SAĞLIK - 17 Mayıs 2019 Cuma 10:43

HPV virüsüne dikkat

A
A
A
HPV virüsüne dikkat

Prof.

Prof.Dr. Korhan Kahraman, HPV virüsüne dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulundu.


Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Jinekolojik Onkoloji Prof.Dr. Korhan Kahraman, “İnsan siğil virüsü (HPV) infeksiyonu cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır ve muhtemelen cinsel yolla bulaşan hastalıkların en sık nedenidir. Dünya genelin de HPV infeksiyon oranı (prevalansı) geniş değişkenlik göstermekle birlikte dünya genelindeki prevalans oranı yüzde 10 olarak bildirilmektedir. HPV içeren cilt, vücut içi boşluklar, vücut sıvıları ile her türlü temas infeksiyonun bulaşımına neden olabilir. İnfekte bireyle cinsel teması olanların yaklaşık 2/3’si ilk üç aylık dönemde HPV ile infekte olmaktadır. Yaşam boyu seksüel partner sayısındaki fazlalık HPV infeksiyonu için en yüksek risk faktörüdür. Erkek partnerin seksüel partner sayısının fazla oluşu ve seksüel yaşam biçimi de kadınlardaki HPV infeksiyonu için bağımsız bir risk faktörü olarak tanımlanmıştır. Yapılan çalışmalarda kadının erkek partnerinin seksüel partner sayısındaki artış ile serviks kanseri arasında yine pozitif bir birliktelik olduğu gösterilmiştir. HPV infeksiyonuna en sık 25 yaş altındaki seksüel aktif kadınlarda rastlanmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan geniş serili bir araştırmada, cinsel ilişkisi olan 14-19 ve 20-24 yaş grubundaki kızlarda HPV infeksiyonun görülme sıklığı sırası ile %39 ve %49 olarak tespit edilmiştir. Bir başka çalışmada 25 yaşın altındaki kızlarda HPV infeksiyon sıklığı %36 iken bu oran 45 yaş ve üstünde %2,8 olduğu bildirilmiştir. Genç kadınlarda HPV sıklığı yüksek olmasına rağmen bu yaş grubunda görülen HPV infeksiyonlarının çoğu belirli bir zaman sonra spontan olarak geriler ve nadiren yüksek dereceli rahim ağzı lezyonlarına neden olur” dedi.


Son 10 yılda rahim ağzı kanserine karşı korunmada, koruyucu HPV aşılarının, yaygın kullanım alanı bulmaya başladığını ifade eden Dr. Kahraman, “Bu aşıların kullanımında amaç, öncelikli olarak karsinojen HPV tiplerinin neden olduğu rahim ağzı infeksiyonunu engelleyerek HPV ile ilişkili kanser öncülü patolojilerin ve nihai olarak rahim ağzı kanserinin gelişimini engellemektir. Günümüzde hali hazırda yaygın olarak kullanımda bulunan iki farklı HPV aşısı vardır. Bunlardan biri rahim ağzı kanserine neden olan iki en sık HPV tipini (Tip 16 ve 18) içeren ikili aşı ve ikincisi bu iki tip HPV (16 ve 18) yanında rahim ağzı kanseri ile ilişkili olmayan ancak genital bölgede siğile en sık neden olan iki farklı HPV tipini de (Tip 6 ve 11) kapsayan dörtlü aşıdır. Ayrıca yakın bir zamanda ABD’de ruhsatlanarak piyasaya girmiş olan dokuzlu aşının da 2017 yılı başlarında ülkemizde kullanıma girmesi beklenmektedir. Tüm dünyada, HPV aşılarının kullanımı için ulusal ve uluslararası birçok sağlık kuruluşu tarafından, aralarında sadece bazı kısmi farklılıklar olan protokoller belirlenmiştir. Bunların ortak noktası, aşılama hedef grup olarak çocukluk ve ergenlik döneminde bulunan ve cinse olarak aktif olmayan kızların hedeflenmiş olmasıdır. Bu dönemin hedeflenmiş olmasının nedeni koruyucu aşıların HPV ve HPV ile ilişkili hastalıklar