EĞİTİM - 25 Ekim 2021 Pazartesi 10:42

(ÖZEL) Öğrenciler okullarda yabancı dile maruz bırakılmalı

A
A
A
(ÖZEL) Öğrenciler okullarda yabancı dile maruz bırakılmalı

Çağfen Koleji Kurucu Temsilcisi Serkan Can Zengin, öğrencilerin okuldaki her alanda yabancı dile maruz bırakılmasının gerekliliğine değinerek, “Amacımız öğrencileri İngilizceye maruz bırakmak.

Çağfen Koleji Kurucu Temsilcisi Serkan Can Zengin, öğrencilerin okuldaki her alanda yabancı dile maruz bırakılmasının gerekliliğine değinerek, “Amacımız öğrencileri İngilizceye maruz bırakmak. Çünkü İngilizce sadece derste öğrenilecek bir şey değil, ne kadar maruz bırakırsanız o kadar iyi ilerleyen bir kavram” dedi.


Okullardaki İngilizce eğitimi hakkında konuşan Çağfen Koleji Kurucu Temsilcisi Serkan Can Zengin, Çağfen Koleji’ndeki uygulamalardan bahsetti. Çocukların erken yaşta en az iki dilde eğitim görmesinin ileride diğer dilleri öğrenebilmeleri için etkili olduğunu anlatan Zengin, özellikle Fransızcanın bu anlamda iyi bir örnek olduğunu kaydetti. Bu yıl başlattıkları bir uygulama ile öğrencileri okulun her alanında yabancı dile maruz bıraktıklarını anlatan Zengin, bu sayede sadece iki ay içerisinde bile çocukların İngilizceyi daha özgüvenli şekilde konuşabildiklerini gözlemlediklerini belirtti.



“Fransızca öğrenmek, diğer dilleri öğrenmeyi kolaylaştırıyor”


Tüm dünyada dil eğitiminin 3’üncü yaştan itibaren başladığını belirten Zengin, bu eğitimin beyindeki ana merkeze yerleşebilmesi için 6’ncı yaşa kadar bazı kavramlar ve dil gelişimlerinin tamamlanması gerektiğini aktardı. Okullarda özellikle çift dilde eğitim verilecekse bunun kesinlikle ilkokul 1’inci sınıftan itibaren başlaması gerektiğini kaydeden Zengin, ”Biz 2-3 yıl önce itibariyle ikinci dil olarak Fransızca eğitimine başladık. Bunun sebebi de aslında Türkçe ile Fransızcanın çok fazla kelime benzerliğinin olması. Yaklaşık bine yakın kelime Fransızcadan Türkçeye birebir geçmiş durumda. O yüzden bir öğrenci Fransızcayı öğrenirken, birçok kelimeyi bildiğini fark ediyor. Fransızcayı öğrenen bir çocuk İspanyolca ve İtalyancanın da yüzde 40 ile 50’sini neredeyse öğrenmiş oluyor. Hayatında daha sonra üçüncü ve dördüncü yabancı dili öğrenmek istediğinde Fransızcayı bilen bir çocuğun bu dilleri eklemesi çok kolay. Biz şu anda ilkokul 1’inci sınıftan itibaren hem İngilizce hem Fransızca eğitim veriyoruz” dedi.



“Olabildiğince okulun her alanında çocukları yabancı dile maruz bırakıyoruz”


Bu sene yeni bir uygulama başlattıklarını ve başarı ile devam ettiklerini söyleyen Zengin, bunu diğer okullara da önerdi. Başlattıkları uygulama ile ilkokul sınıf öğretmenlerini İngilizce ders anlatabilir olan öğretmenlerden istihdam ettiklerini aktaran Zengin, “İkinci dönem itibariyle sınıf öğretmenleri, sınıf içindeki komutlarda, talimatlarda İngilizce kullanmaya başlayacaklar. Aynı zamanda resim, müzik, beden eğitimi öğretmenleri de komut veya talimat gibi basit seviyedeki sohbet ve iletişimlerini İngilizce yapıyorlar. Buradaki amaç, öğrencileri çok fazla İngilizceye maruz bırakmak. Çünkü İngilizce sadece derste öğrenilecek bir şey değil, ne kadar maruz bırakırsanız daha iyi ilerleyen bir kavram. Hatta kantinimiz de İngilizce hizmet veriyor. Yani biz olabildiğince okulun her alanında öğrencileri İngilizce ve yabancı dile maruz bırakacak hale getirdik” diye anlattı.



