ASAYİŞ - 22 Ekim 2021 Cuma 10:39

Gençlerin kız kavgası kan davasına dönüşmeden engellendi

A
A
A
Gençlerin kız kavgası kan davasına dönüşmeden engellendi

Gaziantep’te, yaklaşık bir buçuk yıl önce 16 yaşındaki çocuğun ölümüyle sonuçlanan tartışmanın güvercin besleme meselesinden değil, sosyal medya üzerinden bir kızın kışkırtması sonucu yaşandığı ortaya çıktı.

Kanaat önderleri Mustafa Altınbaş ve Dr. Feridun Öncel'in girişimleri ile iki aile bir araya getirilerek, barış sağlandı.

Yaşanan tartışmanın iç yüzünün uzun araştırmalar sonucu ortaya çıkarıldığını belirten Avukat Abdullah Aksoy, olay sonrası aileler arasında başlayan husumetin ise barış yemeği ile sonlandırıldığını vurguladı.


Olay, 2 Mayıs 2020 Cumartesi günü Şahinbey ilçesine bağlı Vatan Mahallesi’nde meydana gelmişti. İddiaya göre, Hz. Yakup Cami yakınlarında 16 yaşlarındaki 4 çocuk besleme güvercinleri yüzünden tartışma yaşamış, kısa sürede kavgaya dönüşen tartışma sonucu 16 yaşındaki Tamer Yiğit vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklanarak öldürülmüştü. Yaşanan olayın ardından Tamer Yiğit’in ölümüne sebep olan Fayat A., Yakup A. ve İbrahim Halil D. isimli 3 çocuk yakalanarak gözaltına alınmış, olayın direkt sorumlusu olarak belirlenen Fayat A. ile Yakup A. isimli iki kardeş tutuklanmıştı. Yaşanan olayın ardından ise aileler arasında husumet başlamış ve maktulün yakınları, zanlıların evini ateşe vermişti.



Kavga, sosyal medyadan bir kızın tahrik etmesi sonucu çıkmış


Yaklaşık bir buçuk yıl önce yaşanan olay sonrası 16 yaşındaki Tamer Yiğit, aldığı bıçak darbeleri sonucu ağır yaralanmış, kaldırıldığı Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti. Yaşanan olayın ardından soruşturma derinleştirilirken, olayın iç yüzünün çok farklı olduğu ortaya çıktı. 16 yaşlarındaki dört çocuğun tartışmasıyla başlayan ve bir çocuğun ölümüyle sonuçlanan olayın sosyal medya üzerinden şahısları kışkırtan ve birbirinin üzerine gönderen bir kız yüzünden çıktığı belirlendi.



"Olayın esasında güvercin meselesi değil de kız meselesi var"


Yaşanan süreci anlatan ve olayın iç yüzünün uzun süre sonra ortaya çıktığını vurgulayan sanıkların avukatı Abdullah Aksoy, "Bir buçuk yıl önce yaşanan olayın iç yüzü medyaya yansıyanlardan çok daha farklı. Olayın esasında güvercin meselesi değil de kız meselesi var. Olay, 700 kilometre uzaklıktaki bir kızın sosyal medya üzerinden maktulü araması ve maktulü tahrik etmesi sonucu başlıyor. Kız çocuğu, maktule sosyal medya üzerinden ulaşarak baş zanlının üzerine gönderiyor. Sonrasında iki şahıs karşı karşıya gelince bir tartışma yaşanıyor ve tartışmanın neticesi ölümle sonuçlanıyor. Yani olayın meydana geliş sebebi güvercin değil, sosyal medya üzerinden gerçekleşen tahrik ve tartışmadır" dedi.



"Aileler barıştırıldı ama yargı süreci devam ediyor"


Olay sonrası iki aile arasından husumet başladığını ve bu sürecin kan davasına dönüşmek üzereyken iki ailenin barıştırıldığını da aktaran Avukat Abdullah Aksoy, "Tabi ki bu olay çok üzücü bir olay, ölen çocuğa Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Bu hadisenin olmasını kimse istemezdi. Sonrasında olayın sıcaklığıyla aileler arasında istenmeyen hadiseler da yaşandı ama sonuç olarak toplumsal barış için aileler bir araya geldi. Ailelerin barış için bir araya gelmesi sonuç olarak çok güzel. Aileler, Gaziantep’in Nizip ilçesinde kanaat önderleri, yetkililer ve aile büyüklerinin de desteğiyle barış yemeğinde bir araya gelerek husumeti sonlandırdı. Zaten olayla ilgili yargı süreci de devam ediyor" diye konuştu.



Aileler barış yemeğinde bir araya geldi, husumet sona erdirildi


Cinayetle sonuçlanan ve 16 yaşındaki bir çocuğu hayattan koparan olayın ardından aileler arasında başlayan husumet, kanaat önderleri, yetkililer ve aile büyüklerinin araya girmesiyle tatlıya bağlanarak sonlandırdı. Barış yemeğinde dualar okunarak aile bireylerinin el sıkışması sağlandı. Yapılan konuşmaların ardından barış yemeğine katılan iki ailenin büyükleri el sıkışarak ve birbirlerine sarılarak husumeti sonlandırdı. Barış yemeğine iki ailenin bütün fertleri ile Nizip Kaymakamı Kemal Şahin, ilçe emniyet amiri, ilçe jandarma komutanı, kanaat önderleri, diğer yetkililer ve aile büyükleri katıldı.


Olayla ilgili yargı sürecinin ise devam ettiği öğrenildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.