SPOR - 11 Şubat 2019 Pazartesi 22:15

Gazişehir Gaziantep - Hatayspor maçının ardından

A
A
A
Gazişehir Gaziantep - Hatayspor maçının ardından

Spor Toto 1.

Spor Toto 1. Lig’in 21. hafta mücadelesinde Gazişehir Gaziantep, sahasında konuk ettiği ligin güçlü ekiplerinden Hatayspor’u 2-0 mağlup ederek üç haftalık galibiyet hasretine son verdi. Kritik maçın ardından iki takımın teknik patronları değerlendirmelerde bulundu.


Maçın ardından açıklamalarda bulunan Gazişehir Gaziantep Teknik Direktörü Mehmet Altıparmak, "Biz Gazişehir olarak çok uzun süredir galip gelemiyorduk. Bugün galip geldik. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz. İkinci yarıya puan olarak çok kötü başlayarak inanılmaz maçlar kaybettik ama bu takımın neler yapabileceğini biz de herkes de biliyordu. Zaman zaman eksiklerimiz vardı. Bugün uzun süre sonra neredeyse tam kadroya yakın bir takımla çıktık. Bizim için önemli olan tek şey kazanmaktı. Galibiyetten başka hiçbir düşüncemiz yoktu. Bütün oyun planımız kazanmak üzerineydi. Maça zaten önde baskı yaparak başladık. Çok iyi bir takıma karşı oynayacağımızı biliyorduk. Son haftalarda ligin en iyi takımlarından birine karşı oynadık. Bu anlamda inanılmaz mücadele ettik. O yüzden oyuncularımı tebrik ediyorum. Golü bulduk ve 1-0’ı yakaladıktan sonra rakibimizin üzerimize geleceğini biliyorduk. Oyuncularımıza galip olduğumuzda berabere ya da yenilgi durumunda neler yapacağımızı söylemiştim. Yani oyun durumuna göre birkaç tane planımız vardı. İlk yarıda çok güzel bir gol attık. Golün ardından ikinci yarı istediğimiz kıvama geldi ama. Maçın son dakikalarında ise uzun süre kazanamamanın verdiği stresi yaşadık. Neticesinde tek amacımız galip gelmekti ve bunu da başardık. Ben bugün bu mücadeleyi veren oyuncularımı tebrik ediyorum" dedi.



