GENEL - 13 Ekim 2020 Salı 14:36

Dereli’de afetzedeler için ilk etapta 270 konut inşa edilecek

A
A
A
Dereli’de afetzedeler için ilk etapta 270 konut inşa edilecek

Giresun’da 22 Ağustos 2020 tarihinde yaşanan sel felaketinden en fazla etkilenen ilçe olan Dereli ilçesinde başlatılan kentsel dönüşüm çalışmaları tüm hızıyla sürüyor.

Giresun’da 22 Ağustos 2020 tarihinde yaşanan sel felaketinden en fazla etkilenen ilçe olan Dereli ilçesinde başlatılan kentsel dönüşüm çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. Dereli’de riskli ve hasarlı binaların yıkım işlemleri tamamlanırken alt yapı ve üst yapı çalışmaları başladı. Yıkılan hasarlı binaların yerine Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından yapılacak olan konutların ise temel atma faaliyetleri başladı.


Dereli’de başlatılan kentsel dönüşüm çalışmalarında TOKİ’nin temel atma faaliyetlerine başladığını söyleyen Dereli Belediye Başkanı Zeki Şenlikoğlu, “Bu afetlerin tekrarlanmaması adına Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla daha güvenli ve daha estetik bir ilçe oluşturmak adına devletimiz maddi fedakârlık altına girerek kentsel dönüşüm başlatıldı. Bununla beraber yıkım çalışmaları başladı. Yaklaşık 140 bina yani yaklaşık 400 daire ve işyeri boşaltıldı ve yıkıldı. İsteyene parası nakdi olarak ödendi, istediğin yerde hayatını kurabilirsin, dedi. Ama bizlerin ve devletimizin tercihi öncelikli olarak insanlarımızın burada yaşamalarıdır. Kimsenin buradan gitmesini istemiyoruz ama tercih vatandaşımızındır. Ödemeleri yapılanların bazıları merkez ilçeden ev aldı, bazıları da buradaki işyerlerini ve daireleri bekliyor. TOKİ’de ilk etapta yaklaşık 270 konut inşa edecek. Onlarda 2+1, 3+1 daireler ve modern iş yerleri olacak” dedi.



“Gurbetçilerimiz için de konut inşa edilmesini talep edeceğiz”


Kentsel dönüşüm kapsamında Dereli’ye yerleşmek isteyen gurbetteki vatandaşların talepleri olduğunu belirten Başkan Şenlikoğlu, “İlk başlarda insanlarımızda moralsizlik vardı ama biz şunu gördük. İlçemiz alt yapı ve yenileme çalışmalarından sonra sadece giden vatandaşların değil diğer gurbetteki vatandaşlarımızın da işyeri ve konut sahibi olup hayatının geri kalanını ilçemizde tamamlayayım, düşüncesi var. Biz bugünden daha yoğun ve düzenli bir nüfus olacağını düşünüyoruz. Ama önce hak sahipleri var. Hak sahiplerinden sonra gurbetçilerimizden ve ilçede yaşayan diğer vatandaşlarımız olacak. Bizde bu konuda hak sahiplerini tamamladıktan sonra devlet büyüklerimizden TOKİ’nin diğer etaplara da devam etmesini isteyeceğiz. Çünkü devlet büyüklerimiz Dereli’de insanların mutlu olmaları için bu imkanları sunuyorlar” diye konuştu.



“Ruhsat konusu artık bizim kırmızı çizgimiz oldu”


