YEREL HABERLER - 28 Aralık 2011 Çarşamba 10:17

ISPARTA`DA SIKI GÜVENLİK TEDBİRLERİ

A
A
A
ISPARTA`DA SIKI GÜVENLİK TEDBİRLERİ

Isparta Valiliği yeni yıla, yeni güvenlik tedbirleriyle giriyor.
Isparta Valisi Memduh Oğuz, kentte umuma açık işletmelere güvenlik sistemi kurulma zorunluluğu getirildiğini belirterek, devletin suçu önlemede alacağı tedbirlerin yanında, vatandaşların da kendi can ve mal emniyetini sağlayacak tedbirlerin alınmasında işbirliği yapmasının güvenlik hizmetlerine katkı sağlayacağını kaydetti. Vali Oğuz, suç oluşmasının engellenmesi için güvenlik kameralarının en etkili ve caydırıcı yöntemlerden biri olduğuna ifade ederek, şunları söyledi:
“Güvenlik kuvvetlerinin, suç soruşturmalarında sonuca gitmesinde etkili olan birinci ve en önemli unsur vatandaşlardan elde ettiği bilgilerdir. Vatandaşların desteğinden yoksun bir şekilde çalışan güvenlik kuvvetlerinin suçlular üzerinde etkili olması ve kendini kabul ettirmesi çok zordur. Vatandaşların katılımının sağlanması suçla mücadelenin her aşama ve alanında geçerli olan temel bir ilkedir. Yapılan araştırmalara göre suçluların yüzde 83’ü halkın verdiği bilgiler doğrultusunda yüzde 17 ’sinin ise güvenlik kuvvetlerinin kendi çabasıyla yakalandığı anlaşılmıştır. Vatandaşın huzuru için çalışan güvenlik kuvvetlerinin suçlularla mücadelede vatandaşla işbirliğinin şart olduğu gerçeğinden hareketle, suçluların, umuma açık işyerlerinde karıştıkları asayişe müessir olayların, işyeri güvenlik kamerası kayıtları yardımıyla tespiti, suçların önlenmesi ve suça razı olmamanın göstergesidir.”
İKİ AY SÜRE TANINDI
Güvenlik kamerası kurulacak işyeri sahiplerine iki ay süre tanındığını bildiren Vali Oğuz, “İşyeri sahipleri iki ay içerisinde belirtilen nitelikte güvenlik kamerası takmakla yükümlü olacak. İç ve dış mekanlarda bulunan kameraların görüş alanı işyerinin tamamını kapsayacak ve 7 gün 24 saat kesintisiz kayıt yapacak şekilde olacak. Yapılacak kontrollerde güvenlik kameralarının belirtilen sürede kurulmaması, fonksiyonel halde olmaması veya karar hükümlerine aykırı davranılması durumunda İl İdaresi Kanunu’nun 66.maddesi ve Kabahatler Kanununun 32.Maddesi gereğince cezai işlem uygulanacak” dedi.
Öte yandan kahvehane, kıraathane, play station ve oyun salonu, dernek lokalleri, internet kafe gibi işletmelerin içerisini göstermeyecek şekilde camlarını boya, film, aynalı cam, perde ve benzeri engellerle kapatılması da yasakladı. Bu karara gerekçe olarak da denetimi engelleyen unsurların kaldırılması gösterildi. İşletme sahiplerine bu kararın gereğini yerine getirmek için 15 gün süre tanındı.
Öğrencilerin güvenliğinin sağlanması amacıyla okul çevrelerinde okulla ilgisi olmayan kişilerin dolaşması yasaklandı. Bu karar gereği ilköğretim ve lise düzeyindeki okulların çevresinde, bahçesinde veya okul dış kapısı önünde; okul öğrencisi olmayan, okulla ilişiği bulunmayan ve öğrenci velisi olmayan şahıslar okul çevresinde bulundurulmayacak. Öğrencilerin şiddet içeren olaylardan, madde bağımlığı ve diğer zararlı alışkanlıklardan, ruhsal bedensel ve cinsel yönden etkileyecek müstehcen neşriyat ve diğer olumsuz unsurlardan, yasa dışı örgütsel ve ideolojik faaliyetlerden korunması için okul ile ilişiği olmayan, işsiz, güçsüz, boşta gezen, durumundan şüphelenilen kişilerin okul önü ve okul çevrelerini mekan tutmaları önlenecek. Ayrıca ilköğretim ve lise düzeyindeki okulların çevresinde, bahçesinde veya okul dış kapısı önünde; okul öğrencisi olup (sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerde bulunan öğrenciler hariç) mazereti olmaksızın ders saati dışında öğrenci veya şahısların bulunmasına izin verilmeyecek.
RENT A CAR’LAR MERCEK ALTINDA
Zaman zaman şirketlerden kiralanan araçların çeşitli olaylara karışması ile ilgili kararlar alındığını belirten Vali Oğuz, asayişe müessir ve benzeri olaylara karışan şahısların genellikle rent a car olarak tabir edilen motorlu taşıt kiralayan şirketlerden oto kiraladıkları, bu otoları çeşitli olaylarda kullandıkları, oto plakalarının bazen rent a car şirketi üzerine bazen de üçüncü şahıslar üzerine kayıtlı olduğunun anlaşıldığına dikkat çekti. Özellikle gece meydana gelen asayiş olaylarında şirket sahipleri ve ruhsat sahiplerine ulaşmanın zor olduğu ve plakanın resmi sahibinin hukuken şüpheli durumuna düştüğünün altını çizen Vali Oğuz, “Ayrıca yürütülen soruşturmada şüphelinin evrak üzerinde tespiti açısından zaman kaybı görülmektedir. Alınan bu kararla Isparta’da kiralık araç kullanılarak olması muhtemel olayların engellenmesi, meydana gelen olayların faillerinin yakalanarak olayların aydınlatılmasına ve kamu esenliğine yönelik çalışmaların hız kazanması amaçlanmaktadır” dedi.
Alınan kararla, oto kiralama şirketlerinin araç kiralama işlemleri ile ilgili olarak kiralanan oto plaka ve ruhsat bilgilerini, müşterilerinin bizzat sürücü belgelerini görmeden akit düzenlememeleri istendi. Ayrıca araç kiralayanların, kiralayana ve kefile ait açık adres ve kimlik bilgilerini, sözleşme yapıldığında ve oto teslim alındığında tarih ve saat bilgileriyle birlikte Emniyet’e bildirilmesi zorunlu hale geldi. Bu bildirimler araç kiralandıktan ve aracın tesliminden hemen sonra gecikmeksizin yapılacak. İşletme sahiplerine ait araçların müşteriler tarafından asayişi ilgilendiren olaylarda kullanılabilme ihtimaline yönelik, bir mağduriyet ile karşılaşmamaları amacıyla da araçlarına GPS(Araç Takip)sistemi taktırmaları zorunlu hale geldi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.