SAĞLIK - 03 Haziran 2020 Çarşamba 16:08

Korona virüs pandemisi sırasında doğru cilt bakımı çok önemli

A
A
A
Korona virüs pandemisi sırasında doğru cilt bakımı çok önemli

Güzellik ve Cilt Bakım Uzman Dr.

Güzellik ve Cilt Bakım Uzman Dr. Sultan Ova, korona virüs salgınıyla mücadelede kullanılan dezenfektan, kolonya ve benzeri alkol bazlı hijyen malzemelerinin kullanımında, cilt bakımında önemli olduğunu açıkladı.


Sıvı sabunlar yerine, eczanelerden deterjan içeriği olmayan nemlendirici özelliği olan kati sabunların kullanılması gerektiğini ifade eden Dr. Sultan Ova, nemlendirici kullanımının el egzamasında önemli bir parçası olduğunu belirterek, “Bu süreçte el sağlığını korumak için dikkat edilmesi gerekenler şu şekilde sıralanabilir. Klasik el sabunları, köpük temizleyiciler, sıvı sabunlar yerine eczanelerde satılan ve deterjan içeriği olmayan cilt temizleyicileri ya da nemlendirme özelliği olan kati sabunlar kullanın. Nemlendirici kullanımı el egzamasının önlenmesini önemi bir parçasıdır. Cildin hasar görmüş dış-koruyucu tabakasını onarmaya yardımcı olur ve cildin nemini hapseder. Elleriniz her yıkandıktan sonra, gün boyunca sık sık ve cilt her kuruduğunda uygulayın. Corona virüsün gündemde olduğu bu dönemde değil, bu madde her zaman önemli: Yüzünüze dokunmayın. Mikropların bulaşma ve aktive olma riski kirli ellerinizle yüzünüze dokunduğunuzda artıyor. Ayrıca bu hareketin cildi yağlandırmaya, gözenekleri tıkamaya ve sivilce oluşumuna da yol açtığını belirtelim. Cilde temas eden dezenfektan ürünlerinin yoğun kullanımı, cilt üzerinde yaşayan organizmaların çoğunu yok ederek mikrobiyomu dengesiz bırakır. Bu cilt tahrişine, mikro sıyrıklara ve cilt tahrişlerine yol açabilir. Eğer cilt mikrobiyomu dengede ise, cildiniz optimum seviyelerde çalışabilir. Yani, cilt mikrobiyomundaki bakteri ve mantarlar, enerjilerini, patojenlerin büyümesini önleyerek cilt sağlığını korumaya yardımcı olan antimikrobiyal peptitler üretmek için kullanabilirler” dedi.


Bu iyi mikropların, cilt hücrelerini virüsleri yok eden antimikrobiyal peptitler üretmeleri için uyarabildiğini kaydeden Dr. Ova, “Mikrobiyom dengesiz ise bu iyi mikroplar bizi patojenlerden çok iyi koruyamaz. Hepsinden önemlisi, sağlıksız bir cilt bariyerine sahip olmak virüslerin vücuda girmesini kolaylaştırıyor. Cilt mikrobiyomu dengede değilse, cilt mikrobiyomu viral enfeksiyonlara karşı direncimizi azaltabilecek staphylococcus aureus, cutibacterium acnes veya psödomonas gibi daha fazla sayıda patojen içerebilir. Dengesiz bir mikrobiyomda saklanan patojenler, bir virüs ilk enfeksiyona neden olduktan sonra ikincil enfeksiyonlara da neden olabilir. Bu da daha uzun iyileşme veya daha fazla komplikasyona yol açar. Ciltte herhangi bir kuruluk, hassasiyet veya kopukluk fark ederseniz, mikrobiyomunuzun dengesi büyük ihtimalle bozulmuştur. Tehlikeli bir bariyer aynı zamanda cilt nemlenmesinde bir kayba yol açar ve iltihaplanmaya neden olabilir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.