ASAYİŞ - 24 Kasım 2021 Çarşamba 09:37

Eşiyle ilişkisi olduğunu öğrendiği kişiyi bıçakla öldüren sanığın yargılanmasına başlandı

A
A
A
Eşiyle ilişkisi olduğunu öğrendiği kişiyi bıçakla öldüren sanığın yargılanmasına başlandı

Eskişehir’de eşiyle ilişkisi olduğunu öğrendiği Hekim Bingöl’ü (49) çevreyolu kenarında bıçakla öldürüp, moloz yığınlarıyla cesedin üstünü kapatan sanığın yargılanmasına başlandı.

Eskişehir’de eşiyle ilişkisi olduğunu öğrendiği Hekim Bingöl’ü (49) çevreyolu kenarında bıçakla öldürüp, moloz yığınlarıyla cesedin üstünü kapatan sanığın yargılanmasına başlandı.


Konya’nın Yunak ilçesinde kaymakamlıkta çalışan Hekim Bingöl, daha önceki görev yeri İstanbul Küçükçekmece Kaymakamlığı’nda birlikte çalıştığı Hatice Ş. ile ilişkisi olduğu iddiasıyla kocası Ali Ş. tarafından Eskişehir’in Sivrihisar ilçesindeki Aydınlar Mahallesi yakınlarında bıçakla öldürüldü. Cesedi yol kenarındaki moloz yığınlarının arasına saklayan Ali Ş., Yunak İlçe Emniyet Amirliği ekiplerince İstanbul’da yakalanıp gözaltına alınarak ilçeye getirildi. Emniyetteki sorgusunda cinayeti itiraf eden Ali Ş., kayıp olan Hekim Bingöl’ün cesedinin yerini cinayet bürosu ekiplerine gösterdi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlı çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.


Olayla ilgili iddianamenin tamamlanmasının ardından Eskişehir 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Açılan davanın ilk duruşmasında tutuklu sanık Ali Ş., maktul Hekim Bingöl’ün eşi ve oğlu ile taraf avukatları hazır bulundu. Hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası istenen sanık Ali Ş. mahkemede, savcılık ve emniyetteki ifadelerini tekrarladı.



“Eşime özel paylaştığı durumda ‘geçen sefer çok güzeldi, tekrar yapalım’ yazıyordu”


Mahkemedeki ifadesinde İstanbul’da 4 yıldır yaşadığını ve öldürdüğü Hekim Bingöl ile eşiyle aynı yerde çalışması aracılığıyla tanıştığını söyleyen sanık Ali Ş., “23 yıldır askeri personelim. 2017 yılında İstanbul’a atandım. Eşim Hatice de Küçükçekmece Kaymakamlığı’na tayin oldu. İstanbul’da 4 yıl kaldım. Hekim’i eşimle aynı yerde çalıştığı için tanırım. Hekim son 2 yıldır eşime mesajlar atmaya başladı. Son aylardaki mesajlar sıklaşmaya ve uzun sürmeye başladı. Eşime durumu sorduğumda bana işiyle alakalı olduğunu söylüyordu. Eşim sert bir mizaca sahip olmasına rağmen bu mesajlaşmalarda yüzünde sevinç beliriyordu. Bazen 1-2 saat mesajlaştıkları oluyordu. Eşime sorunlarını işteyken halletmesini söyledim. O da diğer memurların arasında konuşamadıklarını ve bu sebeple mesajlaştıklarını söyledi. Pandemi başladığında Hekim, Seyahat İzin Kurumu’nda görevliydi. Eşim bana Hekim’in disiplin soruşturmaları olduğunu ve Yunak’a tayin olabileceğini söyledi. Bana ‘inşallah gitmez, onsuz iş yeri hiç çekilmez’ dedi. 2019 Haziran sonlarında eşimin telefonunu kontrol ettim. Hekim’in paylaştığı bir durum vardı ancak bende numarası olmasına rağmen göremiyordum. Durumda ‘geçen sefer çok güzeldi, tekrar yapalım’ yazıyordu. Eşime sorduğumda durumun kendisine özel olmadığını, herkesin görebildiğini söyledi” diye konuştu.



