GENEL - 11 Temmuz 2019 Perşembe 17:24

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu,“Türkiye’nin şahlanmasının önünde hiçbir engel bulunmamaktadır”

A
A
A
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu,“Türkiye’nin şahlanmasının önünde hiçbir engel bulunmamaktadır”

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, “Türkiye’nin şahlanmasının önünde hiçbir engel bulunmamaktadır” dedi.


Yargı Reformunun ilk paketinin hazır olduğunu dile getiren Feyzioğlu, “Bunun Temmuz ayı içerisinde kanunlaşmasını diliyoruz. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın da Milletimize bir taahhüdü olmuştur. Dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Devletimizin Cumhurbaşkanının sözünü havada bırakmamasını diliyoruz” diye konuştu.


Milli Mücadelenin 100. Yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Erzurum Barosu ve Atatürk Üniversitesi işbirliğinde “100. Yılında Erzurum Kongresi” konulu panel düzenlendi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun da katıldığı panelde Erzurum kongresi tüm boyutlarıyla anlatıldı.


Etkinlik için Erzurum’a gelen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu daha sonra Erzurum Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ömer Çomaklı’yı makamında ziyaret etti. Çomaklıyla bir süre görüşen Baro Başkanı Feyzioğlu düzenlenen panel öncesi basına açıklama yaptı.


Panele Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof.Dr.Metin Feyzioğlu, Erzurum Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Ömer Çomaklı, Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Ahmet Hacıoğlu, Erzurum Baro Başkanı Avukat Talat Göğebakan, Panelistler Dr. Öğretim Üyesi Zekeriya Türkmen, Prof.Dr.Esin Dayı, Avukat Hüseyin Özbek, Prof.Dr.Yavuz Aslan, Bingöl ve Sivas Baro Başkanları avukatlar katıldı.


Milli Mücadelenin Yüzüncü Yılı etkinlikleri kapsamındaki panelde açılış konuşmasını Erzurum Baro Başkanı Avukat Talat Göğebakan ve Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı selamlama konuşması yaptı.


Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof.Dr.Metin Feyzioğlu açılış konuşmasında, “Bu toplantı yalnızca bir toplantı veya bir protokol toplantısı değildir. Bir anma olmamalıdır. Çünkü bu gün aslında geleceğimiz için çok ihtiyaç duyduğumuz o Milli hissi, o Milli bilinci canlandırabileceğimiz bir gündür. Yüzüncü yılı kutluyoruz. Milli İradenin Erzurum’dan tüm Anadolu’yu bir güneş gibi aydınlattığı bir Yüzüncü yılını kutluyoruz. Bu sıkıntılar arasında birilerinin göstermek istediği gibi umutsuzluk olmasıdır, veya nikahsız bir gül bahçesindeyiz, ama umutsuz olmak en büyük felakettir. Umudumuzun zorlandığı yerde tarihten gelen maneviyatımızdan ve milliyetçiliğimizden gelen inancımız umudumuz olur, yola kararlılıkla devam ederiz. Her zaman başardık yine başarırız” diye konuştu.


Anayasamızda ihtiyaç duyacağımız revizyonları ortak akılla hep birlikte yapılacağını dile getiren Feyzioğlu, “Kavga etmeden, birbirimize vurmadan, birbirimize tepeden bakmadan, birbirimize büyüklük taslamadan, parmak sallamadan, bu çerçevede artık hakimlerimizin bağımsızlık ve tarafsızlığını Anayasal anlamda tam bir güvenceye kavuşturmak anlamında Hakimler ve Savcılar Kurulunun oluşumunu artık tartışmaya ama dediğim gibi yapıcı bir şekilde tartışmaya başlamamız lazım. Öte yandan muhakkak surette Hukukçunun eğitimini ve liyakatını ölçme değerlendirmesini en iyi şekilde yapmak zorundayız. Yargı Reformu Strateji Belgesi bu gün Türkiye’nin gündeminde olan bir belge, işte bu anlayışla hazırlanmıştır. İçinde belli taslaklarının yapısı konusunda başka bir şey yoktur. Ama Hukukçunun yetiştirilmesi ölçülmesi ve değerlendirilmesi, Hakimlerimizin kararlarının özgürlükçü pencereden değerlendirilmesi noktasında çok ama çok önemli cümleler ve hedefler konulmuştur” diye konuştu.


Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Feyzioğlu, basın mensuplarına yönelik açıklamasında ise Türkiye’nin gündeminde çok önemli bir yargı, çok önemli bir hukuk reformu olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’nin şahlanmasının önünde hiçbir engel bulunmamaktadır. Türk Milletinin Potansiyelinin yüzde yüzünün kullanılması, hiç kimsenin kendisini dışlanmış hissetmemesi için 82 milyonu adalet paydasında, erişilebilir ve güven veren bir adalet çizgisinde buluşmamız gerekmektedir. Yargı Reformunun ilk paketi hazırdır, bunun Temmuz ayı içerisinde kanunlaşmasını diliyoruz. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın da Milletimize bir taahhüdü olmuştur. Dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Devletimizin Cumhurbaşkanının sözünü havada bırakmamasını diliyoruz. Çünkü halkımız bu konuda haklı bir konuda beklentiye girmiştir. Bu arada şunu altını özellikle çizerek ifade etmek istiyorum Yargı Reformu Paketi tamamen Adalet Bakanlığı’nın şapkası altında, çatısı altında, ilgili kurumlarca yazılmıştır çalışma yöntemi itibariyle gurur vericidir. Ben son 25 yılı bilerek söylüyorum daha önce bu çapta çoğulcu ve katılımcı bir çalışma yürütülmemiştir. Bu vesile ile Adalet Bakanlığı’mıza da hepimizi içine katarak gerçek anlamda katkı sunmamızı sağlayarak böyle bir çalışmayı yürüttükleri için de teşekkür ediyorum. Şimdi seçim bitti değerli basın mensupları, Türkiye seçim ortamında artık bir an önce çıkmak zorunda. Dağ gibi birikmiş sorunlarımız var. Bu sorunların çözümünde Yargı Reformu anahtar özelliği taşıyacaktır. Erzurum’da her halde bir benzetmeyi yerinde görürsünüz, bir kısrak düşünün yarışmaya hazır, şahlanmaya hazır, ülkenin buna binip şahlanması lazım. Her kes bunu bekliyor. Bu meseleyi sadece işte ceza indirimi, sadece pasaport vesaire gibi basit ve küçük konulara indirmek isteyenler iyi niyetli değil. Bir şey daha söylemek istiyorum, Yurt dışında Türkiye aleyhine yayınlara bakınız hepsinde şunu söylüyorlar, Türkiye Cumhuriyeti Yargı Reformunu yapmakta samimi değildir, ciddi değildir, çünkü Türkiye zaten bir diktatörlüktür, dolayısıyla güvenilmez bir Devlettir, tehlikeli bir Devlettir. Bizde buradan Erzurum’dan Milli İradenin Yüz sene önce şahlandığı bu güzel şehirden tüm dünyaya sesleniyoruz, Hukuk Devleti inşasında sağlam bir demokrasiyi çok sağlam temellere oturtma iddiasında olmayan bir Devlet bir buçuk sene boyunca binlerce kişiyi katarak neden Yargı Reformu yapmak için uğraşsın ki, böyle bir şey olur mu ? burada samimi bir düşünce vardır, samimi irade vardır, Türkiye düşmanlarının bu samimiyeti, bu iradeyi sorgulama fırsatını Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin vermemesi lazımdır. Çünkü yargı reformunu çıkartmamızı Türkiye düşmanları istemiyor. Türkiye düşmanları Türkiye’yi bir diktatörlük olarak gösterip senaryolarını rahatlıkla uygulayacakları bir ortamın oluşmasını istiyorlar. Bizim dünya kamuoylarının Türkiye’nin Hukuk Devleti’ni güçlendirmekte, demokrasiyi güçlendirmekte samimi olduklarına inandırmamızın tek yolu vatandaşımıza hukuk güvenliğini eksiksiz vermektedir” ifadelerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Konut satışları mart ayında ülke genelinde yüzde 0,1 azaldı Türkiye genelinde konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,1 azalarak 105 bin 394 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı Mart ayı konut satış istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,1 azalarak 105 bin 394 oldu. Konut satışlarında İstanbul 19 bin 40 konut satışı ve yüzde 18,1 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u 9 bin 523 konut