- 23 Şubat 2019 Cumartesi 09:46

Amerika artık onlara cazip gelmiyor

A
A
A
Amerika artık onlara cazip gelmiyor

Rum Lefter’in 1969 yılında terzi İzzet Aydın’ı Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) yanında götürmesi ile başlayan ve yıllar boyunca artarak devam eden göç nedeniyle ’Küçük Amerika’ olarak anılan Giresun’un Yağlıdere ilçesinden bu ülkeye göç artık azaldı.

Rum Lefter’in 1969 yılında terzi İzzet Aydın’ı Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) yanında götürmesi ile başlayan ve yıllar boyunca artarak devam eden göç nedeniyle ’Küçük Amerika’ olarak anılan Giresun’un Yağlıdere ilçesinden bu ülkeye göç artık azaldı.


50 yıllık geçmişi olan göçün başlangıç hikayesi ise oldukça ilginç. Göçün hikayesi 30 Ocak 1923 tarihinde Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan ’Türk-Yunan Nüfus Mübadelesine ilişkin Sözleşme ve Protokol’ sonrası başlıyor. Mübadele ile Doğu Karadeniz’den de Yunanistan’a göç başlar fakat birkaç aile doğdukları toprakları bırakamaz. Doğduğu toprağı bırakmak istemeyen ailelerden birisi Yağlıdere ilçesi sınırlarında bulunan Gebekilise köyü olan ve mübadele ile Çağlayan köyü isimi alan bölgede yaşamını sürdürür fakat 1930 yılında aile de göç etmek zorunda kalır. Göçe hazırlanan ailede ilk önce evin en büyüğü olan dede sonra anne vefat eder. Baba ise Yunanistan’a gidip bir düzen kurmak ister ve bunun için Yağlıdere’den yaya olarak yola çıkar ve Sivas Suşehri’ne kadar yürüyerek gider fakat yolda hastalanınca vefat eder ve orada defnedilir. Aileden geriye kalan iki çocuğa köylü sahip çıkar. Küçük yaşta yetim kalan Lefter ve kız kardeşi yaşları 18’i geçince akrabalarını aramak için köyden ayrılır. Gemiyle İstanbul’a oradan da trenle ilk önce Yunanistan’a oradan da bir süre sonra ise gemiyle Amerika’ya göç ederler. İşte bu göç hikayesi bir ilçenin ABD’ye uzanan yolculuğunu başlatır.



İlçeden ABD’ye ilk terzi İzzet Aydın göç etti


Kendisine bakan aileyi hiç unutamayan Lefter, 1963 yılında ABD’den doğduğu topraklar olan o zaman ki ismi Camiyanı olan Yağlıdere ilçesine gelir ve köyüne çıkar. Burada kendisine bakan yaşlı kadını arayan Lefter köylülerden kendisini büyüten kadının öldüğünü öğrenir. Doğduğu toprakların maddi zorluklar yaşadığını da gören Lefter ilçeden tek ayrılmak istemez. Kendisi ile bir kişiyi ABD’ye götürmek için işlemleri başlatan Lefter’e ilk başta kimse sıcak bakmaz ama ilçede terzilik yapan İzzet Aydın gitmek istediğini söyler. Böylelikle ilk Yağlıdereli 1969 yılında ABD’ye göç eder. İzzet Aydın’ın ardından başlayan göç 1985 yılına kadar 2-3 kişi olarak devam eder ve yıl 1985’i gösterdiğinde göç dalgası başlar.


Rum Lefter’in 1969 yılında İzzet Aydın ile başlattığı 50 yıllık göç hikayesi ile ilgili konuşan Yağlıdere Belediye Başkanı Abdurrahman Kırhasanoğlu, bugün ABD’de yaşayan Türk nüfusunun yüzde 70’den daha fazlasını Yağlıdereliler’in oluşturduğunu hatırlattı. Dönem dönem ABD’nin ilçe halkına gizli ambargo uyguladığını da belirten Kırhasanoğlu, bugün 16 bin 758 nüfuslu ilçe için ABD’nin bir cazibe merkezi olmaktan çıktığını kaydetti. İlçenin son 10 yıllık değişiminde bunun önemli rol oynadığını kaydeden Başkan Kırhasanoğlu, ABD’deki hemşehrilerine de "artık dönün" çağrısında bulundu.



