GENEL - 16 Nisan 2019 Salı 15:01

Şiddete karşı iş bırakıp nöbet tutacaklar

A
A
A
Şiddete karşı iş bırakıp nöbet tutacaklar

17 Nisan’ın “Sağlıkla Şiddete Karşı Mücadele Günü” olarak ilan edilmesini isteyen sağlık emekçileri, 17 Nisan Çarşamba günü iş bırakıp Sağlık Müdürlüğü önünde nöbet tutacaklar.

17 Nisan’ın “Sağlıkla Şiddete Karşı Mücadele Günü” olarak ilan edilmesini isteyen sağlık emekçileri, 17 Nisan Çarşamba günü iş bırakıp Sağlık Müdürlüğü önünde nöbet tutacaklar.


Dr. Ersin Arslan’ın, 17 Nisan 2012 günü ameliyattan çıkıp servisine geldiğinde vahşice bıçaklanarak öldürüldüğünü hatırlatan Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Başkanı Dr. Akif Aladağ, “O gün Türk Tabipleri Birliği ve Eskişehir-Bilecik Tabip Odası olarak ‘Hiç kimse bu cinayeti ‘cehalet’le, ‘tepkiyle, ‘münferit olay”lıkla açıklamaya kalkmasın, Dr. Ersin Arslan, taammüden öldürüldü, göz göre göre öldürüldü’ demiştik. Yıllardır, sağlık ortamının vahşi bir şiddet ortamına dönüştüğünü, sürekli olarak saldırıya uğradığımızı, hekimlere-sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin artık dayanılmaz boyutlara geldiğini, can güvenliğimizin olmadığını söyledik, söylüyoruz” dedi.


‘Durumun vahametini kavrayıp tedbir alması gereken yetkililer ise kulaklarını tıkadılar, gözlerini yumdular, olan biteni seyretmekle yetindiler; daha da kötüsü hastaları hekimlere-sağlık çalışanlarına karşı kışkırtmaya devam ettiler’ diyerek kamuoyuna sağlık alanındaki şiddetin ciddiyetini aktarmaya çalıştıklarını ifade eden Tabip Odası Başkanı Aladağ şunları söyledi:


