SAĞLIK - 21 Nisan 2021 Çarşamba 10:26

Sünnet için doğru adres ’üroloji’dir

A
A
A
Sünnet için doğru adres ’üroloji’dir

Eskişehir Özel Ümit Batıkent Hastanesi Üroloji Uzmanı Op.

Eskişehir Özel Ümit Batıkent Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. İsmail Gül, yeni doğan sünnetinin ilk bir ayda önerilmediğini ifade ederek, “Lokal Anestezi ile sünnet için 2 ay ile 12 ay arasıdır" dedi.


1 yıldan sonraki sünnetlerde çocuğun psikolojisinin daha olumsuz etkilenebildiğine dikkat çeken Op. Dr. Gül, “6 ay öncesi çocuklarda travma oluşmaz çünkü ilk 6 aya ilişkin hiçbir şey hatırlamazlar. Çocuğun ilk 6 ayda sinir sistemi tam gelişmediği için ağrı duyma ihtimali daha azdır, anne sütü aldığı için de iyileşme süreci daha hızlıdır.


"Sünnet sırasında çocuk ağrı duymaz"


Sünnetin ağrılı bir işlem olmadığını belirten Op. Dr. Gül, “Ancak sünnet yapılırken, lokal anestezi sonrasında ilk 1 dakikada anestezi için verilen ilacın yakma gibi bir ağrı hissettirmesi durumu vardır, bunun dışında sünnet sırasında çocuk ağrı duymaz, anestezik krem yalnızca cildi uyuşturur, bunun yanı sıra sünnet öncesi mutlaka lokal anestezi yapılır” şeklinde konuştu.


Sünneti kim yapmalı


“Sünnet nasıl yapılmalı ve kimler yapmalı” sorularına da yanıt veren Op. Dr. Gül, “Penisin anatomisi ve şeklini bilen, bu konuda uzman bir bölüm vardır; o da ürolojidir, böbrek taşı, sünnet, üreme organları ürolojinin işidir, sünnetin ilk adresi ürolojidir, ikinci adres ise; Çocuk Cerrahisidir" dedi.


Sünnette; cerrahın deneyiminin çok önemli olduğunu belirten Gül, “Hekim ne kadar deneyimliyse o kadar başarılı bir sünnet gerçekleşir. Sünnette az dikiş atılması daha doğrudur, 4 dikiş yeterlidir. Bu nedenle ilk aşamada iyi ve deneyimli uzman bir ürolog tercih edilmesi gereklidir” diye konuştu.


Sünnet sonrasında ne yapılmalı?


Sünnet sonrasında ailenin doktorun talimatlarına harfiyen uyması gerektiğine dikkat çeken Gül, şunları kaydetti: “Çocuklara sünnetten sonra bandaj sarmak doğru değildir, çünkü bandaj ile kanama olmaz belki ama o bandaj çıkartılırken çocuk çok ağrı çeker. Sünnet sonrasında pipinin üstüne bir pet bardak yerleştirilir, çocuğa ağrı kesici şurup veya fitil verilir. En çok ağrı duyulan süre sünnetten sonraki 6-8 saattir. Belirtilen saatlerde ağrı kesiciler fitiller verilmeli, kaka iyi temizlenmeli, penise bulaştırılmamalıdır. Sünnetten sonra pipi normal hale gelene kadar penisi temizledikten sonra penisin uç kısmını geriye doğru çekip bırakmak gerekir, böylece sünnet derisinin yapışmaması sağlanır. Sünnetten 2 gün sonra banyo yaptırılabilir, 2 haftada ise tam iyileşme gerçekleşir.”


Hangi durumlarda sünnet yapılmaz


Çocuğun ateşi varsa veya pipisinde enfeksiyon varsa kesinlikle sünnet yapılmayacağını ifade eden Gül, “Çocuğun önce tedavisi, sonra sünneti yapılır” diye konuştu.


