POLİTİKA - 03 Eylül 2019 Salı 18:10

Milletvekili Sabri Öztürk’ten "Fındığın Başkenti totemine sert tepki"

A
A
A
Milletvekili Sabri Öztürk’ten "Fındığın Başkenti totemine sert tepki"

AK Parti Giresun Milletvekili Sabri Öztürk, hiçbir algı çalışmasının, bir şehrin yüz yıllık geçmişe dayanan aidiyetini değiştiremeyeceğini söyledi.

AK Parti Giresun Milletvekili Sabri Öztürk, hiçbir algı çalışmasının, bir şehrin yüz yıllık geçmişe dayanan aidiyetini değiştiremeyeceğini söyledi.


AK Parti Giresun Milletvekili Sabri Öztürk beraberinde bulunan partisinin İl Başkanı Kenan Tatlı ve Merkez İlçe Başkanı Mehmet Başer ile birlikte Giresun Gazeteciler Derneği’nde basın toplantısı düzenledi. Düzenlenen toplantıda yerel gündeme dair açıklamalarda bulunan AK Parti Giresun Milletvekili Öztürk, “Fındığın Başkenti üzerinde bir tartışma var. Ancak bilinmelidir ki fındık ikiye ayrılıyor. Birincisi Giresun Kalite fındık, ikincisi ise levant kalite fındık. Dünya ticaretinde Giresun kalite fındık daha değerli ve daha fazla alıcı buluyor. Fındığın ilk dikiminin yapıldığı ve ihracatının yapıldığı yer Giresun’dur. İlk ve tek olan Fındık Araştırma Merkezi Giresun’dadır. Yine ilk fındık kooperatifi olan FİSKOBİRLİK Giresun’dadır. Bunlar tabiki boşuna yapılmamıştır. Hiçbir slogan ve algı çalışması bir şehrin yüz yıllık aidiyetini değiştiremez" diye konuştu.



Fındık müzesi için çalışma yapılıyor


Giresun’un tartışmaları bırakarak gerek fındık gerekse Giresun için yapması gereken başka unsurlar olduğunu da ifade eden Milletvekili Öztürk, “Her şeyden önce şehrin bir hedefe kilitlenerek aynı amaç doğrultusunda hareket etmesi gerekmektedir. Kısır çekişmelerin gölgesinde kalmamalıyız. Yapack olduklarımıza odaklanmalıyız. Bu bir slogansa her siyasetçisiyle, her Sivil Toplum Kuruluşuyla her kanaat önderiyle Giresun adına aynı slogan seslendirilmelidir. Yine Şehrimizin eksiklerinden bir tanesi de Fındık Müzesidir. Bu konudaki eksiğimizi gidermek için Giresun Ticaret Borsası’nın bir projesi olduğunu biliyorum. Çalışmalarına devam ediyorlar. Bizde bu konuda üzerimize düşeni yapacağız ve destekliyoruz" ifadelerini kullandı.



