GENEL - 13 Mart 2019 Çarşamba 13:21

Genel Sağlık-İş Sendikası yaptırdığı anket sonuçlarını açıkladı

A
A
A
Genel Sağlık-İş Sendikası yaptırdığı anket sonuçlarını açıkladı

Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, sağlık çalışanlarına yönelik yaptıkları ankete göre çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve ücretlerin artırılması beklentisi olduğunu belirtti.

Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, sağlık çalışanlarına yönelik yaptıkları ankete göre çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve ücretlerin artırılması beklentisi olduğunu belirtti.


Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, sağlık ve sosyal hizmetlerde çalışan kamu emekçilerinin durumlarının ortaya konması, sorunlarının tespit edilmesi ve beklentilerinin somutlaştırılması amacıyla yapılan anketin çarpıcı sonuçlarını açıkladı. Bacaksız, “Genel Sağlık-İş tarafından yaptırılan kamuoyu araştırması sonuçlarına göre sağlık ve sosyal hizmet çalışanları borçludur. Sağlık ve sosyal hizmetlerde çalışan kamu emekçilerinin yaklaşık yüzde 70’i gündelik yaşamlarını sürdürmek için borçlanmak durumunda kalmaktadır. Her beş sağlık çalışanından dördü kredi kullanıcısıdır. Borçlanma, gelir düzeyine göre farklılaşmamaktadır ve emekçiler öncelikle gündelik yaşamın devamı için borçlanmaktadır. Araştırmaya katılanların yüzde 40.8’i borç ödemelerinde çok zorlandıklarını beyan etmişlerdir. Borç ödemelerinde biraz zorlananların oranı ise yüzde 50’dir. Düşük gelir düzeylerine ve yüksek borçlanma oranlarına ek olarak sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının neredeyse yüzde 30’unun aylık hane geliri yoksulluk sınırının altındadır” dedi.



"Zaman baskısı ve aşırı iş yükü ruhsal sağlığı tehdit ediyor"


Sağlık çalışanlarına yönelik zaman baskısı ve aşırı iş yükünün ruhsal sağlığı tehdit ettiğini ifade eden Bacaksız, “Katılımcıların yüzde 89.1’i ise çalışma hayatında fiziksel ya da ruhsal sağlıklarını etkileyen faktörlere maruz kaldıklarını dile getirmişlerdir. Öte yandan araştırma sonuçlarına göre sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin çalışma hayatında karşılaştıkları fiziksel ve ruhsal sağlıklarını etkileyen iki temel faktör ise yüzde 66.7’lik oranla ruhsal sağlığı etkileyen zaman baskısı ve aşırı iş yükü ve yüzde 66.3’lük oranla ruhsal sağlığı rahatsız/tehdit edici davranıştır” diye konuştu.



"Sağlık çalışanlarının yarısından fazlası hasta ve hasta yakınlarından şiddet görüyor"


Sağlık çalışanlarına yönelik şiddete de vurgu yapan Bacaksız, “Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının yarısından fazlası hasta ve hasta yakınlarından şiddet görmüştür. Araştırma sonuçları, emekçilerin yüzde 55.5’inin çalışma hayatı süresince en az bir kez hasta ve hasta yakınlarından şiddet gördüğünü ortaya koymaktadır. Katılımcıların yüzde 99.6’u hasta ve hasta yakınları tarafından sağlık çalışanlarının maruz bırakıldığı şiddet olaylarının son 5 yıl içerisinde arttığı düşüncesindedir. Öte yandan çalışanlar yüzde 97.2 oranla şiddet olaylarına karşı alınan önlemlerin yeterli olmadığını belirtmişlerdir. Şiddet olaylarının artmasının öncelikli gerekçeleri yasal düzenlemelerin caydırıcı olmaması yüzde 81.5, toplumsal yaşamın genelinde artan şiddet eğilimi yüzde 69.2 ve sağlıkta dönüşüm programının olumsuz yüzde 67.9 etkileridir. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanları güvensizleştirilmiştir. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının yüzde 73.8’i işiyle ilgili gelecek kaygısı duymaktadır. Çalışanların yarısı işini kaybetme korkusu yaşamaktadır. Her üç çalışandan ikisi çalıştığı işten memnun değildir. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının neredeyse tamamı son beş yılda yaşam düzeyinin kötüye gittiğini dile getirmişlerdir" şeklinde konuştu.



