EKONOMİ - 14 Eylül 2020 Pazartesi 12:09

Günyüzü organik üzümün merkezi olmaya aday

A
A
A
Günyüzü organik üzümün merkezi olmaya aday

Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürü Dr.

Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürü Dr. Emine Sever, Günyüzü ilçesindeki organik üzüm yetiştiriciliğinin yapıldığı bağı ziyaret etti.


Günyüzü ilçesi Atlas Mahallesi’nde yer alan organik bağın sahibi Ata Peker, 2014 yılında başka bir yatırımcıdan devralarak tarıma başladığını belirtti. Bağ yerinde Alphonse, Crimson seedless, michele palieri (Atlas Karası), Black magic çeşitlerinin yetiştirildiği belirtti. Ürünlerin haftalık talep doğrultusunda toplanarak en taze şekilde ulusal bir market zincirine verildiğini ifade eden Peker, bahçede 15 tonluk kapasiteye sahip soğuk hava deposu olduğunu da belirtti.


Ziyaret sonrasında konuşan İl Müdürü Dr. Emine Sever, “Bağcılık için yerkürenin en elverişli iklim kuşağı üzerinde bulunan ülkemiz, kültür asması ve bağcılık kültürünün anavatanı olması nedeniyle çok geniş çeşit ve tip zenginliğine sahiptir. Tarım ve Orman Bakanlığımızca yapılan çeşit belirleme çalışmalarında ülkemizde bin 200’ün üzerinde üzüm çeşidi veya tipinin mevcut olduğu bilinmektedir. Organik olarak yapılan bağcılık ise yanlış uygulamalar sonucu bozulan ekolojik dengenin bilinçli tarım teknikleri ve doğalı girdilerin kullanılarak yeniden tesisini ve canlı sürdürülebilir ekosistem yaratmayı hedefler. Lüks ve birçok kişinin düşündüğü gibi uygulanamaz bir tarım olmayan organik bağcılık, iyi bir bilgi ve analiz gerektiren tarımsal üretim şeklidir. Aynı zamanda tüketiciler tarafından beğenilen ve zevkle tüketilen üzüm insan sağlığı için de birçok özelliği içinde barındırmaktadır. Üzüm yüksek şeker içeriği nedeniyle kalori değeri yüksek bir besin maddesidir. İçerisinde beyin ve sinir metabolizmasını destekleyen, bağışıklık sistemini kuvvetlendiren önemli B1 ve B2 vitaminleri, amino asitler, organik asitler ve mineraller bulunur. Bünyesindeki magnezyum insanın iş verimliliğini arttırarak vücudu virüslere karşı da dirençli hale getirmektedir. İlimizde bu büyüklükteki tek bahçe olan bu arazinin yaklaşık 80 dekarında organik bağ, 10 dekarında organik dut yetiştiriciliği yapılmaktadır. Bunların yanında, yaklaşık 7 dekarında da organik olarak pırasa ve soğan gibi diğer sebzeler yetiştirilmektedir. Ayrıca ziyaretimiz esnasında uygun yer seçimi ile birçok ürün doğa ve canlılara dost üretim şekliyle elde edilebildiği görülmüştür. 2020 yılında ilimizde bulunan bu organik üzüm bağından 70 ton ürün rekolte elde edilmesi beklenmektedir. Şimdiden üreticilerimiz ve ilimiz için bereketli olmasını temenni ederim” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.