GENEL - 08 Ağustos 2019 Perşembe 14:29

ETSO’dan “VERBİS” uyarısı

A
A
A
ETSO’dan “VERBİS” uyarısı

Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO), 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’yla getirilen yükümlülükler sebebiyle, ileride oluşabilecek mağduriyetlere meydan verilmemesi açısından, özellikle Veri Sorumluları Sicil Bilgi Sistemi’ne (VERBİS) kayıt yükümlülüğü ile bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde olabilecek cezai yaptırımlar ve veri sorumlularına getirilen diğer yükümlülükler konularında üyelerine uyarıda bulundu.

Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO), 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’yla getirilen yükümlülükler sebebiyle, ileride oluşabilecek mağduriyetlere meydan verilmemesi açısından, özellikle Veri Sorumluları Sicil Bilgi Sistemi’ne (VERBİS) kayıt yükümlülüğü ile bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde olabilecek cezai yaptırımlar ve veri sorumlularına getirilen diğer yükümlülükler konularında üyelerine uyarıda bulundu.


Konuyla ilgili ETSO’dan yapılan açıklamada, Türkiye’de kişisel veri işlemekte olan tüm gerçek ve tüzel kişiler için bazı yükümlülükler getiren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun, 07 Nisan 2016 tarihli, 29677 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe girdiği belirtilerek, Kişisel Verileri Koruma Kurumu Veri Yönetimi Dairesi Başkanlığı’nın konuya ilişkin uyarılarına yer verildi. Oda ve borsa üyelerinin bilgilendirilmesi amacıyla TOBB aracılığıyla gönderilen yazıda, veri sorumlusunun tanımı yapılarak, önemli noktalara dikkat çekiliyor.


Yazıdaki önemli konuların ele alındığı ETSO’nun açıklamasında şu ifadelere yer verildi; “Kanunun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinde veri sorumlusu; "Kişisel verilerin işleme amaçlarını ve vasıtalarını belirleyen, veri kayıt sisteminin kurulmasından ve yönetilmesinden sorumlu olan gerçek veya tüzel kişi" olarak, kişisel veri işleme ise; "Kişisel verilerin tamamen veya kısmen otomatik olan ya da herhangi bir veri kayıt sisteminin parçası olmak kaydıyla otomatik olmayan yollarla elde edilmesi, kaydedilmesi, depolanması, muhafaza edilmesi, değiştirilmesi, yeniden düzenlenmesi, açıklanması, aktarılması, devralınması, elde edilebilir hale getirilmesi, sınıflandırılması ya da kullanılmasının engellenmesi gibi veriler üzerinde gerçekleştirilen her türlü işlem" olarak tanımlanmıştır. Kanunun 4. maddesinde kişisel veri işlenmesi esnasında uyulması gereken temel esaslar belirlenmiş, 5. maddesinde kişisel verilerin işlenme şartları, 6. maddesinde özel nitelikli kişisel veriler ve işlenme şartları, 7. maddesinde kişisel verilerin silinmesi, yok edilmesi veya anonim hale getirilmesi, 8. maddesinde kişisel verilerin yurt içinde aktarımı, 9. maddesinde yurt dışına aktarımı, 10. maddesinde aydınlatma yükümlülüğü, 12. maddesinde veri güvenliği tedbirleri alma yükümlülüğü, 16. maddesinde ise Veri Sorumluları Siciline kayıt yükümlülüğü getiren hükümler düzenlenmiştir.”


Söz konusu madde metinlerinin uygulanmasına yönelik, yönetmelikler, tebliğler, ilke kararları, Kurul kararları, rehberler, kılavuzlar ve broşürler de Kurul tarafından hazırlanarak ilgili ortamlarda duyurulduğunun kaydedildiği açıklamada ayrıca, halihazırda pek çok şirketin 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile getirilmiş olan başta Veri Sorumluları Sicil Bilgi Sistemine kayıt yükümlülüğü olmak üzere, kişisel veri işleme envanteri hazırlanması, kişisel veri saklama ve imha politikası hazırlanması, aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmesi ve ilgili kişilerin başvurularına cevap verilmesi gibi yükümlülükler konusunda detaylı bilgi sahibi olmadığı değerlendirildiğinden bu konuda bir kılavuz hazırlandığı belirtildi.


