SAĞLIK - 16 Ocak 2019 Çarşamba 10:53

Bebek sağlığını etkileyen besinlere dikkat

A
A
A
Bebek sağlığını etkileyen besinlere dikkat

Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım, bebek sağlığını etkileyen besinlere dikkat çekerek, “Annelerin beslenme durumu ile değişmeyen anne sütü konsantrasyonunda zaten var olan bazı besin öğeleri vardır.

Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım, bebek sağlığını etkileyen besinlere dikkat çekerek, “Annelerin beslenme durumu ile değişmeyen anne sütü konsantrasyonunda zaten var olan bazı besin öğeleri vardır. Bunlar öncelikle kalsiyum, çinko, fosfor, protein ve kaloriler gibi bebek büyümesi ile ilişkili besinlerdir.” dedi.


Laktasyonun insan yaşam döngüsünün en karmaşık ve besleyici zorlu aşamalarından biri olduğunu ifade eden Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım, “Anneye bağımlı emzirilen bebek beslenme ile haftalık 150 ila 200 gram arasında büyür. Bu dönemde kas ve sinir gelişimi dikkat çekicidir ve bebeğin baş kontrolü ve kavrama gibi motor becerileri hızla gelişir, beraberinde bilişsel gelişimi de devam etmektedir; bebeğin duyuları olgunlaşmaya başlar ve beyin bu duyusal girdileri işlemek için gelişir. 3 aylık bir bebek; başını kaldırabilir, nesneleri takip edebilir, ellerini ve ayaklarını kontrol edebilir. 6 ay sonra ise renk vizyonu gelişir, desteksiz oturabilir ve dil gelişiminin ilk adımları başlar. Bütün bu gelişimsel süreçler, beslenmedeki kaynaklara bağlıdır. Bazı besinler düzenleyici rol oynarlarken, bazıları sinir hücrelerinin yapısal bileşenleri olarak veya hücre içindeki biyokimyasal yollar olarak kullanılırlar. Gebeliğe kıyasla laktasyon sırasında hemen hemen tüm besin öğelerinin diyetteki gereksinimleri artmaktadır.” diye konuştu.


Bazı besin öğelerinin anne sütündeki konsantrasyonları, annenin besin alımları veya besin öğesi depolarındaki değişiklikler ile değiştirilebilmekte olduğunu kaydeden Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım, şu bilgileri verdi:


“Bu gruptaki ana besin öğeleri A, C ve D vitaminleri, B vitaminleri, iyot ve kolindir. Bu besin öğelerini beslenme ile yetersiz alım yapan annelerin sadece anne sütüyle beslenen bebeklerinde yetersizlik görülebilmektedir. Anne yetersiz beslendiğinde süt üretilmeye devam eder, ancak bazı besinlerin konsantrasyonları uygun gelişme için optimal ve hatta yeterli olmayabilmektedir. Yetersiz alımlarla ilişkili olumsuz sağlık sonuçları besin öğeleri arasında farklılık gösterir. D vitamini, anneler beslenme ile yeterli düzeyde alsalar bile anne sütü konsantrasyonlarında yetersiz kalmaktadır. Bu, bebeğin raşitizm geliştirme riski altında olduğunu simgelemektedir, emzirilen tüm bebekler için D vitamininin doğrudan takviyesi tavsiye edilmektedir. Yetersiz iyot alımları ise geri dönüşümsüz olan anormal beyin gelişmesine yol açabilmektedir. A vitamini, anne sütü içeriği beslenme ihtiyaçları emzirme döneminde büyük ölçüde artar, iyi beslenenlerde anne sütündeki A vitamininin 7 kat daha yüksek olduğu gösterilmiştir. Düşük alımlar, subklinik A vitamini eksikliği gelişmesine yol açabilmektedir. Son yıllardaki araştırmalarda sadece anne sütüyle beslenen bebeklerde ciddi vakalarda daha fazla enfeksiyon ve kseroftalmi (konjonktivanın ve korneanın A vitamini eksikliği nedeniyle anormal kuru hale geldiği bir göz bozukluğudur) riskini arttırmaktadır. Erken bebeklikte beyin ve sinir gelişimindeki artış göz önüne alındığında, DHA (dokosahekzaenoik asit, bir omega 3 yağ asidi) ve lutein neonatal beslenme için odak noktasıdır. DHA beynin önemli bir bileşenidir ve bilişsel gelişimde önemli bir rol üstlenir. Lutein bebekler için özellikle önemlidir, görme keskinliğinden sorumlu gözün bir parçası olan ve yaşamın ilk birkaç ayında gelişim aşamasında olan foveada bulunan ana bileşendir.


