ASAYİŞ - 12 Ocak 2021 Salı 13:16

Bombalı terör saldırısında şehit edilen kaymakamın ağabeyinden işkence iddiası

A
A
A
Bombalı terör saldırısında şehit edilen kaymakamın ağabeyinden işkence iddiası

Derik Kaymakamı Muhammet Fatih Safitürk’ün şehit edilmesine ilişkin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3.

Derik Kaymakamı Muhammet Fatih Safitürk’ün şehit edilmesine ilişkin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinde 8 sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmada konuşan şehit kaymakamın ağabeyi Ali Haydar Safitürk, kaymakamın olaydan önce dönemin emniyet amiri Mustafa Hakan Kutluay’dan işkence gördüğünü iddia etti. Mahkeme heyeti, Safitürk’ün işkenceye dair delil ve bilgi sunması için duruşmayı erteledi.


Makam odasına konulan bombanın patlaması sonucu şehit olan Derik Kaymakamı Muhammet Fatih Safitürk’ün ölümüne ilişkin davada yerel mahkemenin 8 sanık hakkında verdiği beraat kararını bozan Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinde sanıkların yargılanmalarına devam edildi. 3. Ceza Dairesinde görülen duruşmada salonunda tutuksuz sanıklar Devran Aslan, Mehmet Deniz hazır bulunurken Fikret Baği, Nursel Eren, Zuhal Dalçin, Vedat Erol Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) duruşmaya katıldı.


İçişleri Bakanlığı ve Mardin Valiliğinden temsilcilerin hazır bulunduğu duruşmayı, şehit kaymakamın, ağabeyi Ali Haydar Safitürk, yakınları, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Yardımcılıoğlu ile Alperen Ocakları Gaziantep İl Başkanı Tuncay Uzdilli de izledi.


Duruşma Mardin Emniyet Müdürlüğünden gelen evrakların okunmasıyla başladı. Heyete İçişleri Bakanlığı ve Mardin Valiliğinin katılma talebine ilişkin dilekçe sunuldu.


Mardin Valiliği ile İçişleri Bakanlığının katılma talebine ilişkin mütalaasını sunan iddia makamı kurumların suçtan doğrudan zarar görme ihtimali bulunmadığından bu suçlardan davaya katılmalarına yasal olarak imkan bulunmadığı gerekçesiyle katılma taleplerinin reddini talep etti.


Mahkeme heyeti ise kurumların bu suçtan doğrudan zarar görme durumu olmadığından katılma talebinin reddine karar verdi.


Duruşmada söz alan sanık Devran Aslan ise mahkeme huzurunda verdiği ifadeleri tekrar ederek şehit çocuğu olduğunu ve şehit yakını kadrosundan çalıştığını belirterek, beraatini talep etti.


Sanık Mehmet Deniz, şehit yakını kadrosundan işe alındığını söyledi. Deniz hem beraatini hem de açıkta olması nedeniyle işini geri isterken Deniz’in avukatı Mehmet Hasar, “Müvekkilim Çınar’da ikamet etmektedir. Çınar kaymakamlığında çalışmaktadır. Müvekkilim olaydan birkaç gün önce yaptığı telefon konuşmasından dolayı olaya dahil edilmiştir. O telefon görüşmesi de peynir ticaretinden dolayıdır. Telefon görüşmenin dışında başka aleyhe bir delil yok. Yerel mahkemenin beraat kararı yerindedir” dedi.


Savunmasında olaydan hemen önce ATK kurumunun personel alımına başvuru yaptığını aktaran sanık Nursel Eren, “Mülakata gidecektim. Bu olay olduktan sonra gözaltında olduğum için mülakata gidemedim. Olayla ilgim olsaydı başka bir kurumda iş bulmak için başvuru yapmazdım. Daha sonra memuriyet için yaptığım tüm başvurular dava nedeniyle reddedildi. Mağdurum. Beraatimi istiyorum” ifadelerini kullandı.



