amaç ve teknik ile çıkarılıp alınması şeklinde tanımlayabiliriz. Bu ameliyatlarda kafatasından bir kemik parçası çıkarılmakta ve beyin doğrudan dış çevreyle karşı karşıya kalmaktadır. Geleneksel topluluklarda uygulamalar ile arkeolojik verilerden hareketle, trepanasyonların kafa yaralanmaları, kafada yer aldığı düşünülen kötü ruhun çıkarılması, büyü veya iyileştirme gibi birçok amaçla yapıldığı kabul edilmektedir. Bu tür ameliyatların törensel arka planı da olmalıdır. Dolayısıyla ameliyatların gerçek amacını belirlemek her zaman kolay değildir. Anadolu’da bugüne dek yaklaşık 50 adet trepanasyon örneği tespit edilmiştir” ifadeleri yer alıyor. Beyin tümörü, cerrahi müdahale ile tedavi edilmeye çalışılmış 5 bin ve 1900 yıllık beyin ameliyatı ile ilgili yapılan bilgilendirmede ise “İkiztepe Erken Tunç Çağı’na ait önemli buluntu gruplarından biri, trepanasyonlardır. İkiztepe iskeletlerinin bazı kafataslarında, ameliyatlarla bilinçli açılmış farklı biçimlerde boşluklar görülmüştür. Bu nedenle İkiztepe, Anadolu’nun yaygın ve gelişmiş en eski trepanasyon merkezi olarak değerlendirilmektedir. İkiztepe’de kafataslarında trepanasyon izleri tespit edilen bir adeti genç erişkin kadın, diğerleri ise erkeklere ait olan beş adet erişkin iskelet bulunmuştur. Biri hariç diğer trepanasyonların İkiztepe’de Erken Tunç Çağı’nda yaşanan savaş nedeniyle meydana gelen; birçok kişinin ölümüyle sonuçlanan kafataslarında kesici, delici ve küt uçlu silâh yaralanmalarından kaynaklandığı söylenebilir. Yaşlı bir erkeğe ait tek örnekte ise iskeletteki tümoral oluşumla birlikte görülmesi, İkiztepelilerin travmalar dışında bazı sağlık sorunlarını da cerrahî müdahalelerle tedavi etmeye çalıştıklarına işaret eder” ifadelerine yer verildi.
Adana Karnaval coşkusu konserlerle devam etti Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamına alınan Adana Portakal Çiçeği Karnavalı’nın altıncı akşamında Merkez Park’ta Ferhat Göçer, Atatürk Parkı’nda ise Gece Yolcuları sahne aldı. “TÜRKİYE’NİN HİÇBİR YERİNDE YOK BÖYLE GÜZELLİK” Ferhat Göçer, Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin altıncı gecesinde Adana’nın en büyük alanına sahip Adana Merkez Park’taydı. Konser öncesinde başlayan DJ performansı ve görsel şölenin ardından, Göçer’in sahneye çıkmasıyla büyük bir coşku seli yaşandı. Ferhat Göçer hayranlarıyla birlikte şarkılarını hep bir ağızdan seslendirdi. Gördüğü ilgiden çok memnun olan Göçer, “Muhteşemsin Adana, Türkiye’nin hiçbir yerinde yok böyle güzellik” dedi. Sahne sonrası verdiği mini söyleşide, Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin sadece eğlendirme ve konser mantığının ötesinde, gerçek anlamda kültür, sanat festivali kavramının içini dolduran bir festival olduğunu söyledi. “Tiyatrolar, sergiler, söyleşiler ve konserlerle birlikte tam olması gerektiği gibi bir festival” diye ekledi. REFİK ANADOL “MERCAN RÜYALARI” ADANA’DA Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında Adana’da sergilenen dünyaca ünlü sanatçı Refik Anadol’un sergisi Kuruköprü Anıt Müze’de ziyaretçilerin en uğrak noktası oldu. Refik Anadol’un "Makine Halüsinasyonları: Mercan Rüyaları" adlı eseri, iklim değişikliğinin aciliyetini vurgulayan bir yapay