“Ben küçükken aldatma mevzusu yüzünden babam da annemi baltayla öldürmüştü”


Eşiyle Hekim Bingöl arasındaki ilişkiden şüphelendiğini kaydeden Ali Ş., eşi durumu itiraf ettikten sonra çok öfkelendiğini aktararak, “Şüphelenmiştim ve daha sonra eşime aralarında ilişki olup olmadığını sordum. İnkâr etti ancak bana doğruyu anlatmasını, telefon teknik takibiyle durumun ortaya çıkacağını söyledim. Hatice ağlayarak bana durumu anlattı, cinsel ilişkiye girdiklerini söyledi. Çok öfkelendim, yüzüne tükürüp bela okudum. Evden çıkıp 7-8 saat bir parkta oturdum ve çocukluğumu düşündüm. Benim babam da aldatma mevzusu yüzünden annemi baltayla öldürmüştü” ifadelerini kullandı.



“Psikiyatri tedavisi ve psikolog desteği aldım”


İlişkiyi öğrendikten sonra kendisini değersiz hissetmeye ve intiharı düşünmeye başladığını söyleyen sanık Ali Ş., “İştahsızlık yaşamaya başladım. Kendimi değersiz hissediyordum, intihar etmeyi düşündüm. 8 ay böyle geçti. Çocuklarımın etkilenmemesi için hiçbir şeyi belli etmedim. Kabuslar görmeye, kilo kaybı ve bayılmalar yaşamaya başladım. 2020’nin yaz ortalarında Hekim’in durumunu gördüm, ‘Hatice aşkım seni çok özledim gitmeden görüşelim’ yazıyordu. Eşime bunun ne olduğunu sordum, o da kendisinin ilişkiyi bitirdiğini söyledi. Biz eşimle sosyal medya hesaplarımızı kapattık. İstanbul’da 2 hastanenin psikiyatri servislerinde tedavi gördüm. Ayrıca çalıştığım jandarma komutanlığında psikolog desteği de aldım” dedi.



“Kabuslarımda Hekim’in çalışmak için İstanbul’a geri döndüğünü ve ilişkilerinin devam ettiğini görüyordum”


Maktulün eşinin peşini bırakmadığını öne süren sanık Ali Ş., “Eşim, Hekim’in peşini bırakmadığını söylemişti. Hekim’in ona ‘nasılsın’ diye mesaj attığını gördüm. Kabuslarımda Hekim’in çalışmak için İstanbul’a geri döndüğünü ve eşimle ilişkiye devam ettiklerini görüyordum. Eşime o gün işe gitmemesini söyledim. Eşim ise Hekim’in kaymakamlığa geldiğini ve ayaküstü konuştuklarını söyledi. Hekim’i arayıp eşimin peşini bırakmasını söyledim. Hekim bana ‘eşin isterse yine yaparım’ gibi sözlerle çıkıştı ve bana Yunak’taki adresini verdi. 2021 Şubat ayında eşimin telefonunun çöp kutusuna baktım ve Hekim’le olan mesajlaşmasını gördüm. Hekim’i tekrar arayıp konuşmak istediğimi, onu alıp İstanbul’a getirerek ben ve eşimle birlikte aramızdaki meseleyi çözmek istediğimi söyledim” şeklinde konuştu.



“Adam olsaydın da izin vermeseydin’ dedi”


Öldürdüğü adam ile konuşmak için Yunak’a gittiğini ve birlikte İstanbul’a dönerlerken aralarında tartışma çıktığını ileri süren sanık Ali Ş. “5 Mart 2021’de kendi aracımla Yunak’a gittim. Oraya hiçbir şekilde Hekim’i öldürmek amacıyla gitmedim. Adresi bulup evine gittim. Kapıyı açtı içeri girdim ve 5-10 dakika salonda oturdum. Hazırlanınca evden çıktık. Arabaya bindik, o arkaya oturdu ben sürüyordum. İstanbul’a gitmek için yola çıktık. Telefonu aracın manevrasıyla düşüp ses çıkarıyordu. Ön tarafa koyabileceğimi söyledim ve alıp koydum. Seyir halindeyken yol kenarında çöp gördüm ve araçtaki çöpleri atarken ona maddi zarar vermek için telefonunu da attım.