“Koruma polisleri makam odasını neden korumadı”


Katılan Ayşegül Safitürk’ün vekili Avukat İzzet Güneri, davanın en başından bugüne kadar eksikliklerin ve ihmallerin olduğunu belirtti. Bu olayın olmasına herkesin üzüldüğünü ancak kimsenin olayı aydınlatmak için katkı yapmadığını ifade eden Güneri, “Bu bomba zaman ayarlı değil. Bu olay planlanmış örgütlü bir olaydır. Mustafa Hakan Kutluay kaymakamla görüşmüş. O kameraya ihtiyaç olmadığını söylemiş. Olayın aydınlatılması için de hiçbir şey yapılmıyor. Mustafa Hakan Kutluay’ın ağır ihmalden ceza aldığı dosyada polislerin ifadeleri var. Bir polis makam odasına giriyor ve çıkıyor. Ardından çalışanlar pencerenin açık kaldığını söylüyor. Mustafa Hakan Kutluay ilçede 26 kamerayı 70 kameraya çıkardığını söylüyor. Ancak ilk önce koruyacağı yer kaymakamın makamıdır. Kaymakamlığa kamera için ödenek bulunmamış. Bir kamera ne kadar olabilir ki. Bu olayın tek sorumlusu Mustafa Hakan Kutluay’dır demiyoruz. Burada örgütlü bir suç var. Mustafa Hakan Kutluay yargılandığı davada “Kaymakam bey yanına polis koruma almazdı” diyor. Peki yanına almadığı o polisler neden kaymakamın makamını korumadılar” şeklinde konuştu.



“Yargılama bizi tatmin etmedi”


Yargılama sürecindeki ihmallerin davaya katılmalarına ittiğini aktaran şehit kaymakamın ağabeyi Ali Haydar Safitürk, soruşturma savcısına olayla ilgili bazı bilgileri paylaşmak için başvurduğunu ancak savcının kendisini kovduğunu söyledi. Türkiye’nin en iyi avukatını tuttuklarını kaydeden Safitürk, “O da en son bize ‘Siz devlet düşmanısınız’ diyerek bizi bıraktı. Savcının beni defetmesini de kabul ettim. Aslında bu şekilde hazırlanan bir soruşturmaya katılmamız gerekirdi. İlk soruşturmada 100 civarında kişi gözaltına alındı. Devletin en yüksek noktasındaki kişiler yapanların ismini verdi. Ancak 2 yıl sonra herkes serbest bırakıldı. Emniyet amiri Mustafa Hakan Kutluay patlamadan hemen sonra polislere, “Belediyeden işçi getirin makamı temizleyin” diyor. Ardından bu adam 3’üncü sınıf Emniyet Müdürlüğüne terfi ettiriliyor. O gün kaymakamın şehit edilmesinde etkili olan bir doktorun hala orada başhekim olarak görevlendirildiği, olaya dair hiçbir şey konuşmadığını biliyorum” dedi.



Kaymakam işkence gördü iddiası


Şehit kaymakamın 9 Kasım’ı 10 Kasım’a bağlayan gece polisler tarafından işkence gördüğünü iddia eden Safitürk, “Bunun tespit edilmesi gerekiyor. Bu da o tarihlerde çekilen fotoğraflar üzerinden tespit edilebilir. Yazı işleri müdürü terörist ancak biliyorum ki o dışarıya çıkacak. Çünkü mahkeme olayı bu kişiye bağlayacak bir objektif bağ bulamadı. Bu olayın baş sorumlusu Tahsin Erdaş ve Mustafa Hakan Kutluay’dır. Bu taleplerimizi göz önüne alacağınıza inanıyorum” ifadelerini ekledi.



“Kaymakamın işkence gördüğü bilgisi araştırmalı”


Safitürk’ün beyanı üzerine mahkeme başkanı “Bunu daha önce başka bir yerde söylediniz mi? Bilgiyi nereden aldınız” diye sordu. Safitürk, “Emniyet amiri Mustafa Hakan Kutluay, kaybolan çadır kent parasıyla ilgili kaymakamı zorladı. Kaymakamdan olayın peşini bırakmasını istedi. O kaymakamı ikna edemedi. Ardından yanına iş adamı ve kolluk kuvvetlerini alıyor. Bu bilgiyi çok sağlam kaynaklardan edindim. Kaymakamla sabaha kadar konuşuyorlar ancak kaymakamı ikna edemiyor. O tarihteki fotoğraflarda kaymakamın fiziki durumunun iyi olmadığı zaten görülüyor. Kızıltepe Devlet Hastanesindeki doktorların hepsi kaymakamın ölecek durumda olmadığını söyledi. Çocuğumuzu onlar şehit etmiştir. Bunların hepsi araştırılmalıdır” diyerek savunma yaptı.


