GENEL - 21 Mayıs 2019 Salı 10:18

Rektör Çomaklı: “100/2000 Projesi, Türkiye’yi bilimsel alanda söz sahibi olacak bir seviyeye taşıyacaktır”

A
A
A
Rektör Çomaklı: “100/2000 Projesi, Türkiye’yi bilimsel alanda söz sahibi olacak bir seviyeye taşıyacaktır”

Yeni YÖK tarafından ülkemizin 2023 yılında dünyanın 10 büyük ekonomisinden birisi olma hedefi doğrultusunda, doktoralı insan kaynağına olan ihtiyacın karşılanması, nitelikli bilgi üretimi ve nitelikli insan unsurunu desteklemek amacıyla yükseköğretim tarihinde ilk kez uygulanan “YÖK 100/2000 Doktora Burs Programı” kapsamında doktora eğitimi alan öğrencilerle buluşmaların üçüncüsü Erzurum’da düzenlendi.

Yeni YÖK tarafından ülkemizin 2023 yılında dünyanın 10 büyük ekonomisinden birisi olma hedefi doğrultusunda, doktoralı insan kaynağına olan ihtiyacın karşılanması, nitelikli bilgi üretimi ve nitelikli insan unsurunu desteklemek amacıyla yükseköğretim tarihinde ilk kez uygulanan “YÖK 100/2000 Doktora Burs Programı” kapsamında doktora eğitimi alan öğrencilerle buluşmaların üçüncüsü Erzurum’da düzenlendi.


Atatürk Üniversitesinin ev sahipliğiyle Kültür Merkezi 15 Temmuz Milli İrade Salonunda gerçekleştirilen YÖK 100/2000 Doktora Burs Programına katılım oldukça yoğun oldu.


Toplantıya, YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğan, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı ve YÖK Başkan Danışmanı Prof. Dr. Sezer Komsuoğlu’nun yanı sıra Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Fırat Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Erzurum Teknik Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Artvin Çoruh Üniversitesi, Iğdır Üniversitesi, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Muş Alparslan Üniversitesi, Bingöl Üniversitesi, Munzur Üniversitesi, Kafkas Üniversitesi, Bayburt Üniversitesi Gümüşhane Üniversitesi, Ardahan Üniversitesi ve Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörleri ile YÖK 100/2000 Doktora Burs Programı kapsamında eğitim gören yaklaşık 300 bursiyer öğrenci katıldı.


Rektör Çomaklı: “100/2000 Projesi, Türkiye’yi Bilimsel Alanda Söz Sahibi Olacak Bir Seviyeye Taşıyacaktır”


Açılış konuşmasında konuklara seslenen Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, son dönemde üniversitelerde misyon farklılaşması, YÖK 100/2000 Doktora bursu, öncelikli alanlara araştırma görevlisi tahsisi, planlama odaklı bazı programlara girişte başarı sınırı getirilmesi ve benzeri birçok projeye imza atılmasında öncülük eden yeni YÖK’ün mimarı M. Yekta Saraç’a teşekkür ederek, tüm konukları Atatürk Üniversitesinde ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti.


“Yükseköğretim tarihi açısından çok önemli bir proje olan ve gelecekte ülkemizin, üniversiteler, kamu ve özel sektörde ihtiyaç duyacağı nitelikli insan kaynağının sağlanmasına çok önemli katkılar sağlayacak 100 önemli ve disiplinler arası alanda 2000 kişiye burs projesi olan YÖK 100/2000 proje bursu programı, Türkiye’yi kurulacak kendi referans çerçevesinde bilimsel alanda söz sahibi olacak bir seviyeye taşıyacaktır” diyen Rektör Çomaklı, bu projenin geleceğin bilim hayatını şekillendireceğini ve üniversitelerde bilimsel kalitenin yükselmesinde itici güç olacağının ifade etti.


Çomaklı, 100/2000 projesinin aynı zamanda Türkiye’nin yarınlarını hazırlayacağını ve ülkemizin dünyanın ilk on büyük ekonomisinden biri olma hedefine önemli katkılar sağlayacağını belirterek, projenin Atatürk Üniversitesinde yürütülen Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesinin amacına ulaşmasında da önemli bir işlev görmekte olduğunu ifade etti.


“Doktora Öğrencilerimizin Öneri ve Taleplerini Yakından Takip Ediyoruz”


Rektör Çomaklı: “Atatürk Üniversitesi, YÖK 100/2000 projesi kapsamında, özellikle inovatif doktora programları için laboratuvar alt yapılarının geliştirilmesine, akredite olmuş laboratuvar sayılarının çoğaltılmasına ve araştırma grupları arasındaki iş birliğinin artırılmasına özel önem vermektedir. Bununla birlikte özellikle 100/2000 projesi kapsamında üniversitemizde doktora yapan öğrencilerimizle çeşitli zamanlarda bir araya gelerek sorunlarını yakından takip etmekteyiz.