Sivrihisar civarlarında bir köyün oralara gelmiştik. ‘Aynı şeyi senin karına yapsalar sen ne yapardın?’ diye sordum. Sinirlendi ve ‘adam olsaydın da izin vermeseydin, altındakine sahip olamazsan başkası gelir olur’ gibi tahrik edici şeyler söyledi. Aracı kenara çekip onu dövmek için arabadan indim. Kapıya doğru yaklaşırken, kapıyı açıp bana bıçak savurdu. Bileğine sarıldım ve yere düştük. Bıçağın kabzasından tuttum, o sırada dizlerinin üstündeydi. Elinden bıçağı kurtarmaya çalışırken ensesine saplandı. Bıçağı çıkardım, hareketsiz yatıyordu. Bıçağı arabanın konsoluna koydum. 5-10 dakika ağladım, olayın pişmanlığını yaşadım. Sonra yol kenarında moloz yığınları gördüm ve cesedi oraya sakladım. İstanbul’a doğru yola çıktım. Üzerimde bıçak veya tabanca götürmemiştim. Kendimi savunmak istedim. Keşke en başta oraya gitmeseydim, pişmanım” dedi.


Maktulün eşi ve oğlu N.B. ile Ö.B.’nin avukatı soruşturma aşamasında hazırlanan Adli Tıp Kurumu (ATK) raporuna göre sanık Ali Ş.’nin maktulü 10 bıçak darbesiyle öldürdüğünü belirterek, sanığın ‘tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme’ suçundan yargılanması talebinde bulundu.