Beyanların ardından mütalaasını açıklayan iddia makamı katılan Ali Haydar Safitürk’ün şehit kaymakamın suç tarihinden önce işkence gördüğüne dair iddiasını içerir delilerin mahkemeye sunması için süre verilmesini talep etti.


Mahkeme heyeti ise katılan Ayşegül Safitürk’ün vekiline esas hakkındaki son savunmasını hazırlaması ve katılan Ali Haydar Safitürk’ün beyan ettiği hususlarla ilgili detaylı yazılı bilgi ve delil sunması için süre verilmesine karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya’da "Oyunuzu hizmet ve eser siyasetinden yana kullanın" çağrısı AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu ve AK Parti Kütahya İl Genel Meclisi Adayı Muhterem Kılıç, 31 Mart’ta halka "Oyunuzu hizmet ve eser siyasetinden yana kullanın" çağrısında bulundular. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, seçim sürecinde Kütahya merkezde 58 bin haneye ziyaret gerçekleştirdiklerini ifade etti. Önsay, "Artık pazar günü sandığa gidiyoruz. Bir seçim kampanyası sürecinin daha sonuna geldik. Bu süreçte Kütahyalı hemşehrilerimize bizlere kapılarını açtığı için teşekkür ediyoruz. Hakikaten güzel bir kampanya süreci geçirdik. Tabii AK Parti seçimden seçime kampanya yapan bir parti değil, biz 28 Mayıs günü akşam Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 31 Mart seçimleri için hazırlık yapmaya başladık. Bu süreçte, öncesinde henüz adayımız belli değilken ‘Mahallede gezek var’ programı ile 41 mahallemizde vatandaşlarımızla bir araya geldik. Dertlerini dinledik, taleplerini aldık. Sonraki süreçte 18 Ocak’ta Sayın Kamil Saraçoğlu adayımızın Cumhurbaşkanımız tarafından Kütahya AK Parti belediye başkan adayı gösterilmesinden sonra da yine sahada olmaya gayret ettik. Bu süreçte pek çok faaliyet yürüttük. ‘Mahalle Bizim Kütahya Bizim’ programımızı gerçekleştirdik. Yine 41 mahallemizde, mahallelerimizin sorunlarına hakim olduğumuzu, önceki ziyaretlerimizde o mahalleye dair beklentileri Başkanımız vatandaşlarımıza izah etti, projelerini anlattı. Bütün bu sürecin devamında yine son 10-15 günden beri Ramazan akşamlarını bir fırsat olarak görerek kapıları çalmaya devam ettik. Bütün bu süreçte toplam 58 bin hane ziyareti gerçekleştirdik. Bu tabi Kütahya için önemli bir sayı. 100 bin civarında seçmene ulaşabildiğimiz anlamına geliyor. 100 bin insana ulaşmak 58 bin kapıyı çalmak çok kolay bir süreç değil. Bu süreçte vekalet gösteren kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza Merkez ilçedeki arkadaşlarımıza, ana kademedeki yönetim kurulu arkadaşlarıma, herkese teşekkür ediyorum. Tabi sadece 150 kişilik teşkilatımız değil, bunun dışında gönüllü olarak yine bu faaliyetlerde bize destek olan tüm gönüldaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz. İnşallah hayırlısıyla pazar günü hep beraber sandıklara gidelim, reyimizi ortaya koyalım. Kütahya’mızın bundan sonraki 5 yılda ne olacağına hep birlikte karar verelim. AK Parti belediyecilik anlamında önemli bir marka. Sayın Cumhurbaşkanımızın bütün bu hareketi 1994’ten itibaren belediyecilikle başlamış bir hareket ve hakikaten önemli başarılara imza atıldı. Biz son 5 yıldan beri AK Parti olmayan bir belediye ile yaşadık. Bunun neler getirdiğini hep beraber gördük. İnşallah 31 mart günü ben inanıyorum ki Kütahyalılar Sayın Cumhurbaşkanımıza bir vefa göstereceklerdir ve yine Ak Parti’ye Sayın Cumhurbaşkanımıza, Kamil Saraçoğlu Başkanımıza destek vereceklerdir ve inşallah hep beraber bundan sonraki 2028 seçimlerine kadar Kütahya’da 3 vekilimizle, teşkilatımızla ve Belediye Başkanımız Kamil Saraçoğlu ile beraber şehrimizi büyütmeye ve geliştirmeye yönelik çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu. "Kütahyalılar demokrasinin unsurlarını yerine getiren bir yapıya sahip" AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu, 31 Mart’ta Kütahya’nın tekrar AK Belediyecilikle tanışacağını dile getirdi. Saraçoğlu, "Süreç Cumhurbaşkanımızın AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı olarak 18 Ocak’ta bizi ilan etmesiyle başladı. O günden bugüne yaklaşık 70 günlük bir süreyi geride bıraktık. 