üzerinde tedavi edici bir etkisini olmaması, bu nedenle de HPV ile karşılaşmanın olmadığı ve aynı zamanda aşının en etkin koruyuluğa ulaştığı dönemde aşı kürünün tamamlanarak, koruyucu etkinliğin sağlanmak istenmesidir. Son dönemde güncellenen önerilerde artık erkek çocuklarının aşılanması gündeme gelmeye başlamıştır. Genel olarak uygulama protokolü, ülkemiz içinde resmi olmamakla beraber geçerli olarak; şu anda piyasada olan iki aşının da öncelikli olarak hedef yaş grubu 11-12 yaş kız çocukları (bazı ülkelerde aynı yaş erkek çocuklarına da) olarak belirlenmiştir. Diğer yandan, aşıların 9-26 yaş aralığındaki kızlara herhangi bir dönemde liberal olarak yapılabileceği bildirilirken, 26 yaşın üzerinde de, rutin öneri haricinde, talebe bağlı olarak (opsiyonel), koruyucu etkinin beklenen en yüksek etkinliğin altında kalacağı bilinerek uygulanabileceği bildirilmektedir. Her iki aşı da 3 doz halinde son doz 6. ayda olacak şekilde uygulanmaktadır” açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Fatih Erbakan: "İstanbul adayımızı çekmeye hazırız" Antalya’da partisinin mitinde konuşan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, İstanbul’da adaylarını çekmesi karşılığında 3 şartını tekrarladı. Erbakan, “Biz milli görüş olarak hiçbir yerde birisine kazandırmak ya da kaybettirmek için seçime girmiyoruz. İktidar şimdi ilan etsin desin ki ben İsrail’le ticareti sonlandırdım, ikincisi İsrail’i İran füzelerine karşı korumak üzere Malatya Kürecik’te kurulan radar üssünü kapatıyorum. Üçüncüsü emekli maaşlarını 10 bin liradan 20 bin liraya çıkardığını açıklasın, biz bugün İstanbul adayımızı çekmeye hazırız. Hodri meydan diyoruz” dedi. 31 Mart seçimlerine yaklaşırken Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Antalya’nın Serik ilçesinde Çınar Altı Meydanı’nda partisi tarafından düzenlenen mitinge katılarak seçmene hitap etti. Konuşmasına sabah erken saatlerde düzenlenen mitinde katılanlara teşekkür ederek başlayan Fatih Erbakan, adaylarının geri çekilmesini isteyenlere karşı dün Hatay’da sunduğu şartları hatırlattı. “Heykelci ve rantçı belediyecilikten Sultan Fatih’in şehrini koruyarak ahlaklı belediyecilik dönemini başlatmak istiyoruz” Erbakan, konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Dün de Hatay’da bulunduk. Oradan meşhur trollere seslendik. Gece gündüz, ‘Yeniden Refah birilerine kazandıracak, onun için adayını çeksin. İstanbul’da da çeksin’ diyorlar. Biz Milli Görüş olarak hiçbir yerde birisine kazandırmak ya da kaybettirmek için seçime girmiyoruz. İstanbul’da ahlaklı belediyeciliği başlatmak için seçimlere giriyoruz. Heykelci ve rantçı belediyecilikten Sultan Fatih’in şehrini koruyarak ahlaklı belediyecilik dönemini başlatmak istiyoruz. Merhum Erbakan hocamızın 42 yıllık siyasi hayatında herhangi bir yerde bir başka partinin adayı kazansın diye adayını çektiğini gördünüz mu? Böyle bir şey mümkün mu? Hatta Erbakan hocamız diyordu ki bir beldede bir şehirde iki tane Milli Görüşçü varsa birisi aday olacak diğeri de ona oy verecek. Yine de Milli Görüş orada seçime girecek diyordu. Bu gerçekler ortada iken ileri geri konuşuyorlar” dedi. “Maaşını iktidardan alan gazeteci kılığına girmiş troller buradan size sesleniyoruz” Serik’ten trollere seslendiğini belirten