GENEL - 23 Mart 2020 Pazartesi 11:02

Rektör Çomaklı Okan Bayülgen’e Anadolu Üniversitesi’ni anlattı

A
A
A
Rektör Çomaklı Okan Bayülgen’e Anadolu Üniversitesi’ni anlattı

Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof.

Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, kısa sürede özellikle gençler arasında trend olan Okan Bayülgen’in programında ünlü sunucunun sorularını yanıtladı.


Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, ünlü sunucu Okan Bayülgen’in Uykusuzlar Kulübü programına konuk oldu. Programda Bayülgen’in sorularını yanıtlayan Rektör Çomaklı, Anadolu Üniversitesi’nin çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Türkiye’nin en genç rektörlerinden biri olarak gençlerle kurduğu ilişkiler üzerine Bayülgen’nin sorusunu yanıtlayan Çomaklı, “Türkiye’nin en genç rektörlerinden biri olan Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, “Kişisel olarak yaptığımız işler elbette güzel ama gençlerle birlikte olmak dünyanın en güzel şeyi. İlk geldiğim zaman nereden geldiğimi merak edenler oldu ama daha sonra gerçek arkadaşlarının geldiğini anladılar. Bu çocukları anneleri babaları bizlere emanet ediyor. Bunun farkında olduğumuzdan yaklaşımımız bu şekilde oluyor. Yaptığımız her işte öğrencilerimizin menfaatini düşünüyoruz. Ben çocuklarıma nasıl bakılmasını istiyorsam, üniversitede de diğer ailelerin çocuklarına öyle bakıyorum. Bana sosyal medyadan gelen mesajlar üzerine öğrenci evlerine gidiyorum. Çünkü merak ediyorum. Bu çocuklar ne yiyor? Neler yapıyorlar? Bunu görmem gerekiyor. Eşimle birlikte kalkıp evlerine gittik ve çocuklarımızın aileleriyle görüntülü konuştuk. Benim işim bu çocuklara zaman ayırmak. Hiçbir çocuğumuza yanlış yapma lüksümüz yok” ifadelerine yer verdi.



“Öğrencilerimizden gelen tüm fikirlere açığız”


Anadolu Üniversitesi’nin her görüşe açık, özgürlükçü bir üniversite olduğunu ifade eden Rektör Çomaklı, üniversite yönetimi olarak öğrencilerin her alanda aktif pozisyonda olmaları için önemli adımlara imza attıklarını dile getirdi. Öğrenci kulüpleri üzerinden uygulanan sistem ile farklı düşüncelere sahip öğrencilerin birlikte keyifle çalışabildiğini sözlerine ekleyen Çomaklı, “Bizim çocuklarımıza ceza vermek olmaz. Hepsi pırıl pırıl, zeki ve melek gibiler. Karşımıza alıp hepsiyle görüştük. İstediklerini kalem kalem not aldık ve ona göre düzenlemeler yaptık. Öğrencilerimizden gelen tüm fikirlere açığız. Üniversite senatosuyla mentorluk sistemi getirdik. Öğrencilerimizi eskiden olduğu gibi sadece sosyal olmaya dayalı kulüp faaliyetlerine değil, akademik çalışmaların içerisine de dahil etmeye başladık. Bu sistemde fikri olan herkesi dinledik. Bilimsel çalışmalara da imza atacak öğrenci kulüpleri kurulmasını sağladık. Her kulübe salonlar tahsis ettik. Çocukları kurumsal anlamda kendilerini güçlü hissedecekleri bir yapıya getirdik. Tüm birimler faaliyetlerini öğrenci kulüpleri ile ortak yapıyor. Anadolu Üniversitesi altyapısal olarak gerçekten çok iyi bir üniversite ve buna bağlı olarak sistemin meyvesini almaya başladık. Çocuklar birçok ismi ağırlayıp etkinlikler tertip ettikçe sosyal sermayeleri artıyor. Hitabeti öğreniyorlar, ağırlamayı öğreniyorlar, organizasyonu öğreniyorlar. Geçen yıl bu tarz işlerle uğraşan öğrenci sayısı 200 iken bu yıl itibariyle 7 bin 500’e ulaştı” şeklinde konuştu.



