GENEL - 15 Mayıs 2019 Çarşamba 11:55

(Özel) Üniversite öğrencileri çocuk istismarına karşı harekete geçti

A
A
A
(Özel) Üniversite öğrencileri çocuk istismarına karşı harekete geçti

Anadolu Üniversitesi’nde eğitim gören bir grup öğrenci, Kırmızı Şerit Projesi ismini verdikleri proje ile son zamanlarda artan çocuk istismarı olaylarına karşı, çocuklara yönelik cinsel istismarın önlenmesi amacıyla miniklere ve velilerine bilgilendirici eğitimler verdi.

Anadolu Üniversitesi’nde eğitim gören bir grup öğrenci, Kırmızı Şerit Projesi ismini verdikleri proje ile son zamanlarda artan çocuk istismarı olaylarına karşı, çocuklara yönelik cinsel istismarın önlenmesi amacıyla miniklere ve velilerine bilgilendirici eğitimler verdi.


Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi İletişim Bilimleri ve Yönetimi Bölümü’nde eğitim gören son sınıf öğrencileri, çocuk istismarına karşı dikkat çekmek için anlamlı bir projeye imza attı. Öğrenciler bu kapsamda Tepebaşı Belediyesi Esentepe Çocuk Sanat ve Kültür Merkezi’nde miniklere ve velilerine istismara karşı bilgilendirici eğitimler verdi. Eğitimlerde minik öğrenciler oyunlar eşliğinde istismara karşı ne yapmaları gerektiği konularında bilgilendirildi. Veliler ise belediye çalışanları, psikologlar ve avukatlar tarafından kanuni hakları gibi konularda bilinçlendirildi. Projede ; Seda Gürenç, Esin Gökdağ, Hande Sıla Ergezer, Buse Soykavak, Kadir Bener Şaşmaz, Gökhan Ünlü ve Kadir Doğan isimli öğrenciler yer aldı.


Konuyla ilgili öğrencilerin projelerinin danışman hocası olan Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Çağlar Genç, projedeki amacın çocuklara yönelik cinsel istismarı önlemek olduğunu söyledi. Genç, "Biz iletişim Tasarımı ve Yönetimi Bölümü olarak son sınıf öğrencilerimize proje geliştirme ve proje yönetimi dersi veriyoruz. Bu dersler bağlamında öğrencilerimiz kendi aralarında proje grubu oluşturuyorlar ve hocaların danışmanlığında sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiriyorlar. Benim danışman olduğum öğrenci grubu da Kırmızı Şerit isimli bir proje geliştirdi. Çocuklara yönelik cinsel istismarın önlenmesi amacıyla hem çocukların hem de velilerin bilinçlendirilmesi amacıyla paydaşlar ile birlikte bir proje üretiyorlar. Bugün burada da bu projenin etkinlikleri ile birlikteyiz. Öğrenci arkadaşlarımız burada hem eğitim hem oyun içerikleri ile birlikte konuyla ilgili bilinçlendirme yapıyorlar. Diğer salonlarımızda da öğrencilerimizin annelerine yönelik hem belediye tarafından bir psikolog hem de baronun atamış olduğu avukatlar tarafından bilgilendirme ve kanuni haklar ile ilgili bilgi veriliyor" diye konuştu.


"İstismar durumunda ne yapılması gerektiğini öğretiyoruz"