Üniversitemiz, evrensel bilimde ön sıralarda yer alan, çözüm odaklı faaliyetler yürüten ve toplumsal sorunlara bilimsel çözümler getirebilen, toplumsal taleplere duyarlı olmanın yanı sıra, bu taleplere yön veren bir üniversite olarak konumlanacağı bir sürece girmiştir. Bu doğrultuda belirlediğimiz hedeflere ulaşmak üzere Üniversitemizin her birimine yönelik yoğun çalışmalar sistematik olarak yürütülmektedir. Bu çalışmalar Atatürk Üniversitesi Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi ile somut bir hâl almış ve önemli çıktılar üretilmeye başlanmıştır.


Üniversitemizde ondört ayrı katılımlı arama konferansı düzenlenerek ortak akıl oluşturulmuş ve önemli çıktılar elde edilmiştir. Bu kapsamda; Yeni Nesil Konumlanma Haritası oluşturulmuş, üniversitemizin öncelikli alanları belirlenmiş, stratejik plan, yeni vizyon doğrultusunda yeniden yazılmış, Yeni Nesil Üniversitenin öncü birimleri kurulmuş, Yeni Nesil Performans sistemi oluşturulmuş, Teknokent yeniden yapılandırılmış ve toplumla entegrasyon süreçleri planlanmış, Dış ilişkiler ofisi yeniden yapılandırılarak uluslararasılaşma üniversitemizin merkezine alınmıştır” ifadelerini kullandı.


Gündoğan: “Türkiye’de 97 Bin Öğrenci Doktora Yapıyor”


YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğan ise konuşmasında, YÖK 100/2000 proje bursu programının amacı ve işleyişi itibariyle Türkiye için bir ilk olduğunu belirterek, bütün dünyada ve Avrupa’da doktoralı insan kaynağının giderek arttığına işaret etti.


2018’de Avrupa genelinde bu sayının 750 bin olduğunu aktaran Gündoğan, 2006’da Avrupa’da doktora derecesi veren üniversitelerin oranı yüzde 29 iken bu oranın yüzde 90’lara ulaştığını, Türkiye’de üniversitelerde bu oranın yüzde 82 dolayında olduğunu belirtti. Prof. Dr. Gündoğan: “Türkiye’deki üniversitelerde bugün itibarıyla 43 bin 265’i kadın olmak üzere toplam 97 bin öğrenci doktora yapıyor. Dünyanın ilk 10 büyük ekonomisinden birisi olma hedefini önüne koymuş Türkiye için yetişmiş doktoralı eleman sayısında çok büyük mesafe katetmemiz gerekiyor.


100/2000 projesini biz bir Türkiye projesi, bir prestij projesi olarak görmekteyiz. Devletimizin 2023 için çizdiği vizyonda net kalkınma değerini kendi beyin gücüne dayanarak artırabilen bir Türkiye hedefleniyor. İşte tam da bu bağlamda, 2016 yılında planlamayı yaparken bu burs programındaki doktora alanlarının ülkenin ivedilikle ihtiyacı olan öncelikli alanlardan olmasına büyük önem atfettik. Bunların hepsi tematik alanlardı ve bu programlarda kümülatif bir kitle oluşmasını sağladık” dedi.


Açılış konuşmalarının ardından, YÖK 100/2000 Doktora Bursiyeri olan Atatürk Üniversitesi öğrencileri Zafer Eroğlu ile Hande Ungan, Erzurum Teknik Üniversitesi öğrencisi Özel Çapık, Karadeniz Teknik Üniversitesi öğrencisi İmran Kanmaz ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Enes Fidan, “YÖK 100/2000 Doktora Bursiyeri Olmak” konulu konuşmalarını gerçekleştirdiler.


Öğrencilerin ardından ise Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Celalettin Haznedaroğlu, “Deneyimler ve Tavsiyeler” isimli sunumunu gerçekleştirdi.


Programın sona ermesinin ardından, Prof. Dr. Naci Gündoğan ve Prof. Dr. Ömer Çomaklı başkanlığında toplanan 18 Bölge Üniversite Rektörü, Rektörlük Senato Salonunda bir araya geldi. Toplantıda üniversitelerin sorunlarının ve çalışmalarının değerlendirildiği toplantıda çeşitli görüş ve öneriler sunuldu.


Genişletilmiş Senato Üyeleriyle Toplantı Gerçekleştirildi


Günün son programında ise Genişletilmiş Senato Üyeleriyle Toplantı gerçekleştirildi. Kültür Merkezi Mavi Salonda düzenlenen toplantının moderatörlüğünü YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğan, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı ve Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak üstlenirken, toplantıya çevre üniversite rektörleri, Atatürk Üniversitesi ile Erzurum Teknik Üniversitesinin senato üyeleri, fakülte dekanları, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.