"Eskiden herkes daha okul çağlarında ABD’ye bir şekilde gitmenin hesabını yapmaya başlardı"


Kırhasanoğlu, “Türkiye’nin AK Parti döneminde refah seviyesinin yükselmesi ilçelimizde olan gelişmeleri de hesap edersek son zamanlarda ABD’ye talep bayağı bir azaldı. Eskiden öğrenciler okumayı bırakıp Amerika’ya gitmenin hesabını yapıyorlardı ama şu anda çok şükür okullarımızda eğitim seviyesi yükseldi ve herkes Türkiye’de belli bir yerlere gelmek için mücadele ediyor. 10 yıldır belediye başkanlığı yapıyorum. Göreve geldiğim günden önceki Yağlıdere’nin durumu ve şu anki durumu belli. Dışardan gelen konuklarımız, ilçede oturan vatandaşlarımız bu çalışmaları takdir ediyorlar” dedi.


Yağlıdere’nin refah seviyesinin yükseldiğine dikkat çeken Kırhasanoğlu, ilçede iki fındık kırma fabrikası, bir su fabrikası bulunduğunu belirterek istihdam sağlandığını kaydetti. “İlçenizi unutmayın, gelin burada yaşayın” diyen Kırhasanoğlu şöyle devam etti:


“Amerika’ya en son gittiğimde bir arkadaşımızın yanında kaldım. 20 yıldır ilçeye gelmemiş. Bende dedim ki, ‘sizin gittiğiniz zaman ki gibi değil Yağlıdere, bir dönün bakın ve görün’ dedim arkadaş ve daha sonrada tamamen ilçeye dönüş yaptı. Gurbette kalmak, orada çalışıp kazanmak güzel bir şey ama memleketini, ilçesini unutmasınlar gelsinler buraya, burada da yaşasınlar.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Edirne’de AFAD gönüllüleri sertifikalarını aldı Edirne’de eğitimlerini tamamlayan destek AFAD gönüllüleri sertifikalarını düzenlenen törenle aldı. Törende konuşan Edirne Valisi Yunus Sezer, Türkiye’de 6 Şubat depreminden önce 500, 600 bin civarında olan afet gönüllüsü sayısının şu anda yaklaşık 1 buçuk milyonu bulduğunu söyledi. Deprem, sel, yangın gibi doğal afetlerde görev almak için çeşitli eğitimlerden geçen destek AFAD gönüllüleri, sertifikalarına kavuştu. Özellikle 6 Şubat tarihinde yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bu tür eğitimlere talep oldukça arttı. Kentteki bir tesiste düzenlenen sertifika töreninde destek AFAD gönüllüleri ile bir araya gelen Edirne Valisi Yunus Sezer, her birine çalışmalarında başarılar diledi. Ülkenin her noktasında neredeyse afet riski ile karşı karşıya kalındığını söyleyen Edirne Valisi Yunus Sezer, bunların sel, deprem, yangın, heyelan gibi tehlikeli afet durumlarından oluştuğunu aktardı. Tokat Sulusaray merkezli ve çevre illeri etkileyen bir deprem yaşandığını ve artçı depremlerin hala devam ettiğini ifade eden Vali Sezer, "Karadeniz Bölgemiz ise heyelan ve sellerle karşı karşıya bir tehdit halinde. Bugün Edirne ilimizde de benzer yağışlar ve bunun getireceği tehlikeli taşkınlar ihtimali var. Bunları biz kendi imkânlarımızla, AFAD personellerimizle de olsa üzerinden gelme imkânımız yok. Afetlerde ilgili olarak eğitim sürecinde de öğrenilen şey, afetlerle mücadelede önemli olan şey riski azaltmaktır. Risk azaldıkça, afetlere müdahale başarısı da ters orantılı olarak artmaktadır. Riski azaltmadan afetlerde mücadelede başarıya ulaşmanın imkânı çok düşüktür. Ancak müdahalede başarılı olursunuz. Müdahale kapasitemiz ülke olarak, risk yönetimi çok fazla olmasa da kriz yönetimimiz belki de dünyada ilk sırada yer alıyor. Krizlerle ülke olarak başarılı olarak, afetlerde özellikle görüldüğü gibi başa çıkıyoruz. Belki dünya tarihinin yaşamış olduğu en büyük depremlerden birini 6 Şubat’ta, 20 ilimizi etkileyen Maraş Pazarcık merkezli depremde gördük ve bu deprem 6 ay geçmeden neredeyse barınma problemleri başta olmak üzere, birçok problemi halletmiş bir ülkeyiz" ifadelerine yer verdi. "Riski azaltma aşamasının en önemli noktası gönüllülük sistemidir" Afet sonrasında iyileştirme noktasında çok iyi noktada olunduğunu ve riski azaltma aşamasının en önemli noktasının da gönüllülük sistemi olduğunu vurgulayan Vali Sezer, gönüllülük sisteminin ülke genelinde çok