Güney Çevre Yolu’nda yeni gelişme


Giresun’un Eğribel, Güney Çevreyolu ve Dereli yoluyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Milletvekili Öztürk, “ Giresun’u İç Anadolu’ya ulaşımını kolaylaştıracak olan Eğribel Tüneli’nde 90 metrelik bir kazı işi kaldı. Bunun dışında ikmal ihalesi yapılacak.Bu ihalenin yıl sonuna kadar yapılmasını bekliyoruz.Giresun Dereli yolunda ise çalışmalar deam ediyor ancak zaman zaman kamulaştırmadan kaynaklı mahkeme süreçleri çalışmaları aksatmaktadır. Ancak en kısa sürede çalışmalar tamamlanacaktır. Giresun’un ulaşımla ilgili diğer bir projesi olan Güney Çevre Yolu ise Piraziz’den Keşap çıkışına kadar 47 kilometre bir güzergahı kapsamaktadır. Bu proje devam etmektedir ancak bizim hedefimiz kısa zamanda Sahil Yolu trafiğinin yükünü azaltmak için Güre mevkiinden Aksu mevkine kadar olan kısımda ilk etapta bir çalışma yapmaktır. Bir tarafta 47 kilometrelik proje çalışması devam ederken diğer tarafta kısa zamanda Giresun-Aksu arasındaki Güney Çevre Yolunu hayata geçirmeyi amaçlıyoruz" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ESOGÜ Hastanesi’nde 24 Nisan Avrupa Hormon Günü etkinliği Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde 24 Nisan Avrupa Hormon Günü dolayısıyla, ESOGÜ Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metobolizma Hastalıkları Bilim Dalı tarafından bilgilendirme etkinliği düzenlendi. Hastane poliklinikler girişinde gerçekleştirilen etkinlikte hormonların önemi vurgulanarak obezite ile kanser ilişkisinin önemine dikkat çekildi. Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metobolizma Hastalıkları Bilim Dalı’ndan konuyla ilgili olarak yapılan açıklama şöyle: “Obezite yüksek enerji alımına bağlı olarak vücutta aşırı yağ birikimi ile gelişen, pek çok bileşeni olan bir hastalıktır. Obezite ‘Beden Kitle İndeksi’ ile ifade edilir. Kişinin beden kitle indeksi 19-24.9 kilogram/metrekare ise normal kilo, 25-29.9 kilogram/metrekare ise aşırı kilo, 30 kilogram/metrekareden yüksek ise obezite, 40 kilogram/metrekareden yüksek ise ciddi obezite veya beraberinde pek çok hastalığa da sebep olabileceğinden morbid obezite söz konusudur. Obez hastaları değerlendiren uzmanlar öncelikle obeziteye neden olan genetik, hormonal veya metabolik bir hastalığın olup olmadığını değerlendirirler. Obeziteye neden olan böyle bir patoloji varsa öncelikle buna yönelik tedavi planlanır. Obeziteye neden olabilecek bir hastalık tespit edilmez ise sağlıklı beslenme ve egzersizin yanı sıra kilo azaltıcı tıbbi tedavi önerilerinde bulunulur. Türkiye’de 12 yıl arayla yapılan Türkiye Diyabet Obezite ve Hipertansiyon Epidemiyoloji Çalışması-I ve II’nin sonuçları obezite sıklığının aradan geçen 12 yıl içinde kadınlarda yüzde 34 ve erkeklerde yüzde 107 oranında arttığını göstermiştir. Obezite günümüzde önlenebilir ölümlerin sigaradan sonra ikinci en önemli nedenidir. Obezite tip 2 diyabet ve prediyabet olmak üzere kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon (HT), hiperlipidemi (HL), serebrovasküler hastalık, çeşitli kanserler, obstrüktif uyku-apne sendromu, karaciğer yağlanması, gastroözofageyal reflü, safra yolları hastalığı, polikistik over sendromu, infertilite, osteoartroz ve depresyon gibi sağlık sorununa neden olarak sağlık harcamalarını artırmakta ve yaşam beklentisini kısaltmaktadır. Obezitenin kanser gelişimiyle olan ilişkisi, bedenimizde obeziteye neden olan mekanizmaların bazılarının kanser gelişimine de yatkınlık sağlamasıyla açıklanmaktadır. Obeziteyle ilişkili özellikle menopoz sonrası ortaya çıkan meme kanseri, ayrıca kolorektal, pankreas, mide kardiya tümörleri; yemek borusu, endometrium ve over kanserlerinin ilişkili olabileceğine ait kanıtlar vardır. Türkiye’de T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün Kanser Daire Başkanlığı tarafından 2022’de yayınlanan son kanser istatistiklerine göre, ülkemizde yıllık yeni tanı alan kanser hastası sayısı artmaktadır. Sonuç olarak toplumumuzda artan obezite sıklığı ve kanser sıklığına dikkat çekmek ve obezitenin kansere neden olan etkenler içinde tıpkı sigara gibi önlenebilir bir etken olduğunu vurgulamak için 24 Nisan Avrupa Hormon Günü’nde biz de böyle bir etkinlik düzenlemiş bulunuyoruz.”