- 23 Haziran 2021 Çarşamba 10:03

(ÖZEL) Kiralık araçlara yoğun talep var

A
A
A
(ÖZEL) Kiralık araçlara yoğun talep var

Şehirlerarası otobüs bilet fiyatlarının pahalı olması ve turizm sezonunun açılmasıyla birlikte vatandaşlar soluğu araç kiralama şirketlerinde aldı.

Şehirlerarası otobüs bilet fiyatlarının pahalı olması ve turizm sezonunun açılmasıyla birlikte vatandaşlar soluğu araç kiralama şirketlerinde aldı.


Pandemi sürecinde sosyal hayatın en çok etkilenen alanlarından biri ulaşım oldu. Vaka sayılarının arttığı dönemde şehirlerarası otobüslere yüzde 50 koltuk sınırlaması gelmişti. Bu dönemde artış gösteren otobüs fiyatları tekrardan düşüşe geçmedi. Tatil için seyahat yapacak olan, ancak araçları olmayan vatandaşlar, artan otobüs bilet fiyatları nedeniyle maliyetleri daha ucuza getirmek için araç kiralıyor. Bu sebeple değişen ulaşım alışkanlıkları haftalık ve aylık kiralamaya olan talebi yüzde 80 arttırdı. Turizm sezonun açılması ve koronavirüs nedeniyle uygulanan kısıtlamaların gevşetilmesi, oto kiralama şirketlerinin yüzünü güldürdü. Ancak artan maliyetler sebebiyle günlük 250 liraya kiralanan arabanın ilerleyen haftalarda 400 lira bandına çıkabileceği düşünülüyor.



“Yüzde 80 işlerimiz artmış durumda”


Eskişehir’de 13 senedir oto kiralama işiyle uğraşan Hasan Köle, araç kiralamanın otobüse binmekten daha maliyetsiz olduğunu söyledi. Turizm sezonun açılması ve yasakların kalkmasından dolayı işlerinin arttığını belirten Köle, “Araç kiralamak insanlara daha cazip geliyor. Araç kiralayıp da şehir dışına çıkmak ve tatile gitmek çok maliyetli. Çünkü otobüs fiyatları çok arttı. Eskişehir’den İstanbul’a bile otobüs bileti 150 lira civarında. 4-5 kişilik bir aile için İstanbul’a araç kiralayıp gidip gelmek daha mantıklı. Hem daha rahat ve daha konforlu. Vatandaş istediği gibi yolda durabiliyor ve mola verebiliyor. Hem pandemi nedeniyle sosyal mesafeyi korumuş oluyor. Özellikle araç kiralamak bu sene daha maliyetsiz olduğu için vatandaş daha çok tercih ediyor. Pandemiden olumsuz yönde çok etkilendik. Yurt dışı yasağından özellikle daha çok etkilendik. Çünkü biz işletme olarak yurt dışı ağırlıklıyız. Müşterilerimizin çoğu yurt dışı ağırlıklı olduğu için kapanmalarda etkilendik. Büyük derecede etkilenmesek de işlerimiz yüzde 30 kadar düştü. Yasaklar kalkar kalkmaz işlerimiz çok arttı. Şu anda da yüzde 80 işlerimiz artmış durumda. Malum insanlar bunaldı tabi. Tatile ve pikniğe gitmek istiyorlar. Bir de düğün sezonu açılmasıyla beraber işlerimiz düzeldi” diye konuştu.



“Yaz için yurt dışından çok telefon alıyoruz”


Yurt dışından gelecek olan insanlardan randevular aldıklarını söyleyen Hasan Köle, geçen seneye göre taleplerin daha fazla olduğunu dile getirdi. Pazar yasaklarının hafta sonu işlerini etkilediğini belirten Köle, şu şekilde konuştu:


“Biz bu bölgede 70’e yakın araçla hizmet veriyoruz. Şimdiden 7’inci ve 8’inci aylar için araçlarımızın 30’u dolmuş durumda. Özellikle bayram rezervasyonlarında çok yoğunluk var. İnşallah kapanma olmazsa umudumuz devam eder. Yaz için yurt dışından çok telefon alıyoruz. Yurt dışından gelen talepler geçen seneye göre bu sene daha fazla. Pazar yasakları bizi şu an biraz etkiliyor. Bizim işler hafta sonu daha çok yoğun oluyor. Pazar yasak olduğu için Cumartesi günlerinde işlerimizde düşme var. Normalde daha fazla olması gerekiyor. O yüzden işlerimizde biraz kırıklık var.”



Kiralık araçlara zam gelebilir


Arabaların maliyetlerine değinen Hasan Köle, araçları ucuza kiraya verdiklerini dile getirdi. Temmuz ayından sonra fiyatların artmasını beklediğini söyleyen Köle, “Araç fiyatlarına gelirsek, aslında biz şu an zarar ediyoruz gibi bir şey oluyor. Şu an sıfır bir arabanın banka ödemesi yaklaşık 6-7 bin lira arası çıkıyor. Ama biz bu kadar maliyeti olan bir arabayı günlük 200-250 lira arası kiraya veriyoruz. Aslında bu bizim için büyük bir sıkıntı. Yani biz bu şekilde kiraya verdiğimizde 1 sene arabanın ful çalışması gerekiyor ki banka, kasko, sigorta ve çalışanlar gibi ödemelerimizi karşılayabilelim. Ama pahalıya verince piyasa kaldırmıyor. Aslında şu an biz arabayı günlük 400 lira gibi rakamlara kiraya vermemiz gerekiyor. Bu aylarda zam yok ama 7’inci aydan sonra 250 liraya verdiğimiz arabayı minimum 400 lira civarına kadar yükselmesini bekliyoruz. Bu yönde çalışmalar var” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.