70 günlük süre boyunca biz hem hemşehrilerimizle bir araya geldik, esnaflarımızla bir araya geldik. Onları tek tek ziyaret ettik. Mahallelerimizde toplantılar gerçekleştirdik ve bu süre zarfında da biz geçmiş dönemde yaptığımız tüm projeleri halkımızla paylaştık ve yeni dönemde de hangi projeleri hayata geçireceğiz, hangi çalışmaları Kütahya’da yapacağız anlattık. Kütahya’yı daha iyi yerlere götürmenin gayreti içerisinde olacağımızın sözlerini verdik. Tabii ki geçmişte yaptığımız projelerimizi gelecekte yapacağımızın teminatı olarak gösterdik. Bu süreçte tüm hemşehrilerimize çok teşekkür ediyoruz. Artık seçim çalışmalarımızı noktalıyoruz. Bundan sonra 31 Mart’ta İnşallah tüm Kütahyalı seçmenlerimiz sandığa gidecek, biz susacağız onlar konuşacaklar ve tercihlerini gerçekleştirecekler. Tabi Kütahya halkı demokrasiye bağlı ve demokrasinin unsurlarını yerine getiren bir yapıya sahip. Geçmiş dönemde de belki Türkiye genelinde en yüksek seçime katılım oranları Kütahya’dadır. Bu dönemde de ben tüm seçmenlerimi özellikle AK Parti seçmenlerini sandığa davet ediyorum. Onlar da vatandaşlık görevlerini yapacak İnşallah 31 Mart’ta da biz tekrar AK Parti belediyeciliğini Kütahya Belediyesi’nde başlatmaya hemşehrilerimizle beraber hazır olduğumuzu dile getirmek istiyorum. Bir fetret dönemi yaşandı. Artık onun sonu geldi. İnşallah 31 Mart’ta sandıklar açılacak ve herkes bu çıkan sonuca razı olacak. Biz de hemşehrilerimizin kullanmış olduğu oyların başımızın üstünde yeri olduğunu beyan etmek istiyorum. İnşallah bu seçimi aldığımız andan itibaren de kollarımızı sıvayarak Kütahya halkına hizmetkar olmaya devam edeceğiz. Seçimlerin hem Kütahya’mıza, hem ülkemize hem de İslam coğrafyasına hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu süre zarfı boyunca, tüm teşkilatımızla beraber il teşkilatımız, Merkez ilçe teşkilatımız, Kadın Kolları, Gençlik Kollarıyla, Belediye Meclis üyelerimizle beraber, çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmadık ve bu nokta itibarıyla da tüm hemşehrilerimizle kucaklaşma imkanı bulduk. İnşallah seçimler hayırlı uğurlu olsun diyorum" ifadelerini kullandı. "31 Mart pazar günü, sadece bu yerel seçim olarak görülmemeli" AK Parti Kütahya İl Genel Meclisi Adayı Muhterem Kılıç, AK Parti’nin 22 yılda yaptıklarının bundan sonra da yapacaklarının teminatı olduğunu belirtti. Kılıç, "Adaylık süreci 2 aya yakın bir süre önce belli oldu. Biz bu adaylık sürecinden beri merkez köylerimizin hemen hemen tamamını gezdik, vatandaşlarımızla hasbihal ettik, taleplerini aldık, beraber istişareler yaptık. Köylerimize yol, su, altyapı hizmetleri konusunda neler yapılabilir, yerinde gördük, gezdik, notlarımızı aldık. Tabi, malum iki gün kaldı seçimlere. 