GENEL - 02 Aralık 2019 Pazartesi 15:30

Öldürülen Ayşe Tuba Arslan’ın yeni bir şikayet dilekçesi ortaya çıktı

A
A
A
Öldürülen Ayşe Tuba Arslan’ın yeni bir şikayet dilekçesi ortaya çıktı

Eskişehir’de eski kocası tarafından satırla ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Ayşe Tuba Arslan’ın çantasında yeni bir el yazısı bulundu.

Eskişehir’de eski kocası tarafından satırla ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Ayşe Tuba Arslan’ın çantasında yeni bir el yazısı bulundu. Arslan, Eskişehir Başsavcılığına hitaben yazılan şikayet dilekçesinde, kendisini darp eden kocasının defalarca tecavüz ettiği gibi bir çok yaşadığı olayı anlatarak yardım istediği ortaya çıktı.


Arslan, Eskişehir’de 11 Ekim tarihinde ayrıldığı eşi tarafından satırla ağır yaralandıktan 44 gün sonra tedavi gördüğü Eskişehir Osmangazi Üniversite Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hayatını kaybetmişti. Ayşe Tuba Arslan’ın çantasından çıkan eşinin uyguladığı şiddet ve tehditlerini anlatan iki sayfalık şikayet dilekçesi yürekleri burktu. Öldürülmemek için elinden geleni yapan Arslan, uzaklaştırması olduğu halde eşinin eve gelerek kendini darp ettiği ve kocası tarafından defalarca tecavüze uğradığını şikayet mektubunun bir bölümünde ifade ediyor. Arslan şikayet mektubunun devamında ise ölmemek için yetkililerden şu şekilde yardım istemiş,


