GENEL - 20 Mart 2019 Çarşamba 14:35

GAÜN’de İş güvenliği Sempozyumu

A
A
A
GAÜN’de İş güvenliği Sempozyumu

Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü öncülüğünde, İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim ve Araştırma Derneği (İSGAM) ile bir GSM şirketi ortaklığında yürütülen Genç İş Sağlığı Güvenliği (Genç İSG) 2.

Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü öncülüğünde, İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim ve Araştırma Derneği (İSGAM) ile bir GSM şirketi ortaklığında yürütülen Genç İş Sağlığı Güvenliği (Genç İSG) 2. Sempozyumu GAÜN Mavera Kongre ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Sempozyumun açılışında konuşan GAÜN Rektörü Prof.Dr. Ali Gür, “Bizim asıl zenginliğimiz dinamik nüfusumuzdur. Yapmamız gereken bu kalifiye nüfusu geleceğe sağlıklı taşımaktır” dedi.


Toplantının açılış konuşmasını yapan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, Gaziantep’in İpek Yolu üzerinde bulunan, stratejik öneme sahip bir il olduğunun altını çizerken, “Yer üstü, yer altı kaynaklarını bir yana bırakalım. Bizim asıl zenginliğimiz dinamik olan nüfusumuzdur. Kaliteli ve kalifiye olan gençlerimizdir. Dolayısıyla bu kadar kalifiye olan bir genç grubunu biz geleceğe taşırken sağlıklı taşımak zorundayız. Onların yaşam kalitelerini korurken aynı zamanda üretimi de durdurmamamız gerekiyor. İşte bu yüzden İş Sağlığı ve Güvenliği önemli olarak karşımıza çıkıyor” dedi.


İmkansızlıklar kazalara neden oluyor


Gaziantep’teki 5 OSB’de 140 binin üzerindeki işçinin makine başında olduğunu ifade eden Rektör Gür, “Bu kadar devasa büyük yapılar ve içlerinde çalışan dinamik bir nüfus var. 140 bin kişi sürekli makinaların başında. Eğer siz bunları iyi yönetemezseniz, sağlığını koruyamazsanız verimi nasıl artıracaksınız? Çünkü, imkansızlıklar kazalara davetiye çıkarır. Optimum mekanların ve imkanların oluşturulmadığı yerde zorlanan verim kapasite oranları maalesef büyük kazalara zemin hazırlıyor. Mekanlar iyi optimum şartlarda maksimum verim elde diyoruz. Ama, çalışanın yaşam kalitesi yok. Gece gündüz sürekli verim elde etmek için makinanın başında bütün bunları düşündüğümüzde yapmamız gereken şey; bir ferdimizi bile feda edemeyiz" şeklinde konuştu.


Hedef heryere ulaşmak


İş Sağlığı ve Güvenliği kültürünün oluşmasında yapılabilecekleri belirlemek için sempozyumu düzenlediklerini anlatan İSGAM Başkanı Dr. Ömer Volkan Gök, “Bunun için önce workshoplarla bu şekilde başladık. Sizlerin fikirleri doğrultusunda bir sempozyum programı oluşturduk. Bakanlığımızın teklifi ve Sayın Cumhurbaşkanımızın eylem planına koymasıyla farklı bir boyuta geldi proje. 9 ilde yürütülecek bir projeydi. Ancak, rektörlerimizin ve üniversite yönetimlerimizin talepleri üzerine biraz sayıyı artırdık. Ulaşabildiğimiz her yere ulaşma hedefimiz var. Çünkü, ülke olarak hedeflerimiz var ve buna da elbet ulaşacağız. Bunlar da sizin sayenizde olacak” dedi. İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Furkan Yıldız da konuşmasında, Gaziantep Üniversitesi ile iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bir protokol imzalandığını belirtirken, “Eminim ki içinizde İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümünde okuyan öğrencilerimiz de var. Teknik bir alan. Fakat bir taraftan da zevkli bir alan. Biz istiyoruz ki, özellikle eğitim hayatını aştığında yani çocukluk çağlarından itibaren ve devam eden eğitim sürecinde de gençlerimizde İş Sağlığı ve Güvenliği farkındalığı ve bilincini aşılayabilmek. Çünkü İş Sağlığı ve Güvenliği kültürü oluşturabilmek sabır isteyen yani bir kültür oluşturmak istiyorsanız bir konuyla ilgili sabırlı bir şekilde hareket etmek gerekiyor adeta kanaviçe örer gibi” ifadelerini kullandı.


"En değerli varlığımız gençler"


Proje ortaklarından GSM firmasının İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürü Dr. Serkan Alkan da, İş Sağlığı ve Güvenliği profesyonelleri olarak en değerli varlığımızın insan olduğunu göz önünde bulundurduklarını ifade ettiği konuşmasında, “Ülkemizin de en değerli varlığının gençliğimiz olduğunun bilincinde olarak İş Sağlığı Güvenliği kültürünün gelişmesine yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu kapsamda kamu da, özel sektör de üstüne düşen tüm sorumlulukları yerine getirmeye çabalıyor. Ama, burada bütün konu bizim yetki alanımızda değil. Bu alanda sizlere de düşen pek çok sorumluluk var. Sizlerin bu sorumluluğun gereğini yerine getireceğinize olan inancımız da tam. Çünkü, Türkiye’deki iş kazalarının yüzde 89’u insan hatalarından kaynaklanan kazalar. Bu bilinci geliştirirsek kazaları da azaltmamız mümkün olacak” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.