“İki ay içerisinde her çocuğun yabancı dille alakalı özgüveni artmaya başladı”


Çocukların bu uygulama karşısında zorlandıklarını ve çoğu zaman anlamadıklarını söyleseler de birkaç aylık süreçte bile ilerleme kaydedildiğini belirten Zengin, şöyle devam etti:


“Zorlanıyorlar, ‘anlamıyoruz’ diyorlar, ancak şöyle düşünün; bir çocuğu 7 yaşındayken Londra’daki bir okula başlatalım, o dile adapte olması ve öğrenmesi 3 ay sürer. Çünkü zorunlu oluyor ve her yerden maruz bırakılıyor. Şu anda biz bunu yapıyoruz. Ekim ayının sonuna geldik, iki ayı tamamlıyoruz neredeyse. Her çocuğun artık yabancı dille alakalı kendi özgüveni artmaya başladı, yabancı dili kullanmaya başladı. Yılsonuna doğru geldiğimizde iyice kolay hale gelecektir. Dirayetli olunması gerekiyor. Devlette veya özelde çalışan İngilizce öğretmenlerinin derslerini işlerken Türkçe kullanmamaları, sadece İngilizce kullanmaları gerekiyor. Bu bazen itiraz edilen bir konu olabiliyor. ‘Anlaması için Türkçe konuştuk’ diyor öğretmen, ama bu öyle bir kavram değil. Yabancı dil öğretirken hiçbir şekilde Türkçe konuşulmamalı, sadece yabancı dilde konuşulması gerekiyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da aranan 9 şüpheli jandarmanın operasyonuyla yakalandı Aksaray’da çeşitli suçlardan aranması ve haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 9 şüpheliye yönelik operasyon düzenleyen jandarma ekipleri şüphelileri yakaladı. Edinilen bilgiye göre, aranan şahıslara yönelik bir çalışma yapan İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Şubesi ve Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) ekipleri çeşitli suçlardan aranan 9 şahsın peşine düştü. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde şüphelilerin adres bilgilerine ulaşan jandarma ekipleri operasyon için düğmeye bastı. İkametlere yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda “kasten öldürme” suçundan aranan ve hakkında 7 yıl 9 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan M.O., “uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama” suçundan aranan ve hakkında 5 yıl 6 ay 20 gün kesinleşmiş hapis cezası bulunan K.S., “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan aranan ve hakkında 3 yıl 1 ay 15 gün kesinleşmiş hapis cezası bulunan F.D., “çocuğun cinsel istismarı” suçundan aranan ve hakkında 5 yıl 6 ay 20 gün kesinleşmiş hapis cezası bulunan B.Ç., “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni alenen aşağılama” suçundan aranan ve hakkında 1 yıl 8 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan H.Ç., “uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama” suçundan aranan ve hakkında 10 yıl 9 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan Z.A., “hırsızlık” suçundan aranan ve hakkında 4 yıl 9 ay 15 gün kesinleşmiş hapis cezası bulunan Ç.A., “cebir tehdit veya hileyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan aranan ve hakkında 3 yıl 4 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan T.G. ve “yağma, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma, silahla tehdit” suçlarından aranan ve hakkında 6 yıl 1 ay 15 gün kesinleşmiş hapis cezası bulunan T.A. isimli şahıs olmak üzere toplam 9 aranan şahıs yakalanarak