GENEL - 11 Temmuz 2019 Perşembe 18:35

Srebrenitsa Katliamında hayatını kaybedenler anıldı

A
A
A
Srebrenitsa Katliamında hayatını kaybedenler anıldı

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Gaziantep Sanat Merkezi, tarihi bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Gaziantep Sanat Merkezi, tarihi bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Avrupa Birliği (AB) Politikaları Enstitüsü tarafından koordine edilen Bosna Hersek’in Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Aliya İzzetbegoviç’in Başdanışmanı ve Bosna Hersek Federasyonu Arşivler Direktörü Prof. Dr. Adamir Jerkoviç’in konuk olduğu söyleşi düzenlendi. Söyleşinin ardından açılan “Srebrenitsa Cehennemi Fotoğraf Sergisi”, 24 yıl önce yaşanan katliamı bir kez daha gözler önüne serdi.


İnsanlık tarihinin en karanlık sayfalarından biri olarak hafızalara kazınan 11 Temmuz 1995’teki katliam, Bosna Hersek Federasyonu Arşivler Direktörü Jerkoviç’in katıldığı söyleşide, yıllar sonra yeniden dile getirildi. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mehmet Berk’in katıldığı söyleşi öncesi katılımcılara katliamı anlatan kısa bir film izletildi.


"Boşnak milletinin tek dostu Türkiye’dir"


Söyleşide konuşan Prof. Dr. Jerkoviç, Bosna Herseklilerin kanında Türk kanı dolaştığını belirterek, “Türk ve Boşnak kardeşliği çok güçlüdür. Osmanlı Devleti, bölgeye geldiğinde hem Sırplara hem de Boşnaklara ibadetlerini özgürce yaşama hakkı verdi, onun için Osmanlı ve Türklerle gurur duyuyoruz. Bugün 1995 yılında Bosna Hersek’in Srebrenitsa kasabasında Boşnaklara yapılan katliamı, tüm dünya gayet iyi biliyor. Uluslararası mahkeme Sırpları, katliamdan sorumlu tuttu, soykırımı Sırpların resmi askerleri yapmıştır. Sırplar, Yugoslavya’da büyük Sırbistan’ı kurmayı amaçlayarak bu tür katliamlar yaptıklarını biliyoruz. Şunu belirtmek isterim ki Sırp hükümeti bugün ne kadar dost gibi görünse de bu bir aldatmacadır. Boşnak milletinin tek dostu Türkiye ve Türk halkıdır. Bu gün Hırvatistan da Sırbistan gibi Bosna Hersek’e saldırılar yapmaktadır. Bütün Hırvatlar ve Sırplar kötüdür demiyorum lakin Belgrad ve Zagreb hükümetlerinin politikalarını anlatıyorum. Dostlarımıza güvenmek zorundayız. Türkiye’nin yanımızda olduğunu biliyoruz. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen günlerde Bosna Hersek’i ziyaret etmişti. Yoğun programlarını bir kenara bırakarak şehitlerimizi ziyaret etti, onlara dualar okudu, onunla bir kez daha gurur duyduk. Yoğun bir liderin böyle bir jest yapması Bosna Hersek’te büyük yankı buldu. Recep Tayyip Erdoğan mağdurların ve mazlumların yanındadır. Bizler bir şey söylemesek te birbirimizi anlıyoruz. Biz gönülden gönüle konuşuyoruz” diye konuştu. Türkiye kent konseyleri yürütme kurulu üyesi ve AB Politikaları Enstitüsü Başkanı Hasan Soygüzel, Srebrenitsa katliamını Uluslararası Lahey Adalet Divanınca soykırım olarak nitelendirildiğini hatırlatarak, Bosna Hersek’te son yıllarda yaşanan en büyük vahşet olduğunu söyledi. Bu katliamın Boşnakların Müslüman olmasından dolayı yaşandığını savunan Soygüzel, Srebrenitsa katliamıyla Müslümanlığın Avrupa’ya ait olmadığını tüm Dünya’ya gösterilmek istendiğini dile getirdi.


Bosna Hersek Federasyon Arşivleri tarafından her yıl 11 Temmuz’da, Türkiye’nin farklı bir şehrinde açılan Srebrenitsa Cehennemi Fotoğraf Sergisi, bu yıl Gaziantep’te açıldı. Hafta sonuna kadar açık tutulacak sergide, 24 eser sergilenecek. Serginin açış kurdelesini kesen Bosna Hersek Federasyonu Arşivler Direktörü Prof. Dr. Jerkoviç, böyle önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve ekibine teşekkür etti.


Konuşmaların ardından protokol, sergiyi gezdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.