“Mutlu olunan yerde terör kendine yer bulamıyor”


Sosyal bir kampüs oluşturarak terör faaliyetlerinin önüne geçildiğini anlatan Anadolu Üniversitesi Rektörü, farklılıkların huzur içinde avantaja dönüştüğünün altını çizdi ve sözlerine şöyle devam etti:


“Mutlu olunan yerde terör kendine yer bulamıyor. Argümanları geçersiz kalıyor. İnsanlar huzursuz olduğunda terör örgütleri bu durumdan besleniyor. Çocuklarımız kendilerine özgür bir alan bulduğunda, bu tarz bir durum söz konusu bile olmuyor. Bunun ispatı da geçen yıl 80 etkinlik gerçekleşirken bu yıl 741 etkinlik ile dönem kapatabilmemizdir. Öğrenci kulüpleri üzerine kurduğumuz sistem ile tüm düşüncelere sahip çocuklar bir arada ve özgürce kendilerini ifade edebiliyor. Çok güzel sohbet ortamları meydana geliyor. Kampüsün en aktif noktalarından biri kulüplerimizin olduğu bina ve zıt düşüncelerde gibi görülen kulüpler bile birlikte etkinlik düzenleyebiliyor. Öğrencilerimiz uç görüşlerde olsa bile iyi bir diyalog ortamıyla çözülemeyecek hiçbir şey yok. Hep birlikte olunca düşmanlık oluşmuyor. Ben bu konuda çocuklara güveniyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Edirne Balkanların ticaretin merkezi oluyor Edirne Valiliği Balkan Şehirleri İş Birliği Edirne Platformu tarafından "Balkan İş Forumu" düzenlendi. Programa Bulgaristan, Yunanistan, Kuzey Makedonya, Romanya, Arnavutluk, Kosova, Sırbistan gibi birçok ülkeden iş insanı katıldı. Edirne Valisi Yunus Sezer, yatırımcıların bürokratik işlemlerine talip olduklarını söyledi. Ticaret, sanayi adına bir başlangıç yapılan "Balkan İş Forumu" birçok ülkeden ve Trakya’nın çeşitli bölgelerinden 240 firmanın katılımıyla gerçekleştirildi. Kentteki bir tesiste düzenlenen "Balkan İş Forumu" programında, Balkan Şehirleri İşbirliği Platformu’nun Faaliyet Filmi, Edirne Tanıtım Filmi ve Trakya Yatırım Tanıtım Filmi gösterime sunuldu. Edirne’nin ikisi demir yolu, dördü kara yolu olmak üzere altı sınır kapısıyla Türkiye’nin batıya açılan yüzü olduğunu belirten Vali Yunus Sezer, özellikle Kapıkule Sınır Kapısı’nın dünyada en fazla araç ve yolcu sirkülasyonunun olduğu ikinci kapı olarak bilindiğini üretim ve ihracat açısından önemli bir merkez konumunda olduğunu aktardı. Kapıkule’nin potansiyelini her yıl ortalama yüzde 15 artırdığına dikkat çeken Vali Sezer, bu Avrupa’nın ötesinde ticaretin, sanayinin ve üretimin bu topraklarda giderek çok daha fazla artacağının göstergesi olduğunu belirtti. "Edirne olarak her alanda köprü olma vazifesine talibiz" Trakya’nın hem tarım faaliyetleri hem de stratejik açıdan çok önemli bir bölge olduğunu ifade eden Vali Sezer, Edirne’de tek olan organize sanayi bölgesi sayısını da artırdıklarını aktardı. Edirne olarak tarımda, ticarette, sanayide, kültürde, spor ve diğer alanlarda bir köprü olma vazifesine talip olduklarını vurgulayan Vali Sezer, Balkan Şehirleri İş Birliği Platformu’nun kuruluş amacının da bu nedenle olduğuna dikkat çekti. Edirne’nin, tarihi olarak üstlenmiş olduğu misyonu ete ve kemiğe büründürmeyi amaçladıklarını aktaran Vali Sezer, "Köprüler sadece Edirne’nin sembolü değil aynı zamanda tüm Balkanlar’ın sembolü. Bu köprüleri biz fiziki olmaktan çıkartıp gönül köprülerine dönüştürmeyi, kalıcı dostlukların inşası için bir vesile olmayı amaçlıyoruz. Bu manada 3 ay önce kurulan Edirne Balkan Şehirleri Platformu çok güzel bir faaliyet planı çerçevesinde çalışmalarını devam ettiriyor" ifadelerine yer verdi. "240 firmanın katılımıyla gerçekleştiriyoruz" Balkanlar’dan ve Trakya’dan gelen güzel iş insanlarının katılımıyla bu forumu düzenlediklerini ve bunu kalıcı hale getirmeye çalıştıklarını belirten Vali Sezer, "Bu bizim iş forumu adına, ticaret adına, sanayi adına bir başlangıcımız. Şu anda 240 firmanın katılımıyla bunu gerçekleştiriyoruz, sonbaharda inşallah büyük bir fuarla beraber 2 bine yakın iş insanını bir araya getireceğiz. Balkanlardaki Sanayi