Kırmızı Şerit Projesi’nde yer alan İletişim Bilimleri Fakültesi İletişim Tasarım ve Yönetimi Bölümü son sınıf öğrencisi Esin Gökdağ ise, çocuklara olası bir istismar durumunda ne yapmaları gerektiğini öğrettiklerini ifade etti. İstismar konusuyla ilgili aileleri de bilgilendirdiklerini belirten Gökdağ, "Projemiz aslında Eskişehir’de özellikle 7-8 yaşlarındaki ilkokul 1. sınıfa giden öğrenciler ve onların velileri için geliştirdiğimiz bir proje. Onları çocuk istismarına ve çocuk istismarında ne yapmaları gerektiğine dair bilgilendiriyoruz. Bunları çocuklara konferans vererek değil, oyunlar eşliğinde yapıyoruz. Aileleri de avukat ve psikologlar eşliğinde bilgiler veriyoruz. Hem hukuki hem de psikolojik süreci anlatıyoruz. Aynı zamanda belediyede de böyle bir birim açtık çocuk çalışmaları ile ilgili. Oradan da destek alıyoruz. Böylelikle hem ulaşabileceğimiz ilçelerdeki öğrencilere ulaşmaya çalışıyoruz hem de onların ailelerine yardım etmeye çalışıyoruz. Olası bir istismar durumunda ya da olası bir tehlike durumunda ne yapmaları gerektiğini öğretiyoruz. Üç kuralımız, üç zincirimiz var. Hayır deyip çığlık atmayı öğretiyoruz, oradan uzaklaşmayı ve yardım istemeyi öğretiyoruz. En yakınındaki yetişkine haber vermelerini istiyoruz. Aslında kendilerine de yapmamaları gereken istismar çeşitlerini öğretiyoruz. Yani birbirlerine de yapmamaları gerektiğini öğretiyoruz ki bu zaten bir süreç. Onlara hem yapılmamasını hem de yapmamaları gerektiğini öğretiyoruz bu süreçte" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Trafikte önem taşıyan sürücüler tarafından çok bilinmeyen levha: ’Yol ver’ Önüne geçilemeyen trafik kazalarının nedenleri arasında ilk sıralarda kural ihlalleri geliyor. Sürücülerin birçoğu kavşaklarda bulunan "yol ver" trafik tanzim levhasının anlamını bilmediği için kural ihlali yaparken, uzmanlar kurallara uyulduğunda kazaların azalacağına, can ve mal kaybının önüne geçilebileceğine dikkat çekiyor. Her gün bir çok kişi trafik kazalarında hayatını kaybederken, bir çok kişi yaralanıyor, maddi kayıplar meydana geliyor. Önüne geçilemeyen kazaların nedenleri arasında kural ihlalleri öne çıkıyor. Sürücülerin küçük ihmal olarak bildiği, özellikle şehir içi trafiğinde çok sık karşılaşılan "yol ver" trafik tanzim levhası, kazalarının önlenmesi noktasında büyük görev üstleniyor. Trafik tanzim işaretlerinden "yol ver" anlamına gelen ters üçgen şeklindeki işaretin bulunduğu yol katılımları ve kavşaklarda sürücülerin diğer araçlara yol vermesi gerekiyor. Sürücülerin birçoğunun kavşaklarda bulunan bu önemli ’yol ver’ levhasının anlamını bilmemesi ise dikkat çekiyor. Bazı sürücüler, "yol ver" trafik levhasını "yol boyu yasak işareti", "yaya yok", "girişi olmayan yol" olarak bildiğini belirtirken; trafik işaretinin anlamını bilen sürücüler ise kuralları uyduklarını ifade etti. "Araçlar birbirine yol vermediği takdirde sıkıntılar meydana gelir" Kavşaklardaki kazaların azaltılması için ’yol ver’ levhasını gören sürücülerin diğer araçlara yol vermesi gerektiğine dikkat çeken Sürücü Kursları ve Eğitimcileri Federasyonu Başkan Yardımcısı ve İleri Sürüş Uzmanı Ramazan Ceylan, "Yol ver levhası ters üçgen trafik levhalarının içerisinde tek ters üçgendir. Başka ters üçgen levhamız yoktur. Bu levha ne işe yarar denildiği zaman, yolun kesiştiği kavşaklarda diğer araçlara yol vermesi gerektiği anlamını taşır. Yani döner kavşağa yaklaşıyorsunuz, bir kavşağa gireceksiniz ya da ana yola çıkacaksınız burada da bu levha vardır. Bu levhayı gören sürücüler kesinlikle diğer araçlara yol vermesi gerekir. Araçlar birbirine yol vermediği takdirde sıkıntılar meydana gelir. Trafik kazaları meydana gelir, can ve mal kaybına sebep olur" dedi. "Aracınızın hızlı olması kazaları atlatır anlamına gelmez" Sürücülerin birçoğunun hızlı, agresif, sinirli ve çok umursamaz olduğunu söyleyen Ceylan, "Bazı sürücülerimiz, benim arabam hızlı, ben hemen geçerim diye düşünüyor. Belki senin araban güçlü olabilir, hızlı olabilirsin ama burada yol hakkı var. Yani geçiş hakkı var. Kimin geçiş hakkı varsa ona yol verilmesi gerekir. Yani sizin aracınızın hızlı olması kazaları atlatır anlamına gelmez. Orada başka büyük bir tehlikeyi meydana getirebilir. Bir kavşakta siz hızlı dönerseniz, kavşağa hızlı girerseniz ya da virajı hızlı dönerseniz başka bir kazaya sebebiyet verebilirsiniz. Belki yol vermediğiniz kişiyle kaza yapmazsınız ama orada başka bir kaza meydana gelir" şeklinde konuştu. "Kanuni bir düzenleme yapılarak levhaların anlamlarının tamamen hatırlatılması faydalı olur" Trafik kurallarına uyulmadığı zaman trafik kazalarının meydana geldiğine değinen İleri Sürüş Uzmanı Ramazan Ceylan, "2017 yılından sonra sürücü belgesi sahibi olanlar bu kuralların hepsini biliyorlar ama 2017’den önce sürücü belgesi almış olan sürücülerimiz yeni eklenen daha sonradan eklenen derslerden ve levhalardan haberi olmuyor. Dolayısıyla şu da var, 5 ila 10 yıl hiç araç kullanmamış sürücülerimiz de var. Yani 10 yıl sonra araç sahibi olmuş, trafiğe çıkmış. Sonra trafik levhalarını ve kurallarını unutmuş olabiliyor veya o levhayı hiç fark etmeyenler de var, aracı çok dalgın kullananlar da var. Dolayısıyla kanuni bir düzenleme yapılarak hem bu levhaların anlamlarının tamamen hatırlatılması, unutulanların tekrar öğrenilmesi şeklinde sürücü belgeleri değiştirilirken bir tamamlayıcı eğitim almasını önemsiyoruz. Yol levhasına ve diğer trafik kurallarına uymadığı zaman trafik kazaları meydana geliyor. Burada can ve mal kayıpları meydana gelebilir" diye konuştu.