Annelerin beslenme durumu ile değişmeyen anne sütü konsantrasyonunda zaten var olan bazı besin öğeleri vardır. Bunlar öncelikle kalsiyum, çinko, fosfor, protein ve kaloriler gibi bebek büyümesi ile ilişkili besinlerdir. Annenin vücudu bu besin öğelerinin yeterli konsantrasyonlarda olmasını sağlayacaktır. Bu besin öğelerinin yetersiz alımı bebekten çok annenin sağlığında olumsuzluklara yol açacaktır. Potansiyel sağlık etkileri demir eksikliğinden kaynaklı anemi ve kalsiyum eksikliğinden kaynaklı da kemik mineral yoğunluğunda azalma ve gelecekte osteoporoz riskinin artmasıdır.”


Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım, emziren annelerin beslenmesi hususunda şöyle konuştu:


“Emziren bir annenin gebelik sırasında yediğinden biraz daha fazlasını yemesi gerekir. Günde en az 330 ila 400 kalori ilavesi gerekmektedir. Bu ekstra kalorileri


elde etmek için, bir çorba kaşığı (yaklaşık 16 gram) fıstık ezmesi, bir orta boy muz veya elma ve yaklaşık 227 gram yoğurt içeren tam tahıllı ekmek dilimleri gibi besin açısından zengin seçenekler tercih edilmelidir. Yediğiniz yiyeceklerin miktarı ve türleri sağlıklı beslenmenin önemli bir parçasıdır. Kendi sağlıklı beslenme planınızı oluşturmak için çeşitli yiyecek ve içecekleri seçilmelidir. Tüm besin gruplarından yiyecekleri dahil edin: meyveler, sebzeler, tahıllar, süt ürünleri ve proteinli yiyecekler. Yemekten önce tabağınıza, çantanıza, kaseye veya bardağınıza ne kadar yiyecek koyduğunuza dikkat edilmelidir. Yeni doğan bebek için anne sütü ihtiyaçlarını karşılamak için her gün 3 ana öğün ve 1-2 kez de ara öğün tercih edilmelidir. Besin öğesi ve enerji sağlayan ideal atıştırmalıklar; sandviçler, tam tahıllı/ kuru meyveli ekmekler, sütlü içecekler, sütlü gevrekler, meyve, yoğurt, fındıkgiller ve tohumlar, avokado, peynir ve tahıllı bisküviler, sebzeler/yoğurtlu sebze sosları. Aile desteği ve bakımı, beraberinde yerel olarak satılan mevsimine uygun besinlerden iyi besleyici bir beslenme planı takibi hem anne hem de bebeğin sağlığını destekleyerek emzirmeye yardımcı olmaktadır. Hamilelik sırasında demir ve folik asit takviyeleri gereklidir, bebeğin doğumundan en az 3 ay sonraya kadar devam ettirilmelidir. Demir takviyelerini yemekle beraber almak emilimini arttırmaktadır. Bebekte öğrenme engelini, gecikmiş gelişmeyi, fiziksel büyümedeki zayıflığı ve anne de guatr oluşumunu önlemek için iyotlu tuz kullanılmalıdır. Doğumdan hemen sonra veya 6 hafta içinde anne sütü ile yeterli alımından emin olmak için A vitamini takviyesi alınmalıdır. Emzirirken özel bir diyet yapmaya gerek yoktur. Sadece sağlıklı seçimler yapmaya çalışılmalıdır. Ergen annelerin daha fazla yiyecek, ekstra bakım ve daha fazla dinlenmeye ihtiyaçları vardır. Doktorunuz fiziksel olarak aktivite yapmayın demedikçe, her hafta 2,5 saat tempolu yürüyüş, dans ya da yüzme gibi bir fiziksel aktivite tercih edilebilir. Aktivite, bir seferde en az 10 dakika boyunca yapılmalı ve tercihen hafta boyunca yayılmalıdır. Emzirirken sıvı ihtiyacınız artmaktadır, her zamankinden daha fazla olduğunu fark edebilirsiniz. Susuzluğunuzu gidermek için yeterli miktarda, tercihen susamış hissetmeden önce içilmelidir, idrarınız koyu sarı renkte ise daha fazla içilmelidir. Bebeğinizi emzirmeye yakınken de bir bardak su içmeye gayret