GENEL - 21 Mayıs 2019 Salı 18:40

SANKO Üniversitesi’nde “3B biyoyazıcılarla organ basımı” tartışıldı

A
A
A
SANKO Üniversitesi’nde “3B biyoyazıcılarla organ basımı” tartışıldı

Doç.

Doç. Dr. İbrahim Tarık Özbolat, SANKO Üniversitesi, Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) TEKNOPARK ve GAÜN TARGET (Teknoloji Transfer Ofisi) işbirliği ile düzenlenen konferansta, “3B Biyoyazıcılarla Organ Basımı” konusunda sunum yaptı.


Penn State Üniversitesi’nden Doç. Dr. İbrahim Tarık Özbolat “Yapay organ üretimi insandan alınan kök hücreleri kullanarak, bir organın görevini yerine getirebilecek üç boyutlu (3B) organ benzeri yapıların geliştirilmesidir” dedi.


SANKO Üniversitesi Sani Konukoğlu Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde düzenlenen konferansa ailesiyle birlikte katılan Doç. Dr. Özbolat, işlevini çeşitli nedenlerden ötürü yitiren organların yerini alabilecek, tam anlamıyla olmasa da en önemli işlevini yerine getirebilecek, mevcut organın yerine nakledilebileceği gibi, vücudun başka yerlerinde de konumlandırılabilecek organ yapıların üretimi son yıllarda bir hayli popüler olan 3B yazıcılar ile gerçekleştirdiğini söyledi.


3B biyobasım tekniği konusuna değinen Doç. Dr. Özbolat, “Kök hücrelerden özelleşen canlı hucreler biyomalzeme içine yüklenir ve daha sonra bilgisayar kontrollü 3B biyoyazıcılar tarafından tabandan başlayarak yüzeylerin üst üste eklenmesiyle gerçekleşir” şeklinde konuştu.


Basılan her katmanın bir sonraki katman için temel işlevi gördüğünü, ancak biyobasımdan sonraki sürecin de en az biyobasım süreci kadar önemli olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Özbolat, “Organ şeklinin verilmesinden sonra dokulaşmanın başlaması, doku kaynaşmasının sağlanması ve işlevsel yeterliliğe ulaşması, 3B organ basımı için en temel öğedir. Bir başka kritik faktör ise üretilen organın içinde damarlaşma olmasıdır. Bu sayede hücrelerin büyümesi, bölünmesi ve kaynaşması için gerekli oksijen ve besinler taşınır ve oluşan metabolizma atıklarını hücreden uzaklaştırılır. 3B biyobasım tekniği kendine özgü avantajları nedeniyle son yıllarda biyomedikal alanında çok rağbet görmeye başladı. Her ne kadar 3B biyoyazıcılarla üretilen doku ve organların kliniğe geçişi henüz sağlanmasa da, önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde hastaya özel kemik, kıkırdak, damar ve deri gibi organların cerrahide kullanılması öngörülmektedir” ifadelerini kullandı.


3B biyoyazıcıların aynı zamanda eczacılık ve bilimsel araştırmalarda kullanılmak üzere doku ve organ modelleri basımında da önemli bir yer oluşturduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Özbolat, “Pankreas, karaciğer gibi vücut metabolizmasında önemli yer teşkil eden organların küçük modellerinin basımı ve kanser araştırmalarında kullanılmak üzere kanser dokusunun üretilmesi günümüzde bir hayli önem taşımaktadır” ifdadelerine yer verdi.


SANKO Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Metin Bayram, Genel Sekreter Dr. Yusuf Ziya Yıldırım, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Murat Akkın, Gaziantep Bölgesel Endüstriyel Tasarım ve Hibrit Modelleme Merkezi Genel Müdürü Onur Akar ile akademisyenler, öğrenciler ve konuklar katıldığı konferansta, sunumunun ardından soruları yanıtlayan Doç. Dr. Özbolat’a SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı teşekkür ederek, armağan takdim etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.