GENEL - 18 Ocak 2019 Cuma 10:58

Öz Büro İş Sendikası Genel Başkanı Gülbaba Erzurum’da

A
A
A
Öz Büro İş Sendikası Genel Başkanı Gülbaba Erzurum’da

Öz Büro İş Sendikası Genel Başkanı Baki Gülbaba, “Kadroya geçen taşeron işçilerin maaşlarının düzeltilmesi için çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

Öz Büro İş Sendikası Genel Başkanı Baki Gülbaba, “Kadroya geçen taşeron işçilerin maaşlarının düzeltilmesi için çalışmalarımız devam ediyor” dedi.


Hak İş Konfederasyonuna bağlı Öz Büro İş Sendikası Genel Başkanı Baki Gülbaba, çeşitli ziyaretlerde bulunmak için Erzurum’a geldi.


Sendika il binasında basın toplantısı düzenleyen Gülbaba, kadroya geçen taşeron işçilerin maaşlarının düzeltilmesi için çalışmaların devam ettiğini ifade etti.


Gülbaba, 696 sayılı kanun hükmünde kararname ile kamuda kadroya geçen işçilerin sorunları konusunda hükümetle masaya oturacaklarını ifade etti.


Hükümetin kadroya geçen işçilerin sorunları konusunda duyarlı olduğunu belirten Gülbaba, “696 sayılı kanun hükmünde kararname ile kamuda kadroya geçen üyelerimizin yaşadığı güncel ve genel sorunlarının çözüm sunmak ve kurumları ziyaret etmek için Erzurum’a geldik. 696 sayılı kanun hükmünde kararname ile kamuda kadroya geçen arkadaşlarımızın sorunları var, sıkıntıları var. Bu konuda Hak İş Konfederasyonu ve Öz Büro İş olarak çözüme yönelik gayretleri ve çözüme yönelik gelişmeleri üyelerimizle paylaşmak için Erzurum’dayız. Ankara’da bu konuda yaşanan bir süreç var. Olabildiğince yapıcı, pozitif, çözüm odaklı tarzımız var. Hükümetle görüşmelerimiz devam ediyor. Türkiye’nin sorunu bizim sorunumuz, ülkenin geleceği ile çalışanların geleceği doğru orantılı, bizim iki kırmızı çizgimiz var, vatan ve emek. Vatanımız ve emeğimizi kimseyle paylaşmayız asla pazarlık yapmayız, bu ülkenin zengin, büyük ve güçlü ülke olması için dünyada bende varım diyebilecek her türlü politikada, hükümetimizin yanındayız. 81 milyonun kardeş olduğu bilincindeyiz, bu konuda politikalar üretiyoruz. Onları güçlendiriyoruz, 696 sayılı taşeronun emeğin zaferi, bayramı ve bir devrim olarak görüyoruz, bunun ciddi bir kazanım olduğunun farkındayız, bir milyona yakın çalışanımızın kadroya geçmesini ülke ekonomisine, demokrasisine ve çalışma hayatına sosyal parametrelere pozitif katkı sağlayacak bir nitelik, bir içerik, bu içeriğin içini doldurma gayretindeyiz, şu anda maaş ve sosyal haklar konusunda ve kadrolu kamu çalışanı olma konusunda sıkıntılarımız var, bu sıkıntılar geçici, hükümetimizle görüşmelerimiz devam ediyor. Ocak ayında ya da en geç şubat ayı ortalarında yeni düzenleme bekliyoruz. Bu anlamda imza kampanyası düzenledik. Türkiye genelinde imza kampanyamız devam ediyor, bunun öncesinde genel başkanımı bir dizi görüşmeler yaptı, bu görüşmelerde geri dönüşler oldukça pozitif ve bir masanın kurulmasını ,masaya çağrılmayı bekliyoruz. Çünkü taşeron çalışanları kadrolu çalışanların kazanımları yaşamadılar, bunu yaşatmak istiyoruz’’ diye konuştu.