edilmelidir. %100 meyve suyu, süt/ayran vb. içecekleri günlük ihtiyaçlar doğrultusunda alınmalıdır. Çay, kahve ve kolalı içeceklerdeki kafein, anne sütüne geçebilmektedir ancak küçük miktarlarda zararlı kabul edilmemektedir, fazlası bebeğinizi kızdırabilir veya uykusunu etkileyebilir. Günlük 2-3 bardak çay, kahve, kola ile sınırlandırmaya çalışılmalıdır. Deniz ürünleri sağlıklı bir diyetin parçasıdır. Su ürünlerindeki protein ve Omega-3 yağ asitleri hem bebek hem anne için önemli sağlık yararları içermektedir. Çoğu deniz ürünü civa veya diğer kirleticiler içerir. Anne sütünden aşırı miktarda civaya maruz kalmak, bir bebeğin gelişen sinir sistemi için risk oluşturabilir. Mevsiminde ve denizden balık tüketin. Sardalya, hamsi, istavrit, lüfer ve alabalık omega-3 yağlarından yüksek ve civadan düşüktür. Somon gibi yoğun olarak çiftlikte yetişen balıklar, cıva açısından riskli olmasa bile, yetiştirmede kullanılan ilaçlar ve yemler açısından soru işaretleri taşır. Tercihen yabani somon alınmalıdır. Ahtapot, kalamar, karides gibi deniz ürünleri de düşük miktarda cıva içerir. Risk almadan balık yemek istiyorsanız yüzey balıkları tercih edilmelidir. Haftada 2-3 kez ortalama toplamda 250 ila 350 gram arası balık tercih edilmelidir. Konserve ton balığı haftada 170 gramı geçmemelidir. Kiremit, köpekbalığı, kılıçbalığı ve kral uskumru civa içerikleri yüksek olduğundan tercih edilmemelidir. Emzirirken, farklı yiyecekler yiyerek anne sütünün lezzetini değiştirmek bebeğinizi farklı tatlara maruz bırakacak ve ona katı yiyecekleri daha kolay bir şekilde kabul etmesine yardımcı olacaktır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa İnegöl’ün geçmişi ile geleceği aynı iftarda buluştu İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, Huzurevi sakinleriyle lise öğrencilerini aynı iftar sofrasında misafir etti. Gastro İnegöl’de düzenlenen iftarda, öğrenciler ve yaşlılar birbirleriyle kaynaşma fırsatı buldu. İnegöl Belediyesi, Gastro İnegöl’de özel bir iftar programına imza attı. 18-24 Mart tarihleri arasında kutlanan Yaşlılar Haftasında program yoğunluğundan dolayı Huzurevi sakinleriyle bir araya gelemeyen Belediye Başkanı Alper Taban, Perşembe akşamı Huzurevi sakinleri için iftar programı düzenledi. İftara Halil İnalcık Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri de davet edildi. Özel gecede, şehrin gençleriyle yaşlıları birlikte oruç açıp kaynaşma fırsatı buldu. Huzurevi idarecileri ile Halil İnalcık Sosyal Bilimler Lisesi idarecilerinin de katıldığı iftara ilişkin konuşan Belediye Başkanı Alper Taban, “Geçtiğimiz hafta yoğun programlar dolayısıyla Huzur Evi sakinlerimizin Yaşlılar Haftasını kutlayamadık. Bu akşam Halil İnalcık Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerimizi de davet ederek istedik ki hem yaşlılarımız hem gençlerimizle aynı sofrada oruçlarımızı açalım. İnegöl’ümüzün geçmişi ile geleceğinin buluştuğu kıymetli bir iftar sofrası oldu. Gençlerimiz büyüklerimizin tecrübesinden, yaşlılarımız da öğrencilerimizin enerjisinden istifade ettiğini görmek bizleri mutlu etti. Bu özel buluşmayı da şehrimizin yeni değeri Gastro İnegöl’de gerçekleştirmek istedik. Davetimize katılıp soframızı bereketlendiren kıymetli büyüklerimize ve değerli gençlerimize teşekkür ediyorum” dedi.
