SAĞLIK - 05 Ekim 2019 Cumartesi 13:46

Biten ilişkinin ardından toparlanma yolları

A
A
A
Biten ilişkinin ardından toparlanma yolları

Uzman Klinik Psikolog Merve Kırna, biten ilişkinin ardından toparlanma yolları konusunda önemli açıklamalarda bulundu.

Uzman Klinik Psikolog Merve Kırna, biten ilişkinin ardından toparlanma yolları konusunda önemli açıklamalarda bulundu.


Her şey filmlerdeki gibi başlar; birlikte kurulan güzel hayaller, tatlı sözler, heyecanlar Bazen her şey planlandığı gibi gitmez ve ayrılık kapıyı çalabilir. Bu durum kişiden kişiye göre değişse de bazı durumlarda çok sancılı geçebilir hatta kişiyi depresyona itebilir” diyen Psikolog Merve Kırna, “Biten bir ilişkinin ardından yaşanan üzüntü, kişi için kayıptır ve ölüm kaybında olduğu gibi; kişiyi tekrar göremeyecek olmak, geleceğe yönelik kurulan hayalleri gerçekleştirememiş olmak gibi bazı ortak özellikler taşımaktadır. Ayrılık sürecinde ilişkinin nasıl sonlandığı, kişi için ilişkinin önemi, ayrılan taraf mı terkedilen taraf mı olunduğu, ilişkiye yapılan yatırım, evli ya da bekar olmak, ilişkinin uzunluğu da toparlanma sürecini etkeleyen etkenler arasındadır” dedi.


Psikolog Merve Kırna, ayrılık sonrası neler yapılmalı? neler yapılmamalı? konusunda şunları söyledi; “Biten ilişki sonrası bazen kişilerde; gereksizce karşı tarafı suçlama, yolunda gitmeyen ilişki sonucu olan ayrılığa bir günah keçisi ilan etme isteği oluyor. Unutulmamalı ki her zaman iki iyi insanın bir araya gelmiş olması mükemmel bir ilişki için yeterli olmuyor, biten ilişki kişilerin karakterini kötü yapmıyor, sadece yaşanan ilişki için iyi olmanın yeterli olmadığı anlamına geliyor. Bu yüzden karşı tarafı suçlamak yerine “Ben de iyi biriyim, o da iyi biri ama bu ilişki için iyi insan olmamız doğru ilişkinin anahtarı değil” diye düşünebilinmelidir.


Yasınızı ertelemeyin. Ayrılık sonrası yapılan en büyük hatalardan biri yaşananları yok saymak, ağlamak istese de ağlamamak ve üstünü örtüp hiçbir şey olmamış gibi davranmaktır. Bu aynı ayağını masaya vuran ve canı yandığı halde çocuğun “acımadı ki, acımadı ki” demesi gibidir. Tutulması gereken bir yas var ise bu yas tutulmalı, tutulmayan her yas, bastırılan her duygu, üzüntü ve öfke somatik bir şekilde dışa vurur kendini. Örneğin aldatılan, terkedilen bir kişi “Neden onun yasını tutayım, beni bırakmış bir de onun için üzülecek miyim?” der. Fakat yaşanması gereken duygu kişi için değil, yaşanılan ilişki içindir aslında. Tutulan yas aynı zamanda ayrılık gerçeğini kabulleniş ve ilişkiden çıkarılması gereken dersler için de çok önemlidir.”


Hemen yeni bir ilişkiye başlamanın da en sık yapılan hatalardan biri olduğunu dile getiren Psikolog Merve Kırna, “Ayrılık sonrası hemen yeni ilişkiye başlayan kişiler, genellikle yas tutma ve kabulleniş sürecini kaldıracak güçte olmayan kişilerdir. Yeni bir ilişkinin eskiyi unutturacağını, deyim yerindeyse “çivi çiviyi söker” diye düşünür kişi. Bu davranış ameliyat edilmeden kapanmayacak olan kanayan bir yaranın yara bandı ile kapatılınca iyileşeceğini düşünmek gibidir.