“Kadro dışı kalan taşeronlar müjde bekliyor”


Kadro dışı kalan taşeronların kadro kapsamına alınması içinde çalışmaların devam etiğini belirten Gülbaba, “Kadro dışı kalan taşeronların bu durumu rasyonel ve doğru değil, sağlık bakanlığında bu durumda olan 3 bine yakın arkadaşımız var, bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Kimse bu konuda reel ve rasyonel bir açıklama yapamadı. Devletimizi işimizi ve kurumlarımızı seviyoruz. Asla bu meseleyi mahkeme koridorlarına taşımak istemiyoruz, masada çözülmesini istiyoruz, ücret, sosyal hakları ve verilmeyen kadronun verilmesini bekliyoruz, en geç şubat ayında bu konuda açıklama yapılmasını bekliyoruz. Bu arkadaşlarımızın kadro dışında kalması doğru değil, sayın cumhurbaşkanımızın bu konuda asla böyle düşünmediğini biliyoruz, hatta kendisi herkesin kadrolu olduğunu düşünürken, bir kısım bürokratların bu süreci sıkıntıya sokan, hatta zehirleyen negatif tavırları nedeniyle gerçekleşemedi, devlet aslında taşeronu bitirdi, cumhurbaşkanı taşeronu bitirdi, taşeronda kadro verdi, bir kısım insanın kadro dışında kalması doğru değil, hükümetimde yaklaşımı bu değil, en kısa zamanda müjdeyi bekliyoruz. Hak iş ve öz büro iş olarak sorumlu sendikacılığın bütün gereklerini yapmak istiyoruz, Türkiye’nin en sağlam kalesi olan Erzurum’dan şunu söylemek istiyorum, ülkenin bölünmezliği konusunda 81 milyonun kardeşliği konusunda ve Türkiye’nin küresel güç olması konusunda devletimizin ve hükümetimizin yanında olalım” şeklinde konuştu.


Hak İş İl Başkanı Erol Aksakal ise, 696 kanun hükmünde kararnameden sonra ciddi sıkıntılar yaşadıklarını belirterek, bazı bürokratların kadroya geçen personele mobbing uyguladığını söyledi.


Seçim döneminde bazı bürokratların bu konudaki olumsuz yaklaşımlarına tanık olduklarını belirten Aksakal, “Cumhurbaşkanımızın önderliğinde Türkiye genelinde yaklaşık bir milyon kişi kadro aldı, maalesef 2 Nisan 2018’den sonra bu ülkenin ağır bürokrasisi nedeniyle arkadaşlarımız ciddi sıkıntı yaşadı, kabullenmeyenler var, ciddi mobbing uygulamaları var, sağlık bakanlığı ve birkaç işyerinde hak ettikleri 52 günlük yevmiyelerini alamayan arkadaşlarımız var. Bakanlar kurulu açıklamasına rağmen, çok komik sebeplerle ‘yazılı talimat bekliyoruz , yoksa bunu ödeyemeyiz’’ ifadesini kullanan bürokratlar var. Seçim dönemlerinde anlayamadığımız bir algı oluşturuluyor. Enflasyon farkının verilmesi için ciddi mücadeleler veriyoruz. Biz mağduruz, enflasyon karşısında eziliyoruz, örneğin zamlardan önce 7 liraya salça alırken bugün 15 liraya alıyoruz. Büyüklerimizin, devleti yönetenlerin, sendikamızın bir an önce işçi arkadaşlarımızın rahatlanması için bu problemi çözmesini istiyoruz’’ dedi.


Gülbaba, ayrıca AK Parti İl Başkanlığı, Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesini ve Mareşal Çakmak Devlet Hastanesini, Palandöken Devlet Hastanesi, Hak İş İl Başkanlığını ziyaret ederek, yönetici ve çalışanlarla fikir alışverişinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.