SAĞLIK - 11 Temmuz 2019 Perşembe 11:01

Bağlanma süreci anne karnında başlıyor bebeklikte gelişiyor

A
A
A
Bağlanma süreci anne karnında başlıyor bebeklikte gelişiyor

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Aslı Özsoy, bebeklik dönemlerinde anne ve baba ile oluşacak güvenli ve sevgi dolu bir bağın ilerleyen yıllarda sağlıklı ilişkiler kurulmasında büyük rolü olduğunu belirtti.

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Aslı Özsoy, bebeklik dönemlerinde anne ve baba ile oluşacak güvenli ve sevgi dolu bir bağın ilerleyen yıllarda sağlıklı ilişkiler kurulmasında büyük rolü olduğunu belirtti.


Acıbadem Eskişehir Hastanesi tarafından düzenlenen “Doğuma Hazırlık Kursları” anne adaylarına sağlıklı ve mutlu bir doğum yapmanın ilk adımlarının atılmasında destek veriyor. Bu kurslar sayesinde hamile kadınların doğumla ilgili ön yargıları ve korkuları azalıyor. Her ay düzenlenen kurslarda, psikolog görüşmeleri de yapılıyor. Bu oturumlarda gebe annenin bebeğine bağlanma süreçleri, lohusalık depresyonu anlatılırken baba adaylarının da eğitimlere katılımıyla doğum öncesi ve sonrası süreçte anneye psikolojik desteğin önemi ve babalığın nasıl gelişeceğine dair ipuçları veriliyor. Doğuma hazırlık kurslarının amacının anne ve baba adaylarının heyecanını biraz olsun yatıştırmak olduğunu belirten Aslı Özsoy, bağlanmanın beşikten mezara kadar uzanan ve yaşam boyu süren bir süreç olduğunu kaydetti.


"Yeniliklerde ve farklılıklarda güven duygusunu arıyoruz"


Eğitimlerde bağlanmanın hayatın nerelerinde etkili olduğunu anlattıklarını bildiren Özsoy, bağlanmanın ebeveynlerin planlı bir şekilde çocuk sahibi olmasıyla başladığını belirtti. Psikolog Aslı Özsoy, bağlanmanın ilk birkaç ayda gelişip 9. ayda daha da kuvvetlendiğini ifade ederek "Duygusal veya arkadaşlık ilişkilerimizde, yeni bir iş ortamında, bir topluluğa girdiğimizde, farklı bir şehre gittiğimizde, yeni bir eve taşındığımızda bazılarımızın alışma süreci çok zorlu geçebiliyor. Yeniliklerde ve farklılıklarda güven duygusunu arıyoruz. Güven duygusu bize göre yeterli gelmediğinde ise bağlanma ve adaptasyon sorunları yaşayabiliyoruz. İlişkilerimizde hemen ayrılıklar, iş değişiklikleri, ortama uyum sağlamaya çalışırken gelişen depresif ve kaygılı duygu durumu, şüphecilik, veya fiziksel tepkilerle öfke kontrolünü sağlayamama, agresif davranışlar gösterebiliyoruz. Doğum öncesi anne karnında annenin bebeğe olan yaklaşımı ile başlayıp, doğumumuzdan sonra bizim bakımımızı sağlayan, bakım veren kişiye ihtiyaç duyma ve yakınlık gösterme davranışlarını bebekliğimizde geliştiririz. Herhangi bir stres veya tehdit unsuru ile karşılaştığımızda yakınlık kurduğumuz bağın yanımızda olmasını ve bizi korumasını isteriz. Doğumdan 8. ve 12. haftaya kadar olan bağlanma öncesi dönemde bebek annenin uyaranları ile hareketlenir. Çevresindeki kişilere yönelme davranışı gösterir ancak kişileri ayırt edebilme yetisi yoktur ya da çok kısıtlıdır" dedi.


"Bağlanmanın tam olarak gözlendiği üçüncü dönem 6. ve 24. ay arasında gerçekleşir"


Bağlanmanın ilk işaretlerinin 3 ayda başladığını aktaran Özsoy, "Bağlanmanın ilk işaretleri 8. ve 12. haftadan 6. aya kadar uzanan ikinci dönemde ortaya çıkar. Bu dönemde bebek anneyi yabancılardan ayırt etmeye ve dikkatini daha çok anneye yönlendirmeye başlar. Bağlanmanın tam olarak gözlendiği üçüncü dönem 6. ve 24. ay arasında gerçekleşir. Bu üçüncü döneme kadar bebeğin; temel güven ve güvensizlik, şüphe ve utanma duyguları gelişmeye başlar. Bebeğin fiziksel temasının arttığı, tuvalet alışkanlığının kazandırılmaya başlandığı, anneyi emmeyi bıraktığı, anneden ayrı kendi yatağında yatmaya başladığı, çevreyi keşfetme ve konuşmaya yönelik çeşitli faaliyetlerinin gelişmeye başladığı sırada yeterlilik duygusu gelişir, aynı zamanda da yetenekleri hakkında kuşku duyar. Bu süreçte örneğin; anne gece ağlayan bebeğinin yanına gitmediğinde yani bu bebek için stres oluşturan bir durum olduğu için, güvenli bağlanma gelişimi gösteremeyebilir. İhtiyaçları dahilinde duygusal bağını kurduğu kişinin yanında olması, onun güven duygusunu geliştirmesini sağlar" şeklinde konuştu.


