SAĞLIK - 16 Temmuz 2019 Salı 11:01

Gömük dişler mutlaka tedavi edilmeli

A
A
A
Gömük dişler mutlaka tedavi edilmeli

Diş Hekimi Dr.

Diş Hekimi Dr. Umut Şimşek, sürme zamanı gelen dişlerin, çene kemiği içerisinde yerlerini alırken; yeterli mesafenin olmaması durumunda dişlerin gömülü kaldığını söyledi.


Çene kavsi içinde yer almayan dişlere ‘’gömük diş’’ denildiğini dile getiren Diş Hekimi Dr. Umut Şimşek, “Gömülü dişler çoğu zaman 20 yaş dişi olarak da bilinen 3. büyük azı dişleridir ancak bazı durumlarda köpek dişi diye bilinen kanin dişleri ve lateral diş adı verilen kanin dişlerinin hemen yanında bulunan dişler de gömük olabilmektedir” dedi.


Gömük dişlerin tam gömük ve yarı gömük dişler olmak üzere 2 kategoriye ayrıldığını ifade eden Diş Hekimi Dr. Umut Şimşek, “Gömük dişler bazı vakalarda çene kemiği içinde bırakılırken bazı durumlarda çekilirler. Tam gömük dişler ağız içerisinde gözükmezler. Radyografik olarak yani röntgen ile tespit edilirler. Şikayet vermedikleri müddetçe çekimlerine gerek duyulmaz. Sürme zamanında olan, röntgen muayenesi ile çenede yer darlığı oluşması muhtemel durumlarda tam gömük olan kanin dişleri (köpek dişleri) ortodontik tedavi ile sürdürülerek çene kemiği içinde yerlerini alabilirler. Bu amaçla özellikle karışık dişli yani daimi ve süt dişlerin beraber görüldüğü dönemdeki çocuklarda öncelikle takıp çıkarılabilen özel apareyler kullanılarak üst çene kemiği genişletilir daha sonra da sabit tel tedavisi ile dişler çene kavsinde dizilirler” diye konuştu.


Gömük 20 yaş dişleri bazı durumlarda çekilmesi gerektiğini belirten Diş Hekimi Dr. Umut Şimşek, “Ağız içerisinde kalıcı bir protez tedavisinin geleceğini tehlikeye atması durumu bunlara bir örnektir . İleri yaştaki bazı hastalarda hareketli protez altında gömük dişler görülmektedir ve enfeksiyona yatkınlık ve protez prognozu denile uzun dönem başarısına tesir edeceği düşünülüyorsa 20 yaş dişleri mutlaka çekilmelidir. Bazı vakalarda ise özellikle tam süremedikleri için 20 yaş dişlerinin bir kısmı dişeti ile örtülü olabilir. Bu dişetinde ise perikoronitis denilen enfeksiyonun gelişmesi ile hastalarda ağrı, şişlik, ağız açmada zorluk gibi durumlar gelişebilmektedir. Bu tarz durumlarda belli bir süre tek tip bazen de kombine antibiyotik kullanımını takiben dişler çekilmelidir. Antibiyotik kullanımı ile hasta şikayetleri azadığında eğer diş çekimi yapılmaz ise uzun dönemde tekrar problemler görülebilmekte ve hastalar aynı şikayetleri tekrar yaşayabilmektedirler. Tüm bunlara ek olarak ortodonti yani tel tedavisinin tamamlanmasının ardından ön bölgedeki dişlerin dizilimini uzun dönemde etkileyeceği düşünüldüğünden ortodontik tedaviyi yapan dişhekimleri önerisi ile de bu dişler ağızdan uzaklaştırılmaktadırlar” dedi.


Diş Hekimi Dr. Umut Şimşek, gömük dişler enfeksiyon varlığı dışında, ortodontik ve protetik diş tedavilere destek olmak için, kist veya tümör oluşmuş ise ortadan kaldırmak için, komşu dişlerdeki çürük/kırık vakalarını tedavi etmek için ağız ortamından uzaklaştırılması gerektiğini belirterek, “Ancak hastada herhangi bir sorun yaratmayan, ağız ortamına komşu olmayan, damar-sinir paketi ya da sinüs gibi anatomik alanlara komşu olan ve çekildiği takdirde hastanın zarar göreceğinin düşünüldüğü durumlarla; çene kemiği içinde çiğnemeye yardımcı olarak protez tedavilerinde köprü ayağı olarak kullanılmasının düşünüldüğü durumlarda ağız içerisinde bırakılabilirler.


Gömük diş çekimleri lokal anestezi altında rahatça yapılabilmektedir. Aşırı anksiyetenin ve stresin görüldüğü hastalar için sedasyon ile desteklenerek de cerrahi çekim yapılır. Dişeti ekarte edilerek gömük dişi çevreleyen kemik uzaklaştırılır. Diş yerinden oynatılarak özel çekim aletleri ile ağız ortamından uzaklaştırılır. Açık yara bölgesine gerektiği kadar dikiş atılır. Hasta işlemin yapıldığı gün 2 saat sonra yemek yiyebilmektedir. Ancak işlemin yapıldığı gün sıcak, dikiş alınana kadarki dönemde ise dikişleri tahriş etmemesi için sert gıdalar tüketmemelidirler. Cerrahi işlemden sonra enfeksiyon gelişmemesi için işlemi yapan hekim tarafından antibiyotikler, ağrı kesici analjezikler, fırçalama etkin yapılamayacağı için dezenfeksiyon amaçlı gargaralar hastaya önerilir. Ortalama 1 hafta sonra dikişler yara bölgesinden uzaklaştırılır. Ancak yara bölgesini tamamen kapanması ve yara olgunlaşması bazen haftalarca sürebilir. Hasta işlem sonrası doktoru tarafından önerilen hususlara dikkat ederse sosyal hayatına normal olarak devam edebilir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.