ASAYİŞ - 12 Mayıs 2022 Perşembe 10:33

Hasta yakınları ambulansı kaçırmak istedi

A
A
A
Hasta yakınları ambulansı kaçırmak istedi

Gaziantep’te hastane acili önünde kendileri için görevlendirilen ambulansı bekleyen hasta yakınları, vaka getiren ambulansın önüne keserek kaçırmaya çalıştı.

Gaziantep’te hastane acili önünde kendileri için görevlendirilen ambulansı bekleyen hasta yakınları, vaka getiren ambulansın önüne keserek kaçırmaya çalıştı. Saldırgan hasta yakınlarının ambulansta dehşeti yaşattığı sağlıkçılar korku dolu o anları anlattı.


Olay, merkez Şehitkamil ilçesine bağlı Pirsultan Mahallesi’ndeki Şehitkamil Devlet Hastanesinin Acil Servis Polikliniği önünde 2 gün önce öğle saatlerinde yaşandı. İddiaya göre elinden yaralanan Muhammet B. (16), yakınları tarafından Acil Servis’e getirildi. Acil serviste ilk müdahalesi yapılan hasta çocuğun yakınlarına, hastanın başka bir hastaneye sevk edileceği söylendi. Sevk için istenen ambulansı beklemeyerek hasta çocuğu Acil Servis’in önüne çıkaran 15-20 kişilik hasta yakını grubu, hastaneden ayrılmak üzere olan Beylerbeyi Acil Sağlık Hizmetleri (ASH) istasyonuna bağlı 112 Acil Sağlık Ekibinin önünü kesti. Ambulansı durdurarak aşağı inen Paramedik Şoför Burkay Kav, Paramedik Hayriye Dönder ile ATT Meryem Kalkan’a saldıran hasta yakınları, ambulansı kaçırma girişiminde bulundu.



3 sağlıkçıya dehşeti yaşattılar


Sağlıkçıların prosedür gereği hastaları sevk edemeyeceklerini söylemesini aldırmayan hasta yakınları, 3 sağlıkçıya dehşeti yaşattı. Ambulansa zorla binerek hastalarını başka bir hastaneye götürtmeye çalışan saldırganlar, hastaya müdahale etmeye çalışan Paramedik Dönder’e yumruk attı. Şoför koltuğundan inerek arkadaşlarına yardım etmek için gelen şoför Kav’a da yumrukla saldıran hasta yakınları, ambulansın içinde sağlıkçılara şiddet uyguladı. Korku dolu anlar yaşayan 112 Acil Sağlık ekibi ambulansın yan aynası ile kabin kısmındaki telefonu kıran hasta yakınlarından canlarını zor kurtardı.


Çevredeki esnafların yardımıyla olay yerinden çıkabilen sağlıkçılar, “Beyaz kod” vererek hastayı Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk etti. Yaşadıkları akıl almaz saldırı ile ambulansın kaçırılma girişimini anlatan sağlıkçılar, sağlıkta şiddetin son bulmasını istediklerini söyledi.



"Hasta yakını ’Ambulansı ben sürerim’ deyip ön koltuğa oturdu"


Hastane acilinden çıktıkları sırada hasta yakınları tarafından ambulansın önünün kesildiğini söyleyen Paramedik Şoför Burkay Kav, olayı anlayıp açıklama yapmak için durup aşağıya indiklerini aktardı. Aşağıya indikleri gibi hasta yakınlarının kendilerini ittiklerini paylaşan Kav, “Hatta benim yakamdan tuttular. Bizim sağlıkçı arkadaş da hasta yakınlarına ‘Şoföre böyle davranırsanız hastanızı hastaneye nasıl götüreceğiz?’ dedi. Hasta yakını da ‘Sorun değil, ambulansı ben kendim de sürerim’ deyip ön koltuğu oturdu. 2 sağlıkçı arkadaşı ile hastayı ve yakınını iterek zorla ambulansa bindirdiler. Hasta yakını kapıyı kapatıp ‘Ambulansı sürün’ dedi. Ortalık kalabalık olduğu için olay yerinde kolluk olmadığı için mecburen ambulansa binip devam etmek istedim. Tam ambulansı sürecekken arkadaki 25-30 yaşındaki hasta yakınının sağlıkçı arkadaşa yumruk attığını gördüm. Bunu görünce yardım için tekrardan arkaya geçtim” ifadelerini kullandı.