Sağlık çalışanlarının beklentileri


Yaptırılan kamuoyu araştırması sonuçlarına göre en büyük beklentinin çalışma koşullarının iyileştirilerek, ücretlerin artırılması olduğunu kaydeden Bacaksız, açıklamasını şöyle sürdürdü:


“Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının temel ekonomik beklentileri çalışma koşullarının iyileştirilmesi, sabit ücretlerin artırılması ve ek göstergelerin yükseltilmesidir. Bu beklentilere bağlı olarak çalışanların iş yükünün azaltılması ile sağlık ve sosyal hizmetlerde çalışan personel sayısının artırılması talepleri öne çıkmaktadır. Katılımcıların iki temel beklentisi çalışma koşullarının iyileştirilmesi (yüzde 86.7) ve sabit ücretlerin artırılmasıdır (yüzde 86.4). Bunun yanında ek göstergelerin yükseltilmesi talebi de (yüzde 78.2) oldukça güçlü bir şekilde belirginleşmektedir. Sözleşmeli çalışmanın kaldırılması (yüzde 59.7), döner sermaye ve performansın kaldırılması (yüzde 58.5) ve nöbet ücretlerinin artırılması (yüzde 57.4) konularında da oldukça güçlü oranlar kaydedilmiştir. Şiddetle mücadele konusunda beklenti yasal düzenlemelerin caydırıcı hale getirilmesidir. Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin yüzde 91’i toplum nezdinde gereken saygınlığa sahip olmadığı düşüncesindedir. Ayrıca emekçilerin yüzde 92.4’ü saygınlıklarının son 5 yıl içerisinde kötüye gittiğini belirtmişlerdir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Çocuklar bayramı bilim şovlarıyla kutluyor Avrupa’nın en büyük doğal yaşam parkı Ormanya’da çocuk bayramı dolayısıyla minikler bilim şovlarıyla eğlenirken 35 atölyede de renkli etkinliklere katılıyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında Ormanya’da düzenlediği "Bi Dünya Eğlence" ilk gününde birbirinden renkli anlara sahne oldu. Gün boyu 35 atölyede etkinlikler devam ederken, ilk sahne etkinliği saat 14.00’de küçük sahnedeki bilim şov ile başladı. Bilim Merkezi’nin düzenlediği etkinlik kapsamında basınç deneyleri gibi interaktif deneyler gerçekleştirildi. Çocuklar bu sayede eğlenerek bilimin keyifli dünyasını keşfetmeyi yaşadı. Aynı saatler arasında Orman Kütüphanesi ilk yazar konuğunu ağırlamaya başladı. Sevilen yazar Ayşegül Dede kendisinin kaleme aldığı masalları anlattı. Saatler 15.00’i gösterdiğinde alanın en renkli mekânlarından biri olan büyük sahnede Kaptan Pengu Müzikali başladı. Çocuklar TV’den severek izledikleri Kaptan Pengu’yu keyifle ve canlı performansla izleme olanağı buldu. Orman Kütüphanesi’nin ilk gün etkinlikleri kapsamındaki ikinci konuğu çocukların çok sevdiği Sertaç Abi oldu. Çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlayan Sertaç Güngör, söyleşisinde özellikle dijital medyanın olumsuzlukları konusunda önemli uyarılarda bulundu. 35 atölyede gün boyu etkinlikler devam etti 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliklerinde Türk Halk Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi işbirliğinde kurulan Somut Olmayan Kültür Mirası’nda (SOKÜM) eğitim alan kültür aktarıcıları da alanda çocuklarla buluştu. SOKÜM atölyesinde bilmeceler ve tekerlemeler eşliğinde birbirinden farklı çocuk oyunları oynandı. Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan ve Kazakistan gibi Türk dünyasına ait oyunlardan örneklerle tanışan minikler, eğlenerek öğrenmenin mutluluğunu yaşadı. Halk bilimciler; düyme düyme oyunu, “yaglıga tovusmak” (yazmaya zıplamak), aşık oyunu gibi Türk kültürünün geçmişten günümüze gelen mirasın izlerini Kocaeli’ye getirdi.
Denizli PAÜ Ziraat Fakültesi ilk fidan tüpleme işlemini gerçekleştirdi Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektör Yardımcısı ve Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Karadeniz, Ziraat Fakültesi öğretim üyeleri eşliğinde Bahçe Bitkileri ve Tarla Bitkileri Bölümü öğrencileri ile birlikte Çal’da ilk fidan tüpleme işlemini gerçekleştirdi. Fidan tüpleme işlemi ile ilgili kısaca bilgi veren Rektör Yardımcısı ve Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Karadeniz, şunları aktardı: “Fidan tüpleme işlemi, genellikle tarım ve orman sektöründe kullanılmaktadır. Çıplak köklü fidanlar Kasım ayı başından (yaprak dökümü) Mart ayı sonuna kadar dikilirken yaz ayalarında ancak tüplü fidanlardan yararlanılmaktadır. Bunun için torf, vermikulit, toprak gibi özel karışımlar hazırlanarak fidanlar tüplenmekte ve bu fidN-anlar gerek yaz dikimlerinde gerekse kış dikimlerinde olmak üzere 12 ay boyunca dikilebilmektedir. Ziraat Fakültesi’nin öğretin üyeleriyle Bahçe Bitkileri ve Tarla Bitkileri Bölümü öğrencileri Kasım 2023- Şubat 2024 arasında; incir (Bursa siyahı, Bardacık ve Sarılop), aronya, Gemlik zeytini, Hicaz narı, iki farklı karaduttan olmak üzere kırk beş bin çelik köklendirme ortamlarına alındı. Bunlardan yaklaşık otuz beş bin adet fidan elde ettik. Bu ürettiğimiz fidanlar ile fındık, ceviz, kestane, erik, şeftali, kayısı, badem, elma, armut, kiraz, Trabzon hurmasından oluşan 100 dekar meyve koleksiyon bahçesi ile Çalkarası ve Sultani üzümlerinin de içinde yer aldığı ve çoğu yabancı menşeili on yedi çeşit sofraık üzüm çeşitinden oluşan yirmi dekarın üzerinde bağ alanı tesis ettik. Koleksiyon amacıyla oluşturulan bu meyve ve bağ alanları Fakültemizin alt yapısını kurmak adına tesis edilmiştir. Fakültemiz öğrencileri teorik derslerin uygulamalarını öğretim elemanlarının eşliğinde sahada gerçekleştirmektedirler. Öğretim üyeleri ve öğrencilerimiz ile tüplediğimiz fidanlar, yaz boyunca koleksiyon bahçemizin genişletilmesine yönelik olarak değerlendirilecektir. Bu koleksiyon bahçesi hem öğrencilerimizin uygulama alanı hem de akademisyenlerimizin Ar-Ge yapabilecekleri uygulama alanı olarak tasarlanmıştır. Öğrencilerimizin birinci sınıfta uygulama eğitimine başlamaları onların yetişmesi adına önemli bir kazanım olacaktır. Ülkemizin farklı bölgelerinden gelen öğrencilerimizin oldukça gayretli oldukları ve ziraat mesleğini sevdiklerini gözlemliyoruz. Bu da ileride mesleklerinde başarılı olacaklarına işaret etmektedir.”