satışı ve yüzde 9,0 pay ile Ankara, 6 bin 413 konut satışı ve yüzde 6,1 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 23 konut ile Ardahan, 42 konut ile Bayburt ve 55 konut ile Hakkari oldu. Konut satışları Ocak-Mart döneminde yüzde 1,3 azaldı Konut satışları Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,3 azalışla 279 bin 604 olarak gerçekleşti. İpotekli konut satışları 12 bin 880 olarak gerçekleşti Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 49 azalış göstererek 12 bin 880 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 12,2 olarak gerçekleşti. Ocak-Mart döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 53,0 azalışla 27 bin 622 oldu. Mart ayındaki ipotekli satışların, 3 bin 105’i; Ocak-Mart dönemindeki ipotekli satışların ise 6 bin 569’u ilk el satış olarak gerçekleşti. Diğer satış türleri sonucunda 92 bin 514 konut el değiştirdi Türkiye genelinde diğer konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,3 artarak 92 bin 514 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 87,8 olarak gerçekleşti. Ocak-Mart döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12,3 artışla 251 bin 982 oldu. İlk el konut satış sayısı 34 bin 399 olarak gerçekleşti Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,6 artarak 34 bin 399 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı yüzde 32,6 oldu. İlk el konut satışları Ocak-Mart döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,2 artışla 88 bin 256 olarak gerçekleşti. İkinci el konut satışlarında 70 bin 995 konut el değiştirdi Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,2 azalış göstererek 70 bin 995 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı yüzde 67,4 oldu. İkinci el konut satışları Ocak-Mart döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4,0 azalışla 191 bin 348 olarak gerçekleşti. Yabancılara Mart ayında bin 778 konut satışı gerçekleşti Yabancılara yapılan konut satışları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 47,9 azalarak bin 778 oldu. Mart ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 1,7 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 652 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul’u sırasıyla 618 konut satışı ile Antalya ve 151 konut satışı ile Mersin izledi. Yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Mart döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 48,0 azalarak 5 bin 685 oldu. Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Rusya Federasyonu vatandaşlarına yapıldı Mart ayında Rusya Federasyonu vatandaşları Türkiye’den 411 konut satın aldı. Rusya Federasyonu vatandaşlarını sırasıyla 182 konut ile İran, 129 konut ile Ukrayna ve 82 konut ile Irak vatandaşları izledi.
Bursa Yeşim Grup, ŞŞAL öğrencilerine IB yolunu açtı Dünyaca ünlü markaların stratejik iş ortağı olan Yeşim Grup, tekstil ve hazır giyimdeki öncü firma rolünü eğitime verdiği destekle pekiştiriyor. Şükrü Şankaya Anadolu Lisesi’nin IB Programı’na kabul edilmesine destek olan Yeşim Grup, öğrencilerin uluslararası standartlarda eğitim alarak geleceğe daha güçlü hazırlanmalarının yolunu açtı. Kurumsal sosyal sorumluluk anlayışıyla toplumdan aldığını topluma geri verme ilkesiyle hareket eden Yeşim Grup, eğitim alanında gerçekleştirdiği projelerle de örnek olmaya devam ediyor. Yeşim Grup’un kurucusu merhum Şükrü Şankaya’nın eğitim dünyasına armağan ettiği Şükrü Şankaya Anadolu Lisesi (ŞŞAL) öğrencilerinin daha iyi şartlarda ve uluslararası ölçekte eğitim alması için sorumluluk alan Yeşim Grup, ŞŞAL’ın Uluslararası Bakalorya (IB) Diploma Programı’na kabul edilmesi için destek oldu. Global bir