Muğla Toprak havuz balık yetiştiriciliğine GEKA’dan destek Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda faaliyetlerini yürüten Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA), Milas’ta toprak havuzlarda yetişen balığın depolanması ve paketlenmesi tesisinin fizibilite projesine destek verdi. GEKA’nın 2023 yılı Fizibilite Desteği Programı kapsamında desteklenen Milas İlçesi İç Su Ürünleri Yetiştirici Üreticileri Birliği’nin başvuru sahibi olduğu ‘Topraktan Fışkıran Balığın Depolanması ve Paketlenmesi Tesisinin Fizibilite Raporu’ projesinin sözleşmesi imzalandı. Böylece, toprak havuzlarda balık yetiştiriciliğinin Türkiye’deki tek örneği olan Muğla Milas’ta sektörün gelişimine yönelik önemli bir adım atılmış oldu. Milas ilçesi Su Ürünleri Üreticileri Birliği Başkanı Muhammed Toğuç sektöre ve projeye yönelik yaptığı açıklamada, “Tarıma uygun olmayan arazilere kazdırılan toprak havuzlarda iç pazarda yüksek talep gören çipura, levrek, granyöz, karides ve yengeç gibi türlerin üretimini yapıyoruz. Son yıllarda bölge ve ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan balık üretimine yönelik 86 adet toprak havuz işletmesi bulunuyor ve bu işletmelerde yılda 6 bin ton balık üretimi gerçekleştiriliyor. Ayrıca yaklaşık bin kişinin istihdam edildiği Milas Toprak Havuzları bölgesi, ülkede üretilen çipura ve levrek yavrularının yüzde 60’ından fazlasını üretmesiyle de öne çıkıyor. Milas ilçesi Su Ürünleri Üreticileri Birliği’mize ait arazide depolama ve paketleme tesisi kurmayı planlıyoruz. Bu tesisin hayata geçmesiyle önümüzdeki yıllarda üretimimizi yüzde 50 artırmayı ve böylece ihracat çalışmalarına da başlamayı hedefliyoruz” dedi. Planladıkları yatırımın uygunluğunu tespit edebilmek amacıyla öncelikle tesisin fizibilite raporunun hazırlanması gerektiğini söyleyen Toğuç, bu sebeple GEKA’nın Fizibilite Desteği Programı’na proje başvurusu yaptıklarını ve destek almaya hak kazandıklarını söyledi. Proje ile bahsi geçen tesisin kurulumunun fizibil olup olmadığı belirleneceğini söyleyen Toğuç, proje kapsamında yapılacak çalışmalarla bölgenin su kaynakları, çevresel şartlar, toprak yapısı ve üretimin sürdürülebilirliği vb. açılardan uygunluğu tespit edilecek ve tesisin kurulum maliyetleri belirlenecektir” dedi. Son olarak proje fikrinin oluşmasından geliştirilmesine kadar birçok süreçte desteklerini sunan Güney Ege Kalkınma Ajansı’na teşekkür etti. GEKA Genel Sekreteri Özgür Akdoğan, “2023 yılı Fizibilite Desteği Programımız kapsamında üç projemiz destek almaya hak kazandı. Bu projelerimiz Güney Ege Bölgesi’nin kalkınmasına, ekonomisinin ve sosyal yapısının güçlendirilmesine katkı sağlayacaktır. Projelerin olumlu sonuçlanmasıyla hayata geçecek yatırımlarla bölgede tarım ve sanayi sektörlerinin rekabet gücü artacak, çevresel sürdürülebilirlik sağlanacak, lojistik kapasitesi ve ulaşım altyapısı geliştirilecektir. Uzun yıllardır yürüttüğümüz Fizibilite Desteğini önümüzdeki günlerde 2024 yılı için de ilan edeceğiz” dedi.
