KÜLTÜR SANAT - 22 Ekim 2020 Perşembe 10:49

Makine teknisyeni filografi sanatında uzmanlaştı

A
A
A
Makine teknisyeni filografi sanatında uzmanlaştı

Asıl işi makine teknikerliği olan Kadir Irak, bir yıl önce merak sardığı ve işinden arta kalan zamanlarda internetten öğrendiği filografi sanatı için atölye açıp onlarca eser verdiEskişehir’de yaşayan Kadir Irak sosyal medyada görüp başladığı el sanatında bir yılda onlarca üretti.

Asıl işi makine teknikerliği olan Kadir Irak, bir yıl önce merak sardığı ve işinden arta kalan zamanlarda internetten öğrendiği filografi sanatı için atölye açıp onlarca eser verdi


Eskişehir’de yaşayan Kadir Irak sosyal medyada görüp başladığı el sanatında bir yılda onlarca üretti. Kısa sürede uzmanlaşan makine teknisyeni, bu sanata daha çok zaman ayırmaya başladı. Rahat çalışabilmek adına küçük bir ev kiralayıp atölyeye dönüştüren Irak, eserlerini sosyal medyada sergiledi, muhafaza edecek yerinin azlığı ve talebin yoğunluğundan dolayı eserlerini satmaya başladı. Osmanlı zamanın da inşaları rehabilite etmek için önerildiğini söyleyen Kadir Irak, günümüzde de eserlerine olan ilgiden oldukça memnun. Tek sorunları ise filografinin zanaat olarak kabul edilmesi. Diğer sanatçılarla iletişimde olduğunu söyleyen Irak, Kültür Bakanlığı’na gerekli başvuruları yapacaklarını belirterek, “Filografi sanatı ahşap bir zemin üzerine kadife, deri gibi bir nesnenin giydirilip üzerine çiviler çakıldıktan sonra, desene göre; belli tekniklerle bu tellerin çiviler arasından geçirilmesi sanatına biz filigrofi diyoruz. Filografi Osmanlı zamanında ruhsal sıkıntısı olan insanlar, bu insanları rehabilite etmek için de kullanılmış. Filografi zanaat olarak geçiyor. Bir desen üzerinde çalışma yaptığımız için kendimiz bir şey üretmemiş gibi gözüküyor, Kültür Bakanlığı tarafından geleneksel el sanatları statüsüne alınmamış. Bizim bu konuyla ilgili çalışmalarımız var” diye konuştu.



Allah’ın isimleri 37 metrekarelik alana işlenecek


Birçok etkinliğe katılan Irak, son olarak 99 sanatçının Allah’ın 99 ismini işleyeceğini ve Ankara’da bu eserlerin bir araya getirilip sergileneceğini etkinlik hakkında bilgi vererek, “Türkiye’den ve yurt dışından 99 kişi bir araya geldik, internet üzerinden. Allah’ın 99 ismi ’Esma-ül Hüsna’ grubunu oluşturduk, hocalarımız sayesinde. Herkes Esma-ül Hüsna’da bir isim, Allah’ın isimlerinden bir tanesini işledi. Bunları Ankara’da bir yerde toplayacağız, hepsi aynı yerde çerçevelenecek. Bunları in bir tanesi 60x60 ölçülerinde, dolayısıyla 99 tane tabloyu bir araya getirdiğiniz de 36-37 metrekarelik bir yer kaplayacak.”



“İnce işlere karşı merakım var”


Kısa sürede kendini geliştirmesi hakkında konuşan Kadir Irak, önceden beri ince işlere ve el sanatlara ilgisinin olduğunu belirterek, filografi sanatın da aldığı yolun bu işe olan ilgisinden kaynaklı olduğunu dile getirdi. Kadir Irak; “Aslında ben makine teknisyeniyim. Bir yerde bu çalışmayı gördüm, beni çok cezbetti. İnternet üzerinden araştırdım, bir buçuk hafta içerisinde çalışmalarıma başladım. İnternet üzerinden öğrencim oldu, onlarda pazar günleri ders veriyorum. Ben herhangi bir yerde bu konuyla ilgili kurs almadım. Kendim sosyal medya üzerinden öğrendim. Biraz da insanın bu işe yatkınlığı önemli. İnce İşlere karşı merakım var” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.