gerçeklik simülasyonu. Sanatçı, Dünya Ekonomik Forumu’nda 2023 yılında sergilenen bu Veri Heykeli’ni, okyanus ekosistemlerinin ve mercan resiflerinin tehlikeli durumundan ilham alarak ortaya çıkardı. Anadol, eseri oluşturmak için yaklaşık 100 milyon mercan görüntüsünden oluşan kapsamlı bir veri kümesini kullandı. UZAYA GÖNDERİLEN İLK ATATÜRK FOTOĞRAFI Adana Müze Kompleksi Arkeoloji Müzesi Geçici Sergi Salonu’nda 21 Nisan’a kadar ziyaret edilebilecek NFT, festivalin çağdaş sanat bakış açısının bir yansıması olarak sanatseverlerle buluşuyor. NFT, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında 38 bin metre yüksekliğe gönderilen "Gökyüzüne Bakan Atatürk" fotoğrafı ve bitki tohumlarını içeriyor. HOLOFLUX GÖRENLERİ BÜYÜLEDİ Türkiye Kültür Yolu Festivali Adana Portakal Çiçeği Karnavalı kapsamında sergilenen, Türk mimar ve sanatçı Güvenç Özel‘in Holoflux eseri, hem konser hem de park alanındaki etkinlik ziyaretçilerinin fotoğraf çekim alanı haline geldi.
Hakkari Hakkarili öğrenciler yemek yarışmasında birinci oldu Van’da düzenlenen “Gastronomi Festivali ve Yemek Yarışması”nda Hakkari Mehmet Akif Ersoy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, bölge birincisi olarak İstanbul’da yapılacak Türkiye finaline katılmaya hak kazandı. Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü koordinesinde, 15-19 Nisan’da Van’da düzenlenen “Gastronomi Festivali ve Yemek Yarışması”nda, Hakkari Mehmet Akif Ersoy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bölge birincisi olarak İstanbul’da yapılacak Türkiye finaline katılmaya hak kazandı. Türk mutfağının mirasını koruma ve gelecek nesillere aktarma, yiyecek ve içecek hizmetleri alanındaki öğretmen ve öğrencilerin yetkinliklerini ortaya koymaları amacıyla düzenlenen yarışmaya, Hakkari’den ve birçok ilden katılım sağlayan öğrenciler, festival havasında bir yarışma gerçekleştirdi. Yarışma boyunca, protokol ve davetliler öğrencilerin heyecanına eşlik etti. Usta ve şeflerin yer aldığı jüri tarafından yapılan değerlendirme sonrası dereceye giren ekiplere ödülleri verildi. Okulların kıyasıya mücadele ettikleri yarışmada, Hakkari Mehmet Akif Ersoy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Hakkari’yi başarıyla temsil ederek birinci oldu. İl Milli Eğitim Müdürü Nurettin Yılmaz; gastronominin kültürlerin birbirlerine aktarılması ve nesilden nesile aktarılması gereken zenginliklerin başında geldiğini belirterek, “Gastronomi anlamında, Hakkari’miz gibi ülkemizin her bir yöresi ayrı bir çeşitlilik ve zenginlikle dolu. Ülkemizin gastronomi alanında dünyaya tanıtılmasında meslek liselerimizin de büyük rolü var. Öğrencilerimizin bu alanda yetişmeleri ve dünyanın dört bir yanında ülkemizin yemeklerini insanlara sunması büyük önem arz ediyor. Bakanlığımızca gerçekleştirilen bu tür yarışmaların, ülkemiz gastronomisine büyük katkıları olduğuna inanıyorum. Ellerinin lezzetlerini tabaklarına yansıtmak için yarışma öncesinde ve süresince hummalı bir çalışma içerisinde olan Hakkari Mehmet Akif Ersoy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisemizin yöneticilerini, danışman öğretmenlerini ve bilhassa öğrencilerini tebrik ediyor, okulumuza Türkiye finalinde başarılar diliyorum” dedi.