Toplantıda konuşan Prof. Dr. Naci Gündoğan, YÖK’ün 100/2000 Doktora Burs Programı için ciddi bir mesai ve kaynak harcadığını ifade ederek, YÖK’ün kendi bütçesinden daha fazla bir bütçeyi 100/2000 Projesi kapsamında kaynak olarak bursiyerlere aktardığını söyledi. Gündoğan: “YÖK’ün çok önem verdiği konulardan birisi de ihtisaslaşma ve misyon farklılaşması... Bu konunun, araştırma üniversiteleri ile bölgesel kalınma odaklı misyon üniversiteleri isimli iki ayağı var. Araştırma üniversitesi kapsamında 11 artı 5 üniversitemiz var. Bu üniversitelerimizin izlemeleri devam ediyor. Atatürk Üniversitesi de bu anlamında yetkin bir üniversite. Bunu gönül rahatlığıyla söylüyorum” dedi.


Atatürk Üniversitesi olarak, YÖK 100/2000 Doktora Burs Programına ev sahipliği yapmaktan gurur duyduklarını ifade eden Rektör Çomaklı, programların gayet verimli geçtiğini söyledi.


YÖK’ün Tarım ve Orman Bakanlığı ile gerçekleştirdiği protokollerde, tarım ve hayvancılık alanında sağlam bir alt yapısı bulunan Atatürk Üniversitenin de dahil olması gerektiğine işaret eden Rektör Çomaklı şunları söyledi: “Büyük ve güçlü bir üniversite olmanın yolu, kendi kendine yeten üniversite olmaktan geçiyor. Biz üniversite olarak bunun farkındayız ve uluslararası fonlardan kaynak getirmek için çeşitli birimlerimizle elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Üniversitelerin genellikle araştırma görevlisi sıkıntısı var. YÖK 100/2000 Projesinin araştırma görevlisi sıkıntına can suyu gibi geleceğini düşünüyorum.”


Üniversite alt yapılarının etkinleştirilmesi ve ortak AR-GE portalı oluşturma hususunda bir çalışma yürüttüklerini ifade eden ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, YÖK 100/2000 Projesinin öneminden bahsetti. Ülkemizde ve dünyada öncelikli alanlar olarak belirtilen alanlarda yetişmiş bilim insanına duyulan ihtiyacın karşılanması açısından projenin oldukça ehemmiyet arz ettiğini belirten Çakmak, yeni kurulan bir üniversite olan ETÜ’nün gelecekte bu projeden daha fazla yararlanacağını söyledi.


Naci Gündoğan, Yeni Birimleri Gezdi


Toplantının ardından Rektör Çomaklı, konuğu Prof. Dr. Naci Gündoğan’a Atatürk Üniversitesinin yakın zamanda açılan önemli birimlerine yönelik çalışmalarını anlattı.


Öncelikle Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi, (BAP) Proje Geliştirme ve Koordinasyon Ofisi, Dijital Dönüşüm Ofisi, Metodoloji Ofisi ve Lisans Eğitim Koordinatörlüğü gibi birimleri ziyaret eden Gündoğan burada birim yöneticilerinden bilgi aldı.