“Tekbir kararı olmasına rağmen, hiçbir şekilde sonuç alamadım. Yalçın Özalpay tekrar fiziksel şiddet gösterdiği için hayatımdan endişe ediyorum. Yalçın Özalpay’dan korkuyorum. Her gün işe gelip giderken beni takip ediyor. Yalnız sokağa çıkaramıyorum, bu nedenden dolayı işe babam getirip götürüyor. Babamın yanımda olmadığı zamanlarda şahsıma yönelik ağza alınmayacak hakaretlerde bulunuyor. Ardık namusuma dil uzatıyor. Sokaklarda bağırıyor. Herkes bize bakıyor. Ve bütün arkadaşlarımı rahatsız ediyor. Telefonla arayıp kötü kadın diye anlatıyor. Beni çocuklarımdan uzaklaştırdı, anneniz kötü kadın diye anlattı. Ben evimden çıkmayacaktım uzaklaştırma kararı olduğu halde zorla eve girdi. Ben evi terk etmek zorunda kaldım. Çünkü fiziki şiddet ve tecavüz ediyordu zorla dayanamadım ardık ben evimden çıkmak zorunda kaldım. Benim can güvenliğim hiç yok. Kezzap atmak, öldürmek, tehdit ediyor. Dayanacak gücüm kalmadı. Bunun gibi bir çok tehditlerde bulunuyor. Bana artık iftira atıyor. Bankada param varmış adamla yaşıyormuşum. Bana para vermiş, ev almış. Artık çok yoruldum, ne yapacağımı bilmiyorum. 25 yıllık evliliğimde ne kadar altın varsa elimden aldı. Ben 25 yıldır iyiydim evi terk edince kötü oldum. Herkese böyle anlatıyor. Artık bu iftiralara dayanamıyorum. Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan rica ediyorum bir kadın olarak ben öldükten sonra mı bana yardımcı olacaksınız.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Teknoloji ve Yetkinlik Buluşmaları’nın ikincisi gerçekleştirildi Savunma Sanayii Akademi koordinasyonunda ve ASELSAN’ın destekleriyle gerçekleşen Teknoloji ve Yetkinlik Buluşmaları’nın ikincisi, savunma sanayiinde çevik dönüşüm teması ile gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) koordinasyonunda kurulan Savunma Sanayii Akademi tarafından düzenlenen etkinlik, Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Savunma Sanayii Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Hakan Karataş, Prof. Dr. İhsan Kaya, Mustafa Murat Şeker, Hüseyin Avşar, SSB Daire Başkanları ve sektör temsilcilerinin katılımları ile Bilkent Otel’de gerçekleştirildi. SSB Başkanı Görgün, etkinlik kapsamında gerçekleştirdiği konuşmasında şunları kaydetti: “Savunma sanayiimizdeki insan kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından başlattığımız olduğumuz ‘Millî Yetkinlik Hamlesi’ ile sektörümüzün yeni dönemdeki gelişiminde salt rekabetten ziyade ekosistemimizdeki tüm paydaşlarımızın yetenek, yetkinlik, performans, potansiyel ve kapasite olarak birbirlerini tamamlamalarını hedefliyoruz." Bu yeni yaklaşımla; verimsizlik, mükerrerlik, yanlış önceliklendirme, yetenek birikmesi, odak kayması, uzmanlık açığı gibi temel problemleri de en aza indirmeyi hedeflediklerini belirten Görgün, "Bu yetkinlik hamlesi ile birlikte; savunma sanayii ekosistemindeki çalışanların, aday çalışanların ve üniversite öğrencilerinin yetenek mimarisi, yetkinlik inşası, uzmanlaşma, kritik deneyim ve beceri transferi konularında geliştirilmesini önemsiyoruz" ifadesini kullandı. ‘Milli Yetkinlik Hamlesi’ kapsamında tüm firmalarımızın; stratejik planında beslenen, teknoloji yol haritası ile hizalanan, yetenek yönetimini inşa eden, performans yönetimini kurgulayan, yetkinlik geliştiren ve değişimi yöneten insan kıymetleri fonksiyonlarının oluşturulmasını amaçladıklarını aktaran Görgün, "Bugün tüm yönleriyle ele alacağımız çevik proje yönetim yaklaşımı ve insan kaynakları süreçlerinde çevik yaklaşımlar, bu alanda etkin bir network (iletişim ağı) oluşumunu tetikleyecektir" diye konuştu. Görgün çalıştay sonrası ortaya konacak olan fikirleri ve saptamaları yakından takip edeceklerini de ifade etti.
Antalya Çöl tozu 30 Nisan’a kadar temizlenecek Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Burdur ve Isparta’da etkisini gösteren Çöl tozu taşınımı konusunda uyarıda bulundu. Çöl tozu taşınımının bölgede olan yoğunluğuna dikkat çekilen açıklamada, “Çöl tozunun solunum yolu, kalp ve akciğer hastalıkları olan bireyler başta olmak üzere hassas ve alerjik tepki veren vatandaşlarımızda olumsuz etkiler gösterebilir. Ayrıca, görüş mesafesinde düşmeye sebep olabilir. 25 Nisan 2024 tarihinden itibaren çöl tozu etkisinin azalması beklenirken, yere çöken tozun tekrar havalanarak olumsuz etki oluşturması muhtemeldir” denildi. Bugün, Antalya, Isparta ve Burdur çevrelerinde yoğun bir şekilde gözlenen çöl tozu taşınımı ile ilgili Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, yazılı bir açıklama yayınlayarak uyarıda bulundu. Çöl tozu taşınımının çeşitli sağlık, çevre ve ekonomik etkilere neden olabileceğine dikkat çekilen açıklamada, oda olarak kamuoyunu bilgilendirme ve önlemlerin alınması gerekliliği konusunda uyarı yaptıkları belirtildi. Çöl tozunun solunum yolu, kalp ve akciğer hastalıkları olan bireyler başta olmak üzere hassas ve alerjik tepki veren vatandaşlarda olumsuz etkiler gösterebileceği aktarılan açıklamanın devamında, “Ayrıca, görüş mesafesinde düşmeye sebep olabilir. 25 Nisan 2024 tarihinden itibaren çöl tozu etkisinin azalması beklenirken, yere çöken tozun tekrar havalanarak olumsuz etki oluşturması muhtemeldir. Genellikle çöl tozu geçtikten en geç 2 gün içerisinde yağış ile birlikte atmosferden temizlenirken, bu sefer 30 Nisan 2024’e kadar bölgemizde yağış beklenmemektedir” denildi. Bu süreçte çöl tozu taşınımının etkilerini en aza indirmek için vatandaşlara önlem olarak önerilerin de belirtildiği açıklamanın sonunda, şu ifadelere yer verildi: "Çocuklar ve kronik sağlık sorunları olan bireyler dış ortamda uzun süre vakit geçirmemelidir. Göz yanması gibi rahatsızlıkların yanı sıra mevcut hastalıkların tetiklenme riski bulunmaktadır. Görüş mesafesinin aniden azalabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Karayolunda seyahat ederken çöken toz sebebiyle takip mesafeleri uzatılmalıdır. Vatandaşlarımızın T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından işletilen hava kalitesi izleme istasyonları verilerini takip ederek gerekli önlemleri almalarını rica ederiz (https://sim.csb.gov.tr/Services/AirQuality). Çevre Mühendisleri Odası olarak, çöl tozu taşınımının etkilerini azaltmak ve halkın sağlığını korumak için tüm ilgili kurum ve kuruluşların işbirliği içinde hareket etmesi gerektiğini vurgulamaktayız.”