GENEL - 14 Eylül 2019 Cumartesi 10:19

“Altaylardan Anadolu’ya bakış”

A
A
A
“Altaylardan Anadolu’ya bakış”

Sanko Sanat Galerisi, 2019-2020 sergi sezonunu, Ressam Rauf Tuncer,’in “Altaylardan Anadolu’ya Bakış” temalı kişisel sergisi ile açtı.

Sanko Sanat Galerisi, 2019-2020 sergi sezonunu, Ressam Rauf Tuncer,’in “Altaylardan Anadolu’ya Bakış” temalı kişisel sergisi ile açtı.


Sergi açılışında konuşan Tuncer, Orta Asya’da görülen İslamiyet öncesi ve İslamiyet sonrası kültürel mirası günümüz sanat eserleriyle birleştirdiğini söyledi. Geçmişin değerlerini geleceğe taşıma endişesi ile çalıştığını belirten Tuncer, “Eski Türk damgalarını ve sembollerini Orta Asya ile ilgili uzun süren araştırmalarımdan sonra tuvalime yansıtmaya başladım. Türklerin ilk kullanılan yazı ile son kullanılan yazıları karıştırdım” dedi.


Soyut resim çalıştığını anımsatan Tuncer, “Sanat evrenseldir. Sanat hangi kültür ile beslenirse tuvale o geçer. Ben Türk gibi düşünürüm. Resimlerimi de kültürüm ile yaparım. Geçmişe dönük çalışıyorum. Kültürel değerlerimizi başka ülkelere yansıtabilmek onlarla aramızda bir etkileşim sağlayabilmek için eserlerimde yer veriyorum. Bu zamana kadar binin üzerinde resim yaptım. Bunların çok azı elimde kaldı” diye konuştu.


“Siyah dışında her rengi kullanırım” diyen Tuncer şunları kaydetti:


“Hiç renk ayırt etmem. Ama siyah rengini de kullanmam. Siyah boyam hiç olmadı. Koyu renkleri siyah yerine tercih ediyorum. 100’ün üzerinde kişisel sergi açtım. Sanat kendimi ifade etme aracıdır. Ekmeğimizi resimden kazanıyoruz. Kalıcı olmak için bu işi yapıyorum. Bir düşünün bin sene sonra kalıcı bir eseriniz oluyor. Hatırlanıyorsunuz. İnsan ömrü ortalama 70-80 yıl, kalıcı olmak için bir şeyler yapmalıyız. Mimar Sinan’ı yaptığı işlerden dolayı herkes tanıyor ve anıyor. Ben gittikten sonra da insanların beni tanımasını, hatırlamasını istiyorum.”


Sanko Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı ise SANKO Holding’in her zaman sanatın gelişimine destek olduğuna vurgu yaparak, sanatçı Rauf Tuncer’e Sanko Sanat Galerisi’nde sergi açtığı için teşekkür etti.


Serginin zamanlamasının çok önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Dağlı, “Gaziantep’te bugünlerde Uluslararası Gastronomi Festivali var. Orada değişik lezetleri tadabilir, burada sanatın güzelliklerini yaşayabilirsiniz” ifadelerini kullandı.


Galerinin 15 yıldır sanatçıların buluşma noktası olduğunu ve şimdiye kadar 250’un üzerinde sergi açıldığını bildiren Sanko Sanat Galerisi Yürütme Kurulu Üyesi Sevim Karakaş da, Türkiye genelinde önemi bilinen bir galeri olduklarını ve bu anlamda çok mesafe kat ettiklerinin altını çizdi.


Konuşmalardan sonra Sanko Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, SANKO Holding tarafından bastırılan ve Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nin bilimsel yayını olan “Belkıs Zeugma ve Mozaikleri” isimli bilimsel yayını, sanatçı Rauf Tuncer’e armağan etti.


Sanatçının 25 eserinin yer aldığı sergi açılışına, eşi Şükran Tuncer, Gaziantepli sanatçılar ve sanatseverler katıldı.


Tuncer’in Sanko Sanat Galerisi’ndeki sergisi, 4 Ekim’e 2019 tarihine kadar her gün 10.00-22.00 saatleri arasında gezilebilecek.


Rauf Tuncer


Rize’nin İkizdere’de 1955 yılında doğan Tuncer, 1974’te Rize Erkek İlköğretmen Okulu’ndan mezun oldu, 1979 yılında İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü’nü bitirdi.


Daha sonra Marmara Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi’nde lisans eğitimini bitiren Tuncer, 1989 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü’nde yüksek lisans çalışmasını tamamladı.


1974-1986 yılları arasında ilkokul ve ortaöğrenim kurumlarında resim öğretmenliği yapan Tuncer, 1986 yılında öğretmenlikten ayrılıp, İstanbul’da kendi atölyesini kurarak çalışmalarını sürdürdü.


Ardından çalışmalarını yurt dışında sürdüren Tuncer, 1990 yılında yurda dönerek, Uludağ Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü’nde göreve başladı. 2009’da emekli olan Tuncer, daha sonra özel üniversitelerde dersler verdi.


Hollanda, Yunanistan, İran, Hollanda, Almanya ve ABD başta olmak üzere birçok ülkede kültürel programlar yaparak, sergiler açan Tuncer, Hollanda’da Kunst Galeria Anatolia ve Bursa’da Mahfel Mado Sanat Galerilerini kuruculuğunu ve yöneticiliğini yaptı.


Vitray konusunda yayınlanmış kitabi bulunan Tuncer, Altamira Sanat Dergisinin editörlüğünü üstlendi. 200’ü aşkın ulusal ve uluslararası karma ve kişisel sergiye imza atan sanatçının Kültür Bakanlığı başta olmak üzere, yurt içi ve dışında, birçok kurumun müze ve koleksiyonlarında resimleri yer alıyor.


Yurtiçi ve dışında birçok mimari eserde vitray çalışmaları bulunan ve Türk Dünyası Hizmet Ödülü sahibi olan Tuncer, GESAM üyesidir.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
İstanbul Öğrencisini zorbalık yaptığı gerekçesiyle uyaran öğretmene veliden şiddet: O anlar kamerada Sarıyer’de bir okulda iddiaya göre, yaşıtlarına zorbalık yaptığı gerekçesiyle öğrencisini uyaran öğretmen, öğrencinin babası tarafından okulda şiddete uğradı. Şiddet uygulayan veli polis ekipleri tarafından gözaltına alınırken, şahsın öğretmene yumruk attığı anlar güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Olay, Sarıyer Prof. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu’nda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, okulda görev alan öğretmen Necla Ö. akran zorbalığı yapan bir öğrencisini uyardı. Uyarı üzerine öğrencinin "Bana nasıl davranacağınızı öğreneceksiniz" diyerek öğretmeni tehdit ettiği öğretmenin ise, "Evladım ben senin öğretmeninim. Bu nasıl bir üslup?" diyerek uyardığı ileri sürüldü. Öğretmen Necla Ö., daha sonra öğrencinin babası Ali Ç.’yi okula çağırdı. Daha önce de okul öğretmenleri ve yöneticileri ile de tartışarak sorun çıkardığı ileri sürülen Ali Ç., okul koridorunda gördüğü öğretmen Nazlı Ö.’yü yumruk atarak yaraladı. Öğretmen aldığı darbe sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılırken iş göremezlik raporu verildiği öğrenildi. Polis ekipleri ise konuya ilişkin çalışma başlatırken veli Ali Ç.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Öte yandan öğrencinin de benzer nedenlerden dolayı ara dönemde bulunduğu okula nakli yapıldığı ileri sürülürken öğretmenin darp edildiği anlar güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi.