GENEL - 24 Nisan 2019 Çarşamba 15:56

İş Sağlığı Ve Güvenliği Projesi Slovenya’da

A
A
A
İş Sağlığı Ve Güvenliği Projesi Slovenya’da

Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı tarafından Erasmus+ Mesleki Eğitim Stratejik Ortaklıklar kapsamında finanse edilen ve Gaziantep Üniversitesi’nin koordinatörlüğünü üstlendiği “İş Sağlığı ve Güvenliği Profesyonelleri için İş Sağlığı ve Güvenliği Üzerine Uygulanabilir Bir Müfredat Oluşturma” isimli projenin dördüncü ulus ötesi toplantısı Slovenya’nın Novo Mesto şehrinde gerçekleştirildi.

Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı tarafından Erasmus+ Mesleki Eğitim Stratejik Ortaklıklar kapsamında finanse edilen ve Gaziantep Üniversitesi’nin koordinatörlüğünü üstlendiği “İş Sağlığı ve Güvenliği Profesyonelleri için İş Sağlığı ve Güvenliği Üzerine Uygulanabilir Bir Müfredat Oluşturma” isimli projenin dördüncü ulus ötesi toplantısı Slovenya’nın Novo Mesto şehrinde gerçekleştirildi.


Ev sahipliğini proje ortaklarından Faculty of Health Sciences Novo mesto’ın üstlendiği ulus ötesi toplantıya Gaziantep Üniversitesini temsilen, proje koordinatörlerinden Dr. Öğr. Üyesi Filiz Çayırağası ve Öğr. Gör. G. Günbala Güven katıldılar. Toplantıya ayrıca İspanya, Almanya ve Polonya’dan proje ortakları da iştirak ederek, iş sağlığı ve güvenliği alanında yapılan çalışmalar ve projenin yaygınlaştırma değerlendirmelerde bulundular.


Projenin dördüncü ulus ötesi toplantının ana gündemini, projenin başlangıcından itibaren yapılan tanıtım ve yaygınlaştırma faaliyetlerinin detaylı bir şekilde sunumu oluşturduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Filiz Çayırağası sözlerine şöyle devam etti: “Bu toplantı projemize oldukça önemli çıktılar sağlamıştır. Ortaklar, projenin başlangıcından itibaren ülkelerinde proje kapsamında yaptıkları tüm tanıtım ve yaygınlaştırma faaliyetlerini sunarak projemize olan desteklerini bizlerle paylaşmışlardır.”


Gaziantep Üniversitesinin koordinatörlüğünde yürütülen Avrupa Birliği projesi yoluyla, tüm dünyada önemli hale gelen iş sağlığı ve güvenliği konusunda bilinç oluşturmayı hedeflediklerini belirten Çayırağası, “Ulus ötesi proje ortaklarımız, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün yerleşmesi için gerçekleştirdiğimiz bu projenin çeşitli tanıtım kanallarıyla duyurulmasına öncülük etmişlerdir. Ortakların kurumsal sosyal medya hesapları, basın bültenleri, televizyon programları, sempozyum ve konferanslarda yaptıkları sunumlar ile çeşitli yaygınlaştırma faaliyetleri proje çıktılarının ve çalışmalarının duyurulmasının hem ülkemiz politikaları hem de projemizin ilerleyebilmesi için önemlidir” dedi.


Öğr. Gör. G. Günbala Güven ise toplantının projeye yaptığı katkıların çok önemli olduğuna vurgu yapıp şunları ifade etti:


"Toplantının gerçekleştirildiği Slovenya’nın Novo Mesto şehrinin nüfusu az olmasına rağmen iş sağlığı ve güvenliği alanında oldukça gelişmiş olduğunu gördük. Özellikle teknik gezilerde edindiğimiz bilgi ve tecrübeler projemizin çıktılarına önemli ölçüde katkı sağlayacaktır.”


Şehrin önde gelen hastanelerinden Novo Mesto General Hospital’a yaptıkları ziyaret sırasında iş sağlığı ve güvenliğinin yasal ve teknik uygulamaları hakkında bilgi edindiklerine değinen Öğr. Gör. Güven, “Bir diğer teknik gezi durağımız olan geri dönüşümün tesisi CeROD Atık Merkezinde gerçekleştirildi. Burada yaptığımız incelemeler neticesinde edinilen bilgilerin uygulamadaki boşlukları doldurabilmek adına faydalı olacağınız düşünüyoruz” dedi.


Toplantı hazırlanan toplantı sonuç metninin tüm katılımcılar tarafından imzalanmasıyla ve sertifika töreniyle sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mardin Teknoloji çağında gün geçtikçe okuma oranı düşüyor Mardin’de öğrenciler, teknoloji çağında okuma oranının düştüğünü dile getirdiler. Mardin’de kütüphanelerde ders çalışan öğrenciler, okuma alışkanlıklarının her geçen gün düştüğünü söyledi. Okuma alışkanlığının ailede başlaması gerektiğine dikkat çeken Okan Hakan, "Kitap okumaya küçük yaşta başlanmalıdır. Ailenin vermesi gereken bir alışkanlık olması gerekiyor. Yaşa göre okunacak kitap değişir. Kitap okuma konuşma, diksiyon için çok yararlıdır. İlk başta aile, daha sonra okulda bununla ilgili bilgi verilmelidir. Teknolojiye göre kitap tercih edilmesi daha faydalı diye düşünüyorum" dedi. Okuma oranlarının düşmesini teknolojinin gelişmesine bağlayan Fahriye Kübra Teken ise, her türlü bilgiye internet yolu ile erişim sağladıklarını söyledi. Teken, "Her türlü bilgiye oradan ulaşmaya sahip olduk. İnsanlar teknolojiyi daha kolay bulduğu için oraya yöneliyor ama bence okumanın tadı daha farklı. Bu alışkanlığı pandemi döneminde edindim. O zamandan beri düzenli okumaya gayret ediyorum. Ayda üç kitap bitirmeye çalışıyorum. Okumadan önce olaylara daha düz bakıyordum. Kitap okuma alışkanlığı edindikten sonra insanlarla empati kurabildiğimi, hayata daha farklı baktığımı, duygusal ve manevi açıdan daha çok geliştiğimi fark ettim. Kitap okumak insanın bakış açısını genişletiyor. Kitap okumaya başlayan bir daha bırakamayacak. Çünkü kendi içinize çekiliyorsunuz ve bir nevi o karakterlerin hayatında yaşıyorsunuz. Sizin tanıdığınız insanlar gibi oluyorlar. Tanıştığınız her insan, giriştiğiniz her işte daha farklı bakmayı öğrendiğiniz için size bu tarz bir katkıda bulunuyor. Aynı zamanda Türkçemi geliştirmeme de katkısı oldu. Kitap okuyacak herkes bu şekilde faydalanabilir" diye konuştu.