GENEL - 03 Mart 2020 Salı 09:29

Giresun’da kayalar üzerindeki evler görüntüleri ile dikkat çekiyor

A
A
A
Giresun’da kayalar üzerindeki evler görüntüleri ile dikkat çekiyor

Giresun’un Kale Mahallesi’ne kayalar üzerinde yapılan sıra sıra binaların Karadeniz Sahil Yolu’ndan görünüşü dikkat çekiyor.

Giresun’un Kale Mahallesi’ne kayalar üzerinde yapılan sıra sıra binaların Karadeniz Sahil Yolu’ndan görünüşü dikkat çekiyor.


Giresun türkülerine “Ustam nasıl kondurdun/Taş başına binayı” sözleriyle konu olan evleri anlatırcasına kayalıkların üzerine yapılan binalar görünüşüyle ilgi odağı oldu. Giresun Kalesi etekleriyle Karadeniz Sahil Yolu arasına yapılan binaların kayalıkların üzerinde sağlam zemine yapılmasına rağmen ilk bakışta uçurumun kenarındaymış gibi görünüyor. En dikkat çeken ise bazı binaların teras için yaptıkları eklentilerin altına koydukları destek demir çubukların sanki binayı destekliyormuş gibi görünüyor.


Bu evlerin Giresun türkülerine esin kaynağı olduğunu anlatan Giresun eski Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Yüksel, "Görüldüğü gibi Giresun evleri kayalar üzerine büyük bir mimari yetenekle kondurulmuştur. İlk bakışta şaşkınlık ve hayret uyandırarak korkunç gelse de aslında oldukça sağlam bir temele oturtulmuş binalardır. Giresun’daki bu mimari yapılar folklorik ve kültüre de esin kaynağı olmuş ve ’Ustam nasıl kondurdun/ Taş başına binayı/Başıma zindan ettin/ Sen bu yalan dünyayı’ sözleriyle türkülerde yerini almıştır" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.