GENEL - 20 Nisan 2021 Salı 12:13

23 Nisan Çocuk Bayramı kutlamalarının tarihçesi

A
A
A
23 Nisan Çocuk Bayramı kutlamalarının tarihçesi

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi (ATAM) Müdürü Doç.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi (ATAM) Müdürü Doç. Dr. Volkan Marttin, 23 Nisan Çocuk Bayramı kutlamalarının tarihçesini anlattı.


Acı, sevinç ve ülkünün bir insan topluluğunu ulus haline getiren unsurların başında geldiğini belirten Doç. Dr. Volkan Marttin, “Milletler; bayramlarıyla, anma günleriyle ve yetiştirdikleri büyük insanlarla var olurlar. Bu bakımdan bayramlar, ister dinî, ister millî olsun Türk milletinin vazgeçilmez değerleridir. Kültür ve medeniyetimizde Nevruz gibi geçmişi çok eskilere uzanan bayramlar olduğu gibi 20’nci yüzyıl başında gerçekleşen siyasî olaylara bağlı olarak II. Meşrutiyet’in ilanıyla kutlanmaya başlanan, ‘Hürriyet Bayramı’ gibi bayramlarımız da vardır. Bir millet olarak yok sayılmaya çalışılan Türklerin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde verdiği tam bağımsızlık savaşının gelecek nesillere aktarılmasında, Cumhuriyet ideallerinin kazandırılmasında bayramların toplumsal rolü göz ardı edilmemiştir. Henüz, yurdun dört köşesinde işgaller ve işgalcilerle işbirliği yapanların varlığı söz konusu iken, TBMM açılışının birinci yıl dönümünde 23 Nisan, ulusal bayram olarak kabul edilip yasalaşmış ve 1922 yılından itibaren resmi törenler gerçekleştirilmeye başlanmıştır” dedi.



“23 Nisan 1921’de bayram günü ilân edildi”


Birinci Büyük Millet Meclisi’nin 23 Nisan 1920’de açıldığını, bir yıl sonra ise bu kutlu günün bayram günü ilân edildiğini belirten Marttin, bir asırlık geleneğe ilişkin şunları söyledi:


“23 Nisan’ın bayram oluşuna ilişkin tarihçede 1921 yılının başka bir önemi daha vardır. Osmanlı Devleti’nde çocuklara yönelik faaliyet yürüten Darüleytamların (Yetimler evi) varlığından haberdarız. Bunun yanı sıra, Kurtuluş Savaşı’nın sıcak günlerinin yaşandığı bir dönemde Türk milletinin çocukların korunması ve kollanması adına Himaye-i Etfal (Çocukların korunması, Çocuk esirgeme) gibi bir kuruluşun Ankara’da çalışmaya başladığı görülmektedir. Şehit çocukları başta olmak üzere toplum içinde durumları iyi olmayan çocuklar için girişilen bu çabalar yıllar geçtikçe genişlemiş ve yaygınlaşmıştır. Himaye-i Etfal Cemiyeti tarafından 1925 yılından itibaren 23 Nisan’ın içinde bulunduğu hafta ‘Çocuk Haftası’ olarak belirlenmiş ve bu hafta kamuoyunda kabul görmüştür. Hatta dönemin gazetelerinde 23 Nisan gününün Çocuk Bayramı olduğuna yönelik ifadeler geniş yer tutmuştur. Çocuk Haftası’nda çocuklar yararına bir takım etkinlikler yapılmış, kurumun gelirini arttırmaya yönelik rozet, pul gibi eşyalar satışa çıkarılmıştır. Bu iki sürecin birleştiği yıl ise 1926’dır. 23 Nisan Bayramı’na ait tarihçede Hâkimiyet-i Milliye (Ulusal egemenlik) ve çocuk kavramları ilk defa 1926 yılında birlikte ele alınmıştır. Aynı, TBMM’nin açılışının birinci yıl dönümünde alınan kararla ancak 1922 yılında kutlanmaya başlanan 23 Nisan günü, bu defa 1927 yılından itibaren çocuklarla birlikte Çocuk Bayramı olarak kutlanmıştır. Bu sayede tam bağımsızlığın ve ulusal egemenliğin önemi aynı zamanda geleceğin yurttaşlarının korunup kollanacağı bir ulusal güne dönüşmüştür. Dünyada çocuklar için kutlamalarla yetinmeyip bayram ilan eden ilk ülke olan Türkiye’nin bu hamlesinde elbette Ulu Önder Atatürk’ün etkisi yadsınamaz. Onun himayesiyle ve halk arasında yaygınlaşmasına yönelik gayretiyle, bu kutlama günü bir ulusal bayram haline gelmiştir. Böylece, kimsesizlerin kimsesi Cumhuriyet yönetimi her bir yurttaşın rahatını, huzurunu, güvenliğini ve geleceğe umutla bakmasını sağlamakla birlikte Atatürk’ün görüş ve düşünceleri doğrultusunda önemli bir iş ortaya koyarak 23 Nisan’ı çocuklar için ulusal bir bayram kabul etmiştir. 1927 yılından 1933 yılına kadar, özellikle bayramın Atatürk’ün çocuklara armağanı olduğu ilanından sonra giderek yaygınlaşan, faaliyetleri çeşitlenen ve resmî tören haline gelen bayram kutlamaları, gelecek yıllarda mevzuatta yer bulmuş, son şekliyle ‘23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’ adıyla kanunlaşmıştır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu: “Bugünün önemine uygun olarak bir görüşme oldu ve bayramlaşıldı” AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in TBMM’de görüşmesi hakkında “Bugünün önemine uygun olarak bir görüşme oldu ve bayramlaşıldı” dedi. AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özel’in görüşmesi hakkında gazetecilerin sorularını cevapladı. Akbaşoğlu görüşme ile ilgili, “Bu konuyla ilgi tabi ki daha önceden de kamuoyuna yansıyan bir talep söz konusuydu. Bu sene inşallah yerine gelmiş olacak. Karşılıklı olarak görüşüp netleştirilecek. Bugüne ilişkin bir resepsiyon. Milli egemenliğin tecelligahı olan meclisimizin 104’üncü yaşında hep beraber burada güzel bir ambiyans oluşturduk. Bütün milletimizin temsilcileri bu birlikteliği ortaya koydu. Cumhurbaşkanımızın resepsiyona teşrifleri ile hep beraber, bütün milletvekilleri ve davetliler ile Cumhurbaşkanımız bir araya geldiler. Daha sonra da içerideki odada değerli siyasi partilerimizin genel başkanları ve temsilcileri ile görüştü. İçeride milletvekillerimiz, CHP Genel Başkanı, Hüda-Par Genel Başkanı, DSP Genel Başkanı AK Parti Grup Başkanı, Meclis Başkanvekillerimiz ve Meclis Başkanımız tabi ki, MHP Grup Başkanvekili vardı. Bugünün önemine uygun olarak bir görüşme oldu ve bayramlaşıldı” şeklinde konuştu.
