GENEL - 06 Mayıs 2020 Çarşamba 16:10

Giresun İl Pandemi Kurulu yaklaşan çay hasadı ve fındık tarımını değerlendirdi

A
A
A
Giresun İl Pandemi Kurulu yaklaşan çay hasadı ve fındık tarımını değerlendirdi

Giresun Valisi Harun Sarıfakıoğulları başkanlığında toplanan İl Pandemi Kurulu’nda Giresun’un içinde bulunduğu son durum görüşüldü.

Giresun Valisi Harun Sarıfakıoğulları başkanlığında toplanan İl Pandemi Kurulu’nda Giresun’un içinde bulunduğu son durum görüşüldü.


Giresun Valisi Harun Sarıfakıoğulları, çay ve fındık üretiminde Korona virüs sürecinin etkilerini en aza indirebilmek için bir araya gelindiğini belirterek “Özellikle çay üretiminde yer alan üreticilerimiz, müstahsillerimiz ağırlıkla İstanbul da ikamet ediyorlar. İstanbul da bildiğimiz gibi pandeminin en yoğun yaşandığı illerden biridir. O nedenle ya gelmemeleri için gerekli önlemler alınacaktır, ya da Sağlık Bakanlığın, Bilim Kurulu toplantıları sonrası alınacak kararlara bağlı olarak sadece bir kişinin temsilen gelmesini arzu ediyoruz. Burada iş gücündeki eksikliği de Kaymakamlıklar ve sivil toplum kuruluşları nezdinde oluşturduğumuz birliklerle çözmeyi düşünüyoruz. Fındık içinde aynı çalışmayı yapmamız gerekir. Fındık toplama zamanına kadar bu durumun gündemden düşmesini umuyoruz” açıklamasını yaptı.


Vali Sarıfakıoğulları, 13-15 Mayıs tarihleri arasında 65 yaş ve üstü ile 20 yaş altı vatandaşlar ile ilgili kısıtlamanın esnetilmesinde sosyal izolasyonun zaafa uğrayacağı gibi bir algı oluşacağına dikkat çekerek “Yaylaların cazibe merkezi haline geleceğini düşünerek biz daha önce piknik amaçlı toplanmalarını men etmiştik. Hatta bu tür yerlerin yollarını kapatmıştık. Onun dışında 20 ila 65 yaş arasındaki kişilerin bağına bahçesine gitmesine üretim zinciri içerisinde olmaları konusunda herhangi bir kısıtlılık yoktu ama 13-15 Mayıs tarihleri arasında esnetilen kısıtlılıktan dolayı bazı vatandaşlarımız yaylalara gidip kalmayı düşünebilirler. Bu noktalarda neler yapabiliriz, algı ve eğitim amaçlı neler yapabiliriz, bununla ilgili çalışmalarımıza başlayarak, bir yol haritası çıkarıp bunları uygulayacağız” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.