Mahkeme heyeti dosyadaki eksiklerin giderilmesi ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 3 Şubat 2022 tarihine erteledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Türkiye Minikler Karate Şampiyonası Gaziantep’te başladı Türkiye Minikler Karate Şampiyonası Şahinbey Belediyesi’nin ev sahipliğinde Gaziantep’te başladı. Türkiye Minikler Karate Şampiyonası, Türkiye genelinde 1500 sporcu, sporcu ailesi, antrenör ve hakem ve federasyon görevlilerinin katılımıyla Gaziantep’te başladı. Karataş Şahinbey Spor Salonu’nda Şahinbey Belediyesi’nin ev sahipliğinde 19 Nisan’da başlayan ve 21 Nisan tarihine kadar devam edecek olan şampiyonada, ilk gün müsabakaları dikkat çekti. Düzenlenen şampiyonaya Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Karate Federasyonu Başkanı Av. Dr. Aslan Abid Uğuz’un yanı sıra federasyon yöneticileri ve protokol üyeleri de katıldı. “Çocuklarımıza okullarına devam ederken sporda da destek olalım” Çocuklara okullarına devam ederken sporda da destek olunması gerektiğini belirten Karate Federasyonu Başkanı Av. Dr. Aslan Abid Uğuz, Gaziantep’i biz kültür mirası şehri, gastronomi şehri olarak biliyoruz ama burada olduğumuz 2 gün içerisinde çok değişik bir gözlem yapma fırsatı buldunuz. Öncelikle belediyecilik nasıl yapılır, bir insanın hayatına nasıl dokunur, bu hizmetler nasıl yapılır, halka hizmet nasıl yapılır bunları Şahinbey Belediyesinde gördük. Ben sadece bu şampiyonaya destek oldukları için değil, böyle güzel bir ortamı bize verdikleri için ve bu güzel hizmetleri Gaziantep’in dışından gelmiş olmamıza rağmen bizlere hissettirdiği için kendisine teşekkür ediyorum. Çocuklarımız bu şampiyonaya katıldılar. Demek ki yeşil kuşaktalar en zor aşamayı geçtiler. Çünkü sarı kuşaktan sonrası çok önemlidir. Bundan sonra çocuklarımıza siz velilerimizin çok destek olması lazım. Bu çocuklarımız sadece sporumuzun değil geleceğimizin de teminatı. Bu çocuklarımızdan nasıl 4 tane olimpiyat madalyalı karate sporcusu çıkardıysak belki onların yerine gelecekler. Bizim 4 olimpiyat madalyalı sporcumuzun 1 tanesi mühendis, 3 tanesi öğretmen. Yani hem spor hem okul bir arada olabilir. Çocuklarımıza okullarına devam ederken sporda da destek olalım. Minik yavrularımızın heyecanına desteğimizi devam ettirelim. Herkese katılımları için teşekkür ediyorum” dedi. “Gençlerimizi spora teşvik ediyoruz” Yapılan spor salonları ve yapılan projelerle genç ve çocuk yaştaki tüm herkesi spora teşvik ettiklerini söyleyen Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Yarışmaya katılan tüm gençlere başarılar diledi. Tahmazoğlu, “Türkiye Minikler Karate Şampiyonası’nın Gaziantep’te yapılmasından dolayı başta Karate Federasyonu Başkanımıza, yönetim kurulu üyelerine emeği geçen herkese teşekkür ederim. Aynı zamanda Gaziantep bir Spor kenti ve çok sayıda gencimiz var. Türkiye’deki en genç nüfusa sahip illerden ve ilçelerden biriyiz. Gençlerimizin eğitimlerinin yanı sıra bir kültür sanat alanıyla ilgilenmeleri çocuklarımızın geleceği açısından çok önemli. Hem vücudu zinde tuttuğu gibi hem disiplinli bir çalışma sağlayıp, gençlerimizin eğitim hayatında da, iş hayatında da her alanında başarılı olmayı sağlayan bir unsur. Çocuklarını spora teşvik ettikleri için velilerimize teşekkür ediyorum. İçerisinde bulunduğumuz Şahinbey Spor salonumuz, hemen 2 km ötede Şahinbey Akkent Spor Köyümüzü ve yaklaşık 3- 4 km ötede Türkiye Geleneksel Sporlar Merkezi yaptık. Bu projelerle tüm gençlerimizi spora teşvik ediyoruz. Yarışmaya katılan tüm gençlerimize tüm çocuklarımıza başarılar diliyorum” diye konuştu.