gözaltına alındı. İl Jandarma Komutanlığındaki işlemlerinin ardından adli makamlara sevk edilen şüpheliler tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Karaman Karaman, Türkiye’de suyu en tasarruflu kullanan 3 ilden birisi Karaman Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bayram, Türkiye’de suyu en tasarruflu kullanan üç ilden birisi olan Karaman’da arazilerin yüzde 99’a yakınında modern sulama yapıldığını söyledi. Mehmet Bayram, sulu tarımın oldukça fazla yapıldığı illerden birisinin Karaman olduğunu belirterek, “Elma bahçeleri ve bitkisel ürün desenleriyle birlikte yaklaşık 1 milyon dekarın üzerinde bir alanda sulu tarım yapılmaktadır. En büyük sorunumuz su ve bunu da her daim dile getiriyoruz. Karaman’ın farklı bir özelliği var. Türkiye geneline baktığımız da suyun o kadar kıymetli olduğu bir dönemde her yerde vahşi sulama yapılırken, Karaman’da yüzde 99’a yakın modern sulama yapılıyor. Karaman ise Türkiye’de suyu en tasarruflu kullanan üç ilden birisidir. Bu anlamda üreticimiz suyun kıymetini fazlasıyla biliyor. Yeraltı kaynaklarından başka da su olmadığı için sıkıntısı çekiyoruz dedi. “KOP bölgesinde tarım için yeraltından yılda 8 milyar metre küp su çekiliyor” Konya ovası başta olmak üzere Karaman ve Aksaray’ın da içinde bulunduğu KOP bölgesinde sulu tarım için yerin altından çekilen yıllık su miktarının yaklaşık 8 milyar metreküp olduğunu ifade eden Bayram, “Yerin altını besleyen su miktarının ise 4 milyar metreküp olduğunu görüyoruz. Baktığımız vakitse kullanılan sudan bu yıl için 4 milyar metreküp açık verdiğini düşünüyoruz. Böyle giderse sonuç hüsran olur. Bu ülkenin tek gerçeği var o da tarımdır. Özellikle Türkiye’yi besleyen KOP bölgesindeki illere dış havzalardan su getirme projelerinin biran evvel tamamlanıp ovayı suyla buluşturmamız gerekiyor. Bereketli topraklarımız susuzluktan ağlıyor ve obruklar oluşuyor. Suyu az tüketen ürünler ekin denilmesi doğru bir düşüncedir ancak çiftçimiz bunu isteyerek ekmiyor. Çiftçimiz de suyu az tüketen ürün desenlerine destek verilmesini istiyor. Yoksa üretici sular bitinceye kadar sulu tarım yapmaya devam edecektir. Bu arazilerde başka bir şey yetişmez. Su sorununun çözülmesinden başka çare yok. Biz her zaman söylüyoruz ülkenin tek kurtuluşu var tarımdır, onun da suya ihtiyacı vardır” dedi.
Malatya Malatya Valisi Yazıcı’dan kurum müdürlerine kamuda israf uyarısı 2024 yılının 2. İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı Malatya Valisi Ersin Yazıcı Başkanlığında gerçekleştirildi. Burada konuşan Vali Yazıcı, kamu malının hakkaniyetli kullanılması uyarısında bulunarak, “Binlerce, yüzbinlerce kişinin imkanını, parasını kullanırken eğer kul hakkına giriyorsanız işiniz zor” dedi. Malatya Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen yılın ikinci il koordinasyon toplantısına Vali Ersin Yazıcı Başkanlık etti. Kentteki tüm kamu kurum ve kuruluşların yatırımlarının ele alındığı toplantı öncesi söz alan Vali Ersin Yazıcı, devam eden ve tamamlanan yatırımlara ilişkin bilgiler verdi. Malatya’da 2024 yılı yatırım programında toplam 502 adet kamu yatırım projesinin bulunduğunu belirten Yazıcı, uygulanan bu yatırım projelerinin 408 adedinin genel ve özel