Tarlada bir ekini ekmek için bile nadas süreci vardır ki, amaç toprağı dinlendirmek, yeni ekilecek ürün ile eski ürünü karıştırmamak ve yeni ürünü kaliteli kılmaktır. Yası tutulmamış, geçmiş ilişkiden çıkarılması gereken dersleri almamış, biten ilişkinin analizi yapılmamış, ilişkideki rolünü sorgulamamış, ilişki sürdürme ve problem çözme şekillerini incelenmemiş ve kendine yeni bir ilişkiye başlamak için zaman tanımamış olan kişinin bastırdığı eski ilişkiye dair kazanımlardan oluşan duyguların, davranışların, problemlerin farklı kişiler ile gelecekte tekrar karşısına çıkması muhtemeldir.


Ayrıldıktan sonra mesaj atmak, aramak, sosyal medya hesaplarından takip etmek kişinin yas sürecini uzatan etkenler arasındadır. Bazen kişi dost kalmayı ister; yoğun duygular hissettiği kişi ile arkadaş olarak kalmak çok mümkün olmamak ile birlikte ayrılık acısını atlatmayı zorlaştırmaktadır. Duygular soğuyunca, yas süreci tamamlanınca ve o kişiyi gürünce öfke, kızgınlık, sevgi gibi hiçbir duygu hissetmediğinizde buna karar vermek önemlidir.


Bitmiş ilişkinin ardından yas tutmak, yaşanması gereken acının, öfkenin ve duyguların yaşanması gerekmektedir fakat bu sürecin gereğinden fazla uzaması ise ayrı bir sorunu beraberinde getirir. Kişi bazen ayrıldığı partnerin geri geleceğine inandığı için, bazen yeni bir ilişkiye başlamak zor geldiği için biten ilişkiye dair kendisiyle yüzleşemez, ayrılığın bittiğini kabullenemeyen kişiler yas sürecini tamamlamakta zorlanır ve bazen bu durum depresyona kadar gidebilmektedir.


Yaşadığınız üzüntüyü paylaşmaktan çekinmeyin. Bazı kişiler yaşadığı durumu kimseyle paylaşmak istememektedir, paylaşırsa insanlar tarafından güçsüz görüneceğini ya da “Hala onu mu düşünüyorsun” tutumuyla karşılaşmaktan çekinirler. Bu süreci yalnız atlatmak yerine güvendiğiniz, sizi dinleyecek, destek olacak tanıdıklarınızla paylaşmanız süreci kolay atlatmanız açısından önemlidir.


Yaşanan üzüntü ile başedemeyen kişiler bazen kendisini fazla yemek yemeye ya da yemekten kesilmeye, bazen günün tümünü “Uyursam bu acım geçer” düşüncesi ile uyuyarak geçirmeye ya da tüm gece uyuyamama veya da alkol, madde gibi zararlı maddeler ile düşüncelerini uyuşturmaya yönlendirir. Eskiden yaptıkları sosyal aktiviteleri yapmaktan kaçınabilirler, kendi içine çekilebilirler. Bilinmelidir ki, bu durumlar yaşanılan süreci bastırmaktan başka bir işe yaramayacak, unutmanızı sağlamayacaktır.