Kişisel Verileri Koruma Kurumu Veri Yönetimi Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan, ‘İş Dünyası İçin Kişisel Verilerin Korunması Kanununa Uyum Kılavuzu’nda da dikkate değer bilgiler veriliyor. Kılavuzda yer alan bilgilere göre; Kanunun Geçici 1. Maddesi gereği veri sorumlularının, Kurul tarafından belirlenen ve ilan edilen süre içinde ‘Veri Sorumluları Siciline’ kayıt yaptırılmaları zorunluluğu bulunuyor.


2018/88 sayılı Kurul Kararı ile belirlenen ve 18 Ağustos 2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan VERBİS’e kayıt tarihleriyle ilgili bilgilerin de yer aldığı kılavuzda; yıllık çalışan sayısı 50’den çok veya yıllık mali bilanço toplamı 25 milyon TL’den çok olan gerçek ve tüzel kişi veri sorumluları ile yurtdışında yerleşik gerçek ve tüzel kişi veri sorumlularının en son 30 Eylül 2019 tarihine kadar ‘Veri Sorumluları Siciline’ kayıt yaptırmalarının gerektiği bildiriliyor. Yine, yıllık çalışan sayısı 50’ den az ve yıllık mali bilanço toplamı 25 milyon TL’ den az olup ana faaliyet konusu özel nitelikli kişisel veri işleme olan gerçek ve tüzel kişi veri sorumlularının 31 Mart 2020’ye, Kamu Kurum ve Kuruluşu veri sorumlularının da 30 Haziran 2020’ye kadar ‘Veri Sorumluları Siciline’ kayıt yaptırmaları gerekiyor.


Kılavuzda yer alan başka bir önemli konuda; ‘Veri Sorumluları Siciline’ kayıt olunmaması halinde karşılaşılacak cezai yaptırımlar. Buna göre de, Sicile kayıt olunmaması halinde Kurul tarafından 20 bin TL’ den 1 milyon TL’ye kadar idari para cezası verilebilecek. Söz konusu idari para cezası miktarları, her yıl "yeniden değerleme" oranında artırılacak. Kamu kurum ve kuruluşlarının Sicile kaydolmaması halinde ise; disiplin hükümlerine göre işlem yapılarak, sonucu Kurul’a bildirilecek.