ve Ticaret Bakanlarımızı, Türkiye’deki oda ve borsaları burada toplamayı hedefliyoruz. Edirne olarak iş insanlarının yapacakları bütün yatırımlarda bürokrasiyi üstlenmeye ve takip etmeye talip olduk. Bir kapı ve nokta olmaya talibiz. Gelen iş insanları bir muhatap bulsunlar ve kendileri adına tüm iş süreçlerini biz takip edelim. İş insanlarının güvenli platformlarda bir araya gelmesi ve birbirilerini tanıması ile kuracakları birlikteliklerin kalıcı olmalarını sağlamayı hedefliyoruz. Biz Edirne olarak kendi potansiyelimizin her alanda yüzde 10’unu kullandığımızı düşünüyoruz. Bu alanda da biz yüzde 10 potansiyelimizi, yüzde 100e’, hatta onun üzerine çıkartmayı hedefliyoruz” dedi. Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, Trakya ve Edirne özelinde yatırım fırsatları ile ilgili sunum yaptı. Mahmut Şahin, Edirne’nin Balkanlara açılan ve Avrupa’ya açılan ticaret ve hizmetler sektörü kapısı olduğunu belirtti. "Edirne balkanlara ve Avrupa’ya açılan bir sınır" Edirne’nin Balkanlara ve Avrupa’ya açılan bir sınır olduğunu aktaran Şahin, aynı zamanda ticaret ve hizmet sektörü kapısı olduğuna değindi. Şahin, "Türkiye Orta Doğudan ve Asya’dan Avrupa’ya açılan kapı, Trakya ise Balkanlar’da Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısıdır. Trakya’da da Edirne’nin Balkanlar’a açılan ticaret kapısı ve hizmetler sektörü kapısıdır. Türkiye’nin hemen en yoğun OSB’lerinin kurulu olduğu ve sanayi altyapısının iyi olduğu su, elektrik doğalgaz gibi yerleşik altyapının hazır olduğu bir bölgedesiniz. Edirne’miz önce de bahsettiğimiz gibi Türkiye Trakya’da Balkanlara çıkış kapısı. Bu anlamda hem demir yolu hem karayolu hem de sınırlarıyla Balkanlara ve Avrupa’ya açılan bir kapı" ifadelerini kullandı. "Türkiye’den Bulgaristan’a 4 buçuk milyar dolar ihracat" Edirne’nin hem Balkanlara, hem Bulgaristan’a, hem de dünyaya açılan bir kapı olduğunu söyleyen Türkiye-Bulgaristan İş Konseyi Başkanı Mustafa Sarıbekir, kentteki sınır kapılarının yılda 2 buçuk milyon tekerlekli araç geçtiğini ve Türkiye’nin ihracatının yüzde 55’inin Avrupa’ya olduğu düşünüldüğünde bu kapıların Türkiye için çok önemli olduğunu ifade etti. Bulgaristan’da 7 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmi olduğunu söyleyen Sarıbekir, bunun yaklaşık 4 buçuk milyar dolarını Türkiye’nin Bulgaristan’a sattığını ve 2 buçuk milyar dolarını da Bulgaristan’ın Türkiye’ye sattığını aktardı.
Düzce Faruk Özlü ve Meclis üyeleri mazbatalarını aldı AK Parti’den Düzce Belediye Başkanı seçilen Dr. Faruk Özlü mazbatasını, Düzce Adliyesinde törenle aldı. Adliye çıkışında açıklama yapan Özlü önümüzdeki 5 yılda çok büyük ve önemli hizmetlere imza atacaklarını söyleyerek kazananın Düzce olduğunun altını çizdi. Mazbatasına almak üzere Düzce Adliyesi’ne giden Faruk Özlü’ye Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, AK Parti İl Başkanı Hasan Şengüloğlu, Merkez İlçe Başkanı Buğra Alp Kocaman, yeni seçilen Belediye Meclis Üyeleri, İl Genel Meclis Üyeleri ve teşkilat mensupları eşlik etti. Adliye binası toplantı salonunda gerçekleşen mazbata töreninin ardından çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Faruk Özlü, seçim döneminde vaat ettiği 100 projeyi hayata geçirmek için hemen çalışmalara başlayacaklarını belirterek şunları söyledi, “AK Parti grubu olarak milletvekillerimizle birlikte mazbatalarımızı aldık. Önümüzdeki 5 yıl Düzce’ye çok önemli ve büyük hizmetler yapacağız. Seçimden önce projeler kitabı yayınladık. Düzce’nin çehresini değiştirecek 100 projemiz var. Her projenin sorumlusu belli. Seçimler ile ilgili süreçte çok bir çalışma yürüttük. Gece gündüz çalıştık. Sonuçta kazandık. Düzce bu seçimde aklı selimle, sağduyu ile Düzce’nin 5 yılında hizmet edecek olana kadroyu belirlemiştir. Önümüzdeki 5 yıl Düzce’de güzel hizmetler yapacağız. Düzce’mize hayırlı olsun” dedi. Toplu fotoğraf çekimi ile tören sona erdi.