Çorum Trafik kazası, 4 yaşındaki Zeynep’i ailesinden ayırdı Çorum’un Alaca ilçesinde iki otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında 1 çocuk hayatını kaybederken, 4 kişi de yaralandı. Kaza, Çorum-Yozgat karayolunda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Yozgat istikametinden Çorum’a seyir halinde olan Mustafa Fansa (51) yönetimindeki 31 U 3003 plakalı otomobil ile Muhammed Y. idaresindeki 19 ACH 630 plakalı otomobil Boğaziçi köyü kavşağında çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle Fansa yönetimindeki otomobil yol kenarında bulunan tarlaya uçtu. Yoldan geçen sürücülerin ihbarı üzerine olay yerine polis ekiplerinin yanı sıra 112 ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Kazada sürücü Mustafa Fansa ve araçta bulunan Muhammed Emin Fansa (17), Emine Fansa (42), Yunus Emre Fansa (10) ve Zeynep Fansa (4) yaralandı. Yaralılardan 4 yaşındaki Zeynep, sağlık ekiplerinin tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olay yerinde ilk müdahalesi yapılan yaralılar Alaca Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralılardan Emine Fansa, Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Kazanın ardından Muhammed Y., araçla olay yerinden kaçtı. Bölgedeki kameraları inceleyen polis ekipleri kaçan sürücüyü Yıldızhan Mahallesi Edebali Sokak’ta terk edilmiş halde buldu. Yaptıkları çalışmalar sonucu Muhammed Y.’ye ulaşan polis ekipleri sürücüyü gözaltına aldı. Depremzede olduğu öğrenilen Fansa ailesinin Çorum’da görev yaptığı öğrenildi. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
Ankara Emre Belözoğlu: “Sosyal medya lağım çukuru” MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, “Sosyal medyanın benim için hiçbir anlamı yok. Gerçek olduğunu düşünmüyorum. Hiçbir karşılığı olmadan bir lağım çukuru olduğunu düşünüyorum” dedi. Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final ilk maçında MKE Ankaragücü, konuk ettiği Beşiktaş ile golsüz berabere kaldı. Maçın ardından düzenlenen basın mensuplarına açıklamalarda bulunan MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, bütün futbolcuları ile gurur duyduğunu belirterek, “Bugün Beşiktaş’a net bir üstünlük kuran oyuncu grubum vardı. İnşallah finale çıkan takım oluruz. Bu takımın çok daha iyi yerleri hak ettiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Üzgün olduğu tarafları açıklayan Belözoğlu, sezon genelini değerlendirerek, “Skorlar gelmedi. Çok fazla beraberlik var. Ama yine de oyuncu arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” diye konuştu. "Bu takımın ligde sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum" Sarı-lacivertlilerin teknik patronu, skor üretemediklerinden dolayı üzgün olduklarını kaydederek, şunları söyledi: “Lige hemen döneceğiz. Ligde de kendimizi sağlam pozisyona alacak skorlara ihtiyacımız var. Bu takımın sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum. Taraftarlarımıza, oyuncularıma teşekkür ederim. Skor gelmedi ama oyun anlamında çok yüksek bir dominasyon vardı.” "İnşallah Morutan’ın büyük bir sakatlığı yoktur" Maçta sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kalan Morutan ile ilgili konuşan Belözoğlu, "İnşallah Morutan’ın büyük bir sakatlığı yoktur. Tendonda bir kopma varsa o zaman altı ayı bulur. Ümit ediyorum öyle bir haber almayız. Böyle bir şey inşallah yaşamaz. Ama yaşarsa da çok iyi dönebilecek karaktere sahip bir oyuncu" dedi. “Sosyal medya lağım çukuru” Bir basın mensubunun, ‘MKE Ankaragücü futbolcularının sosyal medyada eleştirildiğini’ söylemesi üzerine, Belözoğlu, şu ifadelere yer verdi: “Sosyal medyanın benim için hiçbir anlamı yok. Gerçek olduğunu düşünmüyorum. Hiçbir karşılığı olmadan bir lağım çukuru olduğunu düşünüyorum sosyal medyanın. Alex bugün elinden geleni yapmaya çalıştı. Ben bir oyuncu transfer ederken, ondan bir performans bekleyerek ediyorum. Bugün performansında eleştirilecek bir şey bulamıyorum. Benim adıma sosyal medyanın hiçbir karşılığı yok. Bizim ailemize küfür edecekler, biz şikayetçi olduğumuzda bize yalvaracaklar yok öyle bir dünya. Bu ülkede, bu düzelmedikten sonra benim oyuncum ve ben mücadele etmek zorundayız. Sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.”