GENEL - 31 Mart 2020 Salı 16:35

MNG Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Süer: “Tedbirlere özen gösterirsek, bu süreci atlatabiliriz”

A
A
A
MNG Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Süer: “Tedbirlere özen gösterirsek, bu süreci atlatabiliriz”

MNG Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü Dr.

MNG Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Aydoğan Süer korona virüsü nedeniyle AVM ve perakende durumları hakkında bilgi verdi. Dr. Süer, “Tedbirlere özen gösterirsek, bu süreci atlatabiliriz” dedi.


Türkiye’de alışveriş merkezleri ve perakende sektörünün etkin isimlerinden biri olan MNG Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Aydoğan Süer, “Ülkesel boyutta, mahalli yönetimler ve şirketler anlamında, sürece hızlı adapte olmak zorundayız. Biz AVM yönetimi olarak perakendecilerimizin, kiracılarımızın ayakta kalabilmesini, hiçbir çalışanımızın sağlığından ve işinden olmadan süreci atlatabilmesini hedefliyoruz. Bu da ekonomiye nakit girişi ile ilgili Alınan tedbirler ile ilk 3 aylık dönemde çalışanların destekleneceğini görüyoruz. Aynı şekilde şirketlere de borç erteleme ve uygun koşullarda kredi imkânları tanındı. Hepimizi en çok duygulandıran hamle ise, hem iş dünyasının hem de Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde bireylerimizin “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” kampanyası çerçevesinde bir araya gelmeleridir. Büyük bir salgın ile mücadele ederken, Türk insanı benzersiz kültür değerlerini bir kez daha gözler önüne seriyor. Tedbiri elden bırakmadan hareket edersek, bu süreci daha az zararla atlatabileceğimiz ortada” diye konuştu.


“Perakendede yüksek hijyen standartları kalıcı olacak”


Alışveriş merkezinde hijyenik açıdan üst boyutta önlem aldıklarını ve Bakanlıkların genelgelerine harfiyen uyduklarını ifade eden Dr. Süer, “Mağazalarımız kapalı ama alışveriş merkezimizi eczane gibi zorunlu harcamalar için 12.00-20.00 saatleri arasında açık tutmaktayız. Bilimsel altyapı ile temizlenen alışveriş merkezlerinin, salgının ciddiyetine uygun hareket ederek önemli bir görev üstlendiğini düşünmekteyim. Virüsün yayılmaması açısından çoğu marka, herhangi bir zorunluluk gelmeden önce mağazalarını kapattı. Bunları çok önemli detaylar olarak görüyorum. Bana göre, bizim Korona Virüsü’ne Çin, İtalya gibi sarsıcı örneklerden sonra yakalanmış olmamız bizi işin ciddiyetini görebilmek anlamında güçlendirdi. Esas önemli olan gıda, market ve pastane gibi alanlarda hizmet sunmaya devam edenler, eldivenden maske kullanımına her aşamada uzmanlardan bilgi alarak ilerledi. Bildiğiniz gibi “Eldiven takılsın mı takılmasın mı?”, “Maske kaç saatte bir değiştirilmeli?” gibi konularda farklı görüşler ortaya çıktı. Aynı şekilde tüm alışveriş merkezleri -şu anda kapalı olsalar bile- daha güçlü ve özel temizleyiciler ile daha yoğun hijyen sağlamak konusunda çalışma yaptı. Çoğu şirket için İş Sağlığı ve Güvenliği uzmanlarının önemi arttı. Bu öğrendiklerimiz sayesinde bundan sonra ülke genelinde çok daha yüksek hijyen standartlarında hizmet sunacağımıza inanıyorum” dedi.


“Başta gıda ve marketler olmak üzere perakende çalışanları önemli bir görev üstleniyor”


Kovid 19 salgını devam ederken en büyük görevi üstlenen sağlık çalışanlarına teşekkür borçlu olduklarını kaydeden Dr. Süer, “Ben sağlık sektörüne ek olarak tüm tedarikçiler ile birlikte perakendenin de öneminin arttığına ve büyük bir sınav verdiğine inanıyorum. Ne mutlu ki, bugüne dek dünya ile eş zamanlı şekilde internetten satış, kargo ve dağıtım şirketleri anlamında iyi işleyen bir ağ kurmuşuz. Türkiye’de bunu sağlayan perakendenin gücüdür. AVM’ler ve perakende sektörü bugüne dek ülkemizin en güçlü lokomotiflerinden biri oldu. AVM’ler bugün kapalı olsa bile kozmetik markalarının, tekstil ve gıdanın Türkiye’de en çağdaş şekilde sunulmasının gerçek sebebidir. Çoğu Türkiye’ye alışveriş merkezleri sayesinde giren kozmetik ve hijyen odaklı markalar, bugün internet üzerinden pek çok kişinin kozmetik, temizlik ve hatta sağlıklı gıda siparişi verdiği adresler. Bir tekstil-moda markamız, tüketicinin salgın süresince sorun yaşamasının önüne geçmek amacıyla kendi internet altyapısını farklı üreticilere açtı. Amaç, maske ve eldiven ile çalışan güçlü ekipler ve steril depolar sayesinde tüketicinin konforuna katkıda bulunmak. Bu, son 30 yılda perakende sektörünün ne kadar güçlü adımlar attığının bir göstergesidir” ifadelerini kullandı.