oyuncu olma vizyonuyla hareket eden Yeşim Grup, dünya vatandaşı gençlerin yetişmesine katkı sağlamak amacıyla, ŞŞAL’da IB Diploma Programı’nın uygulanabilmesi için hem öğretim kadrosunun gerekli eğitimleri almasını hem de okulun fiziki imkanlarının bu sisteme uygun hale getirilmesine imkan sağladı. Bursa’da daha önce ikisi Özel Eğitim Kurumları Genel Müdürlüğü ve ikisi Din Eğitimi Genel Müdürlüğü olmak üzere 4 kurumun kabul edildiği IB Diploma Programı’na katılmaya hak kazanan ŞŞAL, böylece Bursa’daki proje okulları arasında bu programı uygulamaya aday Ortaöğretim Genel Müdürlüğü’ne bağlı tek okul oldu. Bursa Şükrü Şankaya Anadolu Lisesi’nde okuyan ve programa kabul kriterlerini karşılayan 10.sınıf öğrencilerinin başvurabileceği geniş bir ünversite öncesi iki yıllık program sonucunda, öğrenciler bitirme sınavlarında başarılı olmaları halinde uluslararası geçerliliği olan IB Diploması almaya hak kazanacaklar. ŞŞAL’ın IB Diploma Programı’na katılmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Yeşim Grup CEO’su Şenol Şankaya, “Babam Şükrü Şankaya tarafından yapılan ve onun adını taşıyan okulun böylesine önemli bir programa kabul edilmesi bizleri oldukça mutlu etti. Eğitim, babam için çok önemliydi. Buradan mezun olan öğrencilerimizin de uluslararası standartlarda eğitim alması ve gelecekte global arenada ses getiren kişiler olması bizleri gururlandıracaktır.” dedi. Babası Şükrü Şankaya’nın, kendi adını taşıyan okullara büyük önem verdiğini, onları takip ettiğini ve başarılarıyla gurur duyduğunu kaydeden Şankaya, “Bizler de onun ‘Önce İnsan’ felsefesini rehber alarak onun mirasını ileri taşımak için Yeşim Grup ve Şankaya Ailesi olarak tüm gayretimizle çalışıyoruz. Bundan sonra da öğrencilerimizin gelişimi adına üzerimize düşen tüm sorumluluğu alacağız.” diye konuştu. ŞŞAL Müdürü Yeşim Ömeroğlu Ünlü ise okullarının uluslararası geçerliliği olan IB Programı’na dahil olması için verdikleri desteklerden dolayı Yeşim Grup ve Şenol Şankaya’ya teşekkür etti. Ömeroğlu Ünlü, “Şenol Şankaya her zamanki pozitif yaklaşımıyla bu noktada bizden desteklerini esirgemedi. Okulumuzun ve öğrencilerimizin her türlü ihtiyacının karşılanmasında bugüne kadar bizlere sağladığı destekler için kendisine minettarız.” ifadelerini kullandı.
Eskişehir Eskişehir’de havalar ısındı balıkçı esnafın satışları azaldı Eskişehir’deki balıkçı esnafı, havaların ısınmasıyla satışlarının azaldığını belirtti. Son günlerde kent genelinde etkili olan sıcak hava nedeniyle balık tezgâhlarında balık olmasına rağmen satışlarda azalma olduğu belirtildi. Balıkçı esnaf Ertaç Aslanbenzer, 15 Nisan’da büyük teknelerin avlanmasının yasaklandığını, ancak küçük teknelerin avlanmaya devam ettiğini ve bu yüzden balık çeşidinin olduğunu ifade etti. Balık fiyatlarında bir yükselme olmadığını anlatan Taşbaşı çarşısında balıkçı esnaf Ertaç Aslanbenzer “Şimdi büyük tekneler 15 Nisan’da yasak başladı. Ancak yine balıklarımız gelmeye devam ediyor. Küçük teknelerin avladığı balıklar geliyor. Tezgâhımıza devamlı taze balık bulunuyor. İşlerimiz havalar sıcakladı diye eskisi gibi değil, ama yine de işlerimiz oluyor yani çok şükür. Balık severler havalar sıcakladı taze balık yok diye düşünmesin küçük teknelerimiz balık avlanmaya devam ediyor. Her türlü balık yine bulunuyor. Hamsi olsun, uskumru olsun, istavrit, çupra, levrek bunların yanında tatlı su balıkları, her şey var. Fiyatlar, kış aylarıyla aynı uygun. Yani fiyatlarda bir değişiklik yok. Balık, etten çok ucuz. Hamsi kilosu 100 lira, uskumru 120 lira, palamut 150 lira, istavrit 120 lira, sardalya var kilosu 100 lira. Kış aylarında en çok satılan balık hamsiydi her zaman. Ama şimdi şu anda çipura, levrek, istavrit, uskumru satılıyor. Tatlı su balıklarında ise sazan satılıyor” dedi.