Ankara Ayhan Bora Kaplan davasında ara karar açıklandı Suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen Ayhan Bora Kaplan ile suç örgütü şüphelisi 28’i tutuklu 61 sanığın yargılandığı davada ara karar açıklandı. Suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan’ın içerisinde bulunduğu 28’i tutuklu 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları yer aldı. Mahkeme başkanı duruşmanın sanık savunmalarıyla devam edeceğini ve ardından dosyayı ara karar bağlayacaklarını açıkladı. Hakkında bulunan suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanık Mustafa Koç, operasyonların yapıldığı tarihte kendi rızasıyla teslim olduğunu ifade etti. “Bora Kaplan’ı medyadan tanıyorum” 2018 yılında “Süvari Kahvesi” adlı mekanda bar sorumlusu olarak çalışmaya başladığını anlatan sanık Koç, “Fethi Koyuncu isimli kişi bizim mekanımızda vale eksiği olduğu zaman sadece vale gönderirdi, oradan tanıyorum. Ayrıca Bora Kaplan adlı kişiyi tanımıyorum, sadece medyadan biliyorum. Kaplan’la sadece nezarethane ve duruşma salonunda yan yana geldim. Herhangi bir örgüte üye olmak veya faaliyette bulunmak gibi bir girişimim olmamıştır. Gereğini size bırakıyorum” diye konuştu. “Bora Kaplan’dan suç teşkil edecek emir almadım” Suç örgütüne üye olmadığını iddia eden tutuklu sanık Mümin Ali Beldek, “Suç örgütüne üye değilim. 15 yıldır gece alemin de çalışmaktayım. Bu sebepten dolayı mekana gelen müşterilerle illaki samimi olmuşumdur. Bora Kaplan ile de bu şekilde tanıştım. Filistin Caddesi’nde boş bir dükkan vardı. Bora Kaplan’la konuşup burayı “Makyaj” adında gece kulübü yapalım dedik, kendisi de olumlu yaklaştı. 8 senedir de İzmir Çeşme’de çalışıyorum. Bora Kaplan’dan suç teşkil edecek bir emir almadım” ifadelerine yer verdi. "Dişleri sökülmüş bir şahısla konuşsam muhakkak hatırlarım” Çankaya İlçe Emniyet Müdürü tutuksuz sanık Necdet A.Ç., Organize Şube Ekipleri tarafından gözaltına alındığında konuyla ilgili hiçbir şey hatırlamadığını söyledi. Konunun anlatılması üzerine hatırladığını iddia eden Necdet A.Ç., "Olay günü, komiserlerden birisi gelip bana bir şahsın geldiğini, şahsın dayak yediğini ve hürriyetinden yoksun bırakıldığını ancak çelişkili ifadeler verdiğini söyledi. Bu konuyla ilgili Gasp Büroya ulaşamadıklarını söyledi. Gasp Büro amirini aradım, kendisine durumu söylediğimde, ‘Konuyu ben zaten biliyorum. Siz şahsı gönderin, bende iki güne Esat karakoluna gönderiyorum’ dedi. Şahsı Esat karakoluna gönderdik. Bir gün sonraysa konuyla ilgili ne olduğunu merak ettiğim için komiserlerden bir tanesiyle görüştüm. Komiser bana, ‘Şahıs susma hakkını kullanmak istedi’ dedi. Ben de nasıl böyle bir şey olabilir diye tekrar şahsa ulaşmaya çalışalım dedim. Şahısla konuştuğumu hatırlamıyorum. Çünkü karşımda böyle eziyet görmüş iki gün hürriyetinden yoksun bırakılmış vahşice dişleri sökülmüş bir şahısla konuşsam muhakkak hatırlarım” diyerek savunmasını noktaladı. "Benim arabama bomba atsanız dahi işlemez" Mahkeme başkanının, Bora Kaplan’a ‘Esenboğa Havalimanında yakalandığı beyaz renkli SUV aracın neden zıhlıydı?’ sorusuna sanık Kaplan, “Biz ticaret yapıyoruz, para taşıyoruz. Duyuyoruz haberlerde. Adamı çevirmişler onu gasp etmişler, öldürmüşler. Bizim çalışanlarımızın başına da böyle bir iş gelmesin diye bankadan para çekilirken de bu aracı kullanıyorduk. Zırhlı araç olduğu için dışarıdan saldırı olmaz. Ayrıca benim silaha ihtiyacım yoktur. Neden? Benim arabama bomba atsanız dahi işlemez. Suç işlemek amaçlı değil bu araç. Tamamen kendimi savunma amaçlı” dedi. Sanık beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme başkanı, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına, tutuksuz sanıkların adli kontrol tedbirlerimin devamına hükmetti. Duruşma, 22 Nisan Pazartesi gününe ertelendi.
