GENEL - 14 Eylül 2019 Cumartesi 11:39

Toprak sanatla buluştu

A
A
A
Toprak sanatla buluştu

Tepebaşı Belediyesi’nin bu yıl 13’ünsünü düzenlediği Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu’nda sanatçıların çalışmaları ile ortaya çıkacak eserlerde sona gelindi.

Tepebaşı Belediyesi’nin bu yıl 13’ünsünü düzenlediği Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu’nda sanatçıların çalışmaları ile ortaya çıkacak eserlerde sona gelindi.


Tepebaşı Belediyesi’nin ilkini 2001 yılında düzenlediği ve Eskişehir’in en önemli sanatsal ve kültürel buluşmalarından biri olan Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu için sona gelindi. Sempozyumda Türkiye’nin yanı sıra Almanya - Tepebaşı Belediyesi’nin kardeş şehri Treptow-Köpenick (Gudrun Kühne), Polonya (Janina Myranova), İspanya (Miguel Angel Gil Andaluz), Güney Kore (Mun Kyung Kim), Çin (Zhang Jingjing) ülkelerinden sanatçıların katılım gösterdi. Sempozyuma Türkiye’den ise Ece Kanışkan, Ergün Arda, Yasemin Yarol, İsmail Yardımcı ve Tarık Kartal oldu.


Toprağın usta ellerle sanata dönüştüğü sempozyum, Güzel Sanatlar Fakültelerinde okuyan öğrencilere de büyük deneyim oldu. Yerli ve yabancı sanatçılarla çalışan öğrenciler, her birinin kullandığı farklı teknikleri A’dan Z’ye öğrenme ve uygulama fırsatı buldu.


“Türkiye’de yapılan sempozyumlar içerisinde ilk 3’ün içerisine giren bir sempozyum”


Sempozyuma katılan sanatçılardan Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Cam Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ergün Arda, “Türkiye’de yapılan sempozyumlar içerisinde ilk 3’ün içerisine giren bir sempozyum bu. 30 yıllık meslek hayatımın tecrübesine dayanarak bunu söylüyorum. Kendi içerisinde de ayrıca bir özelliğe sahip. Çünkü bu sempozyumda büyük ölçekli işler yapılabiliyor. Hatta gönül ister ki daha da büyük işler yapılabilsin. Ben buraya büyük yek pare bir iş yapmaya geldim. 2 metre boyunda çömlekçi çarkında şekillendirmek üzere büyük bir küp yapmaya geldim ve onu yaptım. Öğrencilerin çok şanslı olduğunu düşünüyorum. Benim öğrenciliğimde böyle sempozyumlar yoktu maalesef. Hocalarımız bizi fabrikalara, çömlekçi köylerine götürürlerdi. Biz de gezerek öğrenirdik. Öğrencilerin bir sanat eserini A’dan Z’ye kadar bütün aşamalarını görmeleri onlar için büyük bir güzellik, büyük bir imkân. Her sanatçının farklı çalışma yöntemleri var. Bu çalışma, yöntem ve teknikleri bir arada görüyorlar. Burada sanatçılar 1,5, 2 metrelik işleri 15 günde bitiriyorlar. Öğrenciler için bu sürecin gözlemlenmesi açısından büyük bir şans, büyük bir fırsat. Burada olan öğrencileri bu çabanın içine girdikleri için tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.


“Yabancı ülkelerden buraya gelen sanatçıların kültürlerini tanıma fırsatı buluyoruz”


Arda, yabancı sanatçılarla da birbirlerini daha iyi tanıma fırsatı bulduklarını belirterek, “İspanya’dan, Kore’den, Çin’den, Almanya’dan sanatçılar da var burada. Türkiye’deki çeşitli üniversitelerden meslektaşlarımız burada. Onlarla da bir masada oturup, birbirimizi daha iyi tanıma fırsatı yakalıyoruz. Yabancı ülkelerden buraya gelen sanatçıların kültürlerini tanıma fırsatı buluyoruz. Onlarla ortak dilimiz İngilizce olduğu için birbirimizi daha iyi anlıyoruz. Hatta herkesin çok mükemmel bir İngilizce bilmesi de gerekmiyor birbirini anlaması için. Mesleki terimleri ve terminolojiyi kullandığımızda birbirimize çok rahat ulaşıyoruz” şeklinde konuştu.


“170 tane eserin sergilendiği ender belediyelerden, ender alanlardan birisi burası”


Ayrıca Dr. Öğretim Üyesi Ergün Arda, “Sempozyumu dışarıdan takip eden birisi olduğumu söyledim. Ancak katalogdan fotoğraflarını görüyorduk. Fotoğrafları gördüğümüz gibi bir durumla karşı karşıya kalmadım. Görünce daha fazla etkilendim. Çünkü sağ tarafta heykel var, sol tarafta seramik rölyef bir pano var. Mekânın içerisine giriyorsunuz orada seramik heykeller var ve bunlar kente, şehre yayılmış dağıtılmış durumda. Heykeller çok cesurca halkla buluşturulmaya çalışılıyor. Yani köşelerde veya içerilerde saklanılmaya çalışılmıyor. 170 tane eserin sergilendiği ender belediyelerden, ender alanlardan birisi burası. Görünce çok şaşırmış ve heyecanlanmıştım” ifadelerini kullandı.


“Normal şartlarda ne kadar anlaşamasak da yaptığı işte asıl anlatmaya çalıştığını anlayabiliyorum”


Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi Mert Kılıç, sanatın ortak bir olduğunu söyleyerek, “Burada 10 sanatçımız var yarısı Türk yarısı yabancı. Farklı milletten sanatçılarla çalışıyoruz. Bu sanatçıların her birinin kendi tarzları var. Her sanatçı planları, çizimleriyle geldiler. Burada 15 günlük bir sürede sanatçıların tasarladığı çalışmaları yapmaya çalıştık. Ben Alman sanatçı Gudrun Kühne ile çalışıyorum. Ancak kendisinin İngilizcesi yetersiz olduğu için anlaşmakta zorluk çeksek de, yaparken şunu fark ettik; aslında sanatın ortak bir dili olduğunu fark ettik. Çünkü normal şartlarda ne kadar anlaşamasak da yaptığı işte asıl anlatmaya çalıştığını ben bir Türk olarak anlayabiliyorum” diye belirtti.


“Sadece kendi sanatçımızla değil, diğer sanatçıların tasarımlarını öğrenme şansımız oldu”


Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi Kardelen Ecem Askeroğlu, “Çalıştığım sanatçının adı Zhang Jingjing. Kendisi Çin’de bir profesör. Burada çok güzel bir tasarımı vardı. Onunla ilgili beraberinde gelen iki asistanıyla birlikte çalıştık. Yaklaşık 13’üncü günümüzdeyiz, yarın son gün. İşlerimiz yavaş yavaş bitmek üzere. Onun telaşı ve heyecanı içerisindeyiz. Biraz farklı bir teknik öğrendik. Onlar kaligrafi ile şiir yazdılar bizim çalışmalarımızın üzerine. Güzel geçiyor. Farklı milletten pek çok sanatçı da var burada. Sadece kendi sanatçımla değil, diğer sanatçılarla da farklı alanlarda sohbet edebilme ve onların tasarımlarını, kullandıkları yöntemleri de öğrenme şansımız oldu” şeklinde konuştu.


“Çok kısa sürede çok büyük işler yapıyoruz”


Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi 4’üncü sınıf öğrencisi Ecem Özdemir ise, “Buraya iş öğrenmek, yeni sanatçılarla tanışmak ve yeni işler görmek amacıyla geldim. Çok güzel bir sempozyum. Çünkü 10 tane farklı sanatçıyı bir arada tanıyabiliyorsun ve görebiliyorsun. 2 haftalık bir süre zarfında çok güzel ve büyük işler çıkartıyoruz. O yüzden çok yararlı ve güzel bir sempozyum olduğunu düşünüyorum. Çok kısa sürede çok büyük işler yapıyoruz. Biraz zorlu oluyor, çünkü kullandığımız çamurlar, fırın sırası, kuruma aşaması filan çok fazla işlem ve zaman gerektiriyor. Bu kadar kısa süre içerisinde bu kadar büyük işler çıkartmak gerçekten inanılır gibi değil. O yüzden her sanatçıda en az 4 asistan oluyor. O yüzden sanatçıyla birlikte ortak, işleri halletmeye çalışıyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."
İstanbul İsmail Kartal: “Turu geçmek adına her şeyi hak etmiştik” Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Olympiakos maçında oyuncuların 2. golü bulamamanın stresini yaşadığına dikkat çekerek, “Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı” dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe, sahasında karşılaştığı Yunan temsilcisi Olympiakos’a penaltı atışları sonunda kaybederek turnuvaya veda etti. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. İlk yarı iyi futbol oynadıklarını belirten Kartal, "Bugün oyuna çok iyi başladık. İlk devre muhteşem bir Fenerbahçe vardı. Muhteşem taraftar önünde golü de bulduk. İkinci yarı oyun dengelendi. Sonra tempoyu arttırdık sadece 2. golü bulamadık. Oyuncuların turu geçebilmek adına rahatlığı, o golü bulamamanın stresini yaşadık. Uzatmalarda mecburi değişiklikler yaptık. Uzatmalar iki takım adına dengeli geçti. Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı. Sadece 2. golü bulamadığımız için turu geçemedik. Taraftarlarımıza karşı mahcup olduk. Her şeye rağmen önümüze bakıyoruz. Ligde devam edeceğiz" diye konuştu. “Bugün bazı oyuncular karşılık veremedi” Müsabakada yapılan değişiklikler ile ilgili Kartal, “Bazen oyuncuları değiştirirsin, hamlelere karşılık bulursunuz. Bazen de istediğiniz verimi alamazsınız. Bugün de bazıları karşılık verdi, bazıları veremedi. Bunlar futbolun içinde olan doğal şeyler” ifadelerini kullandı. "Mecburi değişiklikler oldu" Tadic’in vuruş stili ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kartal, “Tadic’in çok fazla şut atma değil de ayak içi plase vuruşları var. Onun kendine göre vuruş stili var. 86. dakikada Fred ile konuştuk uzun zaman sakatlık yaşadı. Uzatmaları da düşünerek yerine daha mücadeleci birini alarak tüm planlarımız buydu. Szymanski’ye kramp girdi, Becao’nun kasığında ağrı oldu. Mecburi değişiklikler oldu” şeklinde konuştu. “En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçırdı” Penaltı atışlarını da değerlendiren Kartal, “Bonucci çok kariyerli oyuncu, Cengiz de aynı şekilde. Tadic penaltı atışlarında, kariyerinde kaçırdığı penaltı sayısı çok az. Beni şaşırtan bunlar oldu. En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçıran isimler oldu. Bu kadar mücadele ettik. Bu mücadelenin karşılığında 2. golü atarak turu geçebilmek varken, penaltılarla elenmek üzücü oldu” diyerek sözlerini noktaladı.
İstanbul UEFA Avrupa Konferans Ligi: Fenerbahçe: 1 - Olympiakos: 0 (Maç sonucu) UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında sahasında Yunanistan ekibi Olympiakos ile karşılaşan Fenerbahçe, normal süresi ve uzatma bölümleri 1-0 biten mücadelede seri penaltı atışları sonucu 3-2 mağlup olarak turnuvaya veda etti. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 50. dakikada sol taraftan Ferdi Kadıoğlu, topla beraber hareketlenerek ceza sahası içine kadar girdi. Savunmanın dokunuşu sonrası topu önünde bulan Dzeko’nun şutunda meşin yuvarlak Olympiakos defansına çarpıp direğin üzerinden kornere çıktı. 80. dakikada savunma arkasına atılan derin pasta ceza sahası içi sağ çaprazına kadar ilerleyen Masouras’ın şutunda kaleci Livakovic topu ayaklarıyla çeldi. 86. dakikada sol taraftan Tadic’in kale önüne çevirdiği topa Szymanski’nin dokunuşunda meşin yuvarlak direğin üstünden dışarıya çıktı. 103. dakikada ceza sahası dışı sağ tarafından uzak direğe ortalanan serbest vuruşta iyi yükselen Iborra’nın kafa vuruşunda kaleci Livakovic’in müdahalesiyle yan direkten oyun alanına döndü. Pozisyonun devamında altıpasın gerisinden Carmo’nun kafa vuruşunda Djiku topu çizgiden çıkardı. 114. dakikada sağ taraftan Zajc’ın ortasında Batshuayi topu arka tarafa indirdi. Ceza sahası içi sol çaprazında topla buluşan Tadic’in şutunda meşin yuvarlak direğin yanından dışarıya çıktı. 120+3. dakikada Andreas Ntoi, orta alanda kafa topuna çıkarken Cengiz Ünder’e yaptığı müdahale sonrası ikinci sarıdan kırmızı kart görerek oyundan ihraç edildi. Hakemler: Tobias Stieler, Christian Gittelmann, Mark Borsch Fenerbahçe: Dominik Livakovic, Bright Osayi-Samuel, Becao (Çağlar Söyüncü dk. 100), Alexander Djiku, Ferdi Kadıoğlu, İsmail Yüksek (Leonardo Bonucci dk. 120+2), Fred (Miha Zajc dk. 86), İrfan Can Kahveci (Cengiz Ünder dk. 86), Sebastian Szymanski (Rade Krunic dk. 106), Dusan Tadic, Edin Dzeko (Michy Batshuayi dk. 74) Yedekler: Doğukan Demir, İrfan Can Eğribayat, Mert Hakan Yandaş, Ryan Kent, Joshua King, Zeki Dursun Teknik Direktör: İsmail Kartal Olympiakos: Kostas Tzolakis, Rodinel, Andreas Ntoi, David Carmo, Francisco Ortega (Omar Richards dk. 89), Santiago Hezze, Chiquinho (Andre Horta dk. 109), Kostas Fortounis (Youssef El-Arabi dk. 109), Stevan Jovetic (Vicente Iborra dk. 46), Daniel Podence (Giorgos Masouras dk. 64), Ayoub El Kaabi Yedekler: Alexandros Paschalakis, Athanasios Papadoupis, Sotiris Alexandropoulos, Quini, Joao Carvalho, Isidoros Koutsidis Teknik Direktör: Jose Luis Mendilibar Gol: İrfan Can Kahveci (dk. 11) (Fenerbahçe) Penaltılar: Atanlar: Michy Batshuayi, Alexander Djiku (Fenerbahçe), Ayoub El Kaabi, Andre Horta, Giorgos Masouras (Olympiakos) Kaçıranlar: Dusan Tadic, Cengiz Ünder, Leonardo Bonucci (Fenerbahçe), Youssef El-Arabi, Rodinel (Olympiakos) Kırmızı kart: Andreas Ntoi (dk. 120+3) (Olympiakos) Sarı kartlar: Sebastian Szymanski (Fenerbahçe), Francisco Ortega, Daniel Podence, Kostas Tzolakis, Giorgos Masouras, Jose Luis Mendilibar (Teknik Direktör), Santiago Hezze (Olympiakos)