iyi seviyede olduğuna değindi. Hem Kızılay, hem de AFAD gönüllüleri olduğunu belirten Vali Sezer, bu görevin çok önemli olduğunu ve yeri geldiğinde ailesinden, işinden feragat ederek her türlü fedakarlığın göstergesini de beraberinde getirdiğini ifade etti. Edirne’de bir sivil toplum kuruluşunun akredite olduğunu söyleyen Vali Sezer, itfaiye ve diğer sivil toplum kuruluşlarının eğitimlerinin devam ettiğini ve 2 bin arama kurtarma personeli yetiştirmeyi hedeflediklerini ifade etti. Edirne’yi balkanları da içine alacak şekilde arama kurtarmanın merkezi yapmayı da hedeflediklerini söyleyen Vali Sezer, "Edirne’de afet olmayabilir ama komşu illerimizde bir afet meydana gelebilir bu yüzde Edirne’yi merkez yapmak için çalışıyoruz. Balkanlardaki üniversitelerin de katılımıyla bir arama kurtarma merkezini burada oluşturmayı düşünüyoruz. Şuanda 299 AFAD destek gönüllümüz var. 6 bin de AFAD gönüllümüz var. Bu sayıyı daha da arttırmalıyız" dedi. Gönüllülerin yanlarında olmasının ve kendileriyle çalışmalarının çok önemli olduğunu söyleyen Edirne İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürü Elvan Kaya, destek AFAD gönüllüleri ile Kahramanmaraş merkezli depremlerde zor işlerde beraber görev yaptıklarını belirtti. Sertifika töreninde konuşan Destek AFAD Gönüllüsü Selda İnanç, Geçmiş afetlere bakıldığında ülkede büyük kayıplar yaşandığını hatırlattı. 1999 Marmara depremi ile 6 Şubat 2023’te meydana gelen ve pek çok ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremin ardından afetlerle baş edebilmek için toplumun oluşturduğu gönüllü yapılanmaların afet öncesi ve sonrası meydana gelen kayıpları en aza indirme noktasında ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini söyleyen İnanç, ellerinden gelecek her şeyi yapabilmek ve faydalı olabilmek adına AFAD arama kurtarma gönüllüsü olabilmek için elleri, kolları sıvadıklarını ve bu işe adım attıklarını ifade etti. Konuşmaların ardından eğitimlerini tamamlayan destek AFAD gönüllüleri sertifikalarını Edirne Valisi Yunus Sezer’in elinden aldı. Düzenlenen tören toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
Edirne Edirne’de Destek AFAD gönüllüleri sertifikalarını aldı Edirne’de eğitimlerini tamamlayan destek AFAD gönüllüleri sertifikalarını düzenlenen törenle aldı. Törende konuşan Edirne Valisi Yunus Sezer, Türkiye’de 6 Şubat depreminden önce 500, 600 bin civarında olan afet gönüllüsü sayısının şu anda yaklaşık 1 buçuk milyonu bulduğunu söyledi. Deprem, sel, yangın gibi doğal afetlerde görev almak için çeşitli eğitimlerden geçen destek AFAD gönüllüleri, sertifikalarına kavuştu. Özellikle 6 Şubat tarihinde yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bu tür eğitimlere talep oldukça arttı. Kentteki bir tesiste düzenlenen sertifika töreninde destek AFAD gönüllüleri ile bir araya gelen Edirne Valisi Yunus Sezer, her birine çalışmalarında başarılar diledi. Ülkenin her noktasında neredeyse afet riski ile karşı karşıya kalındığını söyleyen Edirne Valisi Yunus Sezer, bunların sel, deprem, yangın, heyelan gibi tehlikeli afet durumlarından oluştuğunu aktardı. Tokat Sulusaray merkezli ve çevre illeri etkileyen bir deprem yaşandığını ve artçı depremlerin hala devam ettiğini ifade eden Vali Sezer, "Karadeniz Bölgemiz ise heyelan ve sellerle karşı karşıya bir tehdit halinde. Bugün Edirne ilimizde de benzer yağışlar ve bunun getireceği tehlikeli taşkınlar ihtimali var. Bunları biz kendi imkânlarımızla, AFAD personellerimizle de olsa üzerinden gelme imkânımız yok. Afetlerde ilgili olarak eğitim sürecinde de öğrenilen şey, afetlerle mücadelede önemli olan şey riski azaltmaktır. Risk azaldıkça, afetlere müdahale başarısı da ters orantılı olarak artmaktadır. Riski azaltmadan afetlerde mücadelede başarıya ulaşmanın imkânı çok düşüktür. Ancak müdahalede başarılı olursunuz. Müdahale kapasitemiz