Hatalı sünnetin ikinci bir müdahale ile düzeltilebileceğini aktaran Gül, ikinci müdahalenin daha az ağrılı ve kolay bir işlem olduğunu söyledi. Sünnet olmayan çocuklarda sünnet derisinin yapışıklığına bağlı olarak daralmadan ötürü idrar yolu enfeksiyonları, böbrek kanallarında tıkanıklığa bağlı daralmalar olabileceğine dikkat çeken İsmail Gül, sünnetin çocuk sağlığı için gerekli olduğunu da sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Çelik masa depremde hayat kurtaracak İzmir’de bu yıl 29’uncusu düzenlenen Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’na; Bursalı girişimci tarafından yapılan depreme dayanıklı çelik masa damga vurdu. Deprem anında çelik gövdesi ile kafes görevi yapacak masa için dünyanın bir çok ülkesinden talep geliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından düzenlenen doğal taş sektörünün küresel buluşması Marble İzmir Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, 29’uncu kez kapılarını açtı. Tüm dünyadan, doğal taş işleme makine ve teknolojileri bayi ve toptancıları, doğal taş uygulamacıları, inşaat ve taahhüt şirketleri, proje yönetim ve danışmalık şirketleri, madencilik ve doğal taş şirketleri gibi ziyaretçi profilinin bulunduğu fuarda, mermer sektöründen profesyoneller bir araya gelirken; Bursalı Balyoz Madencilik şirketi de yerini aldı. Balyoz Madencilik şirketi, kurdukları stantta mermer sektöründe çeşitli alanlarda kullanılan ürünleri ve ürünleriyle sundukları hizmetleri vatandaşlara tanıttı. Stantta en çok dikkat çeken ürün ise deprem esnasında koruyucu kapan özelliğine sahip çok amaçlı kullanılabilen masa oldu. Fuara katma değerli yaptıkları ürünleri tanıtmak için geldiklerini ve katma değerli ürüne daha fazla öncelik verdiklerini belirten Balyoz Madencilik şirketi sahibi Serdar Özkan, “İzmir Mermer Fuarı, dünyanın 3. büyük mermer fuarı. Çok güzel bir organizasyon, çok değerli katılımcılar ve çok güzel ürünler var. Biz de ışık geçiren mermer olarak bilinen ‘onyx’ mermerin üreticilerinden biriyiz. Biz katılan firmalara da şunu söylüyoruz; sadece blok satma ya da plaka satma değil, katma değerli ürün yani mobilyasından tutun, aydınlatmasına kadar nerede hangi ürünü kullanabiliyorlarsa bunu kullansınlar. Katma değerli ürün ile ülkeye daha faydalı olabileceklerine inanıyorum” diye konuştu. Deprem anında hayat kurtaracak Standın dikkat çeken ürünü depremden koruyucu özelliğe sahip masa oldu. Deprem esnasında koruyucu özelliğe sahip olarak ürettikleri masaya dair bilgiler aktaran Özkan, “Çelikten yapılan bir deprem masasıdır. Komple sökülüp takılabilen özelliğe sahip ve patenti tarafımıza ait. Seri üretime de başladık. Seri üretimde de ilk ihracatı yurt dışına yaptık. İzmir bir deprem bölgesi. Türkiye çapında da biz bu masayı tanıtarak, bir kişinin dahi depremde eğer burnu kanamadan çıkmasına vesile olabilirsek ne mutlu bize diyoruz” diye konuştu. “Saldırılara karşı dizayn edildi” Masanın çeşitli alanlarda da kullanıldığına değinen Özkan, şunları kaydetti: “Masayı ofis masası olarak, yemek ve toplantı masası olarak kullanabiliyorsunuz. Masanın üstü de her türlü aksesuar için müsait. İstediğiniz şekilde mobilyayla donatabiliyorsunuz. Aynı zamanda depremin yanı sıra, kullanılan çelik sebebiyle de saldırılara karşı da dizayn edilmiş bir masadır. Masanın mekanizması mekanik olduğu için kolay kolay bozulma ihtimali yok. İçerisinde aynı zamanda motoru, havalandırması, çelik dolapları var. Gıda ihtiyacından, deprem anında ilaçlar ve zihniyet eşyaları için alanı mevcut. Biz bu masayı biraz daha yaymak istiyoruz.” Masanın seri üretimini ise ilk olarak yurt dışına bir ülkeye ihraç olarak verdiklerini aktaran Özkan, talebin sürdüğünü, Türkiye çapında İzmir, İstanbul başta olmak üzere bayiliklerin verileceğini ve daha çok kişiye ulaşsın diye ticari olarak çalışmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Hatay Bine yakın insana mezar olan Rönesans Rezidans’ta yargı süreci başladı Asrın felaketinde bine yakın insana mezar olan Rönesans Rezidans’ın yargı süreci Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bu gün görülmeye başlanan ilk duruşmayla başladı. Asrın felaketinde Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetmişti. Depremin yok ettiği Antakya ilçesinde en çok ölüm Ekinciler Mahallesi’nde bulunan ‘Cennetten bir köşe’ vaadiyle satılan Rönesans Rezindans’ta yaşanmıştı. Bine yakın insanın hayatını kaybettiği 250 daireden oluşan Rönensans Rezidans, deprem anında saniyeler içinde yerle bir olmuştu. Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Soruşturma Bürosu tarafından başlatılan soruşturma geçtiğimiz aylarda tamamlanmıştı. Hazırlanan iddianame Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmişti. Rönesans Rezidans ile ilgili yargı süreci bu gün görülecek ilk duruşma ile başladı. Duruşmaya Rönesans Rezidans’ta yakınlarını kaybeden vatandaşlar da katılım gösterdi. “Bu kadar kişinin ölümüne sebep olan müteahittin en ağır cezayı almasını istiyorum” Asrın felaketinde ablasını ve yeğenini kaybeden depremzede Cemile İncili, “Depreme Rönesans Rezidans’ında yakalanmıştım. Şiddetli bir sarsıntıyla bomba gibi rezidans yıkıldı. Enkazın altından 2 gün sonra çıkartıldım. Bu kadar kişinin ölümüne sebep olan müteahitin en ağır cezayı almasını istiyorum. Bu kadar cana mal oldu” ifadelerini kullandı.