ÇEVRE - 13 Mayıs 2022 Cuma 11:50

Türkiye’nin en büyük çatı GES’i SANKO’da

A
A
A
Türkiye’nin en büyük çatı GES’i SANKO’da

Poligon İnşaat Genel Müdürü Ahmet Sayın, güneş enerji santrali (GES) yatırımlarında öncü olan Gaziantep’te yatırımcıların yeşil dönüşüm girişimine kendi enerjilerini üreterek yıllar önce başladığını söyledi.

Poligon İnşaat Genel Müdürü Ahmet Sayın, güneş enerji santrali (GES) yatırımlarında öncü olan Gaziantep’te yatırımcıların yeşil dönüşüm girişimine kendi enerjilerini üreterek yıllar önce başladığını söyledi.


SANKO Holding şirketlerinden Poligon İnşaat’ın Genel Müdürü Ahmet Sayın, “Gaziantep Yeşil Dönüşüm Zirvesi” çerçevesinde gerçekleştirilen panele konuşmacı olarak katıldı. Ticaret Bakanlığı, Gaziantep Sanayi Odası (GSO) ve Alman Uluslararası İş Birliği Kurumu’nun (GIZ) katkılarıyla düzenlenen Gaziantep Yeşil Dönüşüm Zirvesi, Dünya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’ın yöneticiliğinde özel bir otel’de gerçekleştirildi.


Türkiye’nin en büyük çatı GES’inin Gaziantep’te olduğunu belirten Sayın, “Toplam kurulu gücü 16 Megawatt olan, Türkiye’nin tek çatı ve tek bir abonelikte en büyük çatı GES’i olma özelliğini taşıyan çatı güneş enerji santrali SANKO’da, diğer bir ifade ile Gaziantep’te bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.


Nisan ayı sonu itibarıyla Gaziantep’teki organize sanayi bölgelerinde kabulü yapılmış çatı GES’in toplam kurulu gücünün 110 Megawatt’a ulaştığını kaydeden Sayın, “110 Megawatt çok ciddi bir rakam. İçinde bulunduğumuz mayıs ayı ile 170-180 Megwatt’a çıkması bekleniyor” şeklinde konuştu.


“Güneş her zaman kullanılabilecek bol bir enerji”


Türkiye’de güneş enerjisi potansiyelinin yıllık 380 milyar kWh olduğuna dikkat çeken Sayın, “Yenilenebilir enerji kaynakları içerisinde güneş hakkını belki de geç bulmuş bir kaynaktır. Türkiye’de 2022 Mart sonu itibarıyla kurulu 10 bin 631 santralın 8 bin 566’sı GES. Güneş santrallerinin avantajları ölçek olarak RES, HES ve JES’e göre daha küçük ölçekli olabildikleri için de sayıları çok daha fazla” dedi.


Güneş enerjisinin her zaman kullanılabilecek bir enerji olduğunu anımsatan Sayın, şöyle devam etti: “Bir güneş santrali güneşli aydınlık havada bir birim üretiyorsa bulutlu havada yarım birim, yağmurlu havada ise bulutlu havada ürettiğinin yüzde 10- 15’i kadar elektrik üretebiliyor. Bir güneş enerjisi santralini sadece havada güneşi gördüğümüz zaman elektrik üretir diye düşünmemeliyiz. Her zaman için bize faydası olan bir kaynaktır. Güneş enerjisinin arazilerde ve kullanım alanlarına yakın bölgelerde üretimi mümkün. Tüketime yakın bir alanda üretim yaptığınız için üretimden kaynaklı kayıplar da düşüyor. Şebekeden aldığımız elektriğin bir miktarını kayıplarla karşılaşırız ama güneş santralinde bu kayıplar da minimize oluyor.”


“Geleceğe yatırım”


GES yatırımlarının aynı zamanda geleceğe yatırım olduğunu ifade eden Sayın, dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili şu bilgileri paylaştı: “Doğru fizibilite yapılması gerekiyor. Çatıların üzerinde eğer bir baca, aydınlık, klima santrali gibi ekipmanlar varsa bu ekipmanların kurulacak panellere vereceği gölge etkisi nedeniyle üretim düşüklüğünü dikkate alıp bunları başka alanlarda kullanma şansını araştırmak gerekiyor. Doğru panel seçimine dikkat edilmeli. Dünyada teknoloji her geçen gün kendini yeniliyor. Panelleri koyduğunuz çatı yüzeyinin rengi de verimliliği etkilemektedir. Eğer koyu renkli bir çatı paneline sahip bir sahanız varsa çift yüzlü panel kullandığınızda verimli bir enerji alamazsınız boş yere daha fazla yatırım yapmış olursunuz. Güneş panellerinin çatı panellerine monte edilmemesine de özen gösterilmelidir. Eğer daha önceden yapılmış bir uygulamaysa ve işçilik hatası varsa paraşüt etkisi dediğimiz rüzgarın çatı panelinin altına girmesi sonucunda çatı panelini kaldırması durumunda güneş paneline de zarar veriyor.”


Güneş enerjisinin avantajları


Sayın, güneş enerjisinin önemi ve avantajlarını ise şöyle sıraladı: “Bol ve tükenmeyen yenilenebilir enerji kaynağıdır. Temizdir, çevreyi kirletici duman, gaz, karbon monoksit, kükürt, radyasyon vb. atıklar yoktur. Yerel uygulamalar için elverişlidir. Enerjiye ihtiyaç duyulan hemen her yerde kullanılır. Dışa bağımlılık en az seviyededir. İşletme giderleri minimumdur.”


Panelde Ahmet Sayın’ın yanı sıra, Horizon Danışmanlık Yönetici Ortağı Eser Erginoğlu, VAT Enerji Genel Müdürü Altuğ Karataş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ETK Uzmanı Mehmet Halil Ayaz de konuşmacı olarak yer aldı.


Zirveye, Vali Davut Gül, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Latif Karadağ, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Özaydın, Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Mustafa Taşdemir, İl Ticaret Müdürü İsmail İncesoy, TSE Güneydoğu Bölge Koordinatörü Rıza Buğra Alp Giray Okumuş, kurum temsilcileri, sanayiciler ve davetliler katıldı.


Zirve, panellerin tamamlanmasının ardından plaket takdimiyle sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.