Biten bir ilişkinin ardından zamana ihtiyacınız olduğunu unutmayın. Bu durumun yaşanması ve alınması gereken derslerin alınıp, ilişkinin analizi yapılıp, eski ilişkinizde neyi neden yaptığınızı farkedip eski hataları yeni ilişkiye taşımamanız için hayatın size verdiği bir ödev olduğunu ve hayatınızı yeniden yapılandırmak, kendinizi daha iyi tanımak, eksik ve hatalarınızı görüp farkedebilmek için verilen bir şans olduğunu hatırlayın. Tüm bu süreçler ile tek başınıza başedemiyor ve bu durum sosyal, iş, eğitim, kariyer alanlarınızda bozulmalara neden oluyorsa, psikolojik destek almanız sağlıklı ayrılığı kabulleniş açısından oldukça önem taşımaktadır.” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden ‘Dev’ ameliyat Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 210 kilogram olan obezite hastası başarılı bir ameliyat geçirdi. 26 yaşındaki hastanın hedefi bu ameliyat ile 10 kilo verebilmek. Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 210 kilogramlık Muhsin Akklınç’a cerrahi operasyon gerçekleştiren Genel Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Burhan Hakan Kanat, yıllar önce dramatik sonuçlanan operasyonların günümüzde artık çok daha olumlu sonuçlar doğurduğunu ifade etti. 210 kiloya sahip 26 yaşındaki Muhsin Akkılınç’a mide küçültme operasyonu gerçekleştiren Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorlarından Prof. Dr. Burhan Hakan Kanat, obezitenin vücutta yağ birikiminin artmasıyla oluştuğunu belirtti. Obezite ile mücadelenin sadece genel cerrahi uzmanlarının değil, multidisipliner yaklaşımla yapılması gereken bir durum olduğunu ifade eden Prof. Dr. Burhan Hakan Kanat, "Tüm hastalara önce bir endokrinoloji dahiliye uzmanlığı eşliğinde diyet tedavisi verilmesi gerekmektedir. Diyet tedavisinin ardından bir de farmakolojik tedavi dönemi var. Bunlara rağmen zayıflayamayan, zayıflamayı başaramayan hastalarımız için cerrahi operasyon önermekteyiz. Yıllar önce obezite cerrahisinden kaynaklanan komplikasyonlar vardı. Bundan dolayı operasyonlar ölümle sonuçlanan çok dramatik ve çok medyatik olabiliyordu. Ancak yıllar içerisinde hem cerrahların tecrübelerinin artmasıyla hem de tıbbi teknolojinin daha ilerlemesiyle komplikasyon alanları ve bunlara bağlı ölüm oranları çok daha azalmış durumda. Bu yüzden hastalar güvenerek tecrübeli merkezlerde ameliyat olabilirler. Ülkemizde kadınların neredeyse yüzde 40’ı erkeklerin ise yüzde 25’i maalesef obez sınıfına girmektedir. Bu yüzden obeziteyle mücadele ülkemiz için çok önem arz ederken, Sağlık Bakanlığımız her geçen gün obezite merkezlerini arttırarak kurmaktadır" dedi. “Hedefim 100 kilogram vermek” Kahramanmaraş’tan Malatya’ya obezite tedavisi için gelen Muhsin Akklınç ise cerrahi operasyon ile mide küçültme ameliyatı olduğunu belirtti. Aşırı kilolarından dolayı hayatında zorluklar yaşadığını ifade eden Akkılınç, "Aşırı kilolar yüzünden yürürken çok zorlanıyordum ve belim ağrıyordu. Günlük işlerimin birçoğunu yapamıyor, önemli toplantılara katılamıyordum. Daha önce birçok kez normal diyet yaptım. Fakat olmadı. Cerrahi operasyonun eskisi gibi başarısız sonuçlanma riskinin az olduğunu ifade eden Prof. Dr. Burhan Hakan Kanat, 210 kilo iken beni ameliyat etti. Kendisine teşekkür ediyorum. Benim için ideal olacak kilo 100 ila 110 arası. Yapılan mide küçültme cerrahi operasyonu ile 100 kilogram verme hedefindeyim” diye konuştu.