bütçeli kuruluşlara ait olduğunu söyledi. Belediyeler tarafından yürütülen yatırım projesi sayısının 94 olduğunu da ifade eden Yazıcı, projeler için tahsis edilen 9 milyar 382 milyon 672 bin TL ödeneğin ise 2 milyar 758 bin TL’sin harcandığını belirtti. Yatırımlara ilişkin bilgiler verdikten sonra deprem sürecine de değinen Vali Yazıcı, asrın felaketinin Malatya’da oluşturduğu ciddi sorunlar olduğunu da belirtti. Halen devam eden inşaatların olduğunu ifade eden Yazıcı, “Farklı boyutlarda vatandaşlarımızın talepleri var bizlerden, sizlerden. Kış aylarının oluşturduğu olumsuzluklardan etkilenen vatandaşlarımıza her türlü kurum ve kuruluşumuz destek oldu, hepinize teşekkür ediyorum. Büyük bir sorun yaşamadık, yaşatmadığınız için de teşekkür ediyorum. Şimdi yazın gelmesi ile birlikte başka sorunlar başlayabilir, farklı istekler talepler olabilir. Vatandaşımızın çok büyük bir afeti yaşadı, yaşamaya da devam ediyoruz. Mutlaka 3 büyüklüğünün üstünde bir artçı deprem yaşanıyor. Fakat bu şartlarda yaşamamız gerekiyor, devam ettirmemiz gerekiyor. Bizler başta ben olmak üzere burada bulunan tüm arkadaşlarım bu şehrin insanlarına hizmet etmek için buradayız. Bizimle ilgili taleplerinde ve isteklerinde daha duyarlı olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Depremin yaşattığı travmalar içerisinde hayatını devam ettirmeye çalışan Malatyalılara ellerinden geldiğinin en fazlasını sunma mecburiyetinde olduklarını da ifade eden Yazıcı, “Bu noktada ben sahadayım, sık sık da dolaşıyorum. Çok büyük bir tepki yok yani, küçük bazı şikayetler, istekler mutlaka var. Ama genel anlamda sunduğumuz hizmetlerle ilgili ben kendimce de ölçüm yapmaya çalışıyorum, insanlar ne diyor diye. Hizmet alan insanlarımızın vatandaşlarımızın ne dediği önemli. Yani affedersiniz eşek arısı gibi çalışıyoruz, çok çalışıyoruz eşek arısı da çok çalışıyor bal vermiyor, bal üretilmiyorsa kusura bakmayın boşa çalışıyoruz. Dolayısıyla ben sahaya çıktığımda her türlü sorgulamayı kendi çapımda yapıyorum. Tabii ki bu bir her şeyi biliyorum anlamda değil ama hizmetlerle ilgili ölçmeye çalışıyorum” dedi. Konuşmasında kamu mallarının israflı kullanılması noktasında da kurum müdürlerini uyaran Vali Yazıcı, “Arkadaşlar lütfen kamu malını, kamunun imkanlarını kullanırken lütfen tasarruflu olun. Hak ettiğinizin ötesine geçmeyin. Lütfen kullandığınız araçtan, sizin talimatınız da sizin emrinizde sizin imzanız da harcanan paradan Malatyalıların tamamının hakkı olduğunu asla unutmayın. Ve öbür dünyaya inanıyorsanız ki inanıyorsunuzdur, bende inanıyorum. Binlerce, yüzbinlerce kişinin imkanını parasını kullanırken eğer kul hakkına giriyorsanız işiniz zor. İnancımız gereği yapıyoruz ya cenazelerde helallik vermeyi. Bütün Malatyalıların helallik alma şansımız var mı? Bence yok. Dolayısıyla size gelmiş size tahsis edilmiş her kuruşta size tahsis edilmiş araçta gereçte parada imkanda bu şehirde yaşayan bütün Malatyalıların hakkı var, bunu asla unutmayız. Lütfen kamu da tasarruf konusunun bizlerden başlaması sizlerden başlaması gerektiğini lütfen unutmayınız” diye konuştu. Vali Yazıcı’nın ardından yatırımcı kurum ve kuruluşların temsilcileri söz alarak projelere ilişkin detayları paylaştı.