“Aradan yedi yıl geçti. Maalesef, Türk Tabipleri Birliği’nin tüm çabalarına rağmen sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik ciddi bir adım atılmadı. Bu nedenle Dr. Kamil Furtun, Dr. Aynur Dağdemir ve Dr. Fikret Hacıosman görevleri başında öldürüldüler; sağlık kurumları basıldı, kimimiz onlarca hasta yakınının saldırısına maruz kalıp yoğun bakımlara düştü, binlerce meslektaşımız ciddi saldırılara maruz kaldı, birçoğu ölümden kıl payı kurtuldu. Türk Tabipleri Birliği’nin olarak sağlıkta şiddetin geldiği noktanın dayanılmaz ağırlığını her seferinde Meclis’e, Sağlık Bakanlığı’na ısrarla ilettik ve sağlıkta şiddeti sona erdirecek önlemlerin alınmasını istedik. Ancak, başta konunun birincil muhatabı Sağlık Bakanlığı olmak üzere siyasi yetkililer ‘Görmedik, Duymadık, Bilmiyoruz!’ taktiğiyle hekimlerin taleplerine kulaklarını tıkadılar. Yetkililerden, Dr. Ersin Arslan’ın ölüm günü olan 17 Nisan’ın ‘Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü’ olarak ilan edilmesini ve Türk Tabipleri Birliği’nin hazırlayıp Meclis’teki bütün siyasi partilere sunduğu ‘Sağlıkta Şiddeti Önleme Yasası’nın derhal çıkarılmasını istiyoruz. Bu talebimizden asla vazgeçmediğimizi ve vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha göstermek için Dr.Ersin Arslan’ın 7. ölüm yıldönümü olan 17 Nisan 2019 Çarşamba günü bütün Türkiye’de uyarı eylemleri gerçekleştirilecektir. İlimizde de, Eskişehir-Bilecik Tabip Odası olarak; tüm meslektaşlarımızı, 17 Nisan 2019 Çarşamba günü, ilimizde tüm sağlık birimlerimizde kaybettiğimiz bütün meslektaşlarımız anısına 1 dakikalık saygı duruşunda bulunmaya ve saat 18.00-20.00 arasında Köprübaşı’nda eski İl Sağlık Müdürlüğü önünde; ‘Sağlıkta Şiddeti Önleme Yasasını Arıyorum’ talebiyle beyaz önlüklerimizle nöbet tutmaya çağırıyoruz. Şiddetin her türlüsüne karşı olan değerli Eskişehir halkını da hekimlerine ve sağlık çalışanlarına sahip çıkmak üzere aramızda görmek istiyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Taşkından korkan köylülerden ıslah talebi Çorum’un Dodurga ilçesindeki Obruk köyünde yaşayan vatandaşlar, Karadeniz’de son dönemde yaşanan seller sebebiyle korktuklarını belirterek, köy merkezinden geçen derenin ıslah edilmesini talep etti. Çorum’un Dodurga ilçesine bağlı Obruk köyünde yaşayan vatandaşlar, köyden geçen 1,5 kilometrelik dere sebebiyle taşkın korkusu yaşıyor. Karadeniz’de son dönemde yaşanan seller sebebiyle korktuklarını söyleyen vatandaşlar, köylerinden geçen derenin taşkına karşı ıslah edilmesini istedi. ’Karadeniz’de yaşanan sel baskınları korkutuyor’ Sel tehlikesi ile karşı karşıya kalmak istemediklerini belirten Köy Muhtarı Ali Ekber Sever, “Dere yatağı ile ilgili sıkıntılarımız var. Köyümüz büyük tehlike altında. Dere yatağı yok, yağmur yağdığı zaman sel gelecek diye köylü dışarıda bekliyor. Karadeniz’de sellere neden olan ani dere taşkınlarının köyümüzde yaşanmamasını istiyoruz" dedi. "Korkuluk, üzerine de yeni yaya köprülerinin yapılması konusunda yardım istiyoruz" Muhtar azası Mustafa Ertaş ise, köylüler tarafından yapılan geçitlerin de tehlike saçtığını belirterek, “Köyümüzde yaşayan 300 kişi için dere yatağı tehlike arz ediyor. Dere yatağının köyden geçen bölümünün ıslah edilmesini kalan bölümün ise temizlenmesi gerekiyor. Dere üzerinde bulunan yaya geçitleri köy halkımız ve önceki muhtarlar tarafından yapılmış. Ahşap olan köprüler de tehlike arz ediyor. Her an birileri düşebilir. Dere kenarına korkuluk, üzerine de yeni yaya köprülerinin yapılması konusunda yardım istiyoruz. Mevcut araç köprülerinin de dayanıklı olup olmadığını incelemesini, derenin ıslah edilmeyen kısmının üzerine de en az bir köprü daha yapılmasını talep ediyoruz” diye konuştu. "Ahşap köprüler sağlam değil" Derenin üzerinde bulunan yaya köprülerinin sağlam olmadığını belirten köy sakinlerinden Arif Doğar da, “Dereden sel geldiği zaman mağdur oluyoruz. Çocuklarımız taşımalı olarak servis ile okula gidiyor. Sel geldiği zaman ya yolda kalıyor eve geçemiyor ya da evden okula gönderemiyoruz. Yağmur yağdığında sel gelir diye korkuyor, evde kalamıyoruz. Acil bir durum olsa, hastamız olsa evde kalıyor, dereden atlatamıyoruz. Bu sıkıntıların giderilmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.