ETSO’dan yapılan açıklamada ayrıca, konuyla ilgili detaylı bilgiye, www.erzurumtso.org.tr ve www.kvkk.gov.tr adreslerinden, ‘İş Dünyası İçin Kişisel Verilerin Korunması Kanununa Uyum Kılavuzu’na ulaşılabileceği kaydedildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu "Rüzgarlı havalar yüz felcine neden olabilir" Yüz felcinin herhangi bir yaş aralığı, cinsiyet ve kritere bağlı olmadan herkeste görülebileceği uyarısında bulunan Fizyoterapist Berkay Eren, “Soğuk hava, rüzgarlı olan günler ve mevsim geçişleri, yüz bölgesindeki sinirleri olumsuz etkileyerek yüz felcine neden olabilir” dedi. Yüz felcinin, insan beyninde sinirsel uyarıları ileten ve yüzdeki mimik kaslarının hareketlerini sağlayan fasiyal sinirin çeşitli nedenlerle etkilenmesi ile ortaya çıkan, yüz hareketlerinde azalma meydana getiren bir rahatsızlık olduğunu söyleyen Medical Park Ordu Hastanesi’nden Fizyoterapist Berkay Eren bilgilendirmede bulundu. “Mevsim geçişleri en riskli dönemler” Yüz felci için herhangi bir yaş aralığı, cinsiyet vs. gibi kriterler olmadığının altını çizen Fzt. Eren, “Yüz felci herkeste görülebilir. Özellikle soğuk hava, rüzgârlı olan günler ve mevsim geçişleri yüz felci için en riskli dönemlerdir. Genellikle yüzün bir tarafı etkilenirken nadir olarak iki taraf da etkilenebilmektedir” diye konuştu. “Hangi nedenle ortaya çıktığının anlaşılması tedavi için önemli” Yüz felci tanısı koyulurken santral (beyinsel) problemlere mi bağlı olduğu yoksa periferik (kulak ve boyun hastalıkları) bir nedenle mi olduğunun anlaşılmasının, tedavinin planlanması açısından oldukça önemli olduğunu söyleyen Eren, “Santral nedenli yüz felçleri daha nadir görülürken periferik nedenli yüz felçleri daha sık görülmektedir. Etkilenen tarafta sadece ağız çevresinde kayma ve güçsüzlük olması bu durumun santral (beyin) nedenli olduğunu düşündürür ve sebebinin nöroloji uzmanı tarafından araştırılması gerekir. Periferik bir nedenle oluşan yüz felcinde ise yüzün etkilenen tarafında alın hareketleri, göz hareketleri, burun kanadı ve ağız hareketleri tümden bozulmaktadır. En sık görülen türü ‘Bell paralizisi’dir” ifadelerini kullandı. “Bell paralizisi ani başlar, hızlı ilerler” Bell paralizisinin kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte viral sebeplerin neden olabileceğini söyleyen Fzt. Berkay Eren, “Bell paralizisi genelde ani bir şekilde başlar ve hızlı ilerler. Kısmi felç olarak başlayıp hızla tam bir yüz felcine de dönebilmektedir. Hastalarda yüz felci dışında başka bir fonksiyon bozukluğu ve muayene bulgusu genellikle görülmez. Hastaların yüzde 85-90’ı zamanla tamamen düzelmektedir ve iyileşme süreci felcin şiddeti ile orantılı olarak 1 ay ile 1 yıl arasında değişebilmektedir” şeklinde konuştu. “Şeker hastaları, hamileliğinin son dönemindekiler ve ileri yaştakiler risk altında” Şeker hastalarının, ileri yaş grupları ve hamileliğin son dönemlerindeki bireylerin ekstra risk altında olduğunu ve daha dikkatli olmaları gerektiğini söyleyen Fzt. Eren, tedavi yöntemleri hakkında şunları söyledi: “Soğuk hava, rüzgârlı olan günler ve mevsim geçişleri yüz felci için en riskli dönemlerdir. Bu sebeple, Bell paralizisi genellikle kış ve bahar aylarında daha sık görülmektedir. Sebebe bağlı olarak tedavi süreci değişim göstermektedir. Doktor tarafından yapılan kulak burun boğaz veya nörolojik muayene ile felcin sebebi anlaşılarak tedavi planlaması yapılmalıdır. Hastaya koyulan tanı Bell paralizisi ise kortizon ve antiviral ilaçlar ile medikal tedaviye başlanır. Bunun yanı sıra yüz kaslarını güçlendirmek ve sinirsel iletimi düzeltmek için ise hastanın bir an önce fizik tedaviye başlanması önerilmelidir. Fizik tedavide, elektroterapi uygulamaları, sıcak uygulamalar, masaj ve kişiye özel egzersiz programı gibi tedavi modaliteleri uygulanır ve doktor gözetiminde hastanın takipleri düzenli olarak yapılır. Tam düzelme sağlanamayan hastalar ise, göz kapağının ve çarpık gülümsemenin düzeltilmesi amacıyla Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi’ye yönlendirilir.”