Erbakan, “Maaşını iktidardan alan gazeteci kılığına girmiş troller buradan size sesleniyoruz. İktidar şimdi ilan etsin desin ki ben İsrail’le ticareti sonlandırdım, ikincisi İsrail’i İran füzelerine karşı korumak üzere Malatya Kürecik’te kurulan radar üssünü kapatıyorum. Üçüncüsü emekli maaşlarını 10 bin liradan 20 bin liraya çıkardığını açıklasın, biz bugün İstanbul adayımızı çekmeye hazırız. Hodri meydan diyoruz. Gizli anlaşmalar yaptı, paralar aldı, bir suru deli saçması iddiada bulunuyorsunuz, biz bu kadar açık yürekli samimi bir şekilde çağrıda bulunuyoruz. Biz İstanbul adayımızı 3 şart yerine geldiği zaman çekeceğiz. Buradan ilan ediyoruz” sözlerine yer verdi. “Türkiye geneli üye sayısı 516 bin 800 oldu” Parti olarak güçlenmeye devam ettiklerini belirten Erbakan, “Arkadaşlarım mesaj yoluyla üye sayılarını belirtti. Partimizin Türkiye geneli üye sayısı 516 bin 800 oldu. Biz bu üye sayısı ile MHP ve İYİ Parti’yi geride bırakarak üçüncü parti olduk. Seçimden sonra 1 milyon hedefine ulaşacağız. CHP’yi de geçeceğiz. 2028’de iktidar olacak. Milli Görüş ekonomi modeline kavuşabilmek için vatandaşlarımıza partimize koşuyorlar. Milletimiz rantçı belediyecilikten bıktı. Milletin derdi ile dertlenmek yerine kendi makam aracının modelinin peşinden koşan, makam odasının mobilyalarını değiştirmek ile uğraşan, 3 liralık işleri 10 liraya yaptıran rantçı belediyecilik. Diğer tarafta ise heykelci belediyecilik, rüşvet ve israf, iltimas ve adam kayırma orada da var. Bir de milletin asıl dertleri çözülmemişken, şehrin sorunları çözüm beklerken, gidip her köşeye milyonlarca liraya heykel dikiyorlar. Bu heykelci ve rantçı belediyeciliği sandığa gömeceğiz” dedi. Belediyelerin ağzına kadar borca girdiğine dikkat çeken Erbakan bu borcun ilçelerde 100 milyon, illerde 1 milyardan, büyükşehirlerde 10 milyara kadar çıktığını belirtti. Belediyelerin toplam borcunun 250 milyara çıktığını ifade etti. (EG-ŞG-Y)
Bursa Yanan villanın içi böyle görüntülendi Bursa’da villada çıkan yangında Mustafa Şentürk hayatını kaybederken, Ali Vurgun ise ağır yaralandı. Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Şentürk’ün öldürüldükten sonra evin ateşe verildiği ihtimalini değerlendirirken, evin içi ise oda oda görüntülendi. Merkez Osmangazi ilçesi İnkaya Mahallesi İlim Sokak’ta 3 katlı villada bir kişinin yaralandığı patlama ve yangın sonrası yapılan incelemede, bodrum katında ceset bulundu. Mülk sahiplerinin yurt dışında olduğu tespit edilen villada Ali Vurgun, henüz belirlenemeyen sebeple çıkan yangında ağır yaralandı. 40 yaşındaki Vurgun, alevler içerisinde ‘Ölüyorum’ diye bağırarak kendini dışarı attı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis, itfaiye ve ambulans ekibi sevk edildi. Polis ve itfaiye ekiplerinin yaptığı araştırmalar sonucunda villanın bodrum katında Mustafa Şentürk’e ait olduğu düşünülen yanmış ceset bulundu. Cumhuriyet Savcısı’nın incelemesinin ardından cenaze otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. “Ölüyorum diye bağırıyordu, yanarak koşuyordu” Mahallede bekçi olarak görev yapan Mehmet Aslan, “Ben burada bekçilik yapıyorum. Dün öğlen saatlerinde birisi ‘Ölüyorum’ diye bağırarak üzerime koştu. Hemen üstündekileri çıkardım. Sırtına su döktüm. 