Samsun ‘Afrika’nın tozu Karadeniz Bölgesi’ni de etkileyecek’ Astım, KOAH ve kanser hastalarının çöl tozlarına nefes yoluyla maruz kalmalarının hastaneye başvuruları ve yatışları arttıracak düzeyde şikayetlere neden olabileceği uyarısında bulunan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, “Yarın dışarı çıkmak zorunda kalan tüm vatandaşlarımız maske ile tedbir almaları gerekmektedir” dedi. Samsun başta olmak üzere kuzey Afrika üzerinden rüzgârla gelen toz bulutu Türkiye’yi etkiliyor. VM Medical Park Samsun Hastanesi Göğüs Hastalıkları Kliniği’nden Prof. Dr. Şevket Özkaya, Samsun’u ve Karadeniz Bölgesi’ni de yakından etkileyecek Afrika tozları hakkında uyarılarda bulundu. “Yarın dışarı çıkmak zorunda olan tüm vatandaşlarımız maske takmalı” Prof. Dr. Şevket Özkaya, “Sıcak hava ile gelen bu çöl tozları özellikle Karadeniz bölgesinde nem ile birleşince yeryüzüne daha yakın seyredecek ve çamur yağmuru gibi etkisini gösterecek. Bu tozları soluyan vatandaşlarımızda öksürük, burun tıkanıklığı ve nefes darlığının yanı sıra gözlerde tahribat yapma riski var” açıklamasında bulundu. “Astım, KOAH ve kanser hastaları için daha tehlikeli olabilir” Bazı hasta gruplarının çöl tozlarından daha fazla etkilenebileceğini belirten Prof. Dr. Şevket Özkaya, “Özellikle astım, KOAH ve kanser hastalarımızın bu tozlara nefes yoluyla maruz kalmaları hastaneye başvuruları ve yatışları arttıracak düzeyde şikâyetlere neden olabilir. Yarın dışarı çıkmak zorunda kalan tüm vatandaşlarımız maske ile tedbir almaları gerekmektedir. Çocuklar ve okula giden çocuklar risk altındadır. Toz fırtınasında teneffüslerde bahçeye çıkmamalıdırlar. Astım ve KOAH hastaları nefes darlığı atağı geçirebilirler. Mümkün olduğunca dışarı çıkmamaları gerekir. Kanserli hastalarda vücut direnci düşük olduğu için öksürük olabilir onlar daha özenli olmalıdır” diye konuştu.
Tokat Türkiye’de tek olan kampüste engelli öğrenciler 23 Nisan’ı kutladı Türkiye’de tek olan Tokat’taki Sosyal Hizmetler Kampüsü’nde eğitim alan engelli öğrenciler, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı çeşitli etkinliklerle kutladı. Tokat’ta 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri çerçevesinde Türkiye’de ilk ve tek olan Sosyal Hizmetler Kampüsü’nde eğitim gören engelli çocuklar bugün program düzenledi. Şiir okuyup şarkı söyleyen öğrenciler, İzmir Marşı ile birlikte gökyüzüne balonlar bıraktı. Programın sonunda engelli öğrenciler, aileleri ve öğretmenleriyle birlikte oyun havası oynayarak gönüllerince eğlendiler. Kampüs hakkında bilgi veren Yavuz Selim Özel Eğitim Meslek Okulu Müdürü Mustafa Aydoğan, “Burası Türkiye’de nadir tesislerden bir tanesidir. Özel Eğitim Kampüsü olarak geçiyor. Tokat’ta Eylül 2023 tarihinde hizmete girdi. Bünyemizde 4 tane okul müdürlüğü bulunuyor. Özel Eğitim Uygulama Okulu, Meslek Okulu, Anaokulu ve Görme Engelliler Okulu olarak tam bir tesis şeklinde özel eğitim öğrencilerinin tüm ihtiyaçlarını giderecek, onlara hizmet edecek bir şekilde planlandı. Bugün de öğrencilerimizin eğlenmelerine yönelik ve onların el becerilerini geliştirmeye yönelik program düzenledik. Hem ritim gösterisi hem de şiirler olan, sonunda da konser olan eğlence programı düzenledik” dedi. Programa katılan öğrenciler ise düzenlenen etkinlikte çok eğlendiklerini ifade ettiler.