Eskişehir’de, Cumhuriyet’in ilk yıllarında kurulan muhallebicide üçüncü kuşak yetişiyor.
Eskişehir’de 1927 yıllında kurulan muhallebici bugünlerde üçüncü kuşağını yetiştirme heyecanını yaşıyor. Cumhuriyet’in ilk yıllarında o zamanki Eskişehir’in çarşısında küçük bir dükkanda muhallebi satan Hüsnü, Fazlı ve Mazlum ismindeki Oktaş kardeşler, Osmanlı döneminden muhallebi lezzetlerini sunarak hizmet veriyorlardı. Ülkemizin geçmiş yıllarındaki muhallebicide buluşma kültürünün popüler olduğu yıllarda halk tarafından sevilen işletme, o zamanlardaki sınırlı sosyal aktiviteler arasında yerini almaya başlamış.
“Hem tatlılarını yiyorlar hem de sosyal hayatla tanışıyorlar”
Kuruluş tarihi 1927 olan muhallebicide ikinci kuşak olarak işletmecilik yapan Ferit Oktaş, “Büyüklerimiz Makedonya geçmeli olarak Balkan Savaşı sırasında göç etmek zorunda kalmışlar. Öncelikle Eskişehir’e büyük amcam Hüsnü gelmiş. Eskişehir’deki istasyonda salep satıyor. Kardeşi Fazlı amcam ve babam Mazlum’u yanına alarak Eskişehir’deki çarşı içinde işyeri açıyorlar. Eskişehir halkı tarafından ilgiyle karşılanıyor. Cumhuriyet’in ilk yıllarında çalışanların ve vatandaşların sosyal hayatları sınırlı olduğu için yapabilecekleri tek şey muhallebiciye gelmekti. Hem tatlılarını yiyorlar hem de sosyal hayatla tanışıyorlar. İki amcam ve babam dükkânı ortak işletiyorlar. İnsan ilişkileri iyi olduğu için babam Mazlum müşterilerle ilgileniyor hep böylelikle insanlar babamı tanımış oluyorlar. Bir yere gideceklerinde hep Mazlum’a gidelim diyorlar. Böyle böyle Mazlumlar olduk” dedi.
“Çocuklarımız aynı dedelerinin yaptığı tatlıları lezzetini koruyarak yapmayı sürdürüyorlar”
Şuan işyerlerinde üçüncü kuşakla birlikte hizmet verdiklerini belirten Oktaş şu ifadeleri kullandı:
“İki kızım ve bir yeğenim bizimle birlikte çalışıyor. Yeğenim mutfakta üretimden sorumlu. Her şey burada üretiliyor. Ürünlerimizin bir özelliği de geleneksel usullerle yapılması. Her şey doğal ve hiçbir katkı maddesi yok. Çocuklarımız aynı dedelerinin yaptığı tatlıları lezzetini koruyarak yapmayı sürdürüyorlar.”
