SAĞLIK - 11 Eylül 2019 Çarşamba 12:09

Mezoterapi bir çok soruna çözüm oluyor

A
A
A
Mezoterapi bir çok soruna çözüm oluyor

Medikal Estetik Hekimi Dr.

Medikal Estetik Hekimi Dr.Metehan Özgür, mezoterapi uygulamasının bir çok soruna çözüm olabildiğini belirtti.


1952 yılında ilk kez Dr. Michel Pistor tarafından uygulanan, 1987 yılından itibaren Fransız Tıp Akademisi tarafından geleneksel tıbbın bir parçası olarak kabul edilen mezoterapinin, farklı amaçlara yönelik hazırlanmış özel ilaç karışımlarının derinin orta tabakasına, özel iğne uçları kullanılarak uygulanan özel bir enjeksiyon yöntemi olduğunu dile getiren Dr. Metehan Özgür, “Profesyonelce yapıldığında çok güzel sonuçlar almaktayız. Her probleme en uygun derinlikte ve en uygun maddeyi enjekte ediyoruz. Bu maddeler arasında kabaca doğal bitki özleri, homeopatik ajanlar, ilaçlar, vitaminleri diğer biyoaktif maddeler içeren karışımları ki bunlar arasında gençlik aşıları, somon DNA denilen ürünler de vardır. Mezoterapi uygulamaları çok geniş bir yelpazedir. Cilt yenilenmesi, leke problemleri, kırışıklık tedavisi, bölgesel incelme, sıkılaşma, saç dökülmesini önleme, saç köklerini güçlendirme ve hatta kronik ağrı problemlerinde mezoterapi uygulamaktayız” diye konuştu.


Dünyada trendin artık yaşlanma henüz başlamadan önlemini almaya doğru ilerlediğini ifade eden Dr. Metehan Özgür, “Günümüzde mezoterapi uygulamaları artık daha genç yaşlarda başlıyor. Anti-aging uygulamalar ne kadar erken başlanırsa o kadar başarılıdır. 20’li yaşların ortalarından itibaren yaşlanma sürecinin belirtileri olan ince kırışıklıklar ortaya çıkmaya başlar ve zamanla bu kırışıklıklar derinleşir. Cilt yaşlanma süreci devam ederken kemik ve cilt altı yağ dokusu da şekil ve yer değiştirmeye devam eder. Tüm bunların sonucunda bütünsel olarak "yaşlı ve yorgun" bir ifade karşımıza çıkar. Günümüzde artık biliyoruz ki yaşlanma süreci bütünsel olarak ele alınmalıdır. Cilt beslenirken; kemik ve yağ dokusundaki kayıplar, dokuya uyumlu maddelerle yerine konmalıdır. Bu sayede de cildin fizyolojisine uygun olarak, yaşlanma yerine "yaş alma" oluşmalıdır. Bunlar sağlanırken vücudu içten besleyen bir takım takviyelerle daha da sağlıklı ve etkin bir anti-aging protokol oluşturulmalı” diye konuştu.


Dr. Özgür, işlem sürecinin seanslarla düzenlendiğini belirterek, “Her hastaya özel olarak bir yol çizilmesi gerekmektedir ve bir standarda bağlamak doğru değildir. Ama yine de ortalama olarak bir harita belirlemek gerekirse, genç ciltlerde 2 ile 4 seans, orta yaş ciltlerde ise 4 ile 6 seans daha ileri yaşlardaki ciltlerde ise 6 ile 8 seanslık bir uygulama yeterli olacaktır. 6 ayda bir tekrarlanması ve koruyucu ara seanslar yapılması etkinliğin kalıcılığı açısından önemli destekleyici görevi görür. Uygulama öncesinde lokal anestezik kremler sürülür, yaklaşık 15-20 dakika kadar etki etmesi beklenir. Daha sonra bu kremler iyice temizlenerek mezoterapi işlemine başlanır. İğneler çok küçük olduğu için çoğu zaman hissedilmez bile, tabiri caizse "sinek ısırığı" gibi bir acı olabilir. Enjekte edilen kokteyllerin içeriğine göre saniyeler sürecek bir yanma hissi oluşabilir. Genel olarak işlemler maksimum 30 dakika sürmektedir. Hemen sonrasında danışanlarımız normal hayatlarına dönebilirler” dedi.