Daha sonra Atatürk Üniversitesinin Yeni Nesil Üniversitesi Tasarım ve Dönüşüm Projesi kapsamında yeni faaliyete geçirilen Kurumsal İletişim Direktörlüğü (KİD) ve alt birimlerini gezen Gündoğan, Atatürk Üniversitesinin çalışmalarını başarılı bulduğunu söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Başkan Selçuk Alıç: "MHP yerel seçimlerde Kütahya’da yeni bir zafer elde etmiştir" Milliyetçi Hareket Partisi Kütahya İl Başkanı Selçuk Alıç, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Kütahya’da bugüne kadar en yüksek oyunu 2024 yerel seçimlerinde aldığını söyledi. Başkan Alıç, yaptığı açıklamada, "Hemşerilerimiz kararını sandıkta vererek yeni dönemin Kütahya Belediye Başkanını seçmiş, bizlere de belediye meclis üyelerimiz ile birlikte Belediye Meclis’imizde Kütahya’mız için alınacak kararlarda denetim ve kontrol yetkisini vermiştir. Kütahya’mızın hakkını dün olduğu gibi bugün de en iyi şekilde savunmaya ve üstümüze düşen ne olursa olsun hemşerilerimizin adına yapmaya hazırız. 2023 Genel Seçimlerinde Kütahya Merkezde aldığımız oy sayısı 16,525, ilçeler dahil aldığımız oy toplamı 49,940’dır. 2024 Yerel Seçimlerinde Kütahya Merkezde aldığımız oy sayısı 40,110, ilçeler dahil almış olduğumuz toplam oy sayısı ise 70,956 olmuştur. 6 ilçemiz ve 5 beldemiz; Simav, Gediz, Emet, Altıntaş, Çavdarhisar, Hisarcık, Tunçbilek, Eskigediz, Çitgöl, Akdağ, Kuruçay hemşerilerimizin teveccüh ve takdirleriyle Partimize kazandırılmıştır. Ayrıca yine 2024 Yerel seçimlerinde İl Genel Meclisi üye sayımız 12’ye yükselmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi bugüne kadar en yüksek oyunu 2024 yerel seçimlerinde alarak Kütahya’da yeni bir zafer elde etmiştir. Bu zafer bir iki aylık seçim çalışması ile değil yaklaşık 4 yıldır izlediğimiz seçim stratejimiz ve her an vatandaşlarımızla bir arada olmanın sonucuyla kazanılmıştır" diye konuştu. "Hamd olsun mahcup olmadık, mağlup düşmedik" İhanetlere, istikrarsızlık ve iftiralara karşı kararlı duruşlarının devam edeceğini dile getiren Alıç, "Milliyetçi Hareket Partisinin siyaseti, kalın çizgilerle ihata edilmiş akıl ve ahlak sınırları çerçevesinde dengeli, derinlikli, sabırlı, tutarlı ve ilkelidir. Milliyetçi Hareket Partisi bu kutlu amaca ne pahasına olursa olsun onurla ve yılmayan bir mücadele azmiyle hizmet edecektir. “Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” anlayışımıza uygun hareket etmeyi vicdan görevi sayarız. Genel başkanımız, Bilge Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin de söylediği gibi; Milliyetçi Hareket Partisinin asil mensupları bu mükâfatın ikramıyla yarım asırdan fazladır siyaset meydanındadır, siyasi mücadele hâlindedir. Hamd olsun mahcup olmadık, mağlup düşmedik. Bizim için siyaset çıkarların at gibi yarıştığı, üzerine bahislerin oynandığı, ’ne kazanırım ne kaybederim’ çetelesinin tutulduğu bir hipodrom değildir. Bizim içim siyaset koltuk, makam ve para aracı değildir. Milliyetçi Hareket Partisi klasik siyaset mücadelesinin ötesinde; davasının hukukunu, Türk milletinin tarihî, kültürel ve ekonomik haklarını hem savunmak hem de sonuçlandırmakla mükelleftir. Türkiye Yüzyılı hedefinin ufuk çizgisi olan Cumhur İttifakı’nın ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin kararlı, heyecanlı, yürekli azminin devam edeceğini, canla başla ayırmadan, ayrıştırmadan çalışmalarımızı sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz. Milliyetçi Hareket Parti’mizin dün olduğu gibi bugün ve yarın da kararlı, yürekli ve inançlı şekilde yoluna devam edeceğini herkes bilmelidir. Sözümüz söz, duruşumuz nettir" ifadelerini kullandı.
Sinop Sinop’ta yaraları tedavi edilen doğaya salındı Sinop’ta yaralı bulunan yılan kartalı, şahin ve peçeli baykuş tedavileri sonrası Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan, Sinop Üniversitesi Turizm Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrenciler tarafından doğaya salındı. Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan Sinop Üniversitesi Turizm Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencileri ile birlikte Doğa Koruma ve Milli Parklar 10. Bölge Müdürlüğü, Sarıkum Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’ni ziyaret etti. Klinik, bakım ve ameliyat alanlarında incelemelerde bulunan Vali Özarslan, Bölge Müdürü Orhan Çatalçam’dan, yaban hayvanlarına yönelik yürütülen tedavi ve rehabilitasyon çalışmaları hakkında bilgiler aldı. Doğa, Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlüğü çalışanlarına gösterdikleri gayret ve emekten dolayı teşekkür eden Vali Özarslan Sinop Üniversitesi Turizm Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencileri ile birlikte yaralı olarak bulunan ve tedavileri tamamlanan yılan kartalı, şahin ve peçeli baykuşları doğaya saldı. Sarıkum Yaban Hayatı Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi tarafından, 2023 yılında yüzde 60 oranında tedavi başarısı elde edilerek, 300’ün üzerinde yaralı yaban hayvanı yapılan tedavileri sonrasında doğaya salındığı bildirildi. Sarıkum Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’nde yaralı hayvanlara her türlü cerrahi müdahaleyi yapma imkanına sahip olduklarını vurgulayan Bölge Müdürü Orhan Çatalçam, "Burada iki veteriner arkadaşımız var. Hayvanlara her türlü cerrahi müdahaleyi yapabiliyorlar. O noktada teknolojik altyapımız gayet gelişmiş durumda" dedi. Öte yandan Sarıkum Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’nin içinde ameliyathane, radyoloji ve yoğun bakım üniteleri de bulunan Türkiye’deki 5 merkezden biri olduğu belirtildi.