SAĞLIK - 13 Mayıs 2022 Cuma 13:06

Çocuk Cerrahisi Uzmanı Aysel Yucak Özdemir: “Hatalı sünnet yaşam boyu sorun yaşatabilir”

A
A
A
Çocuk Cerrahisi Uzmanı Aysel Yucak Özdemir: “Hatalı sünnet yaşam boyu sorun yaşatabilir”

Çocuk Cerrahisi Uzmanı Aysel Yucak Özdemir, hekim dışı personel tarafından yapılan sünnetlerde erken veya geç dönemde karşılaşılan komplikasyonlarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Çocuk Cerrahisi Uzmanı Aysel Yucak Özdemir, hekim dışı personel tarafından yapılan sünnetlerde erken veya geç dönemde karşılaşılan komplikasyonlarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.


Giresun Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahisi Dr. Öğr. Üyesi Aysel Yucak Özdemir, ülkemizde yasaklanmasına rağmen hekim dışı personel tarafından yapılan sünnetlerde erken veya geç dönemde bazı komplikasyonlarla karşılaşılabildiğini söyledi.


Giresun’un Espiye ilçesi Soğukpınar beldesinde toplu sünnet töreninde yaşanan "yanlış sünnet" vakaları ile ilgili açıklamalarda bulunan Çocuk Cerrahisi Dr. Aysel Yucak Özdemir, toplu sünnetin önerilerin bir durum olmadığını söyledi. Özdemir “Çocuklarda prepisyum denilen derisinin fazla olan kısmının cerrahi müdahale ile çıkartılma işlemine sünnet diyoruz. Bazı bulaşıcı hastalıklardan korunmak amacıyla veya bazı çocuklarda doğuştan olan idrar yolu enfeksiyonu olan çocuklarda sünnet tıbbi müdahale ile yapılabiliyor. Yine dini veya toplumsal inançlar nedeniyle de yapılabiliyor. Öncelikle sünnetin cerrahi bir işlem olduğu unutulmaması gerekir. Cerrahi işlem olmasından dolayı da sünnetin hijyenik bir ortamda yapılmalıdır. Sünneti yapacak kişinin de bunun tıbbi eğitimini almış olması gerekir. Öncelikle çocuk cerrahisi uzmanları, ürologlar veya genel cerrahlar tarafından yapılabilir. Ancak hekim dışı personel tarafından yapılan sünnetlerde erken veya geç dönemde bazı komplikasyonlarla karşılaşılabilmektedir. Kimi zaman sünnet derisi kısa bırakılabilir, kimi zaman penisin uç kısmı zarar görebilir. Bunlarda çocuklarda ileriki yaşlarda kalıcı hasarlara sebep olabilir. Uygun koşullarda yapıldığı takdirde bu tür komplikasyonlarla karşılaşma olasılığı çok düşüktür. Sünnetin toplumumuzda çok sık uygulanması nedeniyle aslında bir cerrahi girişim olduğu göz ardı edilmektedir” dedi.



Çocuklarda sünnet yaşı 6 yaşından sonra


Sünnet yaşının önemine de dikkat çeken Çocuk Cerrahisi Dr. Aysel Yucak Özdemir, “Biz 3 ve 6 yaş arasındaki çocuklarda sünnet işlemini önermeyiz. Çünkü bu yaşlar çocukların cinsel kimliklerini öğrenme yaşları olduklarından dolayı bu yaşlarda yapılan bir müdahale ileri yaşlarda çocukların psikolojik anlamda zarar görmesine sebep olabiliyor. 6 yaşından sonraki dönemlerde sünnet yapılması gerekiyor ve bu işlemin de genel anestezi veya sakinleştirici bir anestezi eşliğinde yapılması en uygun olanı. Ameliyathane koşullarında yapılması en doğru olanıdır. Bir de çocuklar sünnet sonrasında korktuğu zaman iç çamaşırı giymeyi reddedebilir fakat iç çamaşırı giymesinde herhangi bir sakınca yoktur. Ancak bazı aileler sünnet sonrasında sünnet külotu kullanmak istiyorlar ama anatomik olarak uygun olmadığı için biz çok fazla sünnet külotunu önermiyoruz. Sünnet doğru koşullarda yapıldıysa sünnet sonrasında doğal yaşamlarına devam edebilirler” diye konuştu.



"Toplu sünnetleri önerilmiyor, yapılacaksa da hastane koşullarında olmalı"


Hekim olarak toplu sünnetleri önermediklerini de belirten Çocuk Cerrahı Özdemir, “Sünnetin yapıldığı ortam önemli, toplu sünneti kim tarafından yaptığı önemli. Öncelikle sünnetin cerrahi bir işlem olduğu unutulmaması gerekir. Hekim olarak toplu sünnetleri önermiyoruz. Ancak buna rağmen belediyeler, kurum ve kuruluşlar böyle bir işlem yapacaksa da bunu bir hastane ile birlik içerisinde yapması gerekiyor. Dışardan sünnetçi adı altında herhangi kişilere sünnetin yaptırılmaması gerekiyor. Mutlaka hastane koşullarında yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.