İmar ruhsatları konusunda yerel yöneticilerin ve idarecilerin taviz vermemeleri gerektiğini söyleyen Başkan Şenlikoğlu, “Vatandaşın bizden kişisel talepleri oluyordu. Biz hep şunu söylüyorduk. Kişisel talep istiyorsunuz ama sizin can ve mal güvenliğiniz için bunlar sıkıntılı dediğimiz konular oluyordu. Bu konular şimdi kırmızı çizgiyle çizilmiş oldu. Bu konuda şimdi vatandaş gelse de yerel yöneticiler ve idareciler dik durmak zorunda, taviz vermemek zorunda. Çünkü bu Dereli’nin sorunu değil, Giresun’un sorunu, Karadeniz’in sorunu ve Türkiye’nin sorunudur. Biz artık Avrupa’daki gibi imarda belirli hatlarla belirli çizgilerle oynanamayacağını düşünmemiz lazım. Biz vatandaşlarımıza her zaman söylüyoruz. Biz imarda veya fen işlerinde sizin peşinize düşen, sizi suçlu gibi gören insanlar değiliz. Gördüğümüz ve bildiğimiz kadarıyla veya devletin tecrübesi sizin öncelikli can ve mal güvenliğini sağlamak olduğunu her zaman belirtiyorduk. Biz bu konuda vatandaşımızın samimi olacağını düşünüyoruz. Bazen bizi suçlayanlar da olmuştu. Bu afet olan hatta bizim bir tane bile ruhsatımız yok. Ama 40, 50 sene öncesinin konularını bize yüklemeye çalışanlar oldu. Karayolları veya DSİ’nin yaptığı köprüleri belediye niye düzeltmedi diye söyleyenler oldu. Belediye hangi teknikle, hangi sorumlulukla, hangi yetkiyle bunu yapacaktı. Bunun dedikodusu çok oldu. Biz vatandaş için varız. Ama vatandaşımızın can ve mal güvenliği hem devlete emanet hem de bize emanet” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon "Alo 199 Çağrı Merkezi"nin kapatılacağı iddiasına çalışanlardan tepki İçişleri Bakanlığı’na bağlı ’Alo 199 Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Etkileşim Merkezi’nin kapatılacağı iddiası nedeniyle basın açıklaması yapan çalışanlar, tepkilerini dile getirdi. Merkezi Trabzon’da bulunan ve tüm Türkiye’ye hizmet veren ’Alo 199 Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Etkileşim Merkezi’nin kapatılacağı iddiası nedeniyle bir grup çalışan, çocukları ile birlikte Meydan Parkı’ndaki Atatürk heykeli önünde toplandı. Çağrı merkezi çalışanları, taşıdıkları dövizlerle 350 kişinin istihdam edildiği çağrı merkezinin kapatılmamasını istedi. Alo 199 Çağrı Merkezi çalışanları adına basın açıklamasını okuyan Melike Yıldırım, 350 kişinin istihdamının sağlandığı bir ekmek kapısının kapatılacak olmasının son derece üzücü olduğunu söyledi. Yıldırım, “İçişleri eski Bakanımız Süleyman Soylu’nun Trabzon’a kazandırdığı projelerden bir tanesi olan, Trabzon ile birlikte Ankara ve Erzurum lokasyonlarıyla vatandaşımıza hizmet veren çarı merkezimiz ne yazık ki ani bir karar ile kapatılmak istenmektedir. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri bünyesinde kurulan Alo 199 Çağrı Merkezimizin yalnızca Trabzon lokasyonunda 350 personelimiz istihdam edilmektedir. Siyasi olarak da Cumhurbaşkanımıza bağlılığını son yerel seçimlerde de gösteren Trabzon’umuzda 350 kişinin istihdamının sağlandığı bir ekmek kapısının kapatılacak olması son derece üzücüdür. Taşeron şirketlerde çalışan binlerce emekçi kadro beklerken, Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetlerine bağlı çalışan Alo 199 Çağrı merkezlerinin kapatılması düşündürücüdür. Kamuya ait çağrı merkezlerinin kapatılacağı iddiaları ise diğer çağrı merkezlerinde çalışan yüzlerce işçiyi tedirgin etmekte, vatandaşa hizmet veren çağrı merkezi çalışanları psikolojik olarak çöküntü yaşamaktadır” dedi. “Trabzon’umuzu şehrimizdeki istihdama sahip çıkmaya davet ediyoruz” “Kapatılma gerekçesi olarak çağrı popülasyonunun düşmesi gösterilse de gerçeğin bu olmadığının farkındayız” diyen Yıldırım, “Bu kapatma kararı ile birlikte sadece çalışan 350 kişi ve aileleri değil, maddi anlamda tüm şehrimiz zarar görecektir. Ankara’dan şehrimize her ay giren sıcak para dolmuşçusundan bakkalına, lokantasından çaycısına kadar pek çok alanda Trabzon’a katkı sağlamaktadır. Emek veren her siyasi görüşteki çalışanlarımız evine ekmek götürmektedir. Yeni evlenen, evlilik hayali kuran, 6 aylık hamile eşi çalışmayan, otizmli çocuğunun tedavisini sürdüren, kanser tedavisi gören, bankaya kredi borcu olan, taksit ödeyen ve hayatını bu zor ve acımasız ekonomik şartlarda devam ettirmeye çalışan 350 insanın geleceği, hayalleri karartılmamalıdır. Trabzon lokasyonunun kapatılması kentin gelecek ekonomik kaynaktan mahrum edilerek fakirleşmesi, çalışanların işsiz kalması, işsizliğin artması, ekonominin çarklarının zarar görmesi demektir. Kapatılma gerekçesi olarak çağrı popülasyonunun düşmesi gösterilse de gerçeğin bu olmadığının farkındayız. Çağrı merkezinde çalışan bizler gerek pandemi döneminde bir saniye nefes almadan çalıştık, gerekse pasaport ve kimlik yenilemelerinde en yoğun dönemlerde vatandaşımıza hizmet ettik. Dünyada çip krizi yaşanırken vatandaşımızın mağdur edilmemesi için gayret gösterdik. Bugün de vatandaşlarımızın Nüfus Müdürlüklerinde sıra beklemeden hizmet almaları için özveriyle isimizin başındayız. Modern çağda Devletimizin tüm kurumlar dahil özel şirketler randevu sistemine çağrı merkezleri üzerinden geçerken, vatandaşımıza ciddi kolaylıklar sağlayan Alo 199 Çağrı Merkezi’nin kapatılması hem hizmet alan vatandaşımıza hem de çalışarak evine ekmek götüren emekçilere kötülük olacaktır. Devletimizin başı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan ve karar verici siyasi erkten kapatma kararının gözden geçirilerek, özünde yüzlerce kişinin, genelde ise binlerce kişinin mağdur edilmemesini bekliyoruz. 350 arkadaşımızın işinin devam edeceğine inanıyoruz. Ve Şeyh Edebali’nin, Osmanlı’nın kurucusu Osman Bey’e söylediği ’İnsanı yasat ki devlet yaşasın’ anlayışı ile devletimizin yaşamasını istiyoruz. Başta hükümetimizin siyasi erkleri olmak üzere tüm muhalefet ile birlikte Trabzon’umuzu şehrimizdeki istihdama sahip çıkmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.