ülke olarak, risk yönetimi çok fazla olmasa da kriz yönetimimiz belki de dünyada ilk sırada yer alıyor. Krizlerle ülke olarak başarılı olarak, afetlerde özellikle görüldüğü gibi başa çıkıyoruz. Belki dünya tarihinin yaşamış olduğu en büyük depremlerden birini 6 Şubat’ta, 20 ilimizi etkileyen Maraş Pazarcık merkezli depremde gördük ve bu deprem 6 ay geçmeden neredeyse barınma problemleri başta olmak üzere, birçok problemi halletmiş bir ülkeyiz" ifadelerine yer verdi. "Riski azaltma aşamasının en önemli noktası gönüllülük sistemidir" Afet sonrasında iyileştirme noktasında çok iyi noktada olunduğunu ve riski azaltma aşamasının en önemli noktasının da gönüllülük sistemi olduğunu vurgulayan Vali Sezer, gönüllülük sisteminin ülke genelinde çok iyi seviyede olduğuna değindi. Hem Kızılay, hem de AFAD gönüllüleri olduğunu belirten Vali Sezer, bu görevin çok önemli olduğunu ve yeri geldiğinde ailesinden, işinden feragat ederek her türlü fedakarlığın göstergesini de beraberinde getirdiğini ifade etti. Edirne’de bir sivil toplum kuruluşunun akredite olduğunu söyleyen Vali Sezer, itfaiye ve diğer sivil toplum kuruluşlarının eğitimlerinin devam ettiğini ve 2 bin arama kurtarma personeli yetiştirmeyi hedeflediklerini ifade etti. Edirne’yi balkanları da içine alacak şekilde arama kurtarmanın merkezi yapmayı da hedeflediklerini söyleyen Vali Sezer, "Edirne’de afet olmayabilir ama komşu illerimizde bir afet meydana gelebilir bu yüzde Edirne’yi merkez yapmak için çalışıyoruz. Balkanlardaki üniversitelerin de katılımıyla bir arama kurtarma merkezini burada oluşturmayı düşünüyoruz. Şuanda 299 AFAD destek gönüllümüz var. 6 bin de AFAD gönüllümüz var. Bu sayıyı daha da arttırmalıyız" dedi. Gönüllülerin yanlarında olmasının ve kendileriyle çalışmalarının çok önemli olduğunu söyleyen Edirne İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürü Elvan Kaya, destek AFAD gönüllüleri ile Kahramanmaraş merkezli depremlerde zor işlerde beraber görev yaptıklarını belirtti. Sertifika töreninde konuşan Destek AFAD Gönüllüsü Selda İnanç, Geçmiş afetlere bakıldığında ülkede büyük kayıplar yaşandığını hatırlattı. 1999 Marmara depremi ile 6 Şubat 2023’te meydana gelen ve pek çok ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremin ardından afetlerle baş edebilmek için toplumun oluşturduğu gönüllü yapılanmaların afet öncesi ve sonrası meydana gelen kayıpları en aza indirme noktasında ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini söyleyen İnanç, ellerinden gelecek her şeyi yapabilmek ve faydalı olabilmek adına AFAD arama kurtarma gönüllüsü olabilmek için elleri, kolları sıvadıklarını ve bu işe adım attıklarını ifade etti. Konuşmaların ardından eğitimlerini tamamlayan destek AFAD gönüllüleri sertifikalarını Edirne Valisi Yunus Sezer’in elinden aldı. Düzenlenen tören toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
Kayseri Hayırsever işbirliği ile ’OSB Teknik Kampüsü’ için imzalar atıldı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç ve Hayırsever iş insanı Mehmet Altun ile birlikte Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’ne yaklaşık 50 bin metrekarelik kapalı alanda Mühendislik Fakültesi Binası’nın da yer aldığı OSB Teknik Kampüsü protokolüne imzayı attı. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın Kayseri’nin geleceğine yatırım noktasına ayrı bir önem verdiği, eğitim, sağlık ve spor gibi alanlarda Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen yatırımlar tüm hızıyla sürerken, Kayseri’de hayırsever-belediye iş birliği ile de birçok projeyi hayata geçirmeye devam ediyor. Bu çerçevede, Kayseri Valiliği, Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Organize Sanayi Bölgesi, Kayseri Üniversitesi ve Hayırsever iş insanı Mehmet Altun iş birliğinde Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’ne Mühendislik