Hatayspor cephesi


Hatayspor Teknik Direktörü İlhan Palut ise, "Gazişehir takımı ikinci yarı iyi bir başlangıcı yapamamıştı. Onun için bizim maçı bir final maçı niteliğinde değerlendirdiklerini biliyorduk ve bunun yansımalarını dönem dönem ortaya koydular. Maça da çok iyi ve istekli başladılar. Biz ise kendi oyunumuzun dışındaydık. İlk yarı boyunca istediğimiz oyunu hiçbir şekilde yansıtamadık ve çok basit pas hataları yaptık. İkili mücadelelerde istediğimiz düzeyde değildik. İlk yarı gol yemeden içeri girmeyi düşünürken son anlarda golü yedik. İlk yarı oynanan futbola baktığımız zaman hak ettiğimiz bir goldü bu gol. İkinci yarı oyunu dengelemeye ve rakip kalede görünmeye başladık. Gazişehir takımının da bu yarıda kontradan yakaladığı pozisyonlar vardı. Biz de riskler almaya almaya başladık ve sonuçta girdiğimiz pozisyonları da değerlendiremedik. Gazişehir takımı da maçı son anlarda bitirmesini bildi. Rakibimizi tebrik ediyorum. Biz uzun zamandır iyi skor, iyi mücadele iyi sonuçlarla sahadan ayrılıyorduk ama bugün takım kimliğimizden uzaktık. Sahada istediğimiz oyun yoktu. Bir takımın böyle günleri olur mu, olur biz de bunu yaşadık. Artık önemli olan buradan kalkmak ve tekrar eski mücadeleyi ortaya koyarak iyi sonuçlara geri dönmektir" diye konuştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Uzmanı uyardı: 10 km uzaklıktaki yetiştiriciyi bile etkiliyor Arıcıların kabusu olan ‘Amerikan Yavru Çürüğü’ hastalığı 10 kilometre uzaklıkta ki arı yetiştiricilerini de tehdit ediyor. Yapılan açıklamada, arıcıların kovanlarını düzenli olarak kontrol etmeleri gerektiği söylendi. Arı kovanlarındaki Amerikan yavru çürüğü hastalığı vakalarının artmasıyla, arıcılar ciddi kayıplarla karşı karşıya kaldı. Hastalığın, bir arı kovanını kısa sürede yok edip ve çevredeki diğer kolonilere yayılabildiğini belirten Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hayvan Hastanesi Başhekimi Doç.Dr. Abdurrahman Takcı, “Arıcılar, kovanlarını düzenli olarak kontrol etmeli, hastalık belirtileri gördüklerinde hemen önlem almalı ve enfekte kovanları diğerlerinden izole etmeliler. Ayrıca, yeni arı kolonileri alırken dikkatli olmalı ve sağlıklı koloniler seçmeye özen göstermeliler” dedi. “Yetiştiricilerin kovan sayıları çok ciddi şekilde azalabiliyor” Takcı, arıların eskisi gibi belirgin bir sonbahar ve ilkbahar yaşamadıklarını, geçişlerin daha ani şekillendiğini, buna bağlı olarak da kış için biriktirdiği bal rezervlerini tükettiklerini belirterek, “Bu noktada o rezervleri bazen erken tüketmeye başlıyor ve iyi bir sonbahar bakımı yapılmadıysa bu yıl gibi, arıların ilkbaharda birçoğu sönmüş oluyorlar yani ölüyorlar. Buna bağlı olarak yetiştiricilerin kovan sayıları çok ciddi şekilde azalabiliyor. Gündüz ve gece sıcaklık farkları arıların çalışma mevsimi olan ilkbaharda etkiler. Ancak kış mevsiminde veya sonbaharda arının tabiattan yararlanmadığı mevsimlerde gündüz ve gece sıcaklık farkı çok sıkıntı oluşturmaz. Ancak arı artık dışarıdan polen, nektar getirmeye başladığı zamanlarda problem oluşturabiliyor. Çünkü arı ona güveniyor ve yetiştirici de bu noktada takviyeler yapmıyor. Arı doğadan tam anlamıyla yararlanamaz ve takviyeler de yapılmazsa bahar aylarında arılarımızı yine kaybedebiliriz” dedi. “Bu hastalık çevredeki arıcılara da zarar verebiliyor” Bölgesel olarak ergin ve yavru bal arılarının paraziti olan Varroa paraziter mücadelelerinin yapılması gerektiğini vurgulayan Takcı, “Bahar bakımında arıların çıtaları, arı sayısının, ana arının kontrolü yapılması lazım. Ana arıda hala işte yumurta ve yumurta döl verimi devam ediyor mu? bunlara bakılması lazım. Bununla birlikte arı kayıplarının bazıları hayati bazen de işte bölgesel olarak zarar verebiliyor. İhbarı mecburi hastalıklarımız var. Avrupa yavru çürüğü, Amerikan yavru çürüğü gibi hastalıklarda hemen bulundukları il tarım veya ilçe tarımlara başvurarak arılarının böyle bir hastalıktan mustarip olduğunun belirtilmesi gerekiyor. Aksi takdirde bu hastalık çevredeki arıcılara da zarar verebiliyor. Yine aynı şekilde kireç hastalığı olsun, işte baharda tespit edebildiğimiz hastalıklar bunlar. Arıcılar ilkbahar bakımında bunları belirleyip bir an önce eksiklikleri varsa gidermeli. Eğer ihbarı mecburi bir hastalık varsa kovanlar da dâhil olmak üzere bu hastalığın engellenmesi adına yakılması gerekiyor. Arıcılar bu noktada bilinçliler ancak eğer böyle bir şey varsa göz ardı etmemeliler. Arı tabiatta polen topladığı esnada birçok birçok çiçeğin veya bitki tohumlarının bir sonraki nesline aktarılmasına katkı sağlıyor. Bu noktada arılar bu basamağı yerine getirmediği takdirde tabiatın devamlılığında da bir risk olur” şeklinde konuştu. (FA-GF-
İstanbul İstanbul’da 50 milyon liralık kaçak ve sahte ilaç operasyonu: 16 gözaltı İstanbul’da ilaç kaçakçılarına yönelik düzenlenen operasyonlarda 16 şüpheli yakalandı, piyasa değeri 50 milyon lirayı bulan yüklü miktarda sahte, kaçak ve bozuk ilaç ele geçirildi. Alerji testi, botoks, dolgu malzemesi, kanser ve diyabet hastalıklarında kullanılan ilaçlarının da aralarında bulunduğu tıbbi ürünler emniyette sergilenirken, yakalanan şüphelilerin 9’u tutuklandı. Alınan bilgilere göre, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, ilaç sektöründeki sahtecilik faaliyetlerinin önlenmesi ve şüpheli şahısların yakalanmasına yönelik 15 ve 25 Nisan tarihleri arasında bir dizi çalışma gerçekleştirdi. Teknik ve fiziki takibin devamında belirtilen tarihler arasında yetkisiz alanda depolanmış sahte, kaçak ve yasadışı ilaçların, tıbbi cihaz ve materyallerin bulunduğu tespit edilen 16 ikamet, 20 iş yeri olmak üzere toplam 36 adrese operasyon düzenleyen polis, baskınlarda 16 şüpheliyi gözaltına aldı. Operasyonlarda piyasa değeri yaklaşık 50 milyon lirayı bulan, soğuk zincire tabi olan ve bozulan, alerji testi, botoks ilacı, dolgu malzemesi, kanser, diyabet, enfeksiyon, tansiyon ve cinsel hastalıkların tedavisinde kullanılan medikal malzeme ele geçirildi. Yakalanan şüpheliler İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şubesine götürülerek ifadeleri alındı. Sorgularının ardından mahkemeye çıkarılan ilaç kaçakçısı 16 kişinin 7’si adli makamlarca serbest bırakıldı. Geri kalan 9 şüphelinin ise tutuklanarak cezaevine gönderildiği açıklandı. Diğer yandan yapılan operasyonlarda ele geçirilen sahte, bozuk ve kaçak ilaçlar, Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde sergilendi.