Afyon Aile ve Gençlik Fonu’na 6 binden fazla başvuru yapıldı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Aile ve Gençlik Fonu’na bugün itibarıyla 6 bin 299 çiftin başvurduğunu belirterek, “Değerlendirmesi yapılan ve olumlu sonuçlanan çiftleri bu hafta evlilik öncesi eğitimlere aldık” dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Afyonkarahisar’ın Dinar ve Sandıklı ilçelerini ziyaret etti. Vatandaşlarla bir araya gelen, esnafı ziyaret eden Göktaş’a halk yoğun ilgi gösterdi. Sandıklı ilçesinde seraları da ziyaret ederek, buralarda çalışan kadınlarla bir araya gelen Bakan Göktaş, ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Bakan Göktaş, Aile ve Gençlik Fonu başvurularına ilişkin soru üzerine, “Bugün itibarıyla 6 bin 299 çiftimiz fondan yararlanabilmek için başvuruda bulundu” dedi. Başvuruların titizlikle değerlendirildiğini aktaran Göktaş, “Şu ana kadar en çok başvuruyu Hatay’dan aldık. Değerlendirmesi yapılan ve olumlu sonuçlanan çiftleri bu hafta evlilik öncesi eğitimlere aldık. Resmi nikahın ardından da krediler hesaplarına yatmaya başlayacak” diye konuştu. Projenin öncelikli olarak deprem bölgesinde pilot olarak uygulanmaya başladığını hatırlatan Göktaş, “Depremden etkilenen gençlerimize öncelik veriyoruz. Pilot bölge Adıyaman, Gaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçeleri ile Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya olarak belirlenmişti. Fonu deprem bölgesinin ardından Türkiye geneline yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Ülkemizin gençleri her şeyin en iyisini hak ediyor” ifadelerini kullandı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına 8 bin personel alımıyla ilgili takvime yönelik soru üzerine Bakan Göktaş, şunları kaydetti: “Başvuru süreci tamamlandı. Bakanlık tarihimizdeki tek seferde en büyük personel alımını yapıyoruz. Nisan ayı içerisinde atamaları gerçekleştireceğiz. Değişen ihtiyaçlara göre hizmetlerimizin niteliği ve kalitesi her geçen gün artıyor. Yeni mesai arkadaşlarımızla milletimize en iyi hizmeti sunmak için çalışmaya devam edeceğiz.”
Trabzon Avrasya Üniversitesi’nin Mock-Up Sınıfında eğitim başladı Avrasya Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Sivil Havacılık ve Kabin Hizmetleri Programı Mock-Up sınıfında eğitim başladı. Düzenlenen açılış programına Avrasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Füsun Terzioğlu, akademisyenler ve öğrencilerin yanı sıra Pelitli Ahmet Can Bali Anadolu Lisesi Müdürü Ahmet Mezereli, Maçka Kayalar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Ayhan Demirbaş Trabzon Sınav Koleji Kurucu Müdürü Mehmet Şal, Yönetim Kurulu Üyesi Rafet Kazaz ve Kurs Merkezi Müdürü Halil Uzun katıldı. Sivil Havacılık ve Kabin Hizmetleri Programı 1. Sınıf öğrencisi Berkay İleli, yaptığı açıklamada “Buraya gelirken acaba bir Mock-Up sınıfı var mıdır diye düşünüyordum. Geldiğimde bu alanın hazırladığını gördüm ve kısa bir zamanda açılışını yapıyoruz. Buraya her girdiğimde kendimi bir öğrenci gibi değil havacılık sektöründe aktif görev alan bir kişi gibi hissediyorum. Hayallerim beni buraya getirdi, inşallah alanımdan başarıyla mezun olacağım ve en kısa sürede havacılık sektöründe görevime başlayacağım. Emeği geçen ve özellikle bu uygulama alanının çok kısa sürede hazırlanmasını sağlayan başta üniversitemizin kurucusu, Mütevelli Heyet Başkanımız Sayın Ömer Yıldız’a ve tüm yöneticilerimize teşekkür ediyoruz” dedi. Avrasya Üniversitesi Mock-Up sınıfında öğrenciler, acil durum, emniyet, tıbbi konular, tehlikeli maddeler, yolcu hizmeti, anons, ikram ve servis gibi eğitimleri uygulamalı olarak alabilecek.