İzmir İzmir Kitap Fuarı Kültürpark’ta başladı İzkitapfest-İzmir Kitap Fuarının açılışı Kültürpark’ta gerçekleştirilirken, 350’ye yakın yayınevi, 50’ye yakın sahaf ile onlarca kurum geleneksel fuarda yerini aldı. İzmir Kitap Fuarı, 19-28 Nisan tarihlerinde 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilecek. İzkitapfest - İzmir Kitap Fuarı, Kültürpark’ta kapılarını açtı. 350’ye yakın yayınevi, 50’ye yakın sahaf ile onlarca kurumun katıldığı İzkitapfest; Lozan’dan 26 Ağustos’a, Kaskatlı Havuz’dan Basmane’ye ve Atatürk Açıkhava Tiyatrosuna kadar Kültürpark’ın tüm alanlarına yayılarak doğayla iç içe bir edebiyat buluşmasına ev sahipliği yapıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından düzenlenen kitap fuarı, 19-28 Nisan tarihlerinde 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilecek. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay da, bu yıl Kültürpark’ın dört bir yanındaki açık alanlarda düzenlenen İzkitapfest - İzmir Kitap Fuarının açılışını yaptı. Kültürpark Lozan Kapısının iç bölümünde yapılan açılışta Başkan Tugay, yazar Ahmet Ümit ve CHP Zonguldak ve İzmir eski Milletvekili Kemal Anadol’a plaket takdim etti. Fuara İzmirlileri davet eden Başkan Cemil Tugay, “İzmirliler, Kültürpark’ın tamamında bir fuar yaşamanın keyfini, değerini bilir. Şimdi, ülkemizin ilk fuarı İzmir Enternasyonal Fuarıyla yaşadığımız bu geleneğe İzkitapfest de eklendi. ‘Baharın coşkusuyla Kültürpark’ta’ sloganıyla düzenlediğimiz festival sayesinde Kültürpark’a işte şimdi bahar geldi” dedi. “Kitaplar bizi dünyaya açar” İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Bugün, İzmir’imizin hazinesi Kültürpark’ın kapılarından geçerken geldiğimiz yer, sadece Kültürpark değildi. Zamanları ve mekanları aşan bir yolculuğa adım attık hep birlikte. Öyle ki parkımızın sınırları genişledi; içine tüm zamanları, coğrafyaları, evrenin sonsuzluğunu ve dünyanın tüm hikayelerini aldı. İnsanlığın başlangıcından bu yana üretilen fikirler, yaşanan duygular, durumlar, hikayeler, bilimin ve sanatın bütün yolculuğu burada; Kültürpark kapılarının içinde bugün; çünkü bugün, kitapların şenliğini başlatıyoruz. Kitaplar, bizi dünyaya açar” diye konuştu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Yayınları ile yayıncılığa yeni bir soluk geldiğini ifade eden Başkan Cemil Tugay, “Söyleşiler, imza günleri, konserler, dans ve pantomim gösterileri, müzikaller, tiyatrolar, illüzyonist gösterisi gibi onlarca türde binden fazla etkinlikle tam anlamıyla bir kitap festivali bizi bekliyor" diye aktardı. Sanat ve edebiyatın zorunlu tüketim maddesi haline getirilmesi gerektiğini savunan İzkitapfest’in onur konuğu yazar Ahmet Ümit, “İzmir gibi Türkiye’nin çok anlamlı bir şehrinde kitap fuarının onur konuğu olmak muhteşem bir şey. Bana hep şu soru soruluyor; ‘İzmir’le ilgili roman yazmayacak mısın? İzmir’de konu mu yok, bu kadar renkli, canlı, muhteşem tarihe sahip bu şehirde yok mu seni ilgilendiren bir konu?’ İzmir’i yazmadan ölmeyeceğim, merak etmeyin. İzmir ile ilgili şahane bir roman yazacağım, tarihi bir roman olacak ve elbette bu şehrin ilk ozanı dediğimiz büyük Homeros ile ilgili olacak. Başka çaresi var mı? Homeros olmadan İzmir olur mu?” şeklinde konuştu. Başkan Tugay, açılışın ardından Kültürpark’ta açılan stantları gezdi. Birçok yazar ve yayınevi, Başkan Tugay’a kitap hediye etti. Fuarı geliştirerek ve büyüterek yola devam edeceklerini ifade eden Tugay, büyüdüğünde belediye başkanı olmak istediğini söyleyen fuarın minik katılımcısı Poyraz’la da sohbet etti. Tugay, katılımcılara iyi fuarlar dileyerek İzmirlileri Kültürpark’a davet etti. Birbirinden önemli isimler İzkitapfest’te Girişin ücretsiz olacağı İzkitapfest, saat 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. İzkitapfest, sadece kitap alışverişi için değil; aynı zamanda söyleşiler, dinletiler, yarışmalar, konserler ve imza günleri ile ziyaretçileri için tam bir kültür şölenine dönüşecek. Yazar, şair, çizer, gazeteci, edebiyat dünyasının birbirinden önemli 800’den fazla ismi, düzenlenecek binin üzerinde imza etkinliği ve söyleşi ile deneyimlerini paylaşacak. Sivil toplum kuruluşları ve bu kuruluşlar bünyesinde yer alan yazarlar da özel olarak düzenlenen alanda okuyucuları ve İzmirli kitapseverlerle buluşacak. Sahaf Sokağı ile Türkiye’nin en geniş sahaf katılımına da ev sahipliği yapacak fuarda, özel kitap müzayedesi de gerçekleşecek. Atatürk Açıkhava Tiyatrosu birbirinden değerli isimleri ağırlayacak Kültürpark Açıkhava Tiyatrosunda bilim, düşün ve edebiyat dünyasının birbirinden değerli isimleri düzenlenecek söyleşi ve imza etkinliklerinde kitapseverlerle bir araya gelecek. Tarihçi, akademisyen, yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı 22 Nisan’da, akademisyen, jeolog ve bilim insanı Prof. Dr. Celal Şengör 21 Nisan’da, şair yazar Murathan Mungan 27 Nisan’da, tarihçi, akademisyen, yazar Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan 27 Nisan’da, animasyon yapımcısı ve karikatürist Varol Yaşaroğlu da 27 Nisan’da Atatürk Açıkhava Tiyatrosu’nda İzmirlilerle buluşacak. Edebiyatın önemli isimleri İzkitapfest’te Fuarda, birbirinden değerli yüzlerce yazar, şair, çizer, imza günleri ve söyleşilerle okurlarıyla bir araya gelecek. Ahmet Ümit, Ahmet Telli, Ayşe Kulin, Buket Uzuner, Canan Tan, Çağan Irmak, Mahir Ünsal Eriş, Mete Kaan Kaynar, Mine Söğüt, Murathan Mungan, Murat Menteş, Saygı Öztürk, Sema Kaygusuz, Serhan Asker, Şükrü Erbaş, Umut Sarıkaya gibi isimler fuarda okurlarıyla buluşacak. İzkitapfest’i, 10 gün boyunca yüz binlerce kitapseverin ziyaret etmesi bekleniyor. Fuarla ilgili katılımcı yayınevleri, etkinlik, söyleşi, imza günü takvimi ve daha fazla bilgi https://www.kitapizmir.com/ adresinde yer alacak.
Kütahya Kütahya’da sözleşmeli erler için yemin töreni Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığında temel eğitimlerini tamamlayan 289 sözleşmeli er için yemin töreni düzenlendi. Düzenlenen yemin törenine Hava Eğitim Komutanı Hava Korgeneral Erdoğan Gür, Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Baş, Belediye Başkanı Eyüp Kahveci ve temel askerlik eğitimini tamamlayan askerlerin yakınları katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda, tugay sancağının tanıtılmasının ardından askerler, ellerini etrafında sıralandıkları masaların üstünde bulunan Türk bayrağı ile silahların üzerine koyarak yemin etti. Kütahya Hava Er eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Baş, yemin eden sözleşmeli erlere başarılar diledi. Türk kültüründe askerliğin kutsal olduğunu belirten Baş, "Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığı, insan odaklı yönetim anlayışı ile sadece erbaş ve erlere değil geleceğin komutan, lider ve yöneticilerine temel askerlik eğitimi veren ve