112’yi aradım durumu bildirdim. Ekipler 10 dakika içerisinde olay yerine ulaştı. Daha sonra yaralıyı alıp hastaneye götürdü” diye konuştu. Öte yandan, mülk sahibi olan İsmail Akyıldız ise, “Bundan birkaç ay önce depremzede bir çift bize ulaştı. ‘Bize yardım eder misiniz’ dedi. Villa eşyalıydı ve kimse yaşamıyordu. Biz de çifti buraya aldık. Daha sonra bu çift boşanmış. Misafir olarak Mustafa Şentürk’ü almış. Dün yangın meydana gelmiş. Maalesef bir kişi hayatını kaybetti” dedi. Ayrıca, Ali Vurgun’un eşinden ayrıldıktan sonra Mustafa Şentürk’ü eve aldığı, ailesinin de Şentürk’e 3 aydır ulaşamadığı öğrenilildi. Yangının çıkış sebebi, cesedi bulunan kişinin ölüm sebebiyle ilgili cinayet masası dedektiflerinin araştırması sürüyor. Yaşanan olay villanın odalarının ise küle dönmüş hali böyle görüntülendi.
İstanbul Murat Kurum: "Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki hiçbir hanemizde deprem endişesi kalmayacak" AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum Sultanbeyli’de düzenlenen mitingde, "Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, hiçbir hanemizde deprem endişesi kalmayacak, bütün yuvalarımız güvenli hale gelecek. Trafik çile olmaktan çıkacak" dedi. İstanbul için hayallerini gerçekleştirmesine sayılı günler kaldığını dile getiren Murat Kurum," Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, hiçbir hanemizde deprem endişesi kalmayacak, bütün yuvalarımız güvenli hale gelecek. Trafik çile olmaktan çıkacak. Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, sokaklarının huzur ve güvenle dolduğu, gençlerin geleceğe umutla baktığı, kimsenin kendini yalnız hissetmediği bir İstanbul.” dedi. Mevcut yönetimin İstanbul’a verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmediğini sözlerine ekleyen Kurum, “Bu millete yalan söylediler. Bu milleti kandırdılar, bu milleti aldattılar. Hala aldatmaya da devam ediyorlar. 2019’daki kampanyalarında geldiler, konuştular, vaat ettiler, oyunuzu isteyip gittiler. Yüzlerce vaat verdiler; makamlarına oturur oturmaz da hepsini unuttular. Biz deprem bölgesinde kardeşlerimiz için sağlam ve huzurlu yuvalar yaparken, bunlar balya balya para kuleleri yaptılar” ifadelerini kullandı. CHP’li İBB yönetiminin aksine İstanbul’un parasını İstanbul’a, İstanbul’un geleceğine harcayacaklarının altını çizen Kurum, “Biz onların savurduğu paraları, İstanbul’un projelerinde kullanacağız. Onların siyasi kariyeri için ayırdıkları kaynakları biz İstanbul’a harcayacağız. İstanbul’un hakkını, İstanbul’a teslim edeceğiz. Bu millet kendini unutanlara, kaybolan yıllarının hesabını sandıkta soracak. Sandık milletin mahkemesidir. Sandık günü hesap günüdür. İşte o gün, 31 Mart’ta sandık gelecek, hesap kesilecek.” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise mitingdeki konuşmasında, İstanbul’un birinci gündeminin deprem olduğunu vurguladı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum’un afet bölgelerindeki çalışmalarına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Allah’ın izniyle Murat Kurum kardeşim ve tüm ilçe belediyeleri ile önümüzdeki beş yılda İstanbul’daki depreme dayanıksız yapıların hepsini inşallah dönüştürecek, tam bir seferberlik anlayışı ile çalışarak 650 bin konutun dönüşümünü inşallah beş yıl gibi kısa süre içinde tamamlayacak” dedi.