Bilecik Turizm Haftası çeşitli etkinliklerle kutlandı Bilecik’te Turizm Haftası çeşitli etkinliklerle kutlandı. Bilecik Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’ndeki kutlamalara, Vali Şefik Aygöl, Belediye Başkan Yardımcısı Yaşar Külhan, Bilecik Emniyet Müdürü Beyti Kalaycı, İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan, öğretim üyeleri, öğrenciler ve vatandaşlar katılım gösterdi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program akışı tanıtım filminin sunumuyla devam etti. Günün anlam ve önemine binaen konuşmasını gerçekleştiren Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan, ‘’Toplumda turizm bilincini geliştirmek, iç turizmi canlandırmak, halkın turizm hareketlerine katılımını sağlamak, turizm ve kültür değerlerini tanıtmak, yaşatmak ve turizmi geliştirmek amacıyla, her yıl 15- 22 Nisan tarihleri arasında kutlanan ve bu yıl 48’incisinin düzenlendiği ‘Turizm Haftası’ programımıza hepiniz hoş geldiniz sefalar getirdiniz. Zengin kültürel varlıkları, eşsiz doğası, köklü geçmişe sahip kültür ve sanat yapısı ile turizmin her çeşidine imkan sağlayan ve binlerce yıllık geçmişiyle birçok medeniyete ev sahipliği yapan kadim şehrimiz Bilecik’i tüm bu taşıdığı önemli misyon ile yaşanabilir bir şehir, sağlıklı bir toplum, kültür ve turizm şehri olarak görmekteyiz. Marmara’nın incisi, taşı mermer, toprağı seramik, yaprağı ipek, Şeyh Edebali Diyarı, dirilişin, kuruluşun ve kurtuluşun şehri olan Bilecik, kültür ve inanç turizminin yanı sıra; tarih turizmi, doğa turizmi, sağlık turizmi, ekstrem spor turizmi, agro turizm, eko turizm, tatuta turizmi, fuar ve kongre turizmi gibi pek çok alanda büyük bir potansiyeli içerisinde barındırmaktadır’’ dedi. ‘Yıl içerisinde 1,5 milyona yakın ziyaretçimizi ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz’ Sözlerine devam eden İl Müdürü Bircan, ‘’İlimizin manevi mimarı Şeyh Edebali Hazretlerinin “Geçmişini Bilmeyen Geleceğe Yön Veremez, İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın” şiarı ile ortak kültür mirasımızı da yaşatmak için gayret gösteriyoruz. Somut olmayan kültürel miras envanteri unsuru olan ve 740 yıldır aynı ruhla ve inançla yaşatılan ‘Ertuğrul Gazi’yi Anma Söğüt Yörük Şenliklerimiz’ başta olmak üzere kuruluş ve kurtuluşun şehri Bilecik’e dünyanın birçok noktasından yıl içerisinde 1,5 milyona yakın ziyaretçimizi ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Yılda 200 bin otel konaklama kapasitesine, gün içerisinde ortalama 40 bin araç trafiğine, çevresinde yaklaşık 25 milyon nüfusa, 4 bölge 4 iklim kuşağında bulunan Şehrimiz, Turizm Yatırımlarımızı ve yerli ve yabancı ziyaretçilerimiz tarafından keşfedilmeyi bekliyor. Bu duygu ve düşüncelerle; ilimizin turizmdeki başarı tablosunda imzası olan başta sektör çalışanları olmak üzere, tüm turizm paydaşlarımızın Turizm Haftası’nı kutluyor, verimli bir turizm sezonu geçirilmesini diliyorum’’ dedi. İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan’ın konuşmasının ardından, şiirlerin okunması, halk oyunları ekibinin gösterisi, canlı müzik, Yavuz Selim Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi gösterisi ve mezuniyet töreni ile devam eden Turizm Haftası programı, sergilerin gezilmesi ile son buldu.
Denizli Ters laleler bu yıl açmadı Denizli’nin Bozkurt ilçesine bağlı Hayrettin Mahallesinde yetişen, ticaretinin yapılması ve güzelliğini herkesin görmesi için turizm faaliyetleri de başlanılan ters laleyi iklim değişikliği vurdu. Kış soğuğu ve kar yağışı olmayınca, laleler bu yıl açmadı. Türkiye’deki ender çiçeklerden olan ve Bozkurt ilçesine bağlı Hayrettin Mahallesinde de bolca yetişen Ters laleler, iklim değişikliğine yenildi. Ters laleler, Ekim, Kasım aylarında 1400 rakımlı mahallede toprak sıcaklığının -15, -20’lere düşmemesi nedeniyle geçen yıl olduğu gibi bu yıl da açmadı. Halk arasında ağlayan gelin, Kerbale çiçeği veya Tuşaya isimleriyle bilinen 1878 yılında Bulgaristan Deliorman Bölgesinden göçen muhacirlerin yanlarında getirdikleri soğanlardan bütün mahalleye yayılan fotoğraf ve doğa tutkunlarının merakla beklediği Ters laleler bu yılda açmadı. Hayrettin Mahallesi Muhtarı Salih Aktaş, Ters lalenin soğuğu seven bir çiçek türü olduğunu söyledi. Muhtar Aktaş, ‘Ters lale soğuğu çok seven bir çiçek. Eksi 15’leri 20 leri görmesi gerekir toprakta. Onu da görmediği için son iki yıldır, pek açmıyor, istediğimiz verimi alamıyoruz. Ters lalelerin soğanlarını köstebek yemez. Bu bir nevi köstebek savar bir çiçektir. Atalarımızda buna sahip olmuşlar ama şu anda istediğimiz verim olmadığından mahallemizde çiçek olarak ta açmadı, üzgünüm. Ters laleye bizim lisanımızda ’Tuşaya’ denir. Hristiyanların kutsal saydığı bir çiçektir. Hz. İsa’nın vefatında bu çiçek boynunu yere eğdiğini, daha önceden yukarıya baktığını söylerler. Hristiyanlık alemi de çiçeği kutsal kabul ederler" diye konuştu.