kendisine çok özel sorumluluklar yüklenen Hava Kuvvet Komutanlığının tek eğitim tugay komutanlığıdır. Bu bilinç ile icra edilen ant içme törenleri millî birlik ve beraberliğimizin güçlendiği, vatana ve millete bağlılığın şeref sözü ile perçinlendiği, ülkemiz için canımızı seve seve vereceğimizin haykırıldığı çok özel anlardır." dedi. "Evlatlarınızla ne kadar övünseniz azdır." "Türk milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri onun ayrılmaz bir parçası ve daima Türk milletinin hizmetindedir; yeri, Türk milletinin kalbidir" diyen Tuğgeneral Baş, "Sizlerin varlığı ile bu törenlerin anlamı ve coşkusu daha da büyümekte, heyecanı bir kat daha artmaktadır. Karşınızda büyük bir heyecan ve onurla duran 2024/S1 dönemi sözleşmeli erlerimiz vatanımızın dört bir yanından gelerek kutsal asker ocağında silah arkadaşı olmanın bilincine ve hazzına vardılar. Biraz önce ettikleri yemin ile de birer sözleşmeli er olarak Hava Kuvvetleri Komutanlığı saflarına katıldılar. Sizler, bu evlatlarımızın andına şahitlik edip bu gururu onlarla paylaştınız ve sevinçlerine ortak oldunuz. Ettikleri bu yemin, askerin mesleğine yürekten bağlanışıdır. Teminatı, şeref bedeli gerektiğinde vatan uğrunda gazi veya şehit olmaktır. Ordu-millet kavramının oluştuğu Türk kültüründe askerlik kutsaldır. Kutsaldır, çünkü vatana hizmettir. Şehitlerimizin ve gazilerimizin miras bıraktığı vatanı canı pahasına korumaktır. Bu çerçevede; Türk milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri onun ayrılmaz bir parçası ve daima Türk milletinin hizmetindedir; yeri, Türk milletinin kalbidir. Değerli anneler, babalar, Mehmetçiklerimizin eşleri ve yakınları, biliyorum ki; bugün burada hayatınızın en unutulmaz anlarından birini yaşıyorsunuz. Karşınızda dimdik duran evlatlarınıza bakarken büyük bir gurur ve mutluluk duyuyorsunuz. Gururu sizlere yaşatan evlatlarınızla ne kadar övünseniz azdır. Bu gururunuzu paylaşmanın mutluluğu içerisinde sizleri kutluyor, bu vatan evlatlarını yetiştirdiğiniz için sizlere saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Bu kutsal ocaktaki eğitiminizi başarı ile bitirdiniz ve artık göreve hazırsınız. Eğitim süresi içerisinde sadece verilen eğitimi değil, aynı zamanda bayrak, vatan, asker ve silah arkadaşlığının oluşturduğu paylaşma, yardımlaşma, bir ve beraber olma duygusunu da yaşadınız. İnanıyorum ki bu ortamın sağladığı arkadaşlıklarınız meslek hayatınızda da kalıcı olacaktır. Bu kapsamda öncelikli hedefiniz; şanlı ecdadımızın, canları pahasına kurdukları cumhuriyetimizi sonsuza kadar yaşatmak olmalıdır. Sizleri, Hava Kuvvetleri Komutanlığı saflarına yeni görev yerlerinize uğurlamanın mutluluğu ile kutsal andınızın hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Kısa bir eğitim dönemi içerisinde milletimizin bize en değerli emaneti olan Mehmetçiklere saygı ve sevgiyi esas alarak askerî disiplin ve eğitim verdiniz, onları göreve hazırladınız. Sizleri bu üstün gayretiniz ve disiplin anlayışınız nedeniyle kutluyorum. Konuşmamı sonlandırırken kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir personeli olarak bu gurur anını yaşamamıza vesile olan cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, silah arkadaşlarına ve değerli gazilerimize sonsuz minnet ve saygılarımı sunuyor, bu aziz vatanın birliği ve dirliği için canlarını esirgemeden feda eden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum." ifadelerini kullandı. Korgeneral Gür ve Tuğgeneral Baş başarılı askerlere katılım belgesi, ailelerine ise hediye takdim etti.