Samsun ‘Afrika çöl tozları çocukları daha fazla etkiliyor’ Çöl tozlarının solunum yolu hastalığı olanları olumsuz etkileyebileceğine değinen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nurhan Köksal, “Çöl tozlarının yoğun olduğu günlerde özellikle çocuklar ve solunum sistemi rahatsızlığı olanların sağlığı olumsuz etkilenmektedir” dedi. Liv Hospital Samsun Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nurhan Köksal, Afrika çöl tozları hakkında bilgilendirmelerde bulundu. “Astım hastaları dikkat etmeli” Çöl tozlarının solunum yolu hastalığı olanları olumsuz etkileyebileceğine değinen Prof. Dr. Köksal, “Çöl tozlarının yoğun olduğu günlerde özellikle çocuklar ve solunum sistemi rahatsızlığı olanların sağlığı olumsuz etkilenmektedir. Erişkinlerde özellikle solunum yetmezliği olanlarda, astım, KOAH, bronşiektazi ve solunum yolları rahatsızlığı olanlarda problemler daha belirgin şekilde ortaya çıkar. Ayrıca çocuk yaş grubu da en fazla etkilenen grubunu oluşturmaktadır” diye konuştu. “Solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabilir” Çöl tozlarının, solunum yolu enfeksiyonlarına neden olduğunu dile getiren Prof. Dr. Köksal, “Çöl tozlarının havada fazla miktarda bulunması, mukozal yüzeyler ile teması gözde, burunda ve solunum yollarında direk tahriş edici etkisiyle rahatsızlık verebilir. Özellikle alerjik bünyeye sahip kişilerde ve KOAH, astım gibi solunum yolu hastalıkları bulunan kişilerde bu tahriş edici etkisi daha yoğun olarak karşımıza çıkabilir. Toz miktarının arttığı durumlarda normal sağlıklı bireylerin de solunum yolları etkilenmektedir. Bu tahriş edici etkisinden başka, toz partiküllerine bakteri ve virüsler bağlı kalarak solunum yolu enfeksiyonlarına da neden olabilir. Böyle durumlarda solunum yolu enfeksiyonlarının artmasının bir nedeni de artan toz miktarının güneş ışığını ve ultraviyoleyi engelleyerek yine havada mikroorganizmaların uzun süre kalmalarına neden olmalarıdır” şeklinde konuştu. “Zorda kalmadıkça dışarı çıkmayın” Prof. Dr. Köksal, “Tüm bu olumsuz şartlarda akciğer sağlığımızı koruyabilmek için özellikle kronik solunum yolu ve astımı olan hastalarımızın, toz yoğunluğunun fazla olduğu dönemlerde zorunlu kalmadıkça dışarı çıkmamaları, ev havalandırmalarını bu dönemlerde yapmamalarını ve maruziyet olduğu dönemlerde mutlaka maske takmalarını öneriyoruz” ifadelerini kullandı.
Kayseri Başkan Çolakbayrakdar, “Çözüm merkezi, Kayseri’nin en torpilli numarasıdır” Kocasinan Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren Çözüm Merkezi ile vatandaşların talepleri çözüme kavuşturuyor. Çözüm Merkezi’ni en torpilli numara olarak niteleyen Başkan Çolakbayrakdar, “Özellikle başımızın tacı olan vatandaşımızı önemsiyoruz ve beklentilerini hızlı bir şekilde karşılamak için merkezimizle sonuç odaklı çözüm üretiyoruz” dedi. Çözüm Merkezinin tüm belediyecilik hizmetlerini tek bir çatı altında aktaran bir birim olduğunun altını çizen Başkan Çolakbayrakdar, “ 25 Ağustos 2016 yılında hayata geçirdiğimiz Çözüm Merkezi, torpilli telefon numarasıdır. Çünkü vatandaş benden bir talepte bulunduğu zaman bende 0(352) 222 70 00’nolu numarayı arayıp, söylüyorum. Bundan dolayı torpilli hat diyoruz. Herkesin rahatlıkla ulaşabileceği ve herkesin belediyeyle olan taleplerini bu hat üzerinden yönetebileceği bir telefon numarasıdır. Bir telefonla belediyenin tüm birimlerine ulaşabileceğiniz ve hizmeti vatandaşın ayağına götüren bir iletişim hattıdır. Biz diyoruz ki; ‘Kocasinan Belediyesi’ne ve ‘Başkana’ her turlu ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda bu uygulama ilçe sakinlerimizle belediyeyi birlikte yönetme tarzıdır. Vatandaşlarımızın beklentilerini isteklerini ve taleplerini yerine getirebiliyorsak, vatandaşlarımızı mutlu edebiliyorsak yönetim tarzı olarak doğru bir yönetim sergiliyoruz demektir. Bu anlayışı da sahaya yansıtma noktasında