“Hasta yakını burnuma yumruk attı, ambulansı kanlar içinde sürdüm”


Arkaya geçtiği sırada hasta yakınının bu defa kendisine yumruk attığını anlatan Kav, burnundan kanlar akmaya başladığını belirtti. O sırada bir jandarma ile çevredeki esnafların hasta yakınlarını içeriden çıkardığını söyleyen Kav, “Biz 3 arkadaş ve hasta, ambulansın içinde kaldık. Benim burnumdan yoğun kan geliyordu. Tanımadığımız bir kişi ambulansa binip hareket ettirdi. Telsize uzanıp ‘Beyaz kod’ verdik. 200 metre sonra ambulansı süren kişi durup indi. Bu defa ben şoför koltuğuna geçtim. Daha büyük bir olayın yaşanmaması için ambulansı başka bir hastaneye sürdüm. Ambulansı sürerken burnumdan kanlar akarak gittim. Gerçekten diyecek bir şey bulamıyoruz. Biz hastalara annemiz, babamız, kardeşimiz gibi yaklaşıyoruz. Orada daha kötü şeyler de yaşanabilirdi. Sağlıkta şiddet son bulsun istiyoruz” şeklinde konuştu.



“O anlarda çok büyük korku yaşadık”


Hasta yakınlarının kendilerini zorla ambulansa bindirdikleri sırada bir hasta yakınının kendisine yumruk attığını söyleyen Paramedik Hayriye Dönder ise kendilerine yardım için gelen ambulans şoförü arkadaşlarına da yumruk atıldığını belirtti. Hasta yakınlarının hepsinin saldırmaya çalıştığını paylaşan Dönder, “Etraftakilerin yardımıyla olaydan kurtulduk. Hasta yakınlarının zoruyla hastayı götürmek zorunda kaldık. Bu hastada sevk zinciri oluşmamıştı. Hasta hastaneye yeni girmiş ve ilk müdahalesi yapılmıştı. Hasta yakınlarına ‘Ekip bekleyin. Sizi götürecekler’ denmiş. Fakat hasta yakınları beklemiyor. Dışarıda gördükleri ambulansa saldırmaya çalıştılar. O anlarda çok korku yaşadık. Travma geçirdik. Ama daha öncesinde de bu tarz benzer şeyleri yaşadığımız için biraz alışılmış bir durum oldu. İnsanlar 112’nin nasıl çalıştığını bilmiyor. Bundan dolayı da hep bize karşı bir şiddet girişimi oluyor. Hasta yakını yanağıma yumruk attı. Hala şişkinlik de var. Sağlıkta şiddetin son bulmasını istiyoruz. İnşallah sağlıkta şiddet tamamen son bulur” ifadelerine yer verdi.



“Bu mesleği ne şartlar altında yaptığımızı bilmiyorlar”


ATT Meryem Kalkan da saldırıdan kaçmak için hastayı alıp gitmek için uğraştıklarını belirterek hasta yakınının engellemesinden dolayı hastaya müdahale etmekte zorlandıklarını kaydetti. Kendilerine sinirlenen hasta yakınının arkadaşına yumruk attığını anlatan Kalkan, “Şoförümüz bize yardım etmeye geldi. Bu defa olanlar ona oldu. Bizi de itip kalktılar. Bunu bir iki kişi yapmadı. Hepsi yaptı. Çevredeki esnaflar bize yardım etti. O ara biri binip ambulansı sürdü. Biraz uzaklaşınca tekrardan indi. Şoförümüz ambulansa binip başka bir hastaneye doğru gitti. Biz yine de hastaya damar yolu açıp serum taktık. Onunla ilgilendik. Açıkçası ben çok üzülüyorum. Bu mesleği ne şartlar altında yaptığımızı bilmiyorlar. Bizim yeri geldiğinde 24 saat boyunca mola vermeden çalıştığımızı, yemek yiyemeden aç karnına görev yaptığımızı insanlar bilmiyor” diye konuştu.