"Babaların bakıma direkt katılımı başarıyı etkiliyor"


Bağlanmanın temel işlevinin tehlikelerden korunma olduğuna değinen Özsoy, "Annenin yokluğunda; gerginlik ve huzursuzluk, varlığında ise rahatlık duygusu oluşur. Tehdit edici bir uyaran olduğunda, bebek ve çocuklar bağlanma figürünü ararlar, ortam daha güvenli gözüktüğünde, bağlanma figürünü çevreyi keşfetmek için güvenli alan olarak kullanabilirler. Çocuklar güvenli bağlanma ilişkisinin olduğu durumda, stres oluşturan koşullarda da güvenlik duygusunu koruyabilir ve araştırıcı davranışlarda bulunabilir. Bebekle iletişimin özel bir yolunu oluşturan anne babalar gülme, konuşma, göz göze ve ten tene temas, dokunma ve öpmeyle uygun şekilde cevaplar geliştirmektedir. Bebek ses çıkararak, heyecanlanarak ya da kaşlarını çatarak anne babasının işaretlerine karşılık vermeye çalışabilir. Bebeklerinin işaretlerini anlayan ve duyarlı olan anne babalar bebeğinin büyüme ve gelişimini arttıracaktır. Babaların bakıma direkt katılımı, ulaşılabilirliği ve çocuklarla bağlanma ilişkileri çocukların okul öncesi akademik hazırlığını ve ergenlikte akademik motivasyonunu etkilemektedir. Bunun aksine babaların olumsuz etkisi, olumsuz ebeveynlik tutumları ve çocuklarıyla olumsuz etkileşimleri çocukların güvensiz bağlanmasına, olumsuz çocuk-akran ilişkilerine ve çocuklarda davranış problemlerinin artmasına neden olabilir" ifadelerini kullandı.


"Yaşadığımız güven sorunları varsa ailemizdeki ilişki incelenebilir"


Anne ve baba arasındaki iletişimin önemine değinen Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Aslı Özsoy, konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Anne/baba ile oluşacak güvenli ve sevgi dolu bir bağ kişinin benlik saygısını, arkadaş ve duygusal ilişkilerini, problem çözme yeteneğini ve benlik kontrolüne önemli katkıda bulunmasını sağlar. Bu yüzden yaşadığımız güven sorunları varsa ailemizdeki ilişki incelenebilir. Güvenli bir bağ kurabilmek için anne ve babaların dikkate alması gereken durumlar; bebeği istemek, sevmek, bebeğin görünümünden hoşnut olabilmek, beden temasını kurmak, görsel tepkiler vermek, istekli etkileşimler sağlamak, oyunlar oynamak, gülümsemek, anne- baba arasında sağlıklı bir iletişim yolu kurmak eğer deprese ve içe kapanık anne/baba varsa ya da aile içi stres, çatışma, düzensizlik gibi durumlar söz konusu ise terapi desteği ile bebeğinizle güvenli bağ kurabilir ve onun yetişkinliğinde sağlıklı ilişkiler kurabilmesine yardımcı olabilirsiniz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Şenes Erzik: "Seçimle ilgili tarih tartışmalarını anlamsız buluyorum" Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Onursal Başkanı Şenes Erzik, seçimle ilgili tarih tartışmalarını anlamsız bulduğunu söyledi. TFF Onursal Başkanı Şenes Erzik gündeme dair açıklamalarda bulundu. Erzik, "Çok uzun yıllar FIFA ve UEFA’da üst düzey yöneticilik yaptım. FIFA Zürih’de müzesinin içinde bana özel bir köşe ayırdı. Ben de onlara elimdeki önemli fotoğraf ve objeleri karşılıksız verdim. Bu benim için çok önemliydi, Levent’te içinde bulunduğumuz binayı da Türk futboluna kazandırdık. Burası da müze gibi diyen Şenes Erzik, bugün de TFF ile FIFA ve UEFA ilişkileri son derece sağlam. Biz onlarla aile gibiyiz dedi. Avrupa Futbol Şampiyonası’na ev sahipliği yapmak için çok uzun zamandır çalışıyoruz. Daha önce 1 oy ile kaybetmiştik. Bu kez kazandık. Sayın Mehmet Büyükekşi 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın ev sahipliğini aldığımız gün beni onore etti. Bana TFF Onursal Başkanı akreditasyon kartımı kendi elleri ile takdim etti. O günün hatırasını evimde baş köşede saklıyorum. Ayrıca bana o gün hep birlikte çektirdiğimiz fotoğrafı hediye etti. Onu da evimde saklıyorum. Çok mutlu olduğum bir gündü. Gözlerim doldu" dedi. 18 Temmuz’da yapılacak TFF seçimli mali genel kurulu ile ilgili de konuşan Erzik, "Seçimle ilgili tarih tartışmalarını anlamsız buluyorum" diye konuştu. "A Milli Futbol Takımı ile ilgili iyi bir ekip kuruldu başarılı buluyorum. Montella tercihi çok doğru bir tercihti" diyen Şenes Erzik, Türk futbolunun geleceği ve kurtuluşu için altyapıya önem verilmesi gerektiğini vurguladı.