“Virüsün ekonomideki etkilerini, tümüyle öngörmek zor”


Alışveriş merkezleri ve perakende sektörünün Türkiye ekonomisi ve istihdam açısından büyük önem taşıdığını belirten Dr. Süer, “Şu anda tüm dünyada ve ülkemizde en büyük öncelik vatandaşların sağlığını korumak. Cumhurbaşkanımızın açıkladığı Ekonomik İstikrar Kalkanı paketi bu süreçte çok önemli bir destek sağlayacaktır. Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi ile açıklanan 100 milyar TL’lik desteğin mağduriyetleri giderme konusunda etkisi büyük olacaktır. İşverenler açısından, Muhtasar, KDV ve SGK primlerinin Nisan, Mayıs, Haziran aylarında 6 ay ertelenmesinin büyük bir rahatlama sağlayacağını düşünüyoruz. İşletmelerde çalışan kişilerin mağduriyetlerini gidermeye yardım edecek olan Kısa Çalışma Ödeneği de son derece faydalı. Biliyoruz ki tüm çalışanların salgın nedeniyle evlerinde olduğu bir dönemde likidite anlamında sorunlar söz konusu. Bu anlamda kredi ödemeleri bulunan şirketler ve AVM yatırımcıları için kredi ödemelerini 3 ay erteleyebilmek ve finansman sağlarken kolaylıklar olması oldukça değerlidir. 23 Mart itibari ile çeşitli bankaların kredi taksitleri ve gereği halinde limitleri genişletme gibi ek açıklamalar yaparak daralma açısından ferahlık seçeneği sunduğunu görmekteyiz. Bunlar ekonomi açısından önemli. Biz AVM yönetimleri olarak mağazasını salgın nedeniyle açmayan işletmelerden kira almayarak bu zorlu günleri atlatmaya destek olacağız. Dileğimiz hiçbir mağazanın çalışanını işten çıkartmayacağı, kimsenin zor durumda kalmayacağı bir ortamda sektörümüzü ayakta tutmak. Korona Salgını nedeni ile Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD), Türkiye çapında faaliyet gösteren 436 AVM’ye kapatmaları yönünde tavsiye kararı iletti. Duruma baktığımızda 200’ye yakın AVM, kapanma kararı alırken 45’i saat sınırlaması getirdi. Ve yaklaşık 40 AVM’de faaliyetlerine devam etme kararı aldı. Bu süreçte AVM yönetiminde en büyük sıkıntı belirsizlik. Hem markalar hem de AVM yönetimleri, kiraların nasıl halledileceğini ve merkezlerin ne kadar süre kapalı kalacağını netleştirmek istiyor. Kiracılar ile yönetimler arasında pek çok tartışmalı konu var. Kimi kiracılar, salgının başında mağaza kapatıp “Mücbir Sebep” göstermeyi seçti. Kimileri ise mağaza açamadığı için “Kar Mahrumiyeti” kavramını gündeme getirdi. Dolayısıyla alışveriş merkezleri açısından da kapatma kararı almak çeşitli sıkıntılar oluşturabilir. Bu süreç boyunca AVM yönetimleri, şeffaf ve destekleyici olmalı. Cumhurbaşkanımız, 18 Mart’ta Ekonomik İstikrar Kalkanı tedbirlerini açıkladı ve “Her şeye hazırlıklı olmalıyız” dedi. Biz de AVM sektörü olarak aynı şekilde düşünüyoruz. Açıklanan önlemlere bakacak olursak, Merkez Bankası ekonomiyi rahatlatacak ve ihracatçının yaşadığı belirsizliğin üstesinden gelmesine çeşitli önlemler ile yardımcı olacak. Bu süreç boyunca özel sektör, kamu ve finans kurumlarının ortak çalışması gerekecek” açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.