Saldırının ardından hastanede tedavi gören 3 sağlıkçı, 3 gün İş Göremez Raporu alırken Şehitkamil İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri olayla ilgili geniş çaplı inceleme başlattı. Polis ekiplerinin olaya ilişkin incelemesi sürüyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul ’TAYK-CarrefourSA Kupası’ ile TAYK 2024 Trofesi başladı Türk yatçılığını uluslararası platformlara taşıyan Türkiye Açık Deniz Yarış Spor Kulübü (TAYK), 2024 Trofesi’ne 20-21 Nisan 2024 tarihlerinde CarrefourSA sponsorluğunda "TAYK-CarrefourSA Kupası" adı altında düzenlediği yat yarışı ile başladı. TAYK tarafından, CarrefourSA ana sponsorluğunda gerçekleştirilen TAYK - CarrefourSA Kupası yarışında bu yıl denizlerin sürdürülebilirliğine dikkat çekmek için kaptanlar dümene geçti. Yelkencilerin, değişen deniz ve hava koşullarıyla mücadele ettiği yarış IRC sınıfı tek gövdeli yelkenli tekneler için açık olurken, yat yarışına alt bölümlerde; IRC O, IRC 1, IRC 2, IRC 3 ve IRC 4 divizyonlardan oluşan 41 yat katıldı. 20 Nisan Cumartesi günü Caddebostan açıklarından verilen start ile Türkiye’nin önemli yelken filosunu oluşturan deneyimli yelkenciler, Trofe’nin ilk ayağında birinci gelmek için kıyasıya yarıştılar. 2024 Trofesi’nde ilk defa uzaktan kumandalı robotik şamandıra kullanan TAYK ekibi, Türkiye’nin önemli yat trofesinin ilk ayağında yarışlarda yer alan ekiplere yenilikçi yaklaşımın avantajlarını yaşatabilmek için dünyada meydana gelen yeniliklere hızla uyum sağlamayı amaçlıyor. “Denizlerdeki sürdürülebilir doğal yaşamı destekliyoruz” Etkinliğin ana destekçisi olan CarrefourSA da uzun yıllardır denizlerdeki sürdürülebilir doğal yaşamı gelecek nesillere miras bırakma vizyonuyla, bu yıl ana teması ‘Sürdürülebilirlik’ olan TAYK- CarrefourSA Kupası Yarışı’nda denizlerin geleceği için yerini aldı. CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Yarışı ana destekçisi olmaktan mutluluk duyuyoruz. Organize gıda perakende sektörünün bir oyuncusu olarak deniz ve deniz canlılarının korunmasını sağlayan çalışmalara destek vermek sorumluluklarımızdan biri. Bu doğrultuda denizlerin temizliği için hayata geçirilen farkındalık çalışmalarının yanı sıra sürdürülebilir balıkçılık uygulamalarını da destekliyoruz. Sürdürülebilir balıkçılığı teşvik eden ve deniz ürünlerini korumaya yardımcı olan sertifikalı balık ürünlerini satmaya odaklanıyoruz. Su altı yaşam döngüsünün bozulmaması için tedarikçilerde de MSC (Marine Stewardship Council) ve ASC (Aquaculture Stewardship Council) gibi sertifikasyon programlarına katılanlarla çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemlerde doğa ve deniz yaşamını korumak ve sürdürülebilir balıkçılığı desteklemek adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” dedi. TAYK - CarrefourSA Kupası Yat Yarışı görülmeye değer performanslar ve özel görüntülerle gerçekleşti. TAYK- CarrrefourSA Kupası’nın sahipleri IRC-O ‘da Atabay - Orient Express 6, IRC 1’da Akpa Chemicals, IRC 2’de ANT Yapı Team Sensei - Baby Dracula, IRC 3’de Yılkar Sailing Team Alchera ve IRC4’te Sebago Alize G 28 takımı oldu. Yat yarışında dereceye girenlerin ödülleri ise 21 Nisan 2024 tarihinde Kalamış Marina’da düzenlenen törenle takdim edildi.