Bursa Rus araştırma üniversitesi ile proje işbirliği için ilk adımlar atıldı Rusya’nın önde gelen yüksek mühendislik eğitimi merkezlerinden biri olan Kazan Ulusal Araştırma Teknoloji Üniversitesi (KNRTU) yöneticileri, Bursa Uludağ Üniversitesi’ni (BUÜ) ziyaret etti. Görüşmelerde akademik ve bilimsel işbirliğinin geliştirilmesine dair kararlar alındı. Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Kazan Ulusal Araştırma Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. YuryKazakov, üniversitenin Plastik İşleme Bölümü Başkanı Prof. Dr. IgorVolkof ve Yeni Perspektif Proje Departmanı Başkanı Prof. Dr. LeysanDogadina’yı ağırladı. Bilimsel işbirliği, tecrübe paylaşımı ve ortak proje üretilmesi amacıyla gerçekleştirilen ziyarette iki üniversitenin yürüttüğü çalışmalar ve teknik faaliyetler üzerine fikir alışverişinde bulunuldu. Türkiye’deki 23 araştırma üniversitesi arasında yer alan Bursa Uludağ Üniversitesi’nin yurt dışındaki partner üniversite sayısını artırmak istediklerini söyleyen Rektör Prof. Dr. Yılmaz, Kazan Ulusal Araştırma Teknoloji Üniversitesi’nin bu anlamda özel bir yeri olduğuna işaret etti. Avrupa başta olmak üzere farklı coğrafyalardaki yükseköğretim kurumlarıyla akademik ve bilimsel işbirliklerinin devam ettiğini açıklayan Prof. Dr. Yılmaz, “Üniversitemiz, sahip olduğu donanım ve akademisyen kalitesi ile uzun yıllardır uluslararası arenada çok sayıda proje ortaklığında bulundu. Yeni dönemde farklı üniversitelerin de eklenmesiyle ortaklık yapımızın daha da geliştirilmesini hedefliyoruz. Onlarla yapacağımız projeler ve elde edeceğimiz katma değeri yüksek çıktılar, yer aldığımız araştırma üniversiteleri kategorisinde bizlere çok özel katkılar sağlayacaktır. Kazan Ulusal Araştırma Teknoloji Üniversitesi de bu çerçevede bizim için son derece özel bir yükseköğretim kurumudur. Nazik ziyaretleri için Rektörümüz Sayın Prof. Dr. YuryKazakov ve yönetimine teşekkür ediyor, işbirliğimizin kıymetli projelere dönüşmesini temenni ediyorum” şeklinde konuştu. Deneyimler paylaşılacak Kazan Ulusal Araştırma Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. YuryKazakov ise mühendislik alanında sahip oldukları deneyimleri paylaşmak ve Türkiye’nin önemli üniversitelerinden biri olan BUÜ’den akademik ve bilimsel çalışmalarda destek almak istediklerini vurguladı. BUÜ Mühendislik Fakültesi ile proje ortaklığı ve akademik deneyim paylaşımı başlatılması için görüşmeler yaptıklarını kaydeden Prof. Dr. YuryKazakov, nazik ev sahipliği için üniversite yöneticilerine teşekkür etti. Kazakov, ortak projelerin hayata geçirilmesinin her iki tarafa da fayda sağlayacağına inandığını belirtti. Laboratuarlar incelendi Kazan Ulusal Araştırma Teknoloji Üniversitesi heyeti, daha sonra BUÜ Mühendislik Fakültesi’nde ağırlanarak farklı bölümlerde yürütülen çalışmalara dair bilgilendirildi. Laboratuvar ve merkezleri de inceleyen Rus heyete BUÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Akpınar, Ar-Ge Koordinatörü Prof. Dr. Esra Karaca, Tekstil Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Dilek Kut, Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Çakır, Otomotiv Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yazıcı, İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Babür Deliktaş, Tekstil Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şebnem Düzyer Gebizli, Tekstil Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serpil Koral Koç ve İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Öztürk de eşlik etti.