atmış olduğumuz önemli adımlardan bir tanesidir” ifadelerini kullandı. “ÇÖZÜM MERKEZİYLE TALEPLERE ANINDA YANIT VERİYORUZ” Çözüm Merkezi ile daha hızlı iletişim ve operasyon refleksi daha yüksek belediyecilik yaptıklarına dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar, “Vatandaşımız, bizim baş tacımızdır. Vatandaşımızı önemsiyoruz ve beklentilerini hızlı bir şekilde karşılamak için Çözüm Merkezi ile sonuç odaklı çözüm üretiyoruz. Özellikle pandemi süreci gibi hiç evinden çıkamayan vatandaşımızın yanında olduk. Yani Kocasinan Belediyesi hiç düşünmediğiniz zaman ansızın yanınızda oluyor. Sadece talep değil, zaman zaman vatandaşımızın memnuniyetini ve teşekkürlerini alıyoruz. Ayrıca Çözüm Merkezinin yazılımı tamamen belediye personelimiz tarafından yapılmış olan bir sistemdir. Her türlü iletişim kanalından bizlere ulaşılıyor. İlçe sakinlerimiz, isteklerini yüz yüze iletebilmenin yanı sıra her türlü iletişim kanalı; sosyal medya, Kocasinan Belediyesi’nin web sitesi, mobil uygulamalı cep telefonu ve Watsapp hattı 0(352) 222 70 00’ nolu telefon numarasından her şekilde belediyeye anında ulaşabiliyor. Kocasinan Belediyesi hem 7/24 saat çalışan bir belediye hem de 7/24 saat ulaşılan bir belediyedir” diye konuştu.
Zonguldak ZBEÜ Hemşirelik Bölümü öğrencileri üniformalarını giydi ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Hemşirelik Bölümü birinci sınıf öğrencileri için bu yıl ilki düzenlenen 2023-2024 Akademik Yılı Üniforma Giyme Törenine katıldı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü 2023-2024 Akademik Yılı Üniforma Giyme Töreni gerçekleştirildi. Sezai Karakoç Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Bekir Hakan Bakkal, Prof. Dr. Servet Karasu, Genel Sekreter Prof. Dr. Zehra Safi Öz, senato üyeleri, akademisyeneler, öğrenciler ve aileler katıldı. Törenin açılışında konuşan Hemşirelik Bölümü Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nurten Taşdemir, üniforma giyme törenin bu yıl ilkini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi. Ardından kürsüye çıkan Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sibel Koçak, ilk üniformalarını giyen öğrencilere mesleğe önemli bir adım attıklarını dile getirerek, “Bugün giyeceğiniz üniformalarınızı meslek hayatınız boyunca gururla üzerinizde taşımanızı, üniversitemizi ve ailenizi gururlandırmanızı aynı zamanda meslek hayatına çok iyi hazırlanmanızı temenni ediyorum. Sizler gerek ülkemizde gerekse dünyada bütün sağlık sistemlerine kolaylıkla uyum sağlayabilecek kabiliyette olup bununla beraber günümüzün modern sağlık sistemlerinin farkında olarak bilimin ışığında yetişecek nesillersiniz. Her birinizin kariyerlerinde çok güzel yerlere gelmenizi, ülkemize ve geleceğimize sağlık alanında katkı sağlayan bireyler olacağınıza tüm kalbimle inanıyorum. Yolunuz açık, hemşirelik mesleğine atacağınız ilk adımınız hayırlı ve uğurlu olsun” diye konuştu. ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, üniversitenin sağlık alanında sunduğu nitelikli eğitimle geleceğin sağlık profesyonellerini donanımlı bir şekilde yetiştirdiklerini belirtti. Pandemi dönemiyle hemşirelik mesleğinin önemine bir kez daha şahit olunduğuna dikkat çeken Özölçer, hemşire adaylarına mesleklerini özveriyle yapmaları hususunda tavsiyelerde bulundu. Öğrencilerin meslek hayatlarına ilk adımlarını atmalarının heyecan verici bir dönem olduğunu vurgulayan Özölçer, tebrik ederek başarılarının devamını diledi. Konuşmaların ardından hemşirelik bölümü öğrencilerine Rektör Özölçer ve Senato Üyeleri tarafından üniformaları giydirildi. Toplu fotoğraf çekiminin akabinde tören sona erdi.