Samsun Genç motokuryenin ölümüne sebep olan ehliyetsiz sürücüye verilen ’ev hapsi’ne motosikletlilerden tepki Samsun’da 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücünün çarptığı 23 yaşındaki motokurye hayatını kaybetti. Olaydan sonra ehliyetsiz sürüye verilen ev hapsi cezasına onlarca motosiklet sürücüsü tepki gösterdi. Kaza, 20 Nisan Cumartesi günü gece saatlerinde Atakum ilçesi Kamalı Mahallesi’nde meydana geldi. 55 AAH 229 plakalı otomobili kullanan ehliyetsiz sürücü 17 yaşındaki M.B., kuryelik yapan Sefa Şerif Efe’nin kullandığı motosiklete, ardından da elektrik direğine çarptı. Kaza sonrası Sefa Şerif Efe kaldırıldığı Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Kaza sonrası ehliyetsiz sürücü ev hapsine çarptırıldı. İlkadım ilçesinde bulunan Batıpark etkinlik alanında toplanan Samsun Motosikletli Kuryeler Derneği üyeleri ve diğer motosiklet sürücülerinden oluşan yaklaşık 100 kişilik grup bu duruma tepki gösterdi. "Bu olay, motosikletli kuryelerin trafikte maruz kaldığı tehlikeleri bir kez daha gözler önüne serdi" Açıklama yapan Samsun Motosikletli Kuryeler Derneği Yönetim Başkanı Aydın Artan, "Sefa Şerif Efe kardeşimizin kaybetmemize yol açan trafik kazasıyla ilgili derin üzüntümüzü ve öfkemizi dile getirmek istiyoruz. Kardeşimiz Sefa Şerif Efe, paket teslimatı sırasında, ehliyetsiz ve aşırı hızla hatalı sollama yapan bir sürücünün aracıyla kafa kafaya çarpışarak hayatını kaybetmiştir. Bu trajik olay, motosikletli kuryelerin trafikte maruz kaldığı tehlikeleri bir kez daha gözler önüne sermiştir. Pandemi döneminde kahramanca çalışarak vatandaşların ihtiyaçlarını karşılayan, fakat ne yazık ki birçok defa görmezden gelinen ve saygısızlık gören motosikletli kuryelerimiz, her geçen gün artan trafik kazalarının kurbanı olmaktadır. Sefa Şerif Efe’nin ölümü, sadece bir kazadan öte, bir mesleğin yok sayılmasının ve ihmalkarlığın sonucudur. Bizler, her daim çok tehlikeli bir meslek yaptığımızın bilinciyle, trafikte daha dikkatli ve bilinçli olmak için elimizden geleni yapıyoruz. Ancak, ne kadar dikkatli olursak olalım, trafik magandaları ve ehliyetsiz sürücüler gibi sorumsuzlar, canlarımızı tehlikeye atmaya devam ediyor. Sefa Şerif Efe’yi bizlerden ve acılı ailesinden ayıran elim kazanın davasında, adaletin sağlanacağına inanıyor ve adaletin gerçekleşen tecellisini görmek istiyoruz Bu vesileyle yetkilileri, motosikletli kuryelerin trafikte daha güvenli şekilde seyahat edebilmeleri için gerekli önlemleri almaya çağırıyoruz. Trafikte motosikletli sürücülere karşı daha dikkatli ve saygılı olunmasını istiyoruz. Motosikletli kurye mesleğinin önemini anlamalarını ve saygı göstermelerini bekliyoruz. Sefa Şerif Efe’yi unutmayacağız ve adalet için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz" dedi. "Her gün bir kurye arkadaşımız kaza geçiriyor" Samsun Motosikletli Kuryeler Derneği Avukatı Arslan Bolat, "Bir kurye dostumuz, kardeşimiz Sefa Şerif Efe, 17 yaşında ehliyetsiz bir sürücü tarafından katledildi. 142 günde neler oldu-neler olmadı dostlar hatırlatmak isterim. Tespit edebildiğimiz 9 kurye dostumuz iş-trafik kazalarında hayatını kaybetti. Onlarcası ise bu kazalar neticesinde bir aydan fazla rapor almak zorunda kaldılar ve bazıları bu kazalardan sonra eski sağlıklarına kavuşamadılar ve hiç kavuşamayacaklar. Kaza ve ölümler yetmezmiş gibi her birinizin cep telefonlarında bulunan yemek sipariş ve market uygulamalarındaki milyon dolarlık firmalar kuryelerin kazandığı iki kuruşu çok görerek bir nevi yarış sistemi olan paket başı sistemine geçerek kuryelerin hayatlarını daha büyük tehlikelere atmaya karar verdiler. Yine bu uygulamalarda binlerce ’siparişim soğuk geldi’ ’hızlı olmazsa ödeme yapmam’ ’15 dakikaya gelirse bahşiş hazır’ yorumları yapıldı. Sefa bir kazaya kurban gitmemiş canice katledilmiştir. Bu cinayetin sorumluları başta 17 yaşında ehil olmayan bir sürücüye araç teslim eden ebeveynler ardından ise eyleminin sonuçlarını gayet net şekilde anlayabilecek olan ehliyetsiz araç sürücüsüdür. Ehliyetsiz bir şekilde trafik kurallarını hiçe sayarak birisinin evladının, kardeşinin ölümüne sebep olduğunuzda size hiçbir şey olmayacak, göstermelik de olsa bir ay dahi cezaevinde kalmayacaksınız. Tutuklanmayacaksınız. Karşınıza çıkacak tek şey anne babanızın yanında, tüm sevdikleriniz ile sıcak yuvanızda bir ’ev hapsi.’ Ölümüne sebep olduğunuz çocuk soğuk mezarda toprak altında, abisi kardeşsiz, anne-babası evlatsız. Artık Gazi Meclisimiz gerekeni yapmalı öncelikle bu ve benzeri olaylar için öngörülen cezalar ağırlaştırılmalı ki caydırıcı olabilsin ve gün kaybedilmeden kuryelik tehlikeli iş statüsüne alınmalı. Allah Aşkına bir işin tehlikeli olması için daha ne olması gerekiyor? Her gün bir kurye arkadaşımız kaza geçiriyor. Her hafta biri sakat kalıyor sürekli bir kurye dostumuzun ölüm haberi ile uyanıyoruz. Bir iş daha ne kadar tehlikeli olabilir. Biliyoruz Sefa son olmayacak ama İnanıyoruz ki değişimin başlangıcı olacak" diye konuştu. Olayı gören bir kişi ise şok yaşadığını ve bu durumu karşısında çok üzüldüğünü söyledi.
Adıyaman Minik eller mesleki kurslarla hayal ettiklerini üretti Adıyaman’ın Sincik ilçesinde Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından ana okul ve ilkokul öğrencilerine, “Minik eller büyük hayaller" etkinlikleri kapsamında etkinlik odaklı tanıtım çalışmaları yapıldı. Sincik ilçesinde geleneksel sanatlar ile kültürel mirasın tanıtılması, öğrencilerde yeni ilgi alanları oluşturulması ve yeteneklerini keşfetmeleri amacıyla Hayat Boyu Öğrenme Kurumları, “Minik eller, büyük hayaller” adlı etkinlik kapsamında Sincik Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından ana okul ve ilkokul öğrencilerine yönelik etkinlik düzenlendi. Sincik Halk Eğitimi Merkezi plastik çamur ve alçı şekillendirme mesleki kursu Usta Öğreticisi Mehmet Özbek, Sincik Anaokulu öğrencileri ile buluştu. Öğrencilere çamurdan nasıl eşya ve figürler yapabileceklerini anlattı. Öğrenciler önce dinledi sonra da uygulamalı olarak hayal ettikleri figürü çamurdan yapmaya çalıştılar. Doyasıya eğlendi, sıralarının kendilerine gelmesi için sabırsızlıkla beklediler. İlk defa seramik özel çamuru ile tanışan öğrenciler minik elleri ile güzel çalışmalar yaptı. El Sanatları mesleki kursu Usta Öğreticisi Seval Altıntel, Sincik İlkokulu öğrencileri ile buluştu. Çocukların ilgisini çekecek kitap ayracı yapımını çocuklara gösterdi. Daha sonra ise ellerine malzemelerini alan çocuklar parçaları birleştirerek çok güzel kitap ayraçları yaptı. Giyim Teknolojileri mesleki kursu ve aynı zamanda El Sanatları kursu Usta Öğreticisi Ülkiye Taner ise, Sincik Çatbahçe İlkokulu ana sınıfı öğrencileri ile buluştu. Çocuklar ile birlikte ay yıldızlı bayrağımızı simgeleyen toka ve rozet yapımı aşamaları tek tek anlattı. Makası eline alan çocuklar öğreticilerinin yönlendirmeleri ile böyle güzel bir çalışmaya ortak oldular. Sincik Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü ile beraberindeki idareciler Sincik ilçesinin en uzak noktası olan Aksu Köyünde yer alan 2 ilkokulda okuyan öğrenciler ile piknik yaptı. Aksu köyünde yapılan piknikte çocuklar yöresel oyunlarını oynadılar, ip atladılar ve yakan topu oynadı. Çocuklara bu tür oyunlarda oynamaları için çeşitli hediyeler verildi, ikramda bulunuldu. Öğrenciler bu eğlenceli zaman zarfında bol miktarda hatıra fotoğrafı çekti.