SAĞLIK - 13 Şubat 2020 Perşembe 10:32

Robotik Yöntem prostat hastalarının umudu oldu

A
A
A
Robotik Yöntem prostat hastalarının umudu oldu

Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen kanser türleri arasında ilk sıralarda yer alıyor.

Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen kanser türleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Prof. Dr. Ali Fuat Atmaca, özellikle 50’li yaşlardan sonra görülmeye başlayan ve sinsi bir şekilde ilerleyen prostat kanserinin belirtilerinin genellikle hastalığın geç dönemlerinde kendini gösterdiğini, tedavide son yıllarda hastalar ve cerraha önemli konfor sağlayan robotik cerrahinin öne çıktığını belirtti.


Prof. Dr. Atmaca, “Cerrahinin ulaştığı en ileri teknoloji olan “da Vinci” robotik cerrahi, vücutta ameliyat kesisi oluşturmadan konforlu bir iyileşme süreci sağlıyor ve hastanın yaşam kalitesini artırıyor" dedi.


Memorial Ankara Hastanesi Üroloji Bölümü doktorlarından Prof. Dr. Ali Fuat Atmaca, prostat kanserinde robotik cerrahi uygulamaları konusunda ise şöyle dedi:


“Prostat, erkeklerde idrar kesesinin hemen altında bulunan ve idrar yolunun bu kısmını çevreleyen, başlıca işlevi üreme ile ilgili olan 18-20 gramlık bir salgı bezidir. Özellikle yaş ilerlemesi ile birlikte sorun oluşturmaya başlayan prostatta iyi huylu büyümeler, kronik ya da akut prostatitler gibi iltihabi hastalıklar veya prostat kanseri gelişebilmektedir. Ailede, yani birinci derece yakınlarda prostat kanseri varlığının bulunması da bu riski önemli oranda yükseltmektedir. Ayrıca Afrika kökenli Amerikalılarda prostat kanserinin daha yaygın olduğu görülmektedir. Bununla birlikte tütün kullanımı, obezite ve ağırlıklı olarak hayvansal yağlarla beslenmenin de risk faktörü oluşturduğuna dair çalışmalar bulunmaktadır.”


‘Belirtiyi erken evrede vermiyor’


Prostat kanseri maalesef çok ileri evrelere ulaşmadıkça belirti vermemekte ve bu belirtiler ağırlıklı olarak ileri dönemde ortaya çıktığına işaret eden Prof. Dr. Atmaca, “Prostat kanserinin erken dönem belirtilerini, çoğu zaman iyi huylu prostat büyümesinden ayırt etmek mümkün olmamaktadır. Ancak kanserin ileri dönemlerinde lokal ya da uzak yayılım görüldüğünde yani metastaz yaptığında, mesane çıkımının tıkanması nedeniyle idrar yapamama, böbrek kanallarının tıkanması ve kemik ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkabilmektedir” diye konuştu.


Prof. Dr. Ali Fuat Atmaca, prostat kanserinin tanısı, parmak ile rektal muayene ve kanda PSA (Prostat Spesifik Antijen) testi sonrası yapılan biyopsi ile konulduğunu anlattı. Yapılan tetkiklerde şüpheli sonuçların elde edilmesi en önemli bulgulardan biri olmakla beraber, mutlaka kanser bulunduğu anlamına gelmediğine de işaret eden Prof. Dr. Atmaca, “Çünkü PSA kansere özgü değil, prostata özgü bir testtir. Bu değer prostatın iyi huylu büyümelerinde ya da iltihabi hastalıklarında da yükselebilmektedir. Parmakla rektal muayenede fark edilen sertlik ve düzensizlik gibi bulgular da prostat kanseri yönünden şüphe doğurmaktadır. Bulgular doğrultusunda hastalar için iki seçenek söz konusudur. Ya direkt ultrason eşliğinde prostat biyopsisi alınması ya da daha yeni bir teknik olan Multiparametrik Prostat MR’ı ile prostatın değerlendirilmesi ve “Füzyon Biyopsi” denilen yöntemle şüpheli alan veya alanlardan biyopsi yapılması gerekmektedir” dedi.


Robotik cerrahi hızla iyileştiriyor


Prof. Dr. Atmaca şöyle devam etti:


“Metastaz yapmamış yani uzak bölgelere yayılmamış lokalize prostat kanserinin en önemli tedavisi cerrahidir. Cerrahinin ise açık, laparoskopik ve robotik cerrahi olmak üzere üç farklı yöntemi bulunmaktadır. Duruma göre açık ya da laparoskopik ameliyatlar yapılırken, son yıllarda robotik cerrahi avantajlarından dolayı daha çok tercih edilmektedir. Hasarı riskini en aza indiriyor. Robotik cerrahi ile yapılan prostat ameliyatında, hasta karnında 5 adet küçük kesi açılmaktadır. Bu kesi bölgelerinde oluşturulan deliklere trokar olarak adlandırılan borucuklar takılmaktadır. Borucuklara robot kolları takılıp bu kollar içinden robotun kamerası ve cerrahi aletleri yerleştirilerek üç boyutlu, yüksek kalitede ve 10-20 kat büyütmeli olarak görüntü elde edilir. İleri derecede hareket kabiliyetine sahip olan robot kolları ile damar-sinir paketi adı verilen hem cinsel işlev bozukluğunu korumada hem de idrar kaçırmayı engelleme üzerinde etkisi gösterilmiş olan yapı korunarak, kanserli prostat çıkarılmaktadır. Böylece idrar kaçırma ve cinsel fonksiyon kaybı riskinin de ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır. Robotik cerrahi metastaz yapmış prostat kanseri ameliyatlarında da kullanılıyor. Robotik cerrahinin avantajları: 3 boyutlu görüntü ve görüntünün büyütülebilir olma özelliği ile robotik kolların hareket kabiliyeti cerrahi de önemli avantaj sağlar, Kan kaybı açık ameliyata göre az olmaktadır. Dolayısıyla kan nakli çoğunlukla gerekmez, Kapalı ameliyat yapıldığı için hastanın operasyon sonrası ağrısı az olur ve genellikle iki gün içerisinde taburcu edilir, İdrar kesesi ile idrar yolunun birbirine bağlanması mükemmel bir şekilde yapılır ve idrar yoluna yerleştirilen sonda bir hafta içinde çıkarılabilir. Açık ya da laparoskopik yöntemle yapılan prostat ameliyatlarından sonra idrar kaçırma ve penis sertleşme problemleri yaşanabilmektedir. da Vinci Robotik Cerrahi tekniği ile gerçekleştirilen prostat kanseri ameliyatlarında “Sinir koruma” tekniği sayesinde erkeklik sinirleri ve idrar tutma kasları daha iyi korunarak, hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilecek bu sorunların oluşma riski en aza indirilir. Önceleri lenf bezlerinde ve kemiklerde metastazı olan prostat kanseri hastalarına cerrahi uygulanmazken, bugün ise lenf bezinde ve sınırlı sayıda (3 veya 5’ten az) kemik yayılımı olan hastalarda prostatla birlikte lenf bezleri robotik cerrahi ile başarılı bir şekilde çıkarılmaktadır. Bu da hastanın yaşam konforu ve süresi açısından önem taşımaktadır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.