31 Mart pazar günü, sadece bu yerel seçim olarak görülmemeli, bu seçimde belediye başkanı, belediye meclisi, il genel meclisi, muhtar ve ihtiyar heyetini seçeceğiz ama sadece bu şekilde bir seçim olarak görülmemeli. Bu yaşadığımız bölgenin ve Türkiye’mizin önümüzdeki 5 yılını kapsayacak bir geleceğimizin oylamasıdır. Geçen yıl da milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerimizi yaptık. Bu seçim daha da önem arz ediyor çünkü 5 yıl bir seçimsizlik süreci olacak ve AK Parti’mizin 22 yılda yaptığı hizmetlerin artık doruk noktasında yapılabilecek olan hizmetleri yapmamız için vatandaşımızın oylarını daha dikkatli kullanmalarını ve küçük bazı olumsuzluklara bakarak kanmamalarını dolayısıyla AK Parti’yi oylarıyla ve dualarıyla desteklemelerini talep ediyoruz. İnşallah önümüzdeki süreçte yapılması gereken, eksik kalan hizmetleri son derece gayretli bir şekilde yapacağız çünkü AK Parti’nin 22 yılda yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır ve bu şekilde bir çalışma gerçekleştireceğiz" şeklinde konuştu.
Kütahya Bakan Özhaseki: "Deprem bölgesinde evleri teslim ediyoruz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kütahya’da AK Parti önceki dönem ve mevcut yönetim kurulu üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay ve AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu’nun ardından kürsüye gelen Bakan Özhakesi, deprem bölgesinde halen 300 binden fazla konut inşaatının devam ettiğini ifade etti. Özhaseki, "Son 6 Şubat’ta bile tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan zarar gördü. 680 bin konutumuz yıkıldı. 170 bin kadar da iş yerimiz yerle bir oldu. 850 bin bağımsız birim. Dile kolay. Zarar 104 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Manevi zarar, onu ölçecek bir alet daha çıkmadı. Evleri teslim ediyoruz, hangi eve gitsek oturup çay içtiğimizde, o geceye geliyor konu. Evin sahibi biraz sonra olayları anlatmaya başlıyor hem o ağlıyor hem de biz ağlamaya başlıyoruz. Şu anda 300 binden fazla inşaatımız devam ediyor. Köylerde çelik karkastan evler yapıyoruz. Aslında yıkılan evler belki taştandı, basit evlerdi, aralarında harç bile yoktu bazılarının. Olsun Cumhurbaşkanımızın talimatı, ‘Madem o evler yıkıldı, hepsini en iyisiyle yapacağız’ dedi. Ve şimdi çelik karkastan evler yapıyoruz. Şehirlerin merkezlerini yapıyoruz bir taraftan. Bir taraftan altyapılarıyla ilgili büyük bir bütçe temin ettik. Altyapılarına başladık, gece-gündüz çalışıyoruz. 76 bin evimizi teslim ettik. Her ay bundan sonra da 10-15 bin evi vermeye devam edeceğiz" dedi. "Şimdi bütün bilim adamları diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere" Bakan Özhaseki, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdi. Özhaseki, "Son dönemde hiç anlayamadığımız başka bir şey çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı başını çekiyor. Sonra onun kuyrukları Anadolu’da devam ediyorlar. Algı belediyeciliği diyorlar. Ne oluyor algı belediyeciliği olunca? Yapmadığını yapmış gibi sunma. Olmadığı halde olmuş gibi. Beyefendi tatilde çalışıyormuş gibi yan gelip yatıyor veya İngiliz büyükelçisiyle bir yerde, restoranda yemek yiyor ama iş başındaymış gibi gösteriyor. Ne kadar ayıp bir şey ya. Bunu da belediye bütçesinden yapıyorlar. Şimdi bütün bilim adamlar diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere. Evet hepimiz takip ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçen seneki ayırmış olduğu pay, 485 milyon lira. Ama algı operasyonları için beyefendiyi övmek için, beyefendi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı veya da cumhurbaşkanı yapabilmek için tuttukları trol ordusuna verdikleri, ayırdıkları para 900 milyon lira. Bu para cebinizden çıkıyorsa bir şey demem, hoş karşılamam, bir şey demem. Eğer belediye bütçesiyse benim bir kuruşluk da hakkım varsa, haram olsun arkadaşlar. Doğru değil arkadaşlar. Bu dönemde böyle bir belediyecilik gördük. Hükümetin yaptığının üstüne yatmak, onun yaptıklarını kendi yapmış gibi anlatmak. Ya ayıptır günahtır" diye konuştu.
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.