GENEL - 02 Aralık 2019 Pazartesi 15:44

Vahşice öldürülen Ayşe Tuba’nın babası Serdar Arslan’dan açıklamalar

A
A
A
Vahşice öldürülen Ayşe Tuba’nın babası Serdar Arslan’dan açıklamalar

Eskişehir’de boşandığı eşi tarafından öldürülen Ayşe Tuba Arslan’ın 23 kez suç duyurusundu bulunduğun ortaya çıkmasının ardından Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün konuyla ilgili açıklaması ve Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK)’nun olayda bir ihmal olup olmadığının ortaya çıkarılması için inceleme başlatmasının yansımaları sürüyor.

Eskişehir’de boşandığı eşi tarafından öldürülen Ayşe Tuba Arslan’ın 23 kez suç duyurusundu bulunduğun ortaya çıkmasının ardından Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün konuyla ilgili açıklaması ve Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK)’nun olayda bir ihmal olup olmadığının ortaya çıkarılması için inceleme başlatmasının yansımaları sürüyor.


Eski eşi tarafından sokak ortasında satırlı saldırılan ve kaldırıldığı hastanede 44 kaldıktan sonra hayatını kaybeden Ayşe Tuba Arslan cinayetinin ardından, dün Adalet Bakanı Abdulhamit Gül tarafından bir açıklama yapılmıştı. Yapılan açıklamada, “Burada herkesin başını iki elinin arasına alıp düşünmesi gerekir. Nerede ihmaller yapıldı bunun düşünülmesi lazım.Ayşe Tuba Arslan şimdi aramızda olabilirdi. Bu can kurtarılabilinirdi dediğimiz nice canlar aramızda olabilirdi. Bu feryadı işitmeyen uygulama HSK tarafından incelenmektedir. HSK gereken her türlü müeyyideyi yapacaktır” ifadelerini kullanmıştı. Bunun üzerine Ayşe Tuba Arslan’ın babası Serdar Arslan, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.



“İnşallah bundan sonra cinayetler son bulur”


Gerekenlerin en erken şekilde cezalandırılması gerektiğini ve cinayetlerin bir an önce durdurulması gerektiğini söyleyen baba Arslan, yetkililere teşekkür ederek, “Geç kalındı diyebilirim. 23 tane dosya 4 tane uzaklaştırma. Biz tabi kanunları bilmiyoruz. Gazetedeki haberlerden öğrendiğimiz kadarıyla Milletvekilimiz Utku Çakırözer’in anlattığı kadarıyla o kadar dosya varken savcılık uzlaştırma yolunu seçmiş. 4 tane uzaklaştırma kararı varken hem uzaklaştırma kararının ayrı ayrı ceza müeyyidesi olduğunu söylüyor. Ama bunlar hiç uygulanmamış. Hiçbir ceza kesilmemiş. Sadece 3 bin lira para cezası kesilmiş. Ne önemi var. Giden gitti. Bu işin geri dönüşü yok. Şimdi son duyduğum bilgilere göre sayın hükümet görevlileri, adalet bakanımız konuyu ele almış. Zannederim Cumhurbaşkanımız da bu konuyla ilgilenecek. Öyle hissediyorum. Bir an önce suçlunun cezalandırılması ve bundan sonra yetimler olmasın, yuvalar sönmesini ocaklar sönmesin. Yavrularımızın canına kıyılmasın. Kızıma ayrı bir sevgi besliyorum. Kızım bundan sonra Türkiye’de ve dünyada kadınların idolü oldu gözüyle bakıyorum. İnşallah bundan sonra cinayetler son bulur. Yetkililerde yasa ne gerektiriyorsa bunları uygularlar. Temennimiz bu yönde. Yetkililerin hepsine teşekkür ederim bu olayı takip ettikleri için. Ama kızım gitti. Başka canlar gitmesin. Daha ne diyebilirim ki. Söyleyecek çok şey var ama ne söylesek artık boş. Bir an önce dava açılarak uzatmadan suçlu cezasını alsın. Kamuoyu da bunu duysun. Herkese bir emsal karar teşkil etsin. Bir baba olarak canım yanıyor ama ne yapabilirim. Yetkililere tekrar sesleniyorum bu olay bir an önce sonuçlansın. Karar ne çıkarsa. Şeriatın kestiği parmak acımaz. Rabbim mekânını cennet eylesin. Yattığı yerde dinlensin. Nur içinde yatsın. Allah gani gani rahmet eylesin” diye konuştu.



“Gazete alıyorum, yazıyı okuyamıyorum, çok acı geliyor”


Kızının gazetelerdeki haberlerini okuyamadığını ifade eden acılı baba Arslan, “Gazete alıyorum. Yazıyı okuyamıyorum. Zaten gazete çok okurum ben. Kafama göre okurum. Acı geliyor. Bakmayayım diyorum ama gözüm kayıyor. Nasıl bakmayacaksın. Bakıyorsun işte. Sen bakmasan için bakıyor, yüreğin bakıyor. Ne uyku var ne durak var. Morgda gördüm ya ben onu ölene kadar gitmez artık benden. Eceli ile ölürse eyvallah takdiri ilahi öyle. Bu da takdiri ilahi ama eceli kaza da diyemiyorum, eceli muamma da diyemiyorum ben buna. Buna ben ne diyebilirim ki. Resmen doğramış adam. Satırı yiyince kafasını tutmuş, ‘annem ‘ siye bağırmış” diye konuştu.



“Yavrum kurtulsaydı da altını ben temizleseydim”


Kızının yatalak da olsa yaşamasını istediğini söyleyen baba Arslan, konuşmasını şu şekilde devam etti:


"Yavrum kurtulsaydı da altını ben temizleseydim. Rahmetli kaynanamın da altını temizledim. Yavrumun da altını temizlerdim. Ama nereye kadardır bilemem. Tabi öldükten sonra herkes her şeyi söyler. Ölen öldüğü ile kalır ateş düştüğü yeri yakar. Allah kimsenin başına böyle bir şey vermesin, düşmanımın da vermesin. Acı bir olay. Hem beni yaktı hem kendini yaktı, hem çocuklarını yaktı, hem sülalesini yaktı. Ben bunların hepsinden şikâyetçiyim, nasıl olmayayım. Yarın 90 yaşında babası var. Hakim karşısına çıktığında ‘bu benim oğlum’ mu diyecek. Biz aklımızın ucundan geçirmezdik böyle bir şey yapacağını. Hepimiz bu adama yardım ettik. İcradan eşyalarını kurtardık. Kızımın maaşını da oğlu çekerlermiş, harcarlarmış. Eski komşusu da söyledi. ’Rahmetli bu adamın kahrını çok çekti’ demişlerdi.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."