Fakültesi Binası’nın protokolü imzalandı. Kayseri Büyükşehir Belediyesi Başkanlık Toplantı Salonu’nda gerçekleşen imza protokol törenine; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yalçın ve Hayırsever iş insanı Mehmet Altun katıldı. İmza protokolünde konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “Kayseri’ye her geldiğimizde ya belediyelerimizin açılışı, temel atma töreni oluyor veya mutlaka bir hayırseverimizin eğitimle, sağlıkla ilgili bir güzel eserine ön ayak oluyoruz, bugün o günlerden birisidir” dedi. Kayseri’de yüzyıllardır hayırseverlik geleneğinin sürdüğünü hatırlatan Bakan Özhaseki, “Bu memlekette Cenab-ı Hak bolca hayırsever göndermiş. Kayseri’mizde yüzyıllardır devlet millet el ele geleneği devam ediyor. Tarihte Hunat Hatunlar, Atsız Elti Hatunlar, Gevher Nesibeler, Nuh Naci Yazganlar, Kadir Haslar hiç eksik olmadı. Yaptığımız hayırseverler zirvelerinde yüzlerce hayırseverin bu şehre katkıda bulunduğunu gördük” diye konuştu. Bakan Özhaseki, yaklaşık 50 bin metrekarelik kapalı alanda Organize Sanayi Bölgesi’nin ihtiyacını karşılayacak olan okulun protokolüne imza attıklarının altını çizerek, “Son dönemde de Allah razı olsun Mehmet Altun ağabeyimiz 20 tane okul, 1 tane büyük cami projesiyle bu yolda devam ediyor. Şimdi yaklaşık 50 bin metrekarelik kapalı alanda Organize Sanayi’nin ihtiyacı olan, bölümleri ihtiva eden bir okul protokolüne imza atıyoruz. Osman Ulubaş ağabeyi de zikretmezsek olmaz, o da 15’inci okula imza attı. Allah hayırseverlerimize uzun ömürler versin, bu ömürler içerisinde nice hizmetler yapmayı nasip etsin” şeklinde konuştu. Kayseri için önemli olan bir protokolün daha imza aşamasında olduklarını dile getirerek sözlerine başlayan Vali Gökmen Çiçek ise “Organize Sanayi Bölgemizde yapılacak olan Mühendislik Fakültemizin protokolünü imzalayacağız. Mehmet Altun amcamız tarafından yapılacak. Mehmet Altun amcamız sayın bakanımızın da bize bir emaneti olarak bu ilim ile çok büyük hizmetler, çok büyük eserler kazandırdı” dedi. Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nin istihdamı ile çok önemli bir proje olduğunu, Bakan Özhaseki’nin son zamanlarda özellikle hem meslek liselerine hem meslek yüksekokullarına hem de mühendislik fakültelerine çok önem verdiğini hatırlatan Vali Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bunun Avrupa’daki model gibi Organize Sanayi Bölgelerinin içerisinde olması, sanayiye ve öğrenci arkadaşlarımızın ufkunu açma noktasında mühendisliğik çok ayrı bir ivme kazandırıyor. Sizin gösterdiğiniz vizyon çerçevesinde de Mehmet amca bütün masraflarını karşılayarak orada inşallah muazzam bir okul yapacak. Organize Sanayi Bölgemizin bu konuda hem sizden hem Mehmet amcadan talepleri vardı. Hem de üniversitemizin bu konuda çok büyük bir isteği, çabası vardı.” Vali Çiçek, Başkan Büyükkılıç ile birlikte altyapı için çalışmalar hazırlandığını belirterek, “Büyükşehir Belediye Başkanımızla beraber biz de gerekli altyapı konusunda, özellikle Büyükşehir Belediyemizle Organize Sanayi Bölgemiz altyapıyı hazırladı. Sizin onayınıza talimatlarınızla getirdik. Siz de uygun gördünüz. Bugün şehrimiz için önemli bir gün. Sizlere ve hayırseverimize çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu. Hayırsever iş insanı Mehmet Altun da Kayseri’ye çok güzel bir eser kazandıracaklarını vurgulayarak, “Türkiye’nin kurtuluşu teknolojiye dayalı ihracata bağlıdır, 15 bin fabrika var burada, bunlara istedikleri ihtiyacı karşılayacak insanları yetiştirmemiz çok büyük bir sevaptır. Çünkü sanayimiz mükemmel ama kalifiye eleman yok, Sayın bakanım sizin bu büyük desteğinizi Cenab-ı Hak kabul eylesin. Bu okulların Kayseri’mize, sonra ülkemize hayırlara vesile olmasını niyaz ederim” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yalçın ve Hayırsever iş insanı Mehmet Altun, protokole imzaları attı.