Dr. Metehan Özgür, mezoterapi’nin yan etkileri konusunda ise; “Nadiren de olsa mezoterapi uygulamaları sırasına veya sonrasında ödem, hassasiyet, eritem, noktasal kanamalar gibi lokal komplikasyonlar görülebilir. Bu lokal komplikasyonlar çoğunlukla geçici ve hafiftir. Lokal komplikasyonlar genellikle enjekte edilen ürünün dozajı, bileşimi, kalitesi, materyalin geç emiliminin yanı sıra, her enjeksiyon noktasına aşırı miktarda materyal enjekte edilmesi, uygun derinlikte enjekte edilmemesi ve seansların gereğinden sık aralıklarla uygulanması, aşırı künt iğne kullanılması gibi kötü uygulama teknikleri sonucu ortaya çıkmaktadır. Öncelikle mezoterapi tekniğini uygulayacak hekimlerin, uygun endikasyonlar da, uygun madde seçimini ve uygun tekniği bilmesi gerekmektedir. Enfeksiyöz komplikasyonların önlenmesi için hijyen koşullarına özellikle dikkat edilmelidir. Enjekte edilecek maddelerin olası yan etkileri, gelişebilecek komplikasyonlar ve hasta yönetimi son derece önemlidir. Hastalar mezoterapide kullanılacak ilaçların etkinliği, güvenilirliği ve yan etkileri konusunda bilgilendirilmelidir. Bu yüzden de mezoterapi uygulamalarının doktorlar tarafından yapılması ve doğru hekim seçilmesi çok önemlidir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon "Alo 199 Çağrı Merkezi"nin kapatılacağı iddiasına çalışanlardan tepki İçişleri Bakanlığı’na bağlı ’Alo 199 Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Etkileşim Merkezi’nin kapatılacağı iddiası nedeniyle basın açıklaması yapan çalışanlar, tepkilerini dile getirdi. Merkezi Trabzon’da bulunan ve tüm Türkiye’ye hizmet veren ’Alo 199 Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Etkileşim Merkezi’nin kapatılacağı iddiası nedeniyle bir grup çalışan, çocukları ile birlikte Meydan Parkı’ndaki Atatürk heykeli önünde toplandı. Çağrı merkezi çalışanları, taşıdıkları dövizlerle 350 kişinin istihdam edildiği çağrı merkezinin kapatılmamasını istedi. Alo 199 Çağrı Merkezi çalışanları adına basın açıklamasını okuyan Melike Yıldırım, 350 kişinin istihdamının sağlandığı bir ekmek kapısının kapatılacak olmasının son derece üzücü olduğunu söyledi. Yıldırım, “İçişleri eski Bakanımız Süleyman Soylu’nun Trabzon’a kazandırdığı projelerden bir tanesi olan, Trabzon ile birlikte Ankara ve Erzurum lokasyonlarıyla vatandaşımıza hizmet veren çarı merkezimiz ne yazık ki ani bir karar ile kapatılmak istenmektedir. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri bünyesinde kurulan Alo 199 Çağrı Merkezimizin yalnızca Trabzon lokasyonunda 350 personelimiz istihdam edilmektedir. Siyasi olarak da Cumhurbaşkanımıza bağlılığını son yerel seçimlerde de gösteren Trabzon’umuzda 350 kişinin istihdamının sağlandığı bir ekmek kapısının kapatılacak olması son derece üzücüdür. Taşeron şirketlerde çalışan binlerce emekçi kadro beklerken, Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetlerine bağlı çalışan Alo 199 Çağrı merkezlerinin kapatılması düşündürücüdür. Kamuya ait çağrı merkezlerinin kapatılacağı iddiaları ise diğer çağrı merkezlerinde çalışan yüzlerce işçiyi tedirgin etmekte, vatandaşa hizmet veren çağrı merkezi çalışanları psikolojik olarak çöküntü yaşamaktadır” dedi. “Trabzon’umuzu şehrimizdeki istihdama sahip çıkmaya davet ediyoruz” “Kapatılma gerekçesi olarak çağrı popülasyonunun düşmesi gösterilse de gerçeğin bu olmadığının farkındayız” diyen Yıldırım, “Bu kapatma kararı ile birlikte sadece çalışan 350 kişi ve aileleri değil, maddi anlamda tüm şehrimiz zarar görecektir. Ankara’dan şehrimize her ay giren sıcak para dolmuşçusundan bakkalına, lokantasından çaycısına kadar pek çok alanda Trabzon’a katkı sağlamaktadır. Emek veren her siyasi görüşteki çalışanlarımız evine ekmek götürmektedir. Yeni evlenen, evlilik hayali kuran, 6 aylık hamile eşi çalışmayan, otizmli çocuğunun tedavisini sürdüren, kanser tedavisi gören, bankaya kredi borcu olan, taksit ödeyen ve hayatını bu zor ve acımasız ekonomik şartlarda devam ettirmeye çalışan 350 insanın geleceği, hayalleri karartılmamalıdır. Trabzon lokasyonunun kapatılması kentin gelecek ekonomik kaynaktan mahrum edilerek fakirleşmesi, çalışanların işsiz kalması, işsizliğin artması, ekonominin çarklarının zarar görmesi demektir. Kapatılma gerekçesi olarak çağrı popülasyonunun düşmesi gösterilse de gerçeğin bu olmadığının farkındayız. Çağrı merkezinde çalışan bizler gerek pandemi döneminde bir saniye nefes almadan çalıştık, gerekse pasaport ve kimlik yenilemelerinde en yoğun dönemlerde vatandaşımıza hizmet ettik. Dünyada çip krizi yaşanırken vatandaşımızın mağdur edilmemesi için gayret gösterdik. Bugün de vatandaşlarımızın Nüfus Müdürlüklerinde sıra beklemeden hizmet almaları için özveriyle isimizin başındayız. Modern çağda Devletimizin tüm kurumlar dahil özel şirketler randevu sistemine çağrı merkezleri üzerinden geçerken, vatandaşımıza ciddi kolaylıklar sağlayan Alo 199 Çağrı Merkezi’nin kapatılması hem hizmet alan vatandaşımıza hem de çalışarak evine ekmek götüren emekçilere kötülük olacaktır. Devletimizin başı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan ve karar verici siyasi erkten kapatma kararının gözden geçirilerek, özünde yüzlerce kişinin, genelde ise binlerce kişinin mağdur edilmemesini bekliyoruz. 350 arkadaşımızın işinin devam edeceğine inanıyoruz. Ve Şeyh Edebali’nin, Osmanlı’nın kurucusu Osman Bey’e söylediği ’İnsanı yasat ki devlet yaşasın’ anlayışı ile devletimizin yaşamasını istiyoruz. Başta hükümetimizin siyasi erkleri olmak üzere tüm muhalefet ile birlikte Trabzon’umuzu şehrimizdeki istihdama sahip çıkmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.